Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/701 E. 2020/64 K. 29.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/701 Esas
KARAR NO : 2020/64 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/07/2018
KARAR TARİHİ : 29/01/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde müvekkili ile davalı şirket ile arasında ticari ilişki nedeniyle yapılan işlerin karşılığında faturaların tanzim edildiğini, fatura bedelinin tahsil edilememesi üzerine borçlu hakkında Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını borçlu tarafından yetkiye, borca ve ferilerine haksız ve kötü niyetli olarak edildiğini, icra takibine dayanak faturalara konu işlemlerle ilgili müvekkilinin tüm edimlerini yerine getirdiği gibi faturalara da hiçbir şekilde itiraz edilmediğini, bu haliyle davalı borçlunun, borcu olmadığı yönündeki itirazının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkili ile davalı/borçlu arasındaki ticari ilişki gereği müvekkilinin faturalara edimlerini yerine getirmiş ve bu işlerle ilgili olarak karşı tarafa faturalar keşide ettiklerini, davalı/ borçlunun ise iş bu faturaları kabul ettiğini ve herhangi bir şekilde itiraz etmediğini, icra takibine konu ettikleri faturalardaki alacağın döviz alacağı olduğunu, bu haliyle de 3095 Sayılı yasanın 4/A maddesi hükmüne göre talep edilen faiz türü ve miktarının tamamen hukuka uygun olduğunu, bu nedenle de davalı tarafın faize ve miktarına itirazının da reddine, borçlunun Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyasına yapmış olduğu 14.06.2018 tarihli itirazının iptali ile icra takibinin devamına, davalının alacağın % 20 ‘sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya süresi içerisinde cevap vermemiş, HMK 128.maddesi uyarınca davacı tarafın dava dilekçesinde ileri sürdüğü tüm vakıaları inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı icra takip dosyası mahkememizin işbu dosyası içerisine alınmıştır.
Mahkememize sunulan 11/04/2019 havale tarihli bilirkişi raporunda davacı şirkete ait 2018 yılı Ticari defterlerden yevmiye kebirin beratlarının yasal sürelerinde alındığı, envanter defterinin açılış tasdikini yasal süresinde olduğu, davacı şirketin 2018 yılı ticari defterlerinin TTK hükümlerine göre usulüne uygun tutulmuş ve yasadaki tekemmülü kaydı-ile kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, davacı yanın incelemeye sunduğu Ticari defterlerinde davalı yandan 1.560,00 EUR asıl alacak 6,41 EUR faiz olmak üzere toplam 1.566,41 EUR alacaklı olduğunun belirtildiği anlaşılmıştır.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67.maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Yargıtay’a göre; “Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ise; ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Bu koşullar yoksa, likit bir alacaktan söz edilemez”(HGK. 14.07.2010 gün ve 2010/19-376 E, 2010/397 K, HGK, Y.HGK. 17.10.2012 gün ve 2012/9-838 E, 2012/715 K).
Taraf beyanları, dosyada mevcut bilgi belgeler, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı alacağını ve takibi taşıma nedeni ile düzenlenen faturaya dayandırmış olup, Yargıtay 19 Hukuk Dairesi’ nin 2016/7819 esas ve 2017/2738 karar sayılı içtihadında da belirtildiği üzere öncelikle davacı tarafından icra takibine konu faturadaki hizmetin sunulduğunu usulüne uygun delillerle ispatlaması gerekir. Tek başına fatura hizmetin sunulduğuna yeterli değildir. Bu kapsamda dosyaya sunulan CMR belgesi ve 02.11.2019 tarihli ek rapor dikkate alındığında davacının 400kg. Yükün taşındığı hizmetini ifa ettiği olgusunu ispatladığı, 11/04/2019 tarihli birlikişi raporu ile de Ticari defterlerde yapılan inceleme ile davacının1.560,00-Euroasıl alacak 6,41Euro faiz alacağı olmak üzere toplamda 1.566,41-Euro-TL davalıdan alacaklı olduğu tespit edilmiş olup, davalının yapmış olduğu itirazının iptaline, alacağın likit olması nedeni ile de asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN KABULÜNE,
1-Davalı/borçlunun Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası üzerinden davalının İTİRAZININ İPTALİNE, takibin kaldığı yerden devamına,
2-Alacağın Likit olması nedeni ile davacının asıl alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatı ile mahkumiyetine,
3-Alınması gerekli 604,16 TL harçtan peşin alınan 151,05 TL peşin harcın mahsubu ile 453,11 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 3.400 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 186,95 TL harç, 157,50 TL tebligat müzekkere gideri, 1.400 TL bilirkişi ücreti toplamı 1.744,45 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
29/01/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”