Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/624 E. 2022/705 K. 27.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/624 Esas
KARAR NO : 2022/705

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/06/2018
KARAR TARİHİ : 27/06/2022
K. YAZIM TARİHİ : 01/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkilinin, davalı Şirketten yapacağı Mal alımlarından dolayı şirkete karşı doğacak borçlarının azami 50.000,00 TL (Ellibin Türk Lirası)’na kadar olan kısmını şirkete tevdi edilen … Bankası A.Ş. tarından verilen 05/02/2015 Tarih ve … No’lu Teminat Mektubu ile garanti ettiğini, mevzubahis teminat mektubunun Ticari İşletme’nin 25/11/2015 tarihinde, Davalı şirketin muvafakatinde satış yoluyla devredildiği halde, şirketin müvekkiline ricası ve müvekkilinin iyi niyeti doğrultusunda yürüyen şirket işlerininin aksamaması amacıyla, masrafları müvekkili tarafından karşılanarak 04/02/2016 ve 01/02/2017 tarihlerinde iki kez uzatıldığını, teminat mektubunun son uzatmayla birlikte 02/02/2018 tarihine kadar yürürlükte kaldığını ancak davalı Şirket tarafından haksız olarak bu tarihte paraya çevrildiğini, söz konusu teminat mektubunun davacının ,davalı taraftan yapacağı mal alım- larından dolayı şirkete verildiğini, ancak keşide tarihinden bugüne kadar müvekkilinin davalıdan herhangi bir mal alımında bulunmadığını, Beyoğlu …. Noterliği’nin 09/01/218 tarih ve … Yevmiye No’lu ihtarnamesi ile davalıya ” Teminat mektubunun artık uzatılma- yacağı, teminat mektubunda teminat altına alınan akdi işlerin hiçbirinin yapılmadığı dolayısıyla müvekkilinin davalı Şirkete karşı herhangi bir borcunun doğmadığı, bu nedenle Şirketin teminat mektubunu paraya çevirmemesi gerektiği”nin ihtaren bildirildiğini, ancak, davalı şirket tarafından, Bakırköy …. Noterliği’nin 23/09/2018 tarih ve …. Yevmiye No’lu ihtarnamesi ile müvekkiline, ” Sivas ili …. yolu … Mevkii … ada .. parselde bulunan taşınmazın akaryakıt istasyonu olması ve faaliyete başlaması için müvekkil şirketçe yatırımlar yapıldığı, istasyon vasfı kazanımından sonra akdedilen bayilik sözleşmelerine uygun şekilde satış yapıldığı tarafınızca da bilinmektedir. Banka Teminat Mektubunu iddia edilenin aksine yalnızca mal alımından kaynaklı borç için vermediğimiz, satış yaptığınız kişi olan …’in bayilik sözleşmesi kapsamında şirkete karşı sorumluluğunu yerine getirene kadar uzatılmak kaydıyla iki kez uzattığınız, ancak bayi …’in akdedilen sözleşmeyi süresinden önce feshettiği de kayıtlarla sabittir” denilerek mektubun paraya çevrileceğinin bildirildiğini, gerek müvekkilinin şirkete gönderdiği ihtarname, gerekse şirketin yolladığı cevabi ihtarnameden anlaşılacağı üzere müvekkilinin, davalı şirketten bir alımında bulunmadığı, fakat davalının işletmeyi devralan …’in borçlarından dolayı müvekkilini sorumlu tuttuğu, bu nedenle teminat mektubunu paraya çevirdiğinin görüldüğünü, davalı Şirketin, ihtarnamesinde de belirttiği üzere Ticari İşletmenin 25/11/2015 tarihinde şirketin de muvafakatı ile …’e devredildiğini, devir dolayısı ile müvekkili, şirkete karşı borçlarından devir tarihi itibariyle 2 yıl daha sorumlu olacağından şirketin, 25/11/2017 tarihine kadar müvekkile doğmuş bir borç için yazılı bir başvuru yapması gerektiğini, ancak böyle bir başvuru yapılmadığını, ticari işletme devri sonucu, devreden başka bir ticari işletmenin sahibi değil ise “tacir” sıfatını kaybedeceğini, ancak, devredenin tacir sıfatını kaybettiği durumda bile, TBK 202/2. madde uyarınca devralanla birlikte iki yıl boyunca ticari işletmenin borçlarından müteselsil olarak sorumlu olmaya devam edeceğini, özetle; müvekkilinin davalı şirketten bir MAL almadığını, davalının