Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/604 E. 2020/247 K. 13.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/604 Esas
KARAR NO : 2020/247

DAVA : Tazminat ( Saklama Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/06/2018
KARAR TARİHİ : 13/03/2020
G.K.YAZIM TARİHİ : 18/03/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat ( Saklama Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
… vekili Bakırköy … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …. Esas sırasına kayıtlı dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin … Tekstil Limited Şirketinde şoför olarak çalıştığını, 02/04/2014 tarihinde … plakalı … marka şirket araca 394 adet dikime hazır trikoyu yüklediğini, çalıştığı iş yeri atölyesinin kapalı olmasından dolayı aracı kilitli vaziyette davalı Alışveriş Merkezinin açık otoparkına park ettiğini, otoparka ait özel güvenlik görevlilerinin bulunduğunu, alışveriş merkezindeyken aracın camlarının kırılmak suretiyle içindeki emtianın hırsız- lığa konu olduğunu öğrendiğini, olayda davalıların kusurunun bulunduğunu beyanla -fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla- 40.000,00 TL maddi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılar … ve …’den tahsilini talep ve dava etmiştir.
Birleşen Bakırköy … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyasında davacı …. Tekstil Limited Şirketi vekili, …. Esas sayılı asıl davanın davacısı … ’un müvekkili şirkette çalıştığını, olay günü meydana gelen hırsızlık olayında hırsızlığa konu em- tianın müvekkili şirkete ait olduğunu, otoparkta meydana gelen hırsızlık olayından davalıların sorumlu olduğunu, müvekkilinin 7.880,00 USD karşılığı olan 23.982,00 TL maddi tazminatın haksız fiil tari- hinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Bakırköy … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas , … karar nolu 07/02/2017 tarihli ilamı ile; HMK 166 md gereğince ,aralarında fiili ve hukuki bağlantı bulunan … ve … Esas sayılı davaların birleştirilmesine, yargılamaya… Esas sayılı dosya üzerinden devam olunmasına karar verilmiştir.
…. E. Sayılı ana dava ve … sayılı birleşen davanın davalıları … ve … vekili, olayın meydana geldiği alış veriş merkezinin müvekkilleri … İnşaat A.Ş ve …. Gayrimenkul A.Ş. tarafından işletildiğini, diğer davalı şirketin ise alışveriş merkezinde güvenlik hizmeti verdiğini, dolayısıyla alışveriş merkezini işle- ten müvekkilleri ile davacı arasında saklama sözleşmesi bulunmadığından bu müvekkilleri yönünden davanın reddi gerektiğini, davacının alışveriş merkezinin müşterisi olmadığı gibi ücretsiz ve kapalı olan otoparktan tüm gece boyunca yararlanma düşüncesiyle hareket ettiğini, otoparkta bulunan araç- lardaki kıymetli eşyaların korunması gibi bir yükümlülüklerinin bulunmadığını, davacı tarafın kendi- sinden beklenen dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmediğini, kusurlu olduğunu, zararını ispat- laması gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
İhbar olunan …. Merkezi …. Şubesi vekili; ihbara cevabında davalı …. Güvenlik tarafından yapılan … nolu Şahıs Mali Mesuliyet ve İşveren Sigortası Hasar Fazlası Poliçesini ibraz etmiş, bu poliçenin hangi durum- ları teminat altına aldığı hususu ile muafiyet miktarının dikkate alınmasını, davacının sigortalısının kendi iradesi ile güvenlik riskine sebep olup olmadığı ve iş ile hasar arasında illiyet bağı bulunup bu- lunmadığı, kendisini bilerek ağır tehlikeye maruz bırakacak hareketlerde zarara sebebiyet verip ver- mediği konusunda bilirkişi incelemesi yapılmasını istemiştir.
İhbar olunan … Sigorta ihbar talebine cevap vermemiştir.
