Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/593 E. 2019/472 K. 19.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/593 Esas
KARAR NO : 2019/472

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/06/2018
KARAR TARİHİ : 19/04/2019
K. YAZIM TARİHİ : 30/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; davalı tarafça … bank …… Şubesi’ne ait 70.000,00 TL bedelli çeke dayanarak müvekkili hakkında , Bakır- köy …… İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyası üzerinden takibe girişildiğini, ancak müvekkilinin dava konusu çeki Bakırköy …… Noterliği’nce düzenlenen 21/04/2016 tarih …… yev- miye nolu vekaletname gereğince keşideci……. ve Tic. Ltd. Şti’nin nam ve hesabına vekaleten imzaladığını, müvekkilinin dava konusu çek ile ilgili ciro ve avalinin bulun- madığını, bu nedenle mali ve hukuki sorumluluğunun doğmadığını, davacı tarafça başlatılan takibin kötü niyetli olduğunu beyanla müvekkilinin söz konusu çek nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitini, davalı tarafın % 20 ‘den az olmamak üzere tazminat ile mahkumiyetini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; ayakkabı imalatı ile iştigal eden müvekkilinin davacının sahibi olduğu şirkete sattığı ürün karşılığında davacı şirkete ait takip konusu çeki aldığını, davacının de bu çeke “aval” verdiğini, çek bedelinin ödenmemesi üzerine davacı ile şirket hakkında icra takibine girişildiğini, davacı tarafın dava konusu çeki şirketi temsilen imzaladığına dair beyanlarına itibar edileyemeceğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Dava, İİK 72/3 maddesine dayalı menfi tespit talebine ilişkin olup kambiyo senedinden kaynaklanmaktadır.
Dava ve takip konusu 12/08/2017 keşide tarihli 70.000,00 TL bedelli ……. seri nolu çek dava dışı ……. Ltd. Şti’nin ……bank …… Şubesi’ndeki TR …… IBAN nolu hesabına tanımlı olduğu, keşideci olarak ticari unvanı yazılı ……. Ltd. Şti ibaresinin altında ayrıca ” V. …” ibare- lerinin ve …’a atfen atılan imzanın yer aldığı, çekin lehtarının ……. Ayakkabı- … olduğu ,ciro yoluyla el değiştiren çekin en son hamil … tarafından 05/09/2017 tarihinde ……bank …… Şubesi’ne ibraz edildiği “hesap bakiyesinin sıfır olduğu, banka ödeme yükümlülüğündeki 1.410,00 TL’lik kısmının ödendiği, geri kalan kısmının karşılığının bulunmadığı ” şerhinin yazıldığı görülmüştür.
Celp olunan takip dosyasının tetkikinde ; davalı/takip alacaklısının davacı borçlu … aleyhine dava konusu çeke dayanarak 68.590,00 TL çek alacağı + 1.479,85 TL işlemiş faiz + 6.859,00 TL karşılıksız çek tazminatı + 205,77 TL komisyon alacağından ibaret 77.134,62 TL alacağın tahsili talebiyle 01/11/2017 tarihinde Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyası üzerinden kambiyo senetlerine mahsus takibe giriştiği, ödeme emrinin 06/11/2017 tarihinde davacı borçluya usulen tebliğ edildiği, takibin itirazsız olarak kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davalı takip alacaklısı söz konusu “. …” şeklindeki imzanın “aval” niteliğinde olduğu ve borcun ödenmediğinden bahisle aval veren sıfatıyla …’ın sorumlu olduğunu iddia etmekte, davacı ise dava ve takip konusu çek üzerindeki imzanın kendisine ait olduğunu kabul etmekle birlikte çeki keşideci durumundaki ……. Ltd. Şti’nin vekili sıfatıyla imzaladığını,vekalet hükümleri gereğince bu çek bedelinden kaynaklanan sorumluluğun adı geçen keşideci şirket nam ve hesabına doğduğunu , şahsi sorumluluğuna gidilemeyeceğini savunmaktadır.
Dava konusu uyuşmazlık; dava ve takip konusu çek üzerine “. …” şeklinde atılan imzanın “aval” hükmü taşıyıp taşımadığı , bu nedenle davacının sorumluluğuna gidilip gidileme- yeceği, davacının söz konusu çek nedeniyle davalı tarafa borçlu olup olmadığı (borcun var olup olmadığı) ile borç miktarının ne olduğu hususunda toplanmaktadır.
Dava dışı ….. Ltd. Şti ile davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
SMMM ……. tarafından yapılan inceleme sonucu ibraz edilen raporda ;dava dışı ….. Ltd. Şti’nin “gayri faal olduğu” beyanıyla ticari defter ve kayıtlarını incelemeye sunmadığı, davalı tarafından ibraz edilen ve sahibi lehine delil teşkil eden 2016 yılı ticari defterlerine göre, davalı ile dava dışı …..Ayakkabı arasında ticari ilişki olduğu ve dava dışı ….. Ayakkabının davalıya olan borçlarının ifası uğruna dava konusu 70.000,00 TL bedelli çeki davalıya verdiği” belirtilmiştir.
6102 sayılı TTK.nun 783/3.maddesine göre ” muhatap nezdinde karşılığı kısmen veya tama- men bulunmayan bir çek düzenleyen kişi, çekin karşılıksız kalan bedelinin yüzde onunu ödemekle yükümlü olduktan başka, hamilin bu yüzden uğradığı zararı da tazmin eder”. Madde hükmünden de anlaşılacağı üzere, karşılıksız çıkan çeki düzenleyen kişi, çek tazminatından sorumludur.
Aynı Kanunun 818/1.maddesinin göndermesi ile çekler hakkında da uygulanması gereken 701.maddenin üçüncü ve dördüncü fıkralarında da belirtildiği üzere; muhatabın veya düzenleyenin imzaları hariç olmak üzere, poliçenin yüzüne atılan her imza aval şerhi sayılır. Kimin için verildiği belirtilmemişse aval, düzenleyen için verilmiş sayılır.
Aynı Kanun’un 702/1.maddesi gereğince ise; aval veren kişi, kimin için taahhüt altına girmişse aynen onun gibi sorumlu olur.
İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün 21/09/2018 tarih….. nolu yazısına ekli ticaret sicili kaydının tetkikinden ; dava konusu çekin tanzim tarihi itibariyle davacı şirketin hali hazırdaki tek ortak ve yetkilisinin….. olduğu, şirketin eski ortağı durumundaki davacının temsil yetkisinin ve ortaklık sıfatının bulunmadığı, ancak ibraz ve celp olunan Bakırköy ….. Noterliği’nden tasdikli 21/04/2016 tarih ve …… yevmiye numaralı vekaletname incelendiğinde, borçlu şirketin yetkili temsilcisi….. tarafından davacı …’ın ticari vekil olarak atandığı görülmüştür.
Davacının delil olarak dayandığı söz konusu Vekaletnamenin “ÇEK “bölümünde aynen ” ticari münasebette bulunduğumuz T.C. Hudutları dahilinde bulunan bilcümle şirketlerden, firmalardan, şahıslardan vesaire ilgili kurum ve kuruluşlardan her türlü alacaklarımızı tahsil etmeye, çek ve senet olarak dahi alacaklarımızı tahsil etmeye, alacaklarımızı talep tahsil ve ahzu kabza, sulh ve ibraya, bununla ilgili imzalanacak evrak ,belge,makbuz ve kayıtları tanzim ve imzaya, hür türlü yanlışlıkları düzeltmeye, elden evrak alıp vermeye, harç ve masrafları yatırmaya, yazılı ve sözlü beyan ve taahhütlerde bulunmaya,hamili alacaklısı olduğumuz çekleri ve senetleri ilgili özetl ve tüzel makam ve kuruluşlardan elden teslim almaya,evraklarını imzalamaya,ciro etmeye ,çek ve senetlerimizi ilgili banka şubesi’ne teminata vermeye,takasa vermeye, teminattaki ve takastaki çek ve senedi geriye talep etmeye,elden teslim almaya, elden teslim etmeye, çek ve senet bedellerini veya bankaların öde- mekle yükümlü olduğu çek/senet güvence bedelini dahil talep tahsil ve ahzu kabza,sulh ve ibraya, ilgili banka ve banka şubesi veya bilcümle özel ve tüzel makam ve kuruluş veznelerirnedn talep tahsil ve ahzu kabza, sulh ve ibraya, gerektiğinde protesto ettirmeye, protesto işlemlerini takip ve netice- lendirmeye, imzalamaya,makbuz almaya, yanlışlıkları düzelttirmeye” dair çok geniş yetki verildiği, bu durumda, takip dayanağı çekin düzenlenme tarihi (12/08/2017) itibariyle …’ın keşideci şirket adına çek tanzim etmeye yetkili ticari vekil olduğu, muhatap bankanın de söz konusu çekin ibrazında ” imzanın keşideciye /veya yetkili vekiline ait olmadığı”na dair ödemeden imtina notunun bulunmadığı, davacıyı keşideci şirketin vekili olarak kabul ederek işlemlerini gerçekleştirdiği sabittir.
Davacı … vekilinin şikayeti üzerine şüpheli … hakkında dava konusu ……. Ltd. Şti’nin ……bank …… Şubesi’ndeki hesabına tanımlı 12/08/2017 keşide tarihli 70.000,00 TL bedelli ……. seri nolu çek hakkında ‘Bilişim Sistemleri Banka Veya Kredi Kurumlarının Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık’ suçundan Küçükçekmece CBS’nın …… nolu dosyası üzerinden yapılan soruşturma sonunda …… karar nolu 20/02/2018 tarihli karar ile ” ……. Ltd. Şti tarafından Bakırköy……. Noterliği huzurunda düzenleme şeklinde yapılan 21/04/2016 tarih ……. yevmiye nolu veka- letname gereğince şüphelinin ……. Ltd. Şti’ne vekaleten çeki keşide ettiği anlaşıldığından ve suçun yasal unsurları oluşmadığından şüpheli hakkında üzerine yüklenen suçtan kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına ” karar verilmiştir.
Toplanan deliller ile dosyadaki bilgi ve belgelere göre mahkememizce yapılan yargılama sonunda; davacının dava konusu çeki, dava dışı ……. Ltd. Şti tarafından Bakırköy ……. Noterliği’nde verilen 21/04/2016 tarih ……. yevmiye nolu vekaletname gereğince ve ticari vekil sıfatıyla imzaladığı, vekalet ilişkisi kapsamında dava konusu çekten kaynaklanan hak ve borçların vekil eden şirketin nam ve hesabına doğduğu, çek üzerinde ciro ve avali bulunmayan davacının dava konu çek ile ilgili şahsi sorumluluğunun doğmadığı , davacı hakkında başlatılan takibin hukuka aykırı olduğu sonucuna varılmakla davanın kabulüne, davacının dava ve takip konusu çek nedeniyle davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine, yasal şartlar oluşmadığından davacı lehine tazminat takdirine yer olmadığına karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davanın KABULÜNE,
İİK 72 md gereğince ; davacının Bakırköy ……… İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyası üzerinden takibine girişilen dava ve takip konusu 77.134,62 TL’lik alacak nedeniyle takip alacaklısı olarak görünen davalı …’ye borçlu olmadığının tespitine,
Yasal şartlar oluşmadığından davacı lehine tazminat takdirine yer olmadığına,

2- Harçlar Kanunu’na göre hesaplanan ve tahsili gereken 5.269,06 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.317,27 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 3.051,79 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,

3- a.) Davacı tarafından sarf olunan ( 35,90 TL başvurma harcı + 1.317,27 TL peşin nispi harç + 5,20 TL vekalet harcından ibaret ) 1.358,37 TL harç ile (800,00 TL bilirkişi ücreti + 182,00 TL posta/tebligat/müzekkereden ibaret) 982,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,

b.) Davalı tarafça sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
c-) Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine,

4-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av.Kan ve AAÜT gereğince takdir olunan 8.834,81 TL vekalet ücretinin davalı- dan tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine dair,

Davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı 5235 Sayılı Kanunun geçici 2. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanununun 341 ila 360. madde hükümleri gereğince mahkememize veya aynı sıfatta başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/04/2019

Katip …

Hakim …