Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/687 E. 2022/369 K. 06.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/687
KARAR NO : 2022/369

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/07/2018
KARAR TARİHİ : 06/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile davalıya 29.09.2017 tarihinde 14.327,74 TL, 30.09.2017 tarihinde 4.500 TL, 27.10.2017 tarihinde 13.675,73 TL, 27.10.2017 tarihinde 6.837,86 TL, 22.12.2017 tarihinde 25.000,00 TL faturalar kesildiğini, ayrıca 17.10.2017 tarihinde 4.267,68 TL hesaplar arası virman yapıldığı, Davalı borçlunun ise sadece 19.09.2017 tarihinde 29.500 TL’lik bir fatura kestiğini ve 29.09.2017 tarihinde 14.327,74 TL, 25.12.2017’de ise 791,78 TL’lik bir hesaplar arası virman yaptığını, davalının kalan borcunun 23.989,49 L’ olduğunu, bu borca 989,16 TL faiz işletilmiş ve icra takibine konulduğunu, Davalı borçlunun borcu cari hesap ekstresi ve faturalarla sabit olduğunu, davalı borçlunun zamanında müvekkili şirketin bayisi iken bayiliğini kendi ihtiyarı ile hiçbir geçerli neden sunmadan iptal etmiş ve o an itibari ile kendisine teslim edilen malların bedelini ödemediğini ve bunların geri alınmasını söylediğini, oysaki müvekkilinin bu malları iade alma gibi bir zarureti olmamakla birlikte malları davalı borçluya teslim ettiğini, davanın kabulü ile Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalı borçlu aleyhine %20 ‘den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile davacı tarafın müvekkili şirket aleyhine başlattığı icra takibine dayanak gösterilen 24.978,65 TL tutarındaki borcun cari hesaba dayandırıldığını, ancak bahse konu borcun dayandırıldığı … Seri No.lu 25.000,00 TL faturanın müvekkili şirketin cari hesaplarına işlenmediğini ve müvekkili şirketçe kabul edilmediğini, Davacı şirket tarafından mail yoluyla gönderilen belge incelendiğinde söz konusu faturayı kabul ettikleri cari hesaplarına işledikleri görüleceğini, akabinde yine davacı şirketçe konulan hedefler yakalandığı ve buna istinaden ikinci prim hak edişi 19/09/2017 tarihinde …. Seri Numaralı 29.500,00 TL tutarındaki fatura kesildiği, davacı şirket tarafından ikinci hak edişi fazla bulunmuş ve arasındaki iş ilişkisi ve iyi niyet göz önünde bulundurularak 4.267,67 TL tutarında tahsilat makbuzu kesilerek söz konusu tutarın kendilerine ödendiğini, davacı şirket ile müvekkili şirket arasında yaklaşık on yıllık bir ticari ilişki mevcut olduğunu, söz konusu ilişkinin davacı şirketin vaatlerini yerine getirmemesi sonucu bozulduğunu ve kendileriyle olan bayilik ilişkisinin bitirilip başka bir markayla anlaşma yoluna gidildiğini, Davacı şirketin bölgede satış yapamaz hale gelince müvekkili şirkete, tekrar çalışmak için başvuruda bulunduğunu ve bu talepleri reddedilince de borca dayanak gösterilen faturayı usulsüz bir şekilde kesip müvekkili şirketi borçlandırmak istediğini ve haksız kazanç elde etmeye çalıştığını, davanın reddine, davacı aleyhine takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. Esas Sayılı dosyası Marmara Kurumlar Vergi Dairesi Müdürlüğü, Gökalp Vergi Dairesi Müdürlüğü müzekkere cevapları dosyamız arasına alınmıştır.
