Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/770 E. 2018/865 K. 14.08.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/770 Esas
KARAR NO : 2018/865

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 10/08/2018
KARAR TARİHİ : 14/08/2018
K.YAZIM TARİHİ : 14/08/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize ibraz ettiği dava dilekçesinde özetle;Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi gereğince müvekkili şirket tarafından teminat altına alınan davalıya ait …. plakalı aracın 09/10/2017 tarihinde kimliği tespit edilemeyen sürücünün sevk ve idaresinde iken park halinde bulunan …. plakalı araca ve devamında …. plakalı araca çarparak 4 aracın karıştığı maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazasına sebebiyet verdiğini, sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelişinde tam kusurlu olduğunu ve kaza sonrası olay yerini terk ettiğini, kazadaki kusur oranı dikkate alınarak kazada hasara uğrayan … plakalı araç için 9.205,00 TL, … plakalı araç için 3.250,00 TL olmak üzere toplam 12.455,00 TL madadi tazminat ödendiğini , davalı sigortalının kaza sonrası olay yerini terk etmesi ve sigorta genel şartlarını ihlal etmesi nedeniyle TTK 1472 md gereğince rücu koşullarının oluştuğunu, bu amaçla davalı/sigortalı hakkında Bakırkırkay … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, davalı/borçlunun haksız itirazı üzerine İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiğini beyanla itirazın iptalini, davalının % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, İİK 67 maddesine dayalı itirazın iptali ve icra-inkar tazminatı talebine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinde hangi işlerin ticari dava olarak nitelendi- rilecekleri belirlendikten sonra aynı kanunun 5.maddesinde Ticaret Mahkemeleri’nin kuruluşu ve hangi mahkemelerin Ticaret Mahkemesi sıfatıyla bakacağı belirlenmiş,ayrıca Asliye Ticaret Mahke- mesi ile Asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
Diğer yandan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun 28/11/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanmış ve Kanun’un 87. maddesi uyarınca, 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmüne yer verilmiştir.
Yasanın 3. maddesinde;
– Mal: “Alışverişe konu olan; taşınır eşya, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallar ile elektro- nik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri her türlü gayri maddi mallar”,
-Satıcı: “Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişi”
-Tüketici: “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi”,
-Tüketici işlemi: “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi”olarak tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Somut olayda; dosyadaki bilgi ve belgelerden, dava konusu uyuşmazlığın Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesinden kaynaklandığı, davacı … şirketinin trafik kazası sonucu üçüncü kişiye ödediği hasar bedelinin hasara neden olan sigortalısına rücûnu talep ettiği, davacının “satıcı/sağlayıcı”, davalının “tüketici” vasfında, sigorta poliçesi ile teminat altına alı- nan ve kazaya karıştığı iddia olunan ….. plakalı aracın kullanım amacının “hususi” olduğu, 6502 sayılı TKHK’nun 73.md gereğince tüketici işleminden kaynaklanan uyuşmazlığın çözümünde Tüketici Mahkemeleri’nin görevli olduğu , kamu düzenden sayılan görevle ilgili düzenlemelerin taraf- larca ileri sürülmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerektiği dikkate alınarak mahkememizin görevsizliğine karar verilip aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Mahkememizin görevsizliğine, Bakırköy Tüketici Mahkemesi’nin görevli olduğuna,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mah- kememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmeleri gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Bakırköy Tüketici Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere Bakırköy Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne gönderilmesine,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin ihtarına,
5- Yargılama gideri ve harçların nihai karar ile birlikte değerlendirilmesine dair,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere tarafların yokluklarında verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/08/2018

Katip …

Hakim …