Bakırköy …. Asliye HukukMahkemesi’nce yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda; “somut olayda davalıların % 60 asli birleşen davanın davacısının ise % 25, asıl davanın davacısının da %15 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği, hırsızlık nedeniyle meydana gelen zararın 23.811,78 TL olarak hesaplandığı, davacı …’un hak sahibi olmadığı, haksız fiilin ve akdi yükümlülüğün tarafının birleşen davanın davacısı olduğu, davalıların kusur oranına göre zararın 14.287,06 TL kısmından sorumlu oldukları” gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne 14.287,06 TL’nin haksız fiil tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
Bu karar hakkında birleşen davanın davacısı …. Triko ve davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş, birleşen davanın davacı vekilince istinaf başvuru harçlarının süresi içe- risinde yatırılmadığından ilk derece mahkemesinin 19/07/2017 tarihli ek kararıyla istinaf dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
Davalılar vekili “müvekkili şirket otoparkını bedelsiz olarak kullanma saikiyle hareket eden davacının gerekli özen ve dikkati göstermediğini, müvekkilinin somut olayda kusurlarının bulun- madığını, bilirkişi raporuna karşı gerekçeli itirazlarının karşılanmadan karar verildiğini, meydana gelen zararın somut ve tereddütten uzak delillerle kanıtlanamadığını, kaldı ki dava konusu araçtan hırsızlığın yapıldığına dair şüpheden uzak delilin ortaya konulamadığını, asıl davanın reddedilmesine karşın birleşen davanın kabulünün anlaşılamadığını, gerekçenin yetersiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu” beyanla ilk derece mahke- mesinin birleşen davaya yönelik kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
İstanbul BAM … HD’Nce yapılan inceleme sonucu tesis olunan …. Esas, …. karar nolu ilamda ;
“Davalılar vekillerinin istinaf başvuruları birleşen davaya yöneliktir. Asıl dava yönünden yapılmış bir istinaf başvurusu yoktur. Birleştirilerek görülen davalar bağımsız dava olma özelliklerini korurlar. Asıl davaya yönelik bir istinaf başvurusu bulunmadığından, ilk derece mahkemesinin asıl dava hakkındaki ret kararı kesinleşmiştir. İstinaf incelemesi sadece birleşen dava yönünden yapılmıştır.
Birleşen dosyada davacı, alış veriş merkezinin oto parkında park edilen araçtan hırsızlanan emtiadan dolayı uğradığı zararın davalılardan tahsilini istemiştir.
İlk derece mahkemesince yukarıda açıklanan gerekçeler doğrultusunda birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Somut olayda, davalı … şirketin işlettiği ve diğer güvenlik şirketinin güvenlik hizmetini sağladığı alışveriş merkezinin otoparkına bırakılan davacı şirket adına trafikte kayıtlı dava konusu aracın teslimi ve muhafazası ile ilgili işlem bir saklama (vedia) akdidir.
01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde, TBK’nın 561 ila 580. maddelerinde düzenlenen saklama sözleşmesinden doğan davaların ticari dava olduğu belirtilmiş, ayrıca, davanın konusuna bakılmaksızın, her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendiren hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava olduğu, 5/2. maddesinde bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa Asliye Hukuk Mahke- mesi’nin görevi dahilinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce “ticari” sayılan davalara, Asliye Tica- ret Mahkemesi’nde bakılacağı, 5/3. maddesinde ise Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanacağı belirtilmiştir. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her safhasında mahkemece; HMK’nın 355.maddesi uyarınca da istinaf mahkemesince resen gözetilmelidir.
Bu itibarla mahkemece, uyuşmazlığın taraflarının tacir olmasına ve her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesine ve ayrıca saklama sözleşmesinden kaynaklanan davaların TTK’nın 4.maddesi uyarınca mutlak ticari dava olmasına göre davanın ticari dava niteliğinde olduğu hususu gözetilerek, görevsizlik kararı veril- mesi gerekirken işin esasının incelenmesi doğru değildir. ” denilerek ” HMK.’nın 353/1.a.3 maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin birleşen davaya yönelik kararının kaldırılmasına” kesin olarak karar verilmiş dosya tevzien mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmiştir.
Mahkememizdeki yargılamaya konu iş bu dava, Bakırköy … AHM’nin … esas sırasına kayıtlı iken İstanbul BAM …. HD’nce kaldırma kararı verilen … Triko’nun tazminat talebine ilişkindir.
Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasında saklama sözleşmesi kurulup kurulmadığı, davacıya ait emtianın davalılarca işletilen ve güvenliği sağlanan otoparkta bulunan araç içinden çalınması şek- linde gerçekleşen hırsızlık olayında tarafların kusur durumu ve oranının, davalı tarafın tazmin ile yükümlü olduğu gerçek zararın ne olduğu hususunda toplanmaktadır.
Olay ile ilgili olarak beyanına başvurulan davacı çalışanı …’un 02/04/2014 tarihli ifade tutanağı, kolluk tarafından düzenlenen 02/04/2014 tarihli Olay Yeri İnceleme Raporu, Özel Güvenlik Görevlileri …. ve … tarafından düzenlenen 02/04/2014 tarihli Olay Tutanağı dosyaya ibraz edilmiş, olay anını gösterir kamera kayıtları bilirkişi …. tarafından düzenlenen 02/05/2015 havale tarihli rapor ile çözümlenmiş, Bakırköy … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyasına İş Güvenliği ve Alacak Hesap uzmanlarınca ibraz olunan 09/01/2017 tarihli rapor dosyamız içine alınmıştır.
Davalı … (Birleşme ile …. İnşaat Tic. A.Ş. ve eski ünvanı …. Gayri- menkul Geliştirme A.Ş.) Ve Davalı ….. Özel Güvenlik arasında düzenlenen 19 (ondokuz) ana maddeden bir özel hükümden ibaret 1 yıl süreli (hizmet başlangıcı 20/04/2014 tarihi olan) Özel Güvenlik Hizmet Alımı Sözleşmesinin,
“Sözleşmenin konusu ve kapsamına dahil hizmet alanı” başlıklı 3. Maddesinde “İŞVEREN’e ait Alışveriş Merkezinin, 5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun (5188 Sayılı Kanun) kapsamında 49 (Kırk Dokuz) kişilik Özel Güvenlik Kadrosu ile her türlü güvenliğinin sağlanması, güvenliğe ilişkin projeler geliştirilmesi, güvenlik teşkilatının kurulması, eğitimi, sevk ve idaresi, ekipman ve donanımının tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi, bu sözleşmenin konusunu ve tarafların edimlerini oluşturur, Personel miktarı, görev tanımı ve çalışma düzeni EK-2’de yer alan Güvenlik Kadrosu ve Çalışma Tablosunda belirtilmiştir. ”
“Sözleşmenin kapsamına dahil işyerleri”başlıklı 4. maddesinde “Alışveriş Merkezi içinde güvenlik oluşturulacak işyerlerini belirleme yetkisi münhasıran İŞVEREN’e aittir. Sözleşme kapsamına dahil edilen veya kapsam dışı bırakılan işyerleri otuz gün önceden yazılı olarak İŞVEREN tarafından YÜKLENİCİ’ ye bildirile- cektir. Yapılacak bu değişiklikler için valilikten izin alınması gereken hususlarda bu işlemlerin takibinden YÜKLENİCİ sorumlu olacaktır.
Hırsızlık ve sabotaj hususlarında ve özel durumlar söz konusu olduğunda bila istisna Alışveriş Merke- zi’ndeki tüm işyerlerinde gerekli güvenlik önlemleri, emniyet tedbirleri ve buna ilişkin her tekmil hukuki işlem- ler mer’i mevzuat çerçevesinde YÜKLENİCİ tarafından yerine getirilecektir ”
“Yüklenicinin hak ve yükümlülükleri” başlıklı 5. Maddesinin 5.1.20 numaralı alt bendinde “Alışveriş Merkezinin mağazalar ve ofisler dışındaki ortak kullanım alanlarında olabilecek hırsızlık ve maddi zarara sebep olan olaylardan sonra Alışveriş Merkezi Yönetimi veya İŞVEREN tarafından karşılanmak zorunda kalı- nan zararda YÜKLENİCİ kusuru varsa, İŞVEREN tarafından YÜKLENİCİ’ ye rücu edilecektir. İŞVEREN’ in uğradığı zararı, YÜKLENİCİ ekspertiz, bilirkişi ve emniyet kolluk kuvvetleri raporları doğrultusunda hukuki süreç sonunda verilecek hükme göre ödemekle yükümlüdür. ”
5.2.7 numaralı alt bendinde “Alışveriş Merkezinde açık ve kapalı otoparklarda misafir araçlarının asayişi sağlamak, trafik kazalarında gerek olması halinde ilgili resmi mercileri çağırmak ” hükmüne yer verilmiştir.

