Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/574 E. 2020/120 K. 12.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/574 Esas
KARAR NO : 2020/120 Karar

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 12/01/2018
KARAR TARİHİ : 12/02/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile Bakırköy …. İş Mahkemesinin …. E. …. K. Sayılı dosyasının davacısı dava dışı ….. isimli personelin …… Havalimanı’nda 2009-2014 yılları arası davalı şirkette kesintisiz çalıştığını,kesintisiz çalışması sonucu ortaya çıkan kıdem tazminatı, yıllık izin ücret alacağı, fazla mesai,ulusal bayram genel tatil ücret alacakları,ilave tediye alacağı,ücret kesintisi olmak üzere toplam işçilik alacaklarının tahsili talebi ile asıl işveren olarak kuruma ve müvekkili şirkete dava açtığını,kesinleşen mahkeme kararı neticesinde Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün …. E. Sayılı dosyası kapsamında müvekkili tarafından ödeme yapıldığını,dava dışı personelin müvekkili şirket ile …. Genel Müdürlüğü arasında imzalanan ihale kapsamında kurum nezninde çalıştığını,dava dışı işçinin müvekkili şirket ve davalı taşeron şirketler tarafından sigortalı gösterildiğini,taşeron şirketlerin değişmesine rağmen işyeri ve işin değişmediğini,bu nedenle davalı şirketin dava dışı işçinin kendi dönemlerinde çalıştığı kıdem tazminatı ve diğer işçilik alacaklarından bizzat sorumlu olduğunu belirterek iş bu alacaklar sebebi ile doğmuş olan faiz,icra harç ve masrafları ile icra vekalet ücreti ile birlikte davalının payına düşen kısımları bakımından fazlaya ilişkin hakları s aklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile dava dışı işçinin müvekkili şirket ile …. arasında imzalanan hizmet alım ihalesi kapsamında ihale süresince müvekkili şirket bünyesinde istihdam edildiğini, 31/12/2013 tarihi itibariyle müvekkilinin ihale süresinin sona erdiğini,bu tarihten itibaren dava dışı işçinin müvekkili şirkette herhangi bir çalışmasının bulunmadığını,dolayısıyla müvekkili şirketin davacının işçilik alacakları bakımından herhangi bir sorumluluğunun olmadığının belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara duruşma gün ve saatinin usulüne uygun tebliğ edildiği görüldü.
Bakırköy … İş Mahkemesinin … Esas …. Karar Sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. Esas Sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Dosyaya sunulan 01/08/2019 tarihli bilirkişi raporunda davalı şirketin, İş Kanunu Madde 6’ya göre devir halinde devirden önce doğmuş olan ve devir halinde ödenmesi gereken borçlardan devreden ve devralan işverenin birlikte sorumlu olduğunu, ancak bu yükümlülüklerden devreden işverenin sorumluluğunun; Devir tarihinden itibaren iki yıl ile sınırlı olduğunu, Davalının …. bünyesindeki ihale süresinin 31.12.2013 tarihinde sona erdiğini, İşyerini devir alan davacı şirketin dava tarihinden önce davalıyı rücuen ödenmesi gereken borçlarından dolayı temerrüte düşürecek ihbarname veya başkaca bir belgeye rastlanılmadığını, davacı taraf fiili ödeme gününden sonra davalıyı temerrüde düşürmediğinden veya bu yönde bir belgeye dayanmadığından, fiili ödeme gününden dava tarihine kadarki dönem için davacının faiz talep edemeyeceği, faiz talebinin dava tarihinden iş bu rapor tarihine kadar hesaplanması gerektiğini, bu durumda; 7.889,57 TL kıdem tazminatı, işlemiş faiz tutarı 2.021,08 TL, 1.315,02 TL Avukatlık Ücreti ve Yargılama Gideri, işlemiş faiz tutan 336,87 TL nin davalı işverenden rücuen talep edebileceğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili 30/10/2019 havale tarihli ıslah dilekçesi ile açılan davayı ıslah ettiğini, 1.000,00TL olarak kısmen talep edilen alacağın19.124,93- TL ye yükselttiklerini bildirmiştir.
Islah dilekçesinin davalı tarafa usulüne uygun tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Dava, dava dışı işçiye ödenen işçilik hakları nedeniyle asıl iş veren tarafından alt iş verenlere karşı yönelttiği rücu talebinden kaynaklanmaktadır.