müvekkilini devralan …’in borçları dolayısıyla sorumlu tuttuğunu, ancak devirden sonraki iki yıl içerisinde bu borçlarla ilgili müvekkile herhangi bir başvuruda bulunmadığını, teminat mektubunun paraya çevrilmesinin hukuka aykırı olduğunu beyanla … Bankası tarafından verilen 05/02/2015 tarih ve … nolu ,02/02/2018 yürürlük tarihli teminat mektubu için bankadan 02/02/2018 tarihinde tahsil edilen 50.000,00 TL’nin tahsil tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; davacı … nin, müvekkili şirketin bayisi … ile olan ticari ilişki kapsamında 50.000,00 TL ile sınırlı kalmak üzere kefaleti ve sorumluluğu bulunduğunu , teminat mektubu süreli olduğundan yeni uzatım yazısı gelmeyince haklı olarak teminat mektubunun nakde çevrildiğini, dava dilekçesinde davacı vekilince de beyan edildiği üzere borçlardan sorumluluğun 2 yıl olduğunu, dava dilekçesi ekindeki belgeler ve banka kayıtlarıyla sabit olduğu üzere, davaya konu mektup davacının kendi iradesiyle 04/02/2016 ve 01/02/2017 tarihlerinde iki defa uzatıldığını, ortada süresinden sonra yapılan bir tazmin talebi söz konusu olmadığı gibi davacı tarafça ortaya atılan sebepler hayal ürünü iddilar ile birlikte dürüstlük kuralına aykırıd olduğunu, davacı sadece ticari işletme devrinden bahsetmekte ise de, müşterek ve müteselsil sorumluluğunun olduğunı, bu sorumluluk kapsamında mektupların vadelerinde her sene uzatıma gidildiğini,mal alımı yapanın akaryakıt istasyonu olduğunu, davacı … Tüfekçi’nin kendi keyfiyetiyle sorumluluğunu 2 yıl olarak sınırladığını, bu sınırlamanın yasal dayanağı olmadığı gibi Borçlar Kanununda borçlunun kendi iradesiyle kendine, sınırlı ve süreli sorumluluk taşıması hakkında bir hüküm bulunmadığını, dava dışı … ile akdedilen sözleşme ile bayinin belirli bir süre müvekkilden mal alımı borcu altına girdiğini, Davacı ….’ye ait taşınmazları üzerine tesis edilen ipoteklerin, … ile yapılmış olan sözleşme kapsamında tesis edilen ipoteklerin, sonrasında kaldırıldığını, davacının lehdarı olduğu 70.000 TL ve 50.000 TL tutarlı teminat mektuplarının teslim alındığını, davacı tarafça da kabul edilen hususlar neticesinde taşınmazı …’e devretmiş olması sebebiyle ilgili kişi ile bayilik sözleşmesi imzalanması sonrası 70.000,00 TL tutarlı teminat mektubunun davacıya iade edildiğini, ancak yeni bayi … ve … olarak sözleşmede belirlenen edimlerin yerine getirilmemesi sebebiyle müvekkilin tüm maddi, menfi ve müspet zararları karşılanmadığı sürece 50.000,00 TL tutarlı mektubun iadesi veya tazmininden vazgeçilmesi gibi bir durumun olmayacağını, bu hususun ihtarname ile davacıya tebliğ edildiğini,
Sivas ili …. yolu … mevkii … ada … parselde bulunan taşınmazın akaryakıt istasyonu olması ve faaliyetine başlaması için müvekkili şirketçe yatırımlar yapıldığını, istasyon vasfı kazanımından sonra akdedilen bayilik sözleşmelerine uygun şekilde satış yapıldığını, Banka Teminat Mektubunu iddia edilenin aksine yalnızca mal alımından kaynaklı borç için verilmediği, devir ve satış yapılan kişi olan … in bayilik sözleşmesi kapsamında şirkete karşı sorumluluğunu yerine getirene kadar sorumluluğun devam ettiğini, ancak bayi …’in akdedilen sözleşmeyi süresinden önce feshettiğini, ariyet olarak verilen malzemeler ve ekipmanlar şirkete teslim edilmediği gibi istasyonda bulunan kurumsal kimlik ile marka ve logoları taşıyan ürünlerin çöpe atıldığını, kötüniyetli hareketle müvekkiline zarar verildiğini, tüm zararlar yönünden fazlaya dair haklar saklı kalmak üzere mektubun tazmin edildiğini ve diğer borçlar yönünden yasal başvuru hakkının bulunduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Dava; ticari satım sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili talebine ilişkindir.