17/12/2021 tarihli Bilirkişi … tarafından dosyaya sunulan raporda Taraflar arasında 2017 yılında, davacının davalıya bayilik hizmeti verilmesi şeklinde ticari ilişki kurulduğu, Davacı ticari defterlerinde, icra takip tarihinde davacı … Isı San. A.Ş, davalı …. Yapı İnş. Taş. Taah. İşleri Tic. İth. İhr. Ltd. Şti ‘den 255.676,27 TL Alacaklı olarak gözüktüğü, Davacı ticari defterlerinde icra takip – tarihinde davalıdan 255.676,27 TL alacaklı gözükmektedir, davalı ticari defterlerinde ise davalı davacıdan 1.198,76 TL alacaklı gözükmektedir, taraflar arasında 255.676,27 + 1.198,76 TL = 256.875,03 TL ihtilaf bulunduğu, Davacı ticari defterlerinde davalı borcuna işlenen 22.12.2017 Tarih …. Sayılı 25.000 TL(KDV Dahil) bedelli fatura, davalı ticari defterlerinde ki davacı cari hesabında gözükmediği, yapılan inceleme ile; İşbu faturanın Davalı kayıtlarına alınmadığı, ancak Davalı tarafından süresinde faturaya ilişkin bir itirazda da bulunulmadığı, Faturanın E-Arşiv faturası olduğu ve elektronik ortamda düzenlendiği tarafların kayıtlı e-posta adreslerine otomatik olarak sistem tarafında tebliğ edildiği de göz önüne alındığında 25.000,00 TL’lik fatura davacı alacağı olarak değerlendirilmiştir. Davacı kayıtlarında, Davacının İcra takip tarihinde Davalıdan alacaklı olduğu miktarın 255.676,27 TL olduğu tespit edilmiştir.Taraf Vekillerinin İddia ve Savunma beyanları incelendiğinde ise taraflar arasındak uyuşmazlığın; Davacı tarafından tanzim edilen … No.lu 25.000.00 TL (KDV Dahil bedelli ) bedelli faturadan ileri geldiği ve davacının talebinin yalnız 23.989,49 TL alacak miktarından ibaret olduğu görülmüştür. Davacı icra takibinde 23.989,49 TL’nin tahsili talep ettiğinden, taleple bağlılık esası gereğince davacının 23.989,49 TL alacaklı olduğunun kabulü gerekmektedir. Davacı kayıtlarında, Davacının İcra takip tarihinde Davalıdan alacaklı olduğu miktarın 255.676,27 TL olduğu, Taraf Vekillerinin İddia ve Savunma beyanları incelendiğinde ise taraflar arasındaki uyuşmazlığın;Davacı tarafından tanzim edilen …. No.lu 25.000,00 TL (KDV Dahil bedelli ) bedelli faturadan ileri geldiği ve Davacının talebinin yalnız 23.989,49 TL alacak miktarından ibarct olduğu görülmüştür. Davacının 14.05.2018 tarihli İcra Takip talebine konu Alacak Talebinin 25.12.2017 tarihli Cari hesap olduğu, Ancak Yukarıda tespit edilen hususlar çerçevesinde Davacının İcra takip tarihinde Davalıdan alacaklı olduğu miktarın tespit edildiği üzere kayıtlarında 255.676,27 TL olarak gözüktüğü, bu hususun tamamen sayın mahkemenizin takdirlerinde olduğu, Davacı 2017 yılı BS beyanında davalıya 775.290,00 TL bedelli Satış faturası düzenlediği, Davalının BA formunda ise Davacıdan yapılan alımların 754.104,00 TL olarak bildirildiği görülerek davacı ve davalı BS/BA lormları arasında (-) 21.186,00 TL fark tespit edilmiştir. Tespit edilen fark, Davacı tarafından tanzim edilen … No.lu 25.000,00 TL (KDV Dahil bedelli )faturadan ileri ktedir. Diğer taraftan; Davalının 2017 yılında düzenlediği BS beyanları ile Davacı BA beyanlarının mutabık olduğu dolayısı ile Davalı tarafından düzenlenen faturaların davacı tarafından kabul edildiği görülmüştür. Davacı alacağının kabulü halinde, icra takip tarihinden önce her ne kadar işlemiş faiz talep edilmiş ise de takip tarihinden önce davacının davalıyı temerrüde düşürmediği, bu nedenle davacının takip öncesi işlemiş faiz talep edemeyeceğinin mahkemenizin takdirinde olduğu, icra takip tarihinden sonra talep edilen %10,75 Ticari Temerrüt faiz oranının, 3095 Say. Kanunla tacirler arasında uygulana faiz oranı olduğu ve dolayısıyla uygun olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Diyarbakır …. Asliye Hukuk Mahkemesi …. Talimat sayılı dosyasında Bilirkişi …. tarafından düzenlenen raporda Davalının ticari defterlerine göre; davacının davalıya 1.049,94TL borçlu olduğu, Davalının ticari defterlerinde davaya konu …. nolu faturanın İşlenmediği, Davalının ticari