“…Davacı vekili, İstanbul … İş Mahkemesi’nin …. esas sayılı davasında kıdem tazminatı ve diğer işçilik alacaklarını talep eden dava dışı işçinin, davalı şirketin çalışanı olduğunu, mahkemece hüküm altına alınan alacaktan davalının sorumlu olduğunu, çalışana ait özlük dosyalarının dahi davalının nezdinde olduğunu, çalışan kişilerin müvekkili kurum ile ilgisinin bulunmadığını, müvekkilinin Kadıköy ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı dosyasına işçilik alacağı olarak 4.976,87 TL’yi icra baskısı altında ödediğini belirterek, icra dosyasına yapılan ödemenin, ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacı ile müvekkili arasında 2007-2008 yılları arasında 1 yıllık sözleşme imzalandığını ve müvekkilinin sözleşmeye konu işleri üstlendiğini, dava dışı işçinin müvekkili şirketten 20.11.2008 tarihinde ayrıldığını, bir yıl dışında kalan süre zarfında ise işçinin davacının işinde fakat başka bir taşeronla çalıştığını, bu sürelerden müvekkilinin sorumlu tutulmasının mümkün bulunmadığını belirterek, haksız davanın reddini savunmuştur.Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; Davacı ile davalı arasında imzalanan 29.03.2007 tarihli Hizmet Alım Sözleşmesi uyarınca taraflar arasındaki iç ilişki gereğince davalının çalıştırdığı kişilere yapılacak ödemelerden nihai olarak davalının sorumlu olduğu, icra takibi nedeniyle davacının yaptığı ödemeyi davalıdan rücuen talep etmesinin mümkün bulunduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir…” Yargıtay 23. Hukuk Dairesi, 2015/8006 Esas, 2017/1655 Karar.
Kural olarak her yüklenici çalıştırdığı işçinin işçilik haklarından kendi çalıştırdığı dönemle sorumludur. Aynı işin devamı niteliğinde idareye bağlı yerlerde hizmet verip dava dışı işçiyi çalıştıran diğer firmalar içinde sözleşme hükümleri ve yasal düzenlemeler çerçevesinde idareyi sorumlu tutmak mümkün değildir. Buna göre davacı kurum davalı firmaların işçiyi çalıştırdıkları döneme isabet eden işçilik alacaklarını davalılardan isteme hakkına sahiptir. BK.nun 167. Maddesinin dava konusu olayda uygulanması mümkün değildir. Zira sözleşme ve ihale dokümanında sorumluluk belirlenmiş olup dava dışı işçiyi çalıştıran şirketlerin aralarında müteselsil sorumluluğu gerektirir hukuki veya fiili irtibat bulunmamaktadır. Bu açıklamalara göre işçinin, işçilik alacakları için İş Mahkemesi’ne açtığı dava da, idarenin sorumlu tutulması İş Kanununun dan kaynaklanan bir zorunluluktur. Davacı tarafından ödenen kısmın rücuen tahsiline ilişkin davada ise taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine bakılması gerekir. Sözleşmede ve sözleşmenin eki şartnamelerde tarafların sorumluluklarına dair hüküm bulunması halinde bu hükmün uygulanması gerekli olup sözleşmede ve eki şartnamelerde sorumluluğa ilişkin hüküm bulunmaması halinde ise davalı işverenlerin dava dışı işçinin kendi yanlarında çalıştığı döneme isabet eden miktarın yarısından sorumlu olduklarının kabulü gerekir.
Taraf beyanları, dosyada mevcut bilgi belgeler, Bakırköy ….. İş Mahkemesinin …. Esas ….. Karar sayılı dava dosyası, bilirkişi raporu ile tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlığın, dava dışı ….’e davacı tarafından yapılan 19.124,93-TLlik ödemenin davalıdan rücuen tahsiline ilişkin olduğu, davalı alt işveren ile …. Genel Müdürlüğü arasında imzalana ve sözleşmenin eki mahiyetindeki “…. Genel Müdürlüğü Özel Güvenlik Hizmeti Satın Alınması İşine Ait Teknik Şartname”‘nin 10.11. maddesi yüklenicinin çalıştırdığı dönemde sorumlu olduğuna ilişkin olup, davacı tarafından dava dışı …..” e yapılan19.124,93-TLlik ödemeden davalı şirketin sorumlu olduğu dikkate alınarak Dosyaya sunulan 01/08/2019 tarihli bilirkişi raporunda belirlenen ve davacı tarafından ıslah edilen 19.124,93-TL’nin davacı tarafça davalı şirketten rücu hakkı olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne 19.124,93-TL alacağın ödeme tarihi olan 11.07.2017 tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanunun 2/2.maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN KABULÜNE,
1-Toplam 19.124,93-TL alacağın ödeme tarihi olan 11.07.2017 tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanunun 2/2.maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Alınması gerekli 1.306,42 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL peşin harcın mahsubu ile 1.270,52 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 3.400 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 398,41 TL harç, 188,55 TL tebligat müzekkere gideri, 800 TL bilirkişi ücreti toplamı 1.386,96 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
12/02/2020

Katip ….
E-imza

Hakim ….
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”