Dava konusu uyuşmazlık; davacının dava tarihi itibariyle, dava konusu teminat mektubu nedeniyle davalıya karşı sorumluluğunun devam edip etmediği, teminat mektubunun paraya çevril- mesinin taraflar arasındaki sözleşmeye ve hukuka uygun olup olmadığı, tahsil edilen teminat mektubu bedelinin davacıya ödenmesinin gerekip gerekmediği hususunda toplanmaktadır.
Davacı ile davalı arasındaki uyuşmazlık davacı ile davalı arasında yapılan bayilik sözleşmesi kapsamında davacı tarafından davalıya verilen 50.000 tl lik teminat mektubunun paraya çevrilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı ve teminat mektubu bedelinin davalıdan alınarak davacıya iadesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
Davacının petrol ürünleri satışı yapan iş yeri için davalı ile bayilik sözleşmesi yaptığı ve dava konusu teminat mektubunu bu kapsamda verdiği ve davacının davalı ile anlaşarak bayilik sözleşmesini sona erdirdiği ve iş yerini … isimli şahsa devrettiği ve devirden sonra 02.02.2018 tarihine kadar teminat mektubunun süresini uzattığı yönünde uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Davacı iş yerini 25.11.2015 tarihinde devrettiğini ve devirden sonra sorumluluğun iki yıl süre ile devam ettiğini mektubun iki yıllık süreden sonra paraya çevrildiğini kendilerinin borcu olmadığını devralan şirketin borcundan da sorumluluklarının kalmadığını ve teminatın iadesi gerektiğini beyan etmektedir.
Davacının iş yeri için verdiği teminat mektubunu devirle birlikte geri alması gerekirken devirden sonra iki kez uzatması nedeniyle devralan işletmenin davalı ile olan sözleşmesi kapsamında devralan işletmenin borçları için uzattığı ve uzatma süresinin bitimine kadar teminat işlevinin devam ettiği kabul edilmiştir.
Davacıdan iş yerini devralan … ile davalı şirket arasında yapılan sözleşmenin incelenmesinde sadece davalı şirkete fesih hakkı verildiği, devralanın fesih hakkı olmadığı ve beş yıl süreli olarak yapıldığı anlaşılmaktadır. EPDK dan gelen evraklar ve davalı tarafından sunulan belgelerin incelenmesi neticesinde …in davalı ile olan sözleşmesini süresinden önce sona erdirerek başka bir şirket ile anlaşma yaptığı anlaşılmaktadır. …in iş yerinde bulunan ekipmanları teslim ettiğine dair delil sunulmamıştır. …in sözleşmeye aykırı ve tek yanlı olarak teminatın güvencesinin devam ettiği sırada sözleşmeyi feshetmesi ve ekipmanları teslim ettiğini kanıtlayamaması karşısında davalının … için verilen teminatı tahsil etmesinin haklı olduğu kabul edilmiş ve davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1- DAVANIN REDDİNE,

2-Harçlar Kanunu’na göre hesaplanan ve tahsili gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.470,50 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ye irat kaydına, bakiye 1.389,8‬0 ‬TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,

3- Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafça sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Sarf olunmayan gider/delil avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine ,

4-Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine red olunan dava değerine göre hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 7.300,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa ödenmesine dair,

Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda 5235 Sayılı Kanun’un geçici 2. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 341 ila 360. md hükümleri gereğince mahkememize veya aynı sıfatta başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/06/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır