Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/620 E. 2019/1183 K. 06.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/620 Esas
KARAR NO : 2019/1183

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/06/2018
KARAR TARİHİ : 06/12/2019
K. YAZIM TARİHİ : 31/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; taraflar arasında kargo taşımacılığına ilişkin akdi ticari ilişki bulunduğunu, müvekkilinin davalıya sunduğu taşıma hizmeti bedelinden kaynaklanan cari hesaba dayalı borcun ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası üzerinden takibe girişildiğini, davalının takibe ve borca itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamını, davalı tarafın % 20 oranından az olmamak üzere icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkil şirket ile da- vacı …Kargo Lojistik ve Dağ. Hizm. …arasında 06/02/2017 tarihinde imzalanan Kargo Taşıma Hizmet Sözleşmesi ile müvekkil şirket müşterilerine ait gönderilerin sözleşme ile belirlenen birim ücret karşılığında davacı kargo şirketi tarafından taşınması hususunda mutabakata varıldığını, davacı şirket ile yaklaşık 6 ay boyunca çalışıldığını, taşıma ücretine ilişkin olarak, sözleşmenin 5.8. Madde- sinde “Sözleşme tarihinden itibaren yılbaşı ve Haziran ayı sonunda, TEFE, ÜFE ve mazot fiyat- larının ortalaması kadar fiyatlar revize edilecektir.” hükmüne yer verilmesine rağmen davacı şirketin sözleşmede belirtilen tarihlerden çok önce ve TEFE ÜFE ortalamalarının çok çok üstünde zam yap- tığını, başlangıçta 0.32 TL olan birim fiyatın son olarak birim fiyat 0,59 TL’ye çıkarıldığını, tek taraflı ve keyfi şekilde yapılan bu artırımın kendilerince kabul edilmemesine rağmen fatura bedellerine yansıtıldığını, davacınınaçıkça sözleşmeye aykırı hareket ettiğini, ticari teamülleri görmezden gel- diğini, müvekkilinin davacıya borçlu olmadığını ,aksine 48.815,53 TL alacaklı olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Dava, İİK 67 md ne dayalı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkin olup taşıma sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.
Celp olunan Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının tetki- kinde ; davacı/ alacaklı tarafından davalı/ borçlu aleyhine cari hesap bakiyesine dayalı 132.325,89 TL (asıl) alacağın tahsili istemiyle 02/10/2017 tarihinde ilamsız takibe girişildiği, ödeme emrini tebellüğ eden borçlunun 10/10/2017 tarihinde vekili aracılığıyla ibraz ettiği dilekçe ile ” alacaklı görünen ta- rafa böyle bir borcunun bulunmadığı”ndan bahisle borca , faize, faiz oranına ve tüm fer’ilerine itiraz ettiği, İİK 66 md gereğince İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, itiraz dilek- çesinin alacaklı tarafa tebliğ edilmediği, alacaklı vekilinin yasal süre içinde mahkememize müracaatla iş bu davayı ikame ettiği anlaşılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık; davacının takip ve dava tarihi itibariyle takip konusu cari hesap ekstresi nedeniyle davalıdan alacaklı olup olmadığı,alacağın varlığı ve miktarı ile icra-inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda toplanmaktadır.
Tarafların ticaret sicili kayıtları, noter ihtarnameleri vs belgeler celp edilmiş, davalıdan ala- cağın varlığı ve miktarı hususunda rapor aldırılmak üzere bilirkişi incelemesine karar verilmiştir.

SMMM …. ile Taşıma Uzmanı …. tarafından hazırlanan 27/05/2019 tarihli kök, 08/10/2019 tarihli ek raporda ;
”Davacı ile davalı arasında cari hesap şeklinde yürütülen ancak TTK m. 89 ve devamı anla- mında cari hesap sözleşmesi bulunmayan bir ticari ilişki sürdürüldüğü,
Esasen davacının fiili taşıyıcı, davalının akdi taşıyıcı olduğu, davalının ve davacının asıl yük ilgilileri karşısında TTK m. 888 gereği müteselsil sorumlu olduğu,
Taraflar arasında münferit taşımalarda, davacının bir takım taşımalarda tam ve eksiksiz ta- şıma yapamadığı, ancak davalının bu taşımalarda meydana gelen zararı ispat etmesi gerektiği,
Davacının taşıma senedi hükmünde olan taşıma faturaları ile taşıma bedeline hak kazandığı, fatura konusu işlerin sabit olduğu,
Davacının tek taraflı fiyat artışı kaynaklı alacaklarına karşı davalının mahsup taleplerinin yerinde olduğu, ancak iade fatura, tazmin talepleri bakımından zararın ispat edilmesi gerektiği,
Davalının zararı ispat etmesi halinde, birim bürüt kg başına 8,33 SDR ve gecikmede navlunun 3 katı ile sınırlı zarar tazmin ve mahsup talebinde bulunabileceği,
Dosyada davalının taşıma işleri organizatörü-akdi taşıyıcı sıfatı ile bir takım zararlara kat- landığı gözlenmekte ise de, davacı ile olan taşıma ilişkisi ile doğrudan her bir taşıma işi ile ilişkilen- dirilerek dava ve talep konusu edilebileceği,
Davalının katlandığı zarar ne olursa olsun, ondan bağımsız olarak sınırlı sorumluluk husu- sunda davacı ile akdedilen sözleşmede hükme yer verildiği,
Zarar sabit gibi yapılan hesaplama ve davalı kayıtlarında olmasına karşın, kuruluşundan ön- ceye ilişkin muhasebe kayıtlarına itibar edilmeyerek yapılan hesaplamalar gözetilmek ve davacı alacağından mahsup edilmemesi gerektiği gözetilerek, davacı alacağının 93.739,29 TL olarak hesap- landığı” belirtilmiştir.
Toplanan deliller ile dosyadaki bilgi ve belgelere göre; davacı tarafın 132.325,89 TL alacağın tahsili amacıyla takibe giriştiği, ancak takip tarihi itibariyle davalı borçludan tahsili gereken alacağının 93.739,29 TL olarak hesaplandığı, fazlaya ilişkin talebin yerinde olmadığı, davalı/borçlunun tespit edilen likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar verilip aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalı/borçlunun Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası üzerinden takibine girişilen dava ve takip konusu 132.325,89 TL’lik borcun 93.739,29 TL’lik kısmına vaki itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına,
Takip konusu asıl alacağa – davacının talebi aşılmamak üzere- takip tarihinden itibaren yıllık % 9 ve değişen oranlarda yasal faiz uygulanmasına,
Likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet veren davalı/ borçlunun hüküm altına alınan alacağın % 20’si oranında icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,

2- Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 6.403,33 TL karar ve ilam harcın davalıdan tahsil edilerek Hazine’ye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 5,20 TL vekalet harcının davalıdan tahsil edilerek davacıya öden- mesine,

3-a-) Davacı tarafından sarf olunan (1.600,00 TL bilirkişi ücreti + 138,50 TL posta/tebligat/ müzekkereden ibaret ) 1.738,50 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 1.234.34 TL’sinin davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
b-) Davalı tarafça sarf olunan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
c-) Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine,

4-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yü- rürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 10.249,14 TL vekalet ücretinin davalı- dan tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine,
Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine red olunan dava değerine göre hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 4.594,53 TL vekalet ücretinin dava- cıdan tahsil edilerek davalı tarafa ödenmesine dair,

5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre, Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve …. sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/12/2019

Katip …

Hakim …