Mahkememizce verilen ara karar gereğince Güvenlik Uzmanı …, ….. Bilirkişisi Tekstil Mühendisi …. ve SMMM … tarafından düzenlenen 25/12/2019 tarihli rapora göre :
GÜVENLİK UZMANLIĞI YÖNÜNDEN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE : sözleş- menin konusu ve kapsamına dahil hizmet alanı başlıklı 3. Maddesinde: “İŞVEREN’e ait Alışveriş Merkezinin, 5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun (5188 Sayılı Kanun) kapsamında 49 (Kırk Dokuz) kişilik Özel Güvenlik Kadrosu ile her türlü güvenliğinin sağlanması, güvenliğe ilişkin projeler geliş- tirilmesi, güvenlik teşkilatının kurulması, eğitimi, sevk ve idaresi, ekipman ve donanımının tam ve eksiksiz ola- rak yerine getirilmesi, bu sözleşmenin konusunu ve tarafların edimlerini oluşturur.”hükmü bağlamında dava- ya konu hırsızlık olayının, AVM’nin sınırları içinde kabul edilen yerde gerçekleştiği, davacı …. Triko Tekstil Dış Tic San Ltd Şti’ ye ait triko erkek kazak emtiası taşıyan … plakalı araç içindeki emtianın park ettiği yerde faili meçhul hırsızlık suretiyle çalındığı anlaşılmaktadır.
a. Davalı … Özel Güvenlik Hizmetleri A.Ş. yönünden: Özel Güvenlik Şirketleri 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun’un 4. Maddesinde, Türk Ticaret Kanunu’na göre kurulan ve üçüncü kişilere koruma ve güvenlik hizmeti veren şirketlerdir.
Kamu düzeninin sağlanması ve korunması, kamu gücünü elinde bulunduran devletin temel gö- revlerindendir ve bunu kurmuş olduğu polis, jandarma gibi genel kolluk aracılığıyla sağlamaktadır. Zaman içinde kolluğun genişleyen görev ve sorumluluk alanı ve artan yoğunluğu sebebiyle özel gü- venlik teşkilatlarının kurulması ve tamamlayıcı güvenlik hizmetlerinin sunulması sağlanmıştır.
Davacı …. Triko Tekstil Dış Tic San Ltd Şti ne ait … plakalı aracın park ettiği işyerinin bulunduğu davalılara ait … Alışveriş Merkezi özel güvenlik hizmetinden yarar- lanmak amacıyla davalı … Özel Güvenlik Hizmetleri A.Ş. ile bir sözleşme imzalamıştır. İmzalanan sözleşme ile taraflar bazı yükümlülüklerin altına girmişlerdir. AVM’nin bulunduğu alanın güvenliğinin sağlanması için bir bedel ödenmekte, buna karşılık davalı güvenlik firması da güvenlik hizmeti vermektedir.
Sözleşmedeki hükümler dikkate alındığında, davalı özel güvenlik şirketinin, AVM’nin alanı içindeki otoparkta gerçekleşmesi muhtemel hırsızlık, gasp gibi olayların önlenmesi yönünden tedbirler alması güvenlik hizmetinin gerekleri olarak değerlendirilmiştir. Keza sözleşmede yüklenicinin “Alış- veriş Merkezinin mağazalar ve ofisler dışındaki ortak kullanım alanlarında olabilecek hırsızlık ve maddi zarara sebep olan olaylardan sonra Alışveriş Merkezi Yönetimi veya İŞVEREN tarafından karşılanmak zorunda kalınan zararda YÜKLENİCİ kusuru varsa, İŞVEREN tarafından YÜKLENİCİ’ ye rücu edileceği”nden söz edilmektedir.
