Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/630 E. 2019/1163 K. 29.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/630 Esas
KARAR NO : 2019/1163

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/06/2018
KARAR TARİHİ : 29/11/2019
K. YAZIM TARİHİ : 12/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle;müvekkilinin ambalaj ve temizlik ürünlerinin ticareti ile iştigal ettiğini, davalıya satılan ve teslim edilen ürün bedellerinin öden- memesi nedeniyle davalı aleyhine Bakırköy … .İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibe girişildiğini, davalının takibe ve borca itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamını, davalı tarafın % 20 oranından az olmamak üzere icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf davaya cevap vermemiş, davalı vekili duruşmadaki beyanlarında davanın reddini savunmuştur.
Dava, İİK 67 md ne dayalı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
Celp olunan Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasının tet- kikinde ; davacı/ alacaklı tarafından davalı/ borçlu aleyhine faturaya dayalı 5.282,29 TL AA + 303,42 TL işlemiş faizden ibaret toplam 5.585,42 TL alacağın tahsili istemiyle 14/06/2017 tarihinde ilamsız takibe girişildiği, ödeme emrini 28/06/2017 tarihinde tebellüğ eden borçlunun aynı tarihte vekili aracılığıyla (süresi içinde ) ibraz ettiği dilekçe ile ” alacaklı görünen tarafa her hangi bir borcunun bulunmadığı”ndan bahisle borca , faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiği, İİK 66 md gereğince İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, itiraz dilekçesinin alacaklı tarafa tebliğ edilmediği, alacaklı vekilinin yasal süre içinde mahkememize müracaatla iş bu davayı ikame ettiği anlaşılmıştır.

Dava konusu uyuşmazlık; taraflar arasında akdi ilişki bulunup bulunmadığı, ne tür bir ilişki bulunduğu, davacının takip ve dava tarihi itibariyle takip konusu faturalar nedeniyle davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacağın varlığı ve miktarı ile icra-inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda toplanmaktadır.
Takip ve dava konusu alacağın dayanağı olan faturalar, ticaret sicili kayıtları, taraflarca dayanılan diğer yazılı deliller celp edilmiş, dava konusu alacağın varlığı ve miktarın tespiti hususunda rapor aldırılmak üzere tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesine karar verilmiştir.
Dosya üzerinde Emekli Banka Müdürü Hesap Uzmanı ….. tarafından yapılan inceleme sonucu düzenlenen 24/04/2019 tarihli raporda ise ;
”Davacı vekili tarafından ticari defterlerin hacimli olması sebebiyle 05/03/2019 tarihinde yerinde inceleme talebinde bulunduğunu, davacı vekilinin yerinde inceleme talebi olmasına rağmen davacı vekiline telefon ile ulaşılamadığından yerinde inceleme yapılamadığı, davacı vekili tarafından ibraz edilmesi gereken ticari defterler süresinde ibraz edilmediği, bu nedenle davacı defter kayıtları üzerinde inceleme yapılamadığı” hususu belirtilmiştir.
Davaya konu edilen alacağa dayanak akdi ilişkinin ve tahsili gereken alacağın varlığı ile alacak miktarı mevcut delillere göre tespit edilememiş ve davacının delilleri arasında yemin deliline dayanılmış olmakla bu delili hatırlatılmıştır.
Davacı tarafça sunulan yemin metnine göre davalı mahkeme huzurunda; ” Bizzat ….olarak şahsına ait olan ve takip talebinde yer alan faturaların tanzim tarihlerinde ….. Toplu Yemek Hizmetleri ünvanı adı altında …. Mah. …. Sk. No:… ……adresinde faaliyet gös- termekte olduğu işletmesine/fabrikasına ihtiyaç olan takip talebinde yer alan faturaların içeriğinde bulunan ürünleri …. Ambalaj San. ve Tic. Ltd. Şti.’nden satın almadığına, bu ürünlerin adı geçen firmanın sahibi/ çalışanı ……ve … tarafından şahsına ait işletmeye/fabrikaya hiçbir zaman teslim edil- mediğine, keza bu ürünlerin işletmesi/fabrikası personeli olan …. imzalı ile ….imzalı ve …imzalı ile ….. imzalı kişi/kişiler tarafından da hiçbir zaman teslim alınmadığına, dolayısıyla bahse konu bu faturalarda teslim eden ve teslim alan imzalarını da kabul etmediğine ve bu faturaların içeriğindeki ürünlerin firması tarafından kesinlikle satın alınmadığına, bu ürünlerin firmasına kesinlikle teslim de edil- mediğine, bu faturalar dolayısıyla davacı … Ambalaj San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne herhangi bir borcunun olmadığına ” dair yemin etmiş, sorulması üzerine yemininde sebat ettiğini belirtmiştir.
Her ne kadar davacı taraf davalı aleyhine 5.282,29 TL asıl alacak + 303,42 TL işlemiş faizden ibaret toplam 5.585,71 TL alacağın tahsili talebiyle icra takibine girişmiş ve davalının borca vaki itirazı üzerine işbu itirazın iptali davasını ikame etmiş ise de; ispat ile yükümlü olan davacının dava ve takip konusu alacağın varlığını ve miktarını her türlü şüpheden uzak kesin ve yasal deliller ile ispat edemediği gözetilerek sübuta ermeyen davanın reddine, davacının işbu takipte kötü niyetli olduğuna dair delil elde edilemediğinden davalı lehine kötü niyet tazminatı takdirine yer olmadığına karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davanın REDDİNE,
Yasal şartlar oluşmadığından davalı lehine tazminat takdirine yer olmadığına,

2- Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 44,40 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 67,46 TL nispi harçtan mahsubu ile Hazine’ye irat kaydına , bakiye 23,06 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,

3-)Davacı tarafından sarf olunan toplam yargılama giderinin kendi üzeride bırakılmasına,

Davalı tarafça sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,

4- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine yürürlükteki AAÜT ve Av. Kan gereğince takdir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalıya ödenmesine dair,

5235 sayılı Kanun’un geçici 2’nci maddesine göre, Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve ….. sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili Av. … , davalı …, davalı vekili Av. … ‘nin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.29/11/2019

Katip …

Hakim …