defterlerine işlemediği … nolu faturanın davalı tarafından davacıya 19.09.2017 tarihinde düzenlenen … nolu faturanın iadesine ilişkin olduğu, Davalının ticari defterlerine işlemediği … nolu faturayı kabul etmediğine dair bir itirazının olmadığı anlaşılmıştır. Faturaya itiraz 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 21/2 maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre faturayı alan kimse aldığı tarihten itibaren 8 gün içinde içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa içeriğini kabul etmiş sayılacağı, Davacı tarafından düzenlenen 22.12.2017 tarih … nolu 25.000 TL tutarındaki iade faturasını mahkemenin kabul ettiği takdirde davacının; 25.000 TL – 1.049,94 TL = 23.950,06TL alacağı olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dava İtirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67.maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; davacı cari hesap ilişkisi nedeni ile ilişkisi nedeni ile alacaklı olduğunu iddia ettiği, alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığı, davalının takip konusu borca ve tüm ferilerine itirazı neticesinde iş bu itirazın iptali davası açılmış olup, tarafların ticari defterlerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş olup, tarafların ticari defterlerini ibraz etmesi ile ticari defterlerinin incelemesi sonucunda düzenlenen 04.07.2019 tarhli talimat raporu, 17.12.2021 tarihli rapor ile davacı vekilince 02.03.2022 tarihli beyan dilekçesi ekinde yer alan belgeler hep birlikte değerlendirildiğinde, davalının ticari defterlerinde davaya konu …. nolu faturanın İşlenmediği, Davalının ticari defterlerine işlemediği …. nolu faturanın davalı tarafından davacıya 19.09.2017 tarihinde düzenlenen … nolu faturanın iadesine ilişkin olduğu, Davalının ticari defterlerine işlemediği …. nolu faturayı kabul etmediğine dair bir itirazının olmadığı anlaşılmıştır. Faturaya itiraz 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 21/2 maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre faturayı alan kimse aldığı tarihten itibaren 8 gün içinde içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa içeriğini kabul etmiş sayılacağı, Davacı tarafından düzenlenen 22.12.2017 tarih …. nolu 25.000 TL tutarındaki iade faturasını mahkemenin kabul ettiği takdirde davacının; 25.000 TL – 1.049,94 TL = 23.950,06TL alacağı olduğunun tespiti de dikkate alınarak davacının davasını bu miktar bakımından ispatladığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne, davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı takip dosyasında yapmış oldukları itirazın 23.950,06-TL asıl alacak yönünden iptaline, alacağın likit olması nedeni ile alacağın %20 si oranında 4.970,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı takip dosyasında yapmış oldukları itirazın 23.950,06-TL asıl alacak bakımından İPTALİNE, takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2.maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alacağın likit olması nedeni ile alacağın %20 si oranında (4.970,00-TL) icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Alınması gerekli 1.636,10 TL harçtan peşin alınan 426,58 TL peşin harcın mahsubu ile 1.209,52 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4- Davacı tarafından yatırılan 35,90- TL başvuru harcı, 426,58 TL peşin nispi harç, 5,20-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 467,68 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT gereğince 5.100 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen miktar üzerinden AAÜT gereğince 1.028,50- TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 280 TL tebligat müzekkere gideri, 1.500 TL bilirkişi ücreti toplamı 1.780- TL’nin kabul ve red oranı göz önüne alındığında 1.691 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye 89-TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/04/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”