Davalı şirketin “davacı tarafın, aracını davalı şirketlerin işlettiği alışveriş merkezinin açık oto- parkına geceyi geçirmek niyet ve iradesi ile bırakmış olduğu, davacının aracını bırakmaktaki iradesi ile davalı şirketlerin, sadece alış veriş merkezinin çalıştığı saatlerde geçerli olacak şekilde otoparka müşteri aracını kabul etme iradesi ile uyuşmadığı, bununla beraber sözleşmenin geçerli kurulmasının bir diğer şartı da davacının otoparka aracını bırakabilmesi için davalı şirketlerin işlettiği alışveriş merkezinin müşterisi olması gerektiği, oysa davacının dava dilekçesindeki anlatımlarında da anlaşıldığı üzere davacının davalı şirketlerin işlettiği alış veriş merkezinin müşterisi olmadığı, ücretsiz olan otoparktan alış veriş merkezinin kapalı olduğu tüm gece boyunca yararlanma düşüncesi ile hareket ettiği” yönündeki tez ve gerekçelerin, dava konusu hırsızlık olayında özel güvenlik hizmeti sunan şirketin sorumluluğunu ortadan kaldırmadığı değerlen- dirilmiştir. Çünkü anılan AVM’nin otopark alanı olarak nitelenen mahalde park edilmiş olan ve içinde davacının sigortaladığı emtia bulunan aracın güvenliğinin sağlanmasının sözleşme hükümleri dışında olduğunun kabulü halinde, esasen başkaca güvenlik ihtiyacından söz edilemeyeceği, ortak alanlardaki can ve mal güvenliği tedbirlerinin AVM sınırları içindeki otoparklara yönelebilecek harici tehdit ve riskleri kontrol altına almak olduğu görüşü benimsenmiştir. Bu sebeple AVM otoparkına park edilmiş araçlara yönelebilecek hırsızlık, gasp, sabotaj, yangın, vb tehdit ve risklere karşı güvenlik ihtiyacını karşılamak üzere güvenlik hizmeti satın alındığı kabul edilmiştir. Açıklanan gerekçeler ve kabule göre de, AVM sınırları içinde meydana gelen ve park halindeki aracın camı suretiyle gerçekleştirildiği anlaşılan hırsızlık olayının faillerinin AVM’ye girişlerinin ve eylem sırasındaki hareketliliklerinin, giriş ve çıkışlarda görevli personel ya da devriye personeli tarafından fark edilemediği veya bu sürede görev mahallinde bulunmadıkları sonucuna varılmıştır.
Zira anılan otoparkta bulunan güvenlik kamera görüntüleri izlendiğinde, hem hırsızlığın ger- çekleştiği aracın hem de hırsızlığı gerçekleştirdiği değerlendirilen kişilerin bulunduğu aracın otoparka girişinde herhangi bir güvenlik denetimine alınmadığı, kayıt süresince görüntülerde güvenlik görevli- lerine rastlanmadığı izlenmiş, ayrıca CD inceleme bilirkişisi raporunda da hırsızlık öncesi güvenlik görevlilerinin hareketine dair bir görüntü tarif edilmediği anlaşılmıştır.
Hırsızlığın gerçekleştiği kabul edilen otoparkta (1) görevlinin sabit noktalarda ya da devriye hizmeti vermesi halinde olası ihlallere (hırsızlık, yağma, mala zarar verme, sabotaj v.b) karşı engel olunabileceği aksi halde güvenliğin zaafa uğrayabileceği, tam hâkimiyet sağlanamayacağı düşünül- müştür. Bu kabule göre, davalı güvenlik şirketinin anılan gün ve saatte sözleşme hükümlerine aykırı şekilde eksik görevli ile hizmet verdiği ya da görevlilerin gereken duyarlılıkta bulunmadığı görüşü benimsenmiştir. Dosyaya sunulan … AVM Hafta İçi Güvenlik Kadrosu ve Çalışma Tablo- sunda “Açık Otopark Devriye 1-C” noktası için tüm vardiyalarda (1) görevli belirtildiği, ancak Görev Yeri Özel Talimatı dosyaya sunulmadığından dış devriye güzergâh ve kontrol noktaları arasında hırsızlığın gerçekleştiği Açık Otopark alanının bulunup bulunmadığı anlaşılamamıştır.
