Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/615 E. 2018/1050 K. 19.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/615 Esas
KARAR NO : 2018/1050

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/06/2018
KARAR TARİHİ : 19/10/2018
K. YAZIM TARİHİ : 31/10/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkili şirket tara- fından davalı tarafa verilen hizmetlere ilişkin düzenlenen fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine davalı/borçlu aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası üzerinden takibe girişildiğini, ödeme emrinin 04/11/2016 tarihinde borçluya tebliğ edildiğini, 11/11/2016 tari- hinde borca itiraz edildiğini, ancak borçlunun aynı gün takip çıkış tutarı olan 36.935,00 TL’yi mü- vekkilinin hesabına haricen ödediğini, icra vekalet ücreti ve masraflarının ödenmediği beyanla, ve- kalet ücretinin 3/4’ü ve takip masrafları bakımından 5.172.80 TL itibari ile itirazın iptalini, davalı ta- rafın % 20 oranından az olmamak üzere icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile duruşmadaki beyanlarında özetle; dava ve takip konusu borcun davacı şirkete haricen ödendiğini, takip kesinleşmeden borç ilişkisinin sona erdiğini, itirazın haksız olmadığını, davacının dava konusu taleplerini itirazın iptali davasına konu olamayacak talepleri olduğunu, beyanla davanın reddini savunmuş, müvekkili lehine % 20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Dava, İİK 67 .md ne dayalı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir,
Celp olunan Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün ….Esas sayılı dosyasının tetki- kinde ; davacı/ alacaklı tarafından davalı/ borçlu aleyhine 36.935,00TL asıl alacağın tahsili istemiyle 02/11/2016 tarihinde ilamsız takibe girişildiği, ödeme emrini 04/11/2016 tarihinde tebellüğ eden borçlunun 11/11/2016 tarihinde (süresi içinde ) ibraz ettiği dilekçe ile “alacaklı görünen şirkete böyle bir borcunun bulunmadığından” bahisle borca, imzaya işlemiş faize ve ferilerine itiraz ettiği, İİK 66 md gereğince İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, itiraz dilekçesinin alacaklı tarafa tebliğ edilmediği, takip alacaklısının yasal süre içinde mahkememize müracaatla iş bu davayı ikame ettiği anlaşılmıştır.
Dava konusu ihtilaf; davalının faiz, icra gideri ,vekalet ücreti ve harçlara ilişkin itirazın yerinde olup olmadığı hususunda toplanmaktadır.Taraflar uyuşmazlığın sulh ve arabuluculuk yoluyla çözümü hususunda teşvik ve davet edilmiş ise de bu yönde talep ve başvuru bulunmadığından yargılamada tahkikat aşamasına geçilmiştir.
Tarafların ticaret sicili kayıtları, takip ve dava konusu alacağın dayanağını oluşturan irsaliyeli faturalar vs deliller celp edilmiş, davacının alacağının varlığı ve miktarının tespiti hususunda bilirkişi incelemesine karar verilmiştir.
Mahkememizce re’sen görevlendirilen SMMM Hayri Hakan Kıvanç tarafından tarafların ticari defter ve kayıtları ile dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu hazırlanan dosyadaki deliller ile yargısal denetime uygunluğu nedeniyle itibara layık bulunan 22/01/2018 tarihli raporda özetle,
“Davacının lehine yasal delil niteliği arz eden 2014, 2015 ve 2016 yılları ticari defterlerine göde takip tarihi (02/11/2016 günü ) itibariyle davalıdan 36.935,00 TL alacaklı olduğu,davalının 2014 yılı defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunmadığı, 2015 ve 2016 yılı defterlerinin lehine delil teşkil ettiği, davalı defterlerine göre takip tarihi itibariyle davalının davacıya 36.935,00 TL borçlu olduğu, her iki tarafın cari hesap ekstrelerine göre dava konusu borcun takip sonrasında , ancak davadan önce (11/11/2016 tarihinde ) ödenmiş olduğu, söz konusu ödeme nedeniyle davacının dava tarihi itibariyle davalıdan alacağının kalmadığı” belirtil- miştir.
Toplanan deliller ile dosyadaki bilgi ve belgelere göre yapılan yargılama sonunda; davacı tarafça başlatılan icra takibinden sonra davalı borçlunun takibe itiraz ettiği ve aynı gün asıl alacağı haricen ödediği, fakat icra takibinin açılmasına ve itirazı ile de takibin durmasına neden olduğundan somut davaya konu harçlar, vekalet ücreti, icra masrafı ve faiz kalemleri yönünden talep şartlarının oluştuğu,itiraz ile takip durduğundan bu konuda icra müdürlüğünce herhangi bir işlem yapılamayacağı ve karar verilemeyeceği, bu nedenle de davacı alacaklının bu haklarına ulaşması için itirazın iptali davasını açmaktan başka bir hukuki yol bulunmadığı, bu bağlamda asıl borç ödense bile borç ferileri yönünden itirazın iptali davasını açmasında alacaklının ve somut olayda davacının hukuki yararının bulunduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilip aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davanın KABULÜNE,
Davalı/borçlunun Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası üzerinden takibine girişilen borcun dava konusu faiz, takip vekalet ücreti ,takip masrafları ve harçlar ile ilgili itirazlarının iptali ile takibin devamına,

2- Harçlar Kanunu’na göre hesaplanan ve tahsili gereken 353,35 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 88,34 TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 184,68 TL harcın mahsubu ile bakiye 80.33 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,

3- a.) Davacı tarafından sarf olunan ( 29.20 TL başvurma harcı + 88.34 TL peşin nispi harç + 4,30 TL vekalet harcından ibaret ) 121.84 TL harç ile ( 700,00 TL bilirkişi ücreti + 137,50 posta/ tebligat/müzekkere/talimattan ibaret) 837,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
b.) Davalı tarafça sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
c-) Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,

4- Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av.Kan ve AAÜT gereğince takdir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalı taraftan tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine dair,

5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri gereğince, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/10/2018

Katip …

Hakim …