Hırsızlığın gerçekleşme saatine dair netlik bulunmamakla birlikte, aracın AVM otoparkına park edilmesinden sonra sürücü …’ un olayın kendisine telefonla bildirildiği saatin 21:15 olması, olay yeri inceleme tutanağında da olayın bildirim saatinin 21:40 olması dikkate alın- dığında, hırsızlığın muhtemelen 21.00 sıralarında gerçekleştiği kabul edilmiş olup, bu saat itibarıyla İstanbul şehrinde AVM türü yerde tüm faaliyetlerin normal yoğunlukta olacağı ve güvenlik hizmetinin de aynı düzeyde sürdürülüyor olması gerektiği değerlendirilmiştir.
b.Davalı …. AVM yönünden; Merkür İnş. Tic. A.ş. ile diğer davalı güvenlik şirketi arasında yapılan sözleşme gereği 49 özel güvenlik görevlisi ile hizmet verileceğinin belirtildiği, fiilen çalışan güvenlik görevlisi sayısının denetlenip denetlenmediği, alınması gereken ilave fiziki ve elek- tronik (kamera, alarm vb) tedbirlerinin yeterince tesis edilip takip edilmediği, güvenlik tedbirlerinin yeterliliği konusunda hizmet satın alman davalı özel güvenlik şirketi ile risk değerlendirmesi yapıl- dığına dair bir belge sunulmadığı anlaşıldığından; bu gerekliliklerin yapılmamış olmasından kaynak- lanan güvenlik zafiyetleri ile incelenen hırsızlık olayı arasında illiyet bulunduğu değerlendirilmekle kusurlu olduğu sonucuna varılmıştır.
c.Davacı …. Triko Tekstil Dış Tic San Ltd Şti yönünden: davaya konu … plakalı aracın kapalı kasa kamyonet olduğu, izlenen görüntülere göre çok kısa sürede hırsızlığa maruz kaldığı, içinde değerli emtia taşınan araç için yeterlilikte sağlam olmadığı, ilave bir tedbirin alın- madığı, günümüz koşullarında daha sağlam kapı kilit mekanizmalarının ve alarm sistemlerinin yaygın kullanımı ve hırsızlık yapmak isteyenler bakımında caydırıcı etkisi bilinmekte olup, bu yönde bir tedbirin alınmayışının güvenlik zaafiyeti olarak nitelenebileceği, ancak muhafaza edilen malların kıymeti, aracın açık alanda AVM otoparkında park edilmiş olmasına göre yapılan değerlendirmede, somut araç bakımından bu zaafiyetin münhasıran belirleyici olmayacağı ve fakat risk olarak kabul edilebileceği görüşü benimsenmiştir. Çünkü yukarıda değinildiği üzere anılan AVM’nin güvenlik hizmeti aldığı, insan ve araç hareketliliğinin yoğun olduğu, ayrıca araçta taşman kıymetlerin parça mallardan oluştuğu ve birim fiyatları itibarıyla kıymetli kabul edilmemekle parça malların birlikte topluca kıymet arz eden nitelikte olduğu, malların topluca çalınmasının da zaman alacağı ve birkaç kişinin birlikte hareketi ile hırsızlığın gerçekleşebileceği hususları birlikte düşünüldüğünde, ek önlem alınmamasının düşük derecede risk olarak değerlendirilmesinin mümkün olduğu sonucuna varılmıştır. Ayrıca içinde tekstil malzemesi bulunan kamyoneti park ederken olası hırsızlık eylemine karşı daha dikkatli olunması, gerekirse güvenlik görevlilerini bularak onlara aracın gözetlenmesi hususunda hatırlatmada bulunulması gibi özenli davranışın araç şoförü diğer davacı … tarafından yerine getirilmediği de anlaşıldığından kusurlu olduğu kabul edilmiştir.
d. … yönünden; diğer davacının çalışanı olduğu ve tekstil ürünlerini almak üzere akşam saatlerinde yola çıktığı, işyerinin 18:30’da kapandığını ve ürünleri araca yükledikten sonra atölyeye geri götürdüğünde işyerinin kapalı olacağını bildiği, işyerinden çıkmadan önce durumu yetkililere bildirerek, alınacak ürünlerin nerede ve nasıl muhafaza edileceği hususunda talimat alması, araçta ticari mallar olduğu halde AVM’ ye gitmemesi ve durumu yetkililere bildirmesi gerektiği, bu sebeple kusurlu olduğu değerlendirilmiştir.
e.Tarafların kusur ve ihmallerinin derecelendirmesi yönünden; yukarıdaki bentlerde ay- rıntılı olarak izaha çalışıldığı üzere, davalı …. Özel Güvenlik Hizmetleri A.Ş’nin hırsızlık ola- yının meydana gelmesinde gösterdiği ihmal ve kusurun, çalışmalarından sorumlu olduğu görevlilerin gösterdiği dikkat ve özen eksikliğinin diğer tarafların (AVM yönetiminin ve davacıların) gösterdiği ihmal, kusur ve özensizliğe göre daha üstün olduğu görüşü benimsenmiştir.
Sonuç olarak : dava konusu hırsızlık olayının meydana gelmesinde; davalı … Özel Güvenlik Hizmetleri A.Ş. nin % 40 (yüzde kırk) oranında ,davalı …. Avm Yatırımları A.Ş.’nin % 20 (yüzde yirmi) oranında (davacı …. Triko Tekstil Dış Tic San Ltd Şti nin %25 (yüzde yirmi- beş)oranında , …’ un ise %15 (yüzde onbeş) oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.

MALİ YÖNDEN YAPILAN İNCELEMEYE GÖRE: davacının imalatçı olduğu ve kazak üretimi yaptığı, bu nedenle davacının ticari defterlerinde dava konusu emtianın kazak olarak giri- şinin bulunmadığı, iplik olarak stok girişinin yapıldığı, davacı taraf ara dönemde maliyet hesabı yap- madığından Nisan 2014 döneminde kazak olarak yarı mamul stok görülmediği,
Ancak davanın 394 adet Bs. Yaka dikime hazır yün triko kumaşı karaca Ütü’ye gönderdiği, Karaca Ütü’nün , ütü ve teğel işlemi yaptıktan sonra 02/04/2014 tarih 20524 nolu sevk irsaliyesi ile bu ürünleri davacıya teslim ettiği anlaşılmıştır.

EMTİA YÖNÜNDEN YAPILAN DEĞERLENDİRMEYE GÖRE ; Davacı …. Triko Tekstil Dış Tic.San.Ltd.Şti.’nde şoför olarak çalışan …, 02/04/2014 tarihinde davacı şirkete ait … plakalı … marka araçla …. Ütü firmasından 394 adet kazak imalatı için dikime hazır, kazak dikmek için kesilmiş ve teğel ütü yapılmış 14 GG bis yaka yün triko kumaşı 02/04/2014 tarihli … nolu irsaliyeyle teslim alarak …’ye götürerek park etmiştir. Burada ürünlerin çalındığı anlaşılmaktadır.
50 adet kazak imalatı için kesili 14 GG bis yaka yün triko kumaş bir çuvala sığar. 394 adet kazak imalatı için kesilmiş 14 GG bis yaka yün triko kumaş 394 / 50 ~ 8 adet çuvala konulabilir. 394 adet kazak imalatı için kesilmiş triko kumaşların konulduğu 8 adet çuval … marka araçla bir seferde çok rahat taşınabilir.
Davacının 30/08/2014 tarihli …. nolu ve 08/09/2014 tarihli … nolu faturalarında benzer ürünler olan yün kazak birim fiyatı 20 USD/adet’tir. Çalınan kazaklar dikilmemiş halde olup giyilebilir hale gelmesi için dikilip, son ütü ve paketleme işlemlerinin yapılması gerekir. Teğel ütü- leme yapılmış kesilip triko kumaşın dikim ve ütüleme maliyeti ortalama 2 USD/adet’tir. Yarı mamul halinde çalınan dava konusu kazakların rayiç değer birim fiyatı (20 – 2 =) 18 USD/adettir.
Çalınan dava konusu 394 adet yan mamul kazağın piyasa rayiç değeri: 394 x 18,00 USD = 7.092 USD’ dir.
Hırsızlık tarihi olan 02/04/2014 tarihi itibariyle çalınan kazakların TL olarak piyasa rayiç degeri: 7.092 X 2,1382 = 15.164,11 TL. (TC Merkez Bankası’nın 02/04/2014 tarihli kurlarına göre 1 USD efektif satış – 2,1382 TL’dir.)
Dava tarihi olan 16.09.2015 tarihi itibariyle çalınan kazakların TL olarak piyasa rayiç değeri: 7.092 X 3,0218 = 21.430,61 TL’dir. (TC Merkez Baııkası’nm 16.09.2015 tarihli kurlarına göre 1 USD efektif satış – 3,0218 TL’dir.)

Toplanan deliller ile dosyadaki bilgi ve belgelere göre, davacı …. Triko’nin kendi çalışanı durumundaki … aleyhine açtığı tazminat davasının İş Hukuku hükümlerine göre değerlendirilebileceği gözetilerek iş bu davadan tefrikine, ayrı esasa kaydına karar verilmiştir.
Davalılar … ve … aleyhine açılan dava ile sınırlı olarak yapılan yargılama sonucu ; dava konusu hırsızlık olayının AVM’nin açık olduğu saatlerde meydana geldiği ve taraflar arasında TBK anlamında saklama sözleşmesinin kurul- duğu, söz konusu hırsızlık olayında davacı şirketin aracı içindeki 21.430,61 TL değerinde emtianın çalındığı, zararın meydana gelmesinde ; davalı …. Özel Güvenlik Hizmetleri A.Ş. nin % 40 (yüzde kırk) oranında , davalı …. Avm Yatırımları A.Ş.’nin %20 (yüzde yirmi) oranında , dava dışı … %15 ve davacı … Triko Tekstil Dış Tic San Ltd Şti nin % 25 (yüzde yirmibeş) oranında kusurlu olduğu, davacının kusuru oranında yapılan indirim sonucu % 75 kusur oranına isabet eden 16.072,96 TL emtia bedelinin tazmininden davalıların müteselsilen ve müştereken sorumlu olduğu sonucuna varılmakla davanın kısmen kabulüne karar verilip aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
16.072,96 TL tazminatın haksız fiili tarihi olan 02/04/2014 gününden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte …. AVM Yatırımları A.Ş. Ve … Özel Güvenlik Hizmetleri A.Ş.’den tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,

2- Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 1.097,94 TL karar ve ilam harcından mahkeme veznesine yatırılan 409,55 TL peşin/nispi harcın mahsubu sonucu bakiye 688,39 TL karar harcının davalılardan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 27,70 TL başvuru harcı + 409,55 TL peşin nispi harç + 4,10 TL vekalet harcı+314,00 TL keşif harcından ibaret toplam 755,35 TL harcın davalılardan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,

3-a-) Davacı tarafından sarf olunan (2.100,00 TL bilirkişi ücreti + 190,50 TL posta/tebligat/ müzekkere+ 130,00 TL ATGV araç ücretinden ibaret ) 2.420,50 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 1.621,73 TL’sinin davalılardan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
b-) Davalı tarafça sarf olunan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
c-) Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine,

4-a.) Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsil edilerek davacıya ödenmesine
b.)Kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine red olunan dava değerine göre hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 3.400,00 TL vekalet ücre- tinin davacıdan tahsil edilerek davalılara ödenmesine dair,

Davacı vekili ile Davalılar …. Özel Güvenlik ve … Vekili ve …. ‘un yüzüne karşı 5235 Sayılı Kanun’un geçici 2. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 341 ila 360. madde hükümleri gereğince mahkememize veya aynı sıfatta başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
13/03/2020
Katip …

Hakim …