Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/569 E. 2021/385 K. 14.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/569
KARAR NO : 2021/385

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/09/2014
KARAR TARİHİ : 14/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/05/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili şirketle davalı şirket arasında … ili, … İlçesi, … Pafta, … Ada, … parselde kayıtlı bulunan arazi üzerindeki safir binası anten kulesinin projelendirilmesi, paratoner, uçak ikaz sistemi ve boru yüzeyleri pvc kaplamalı olarak montajın yapılması için 04/07/2008 tarihinde sözleşme imzalandığını, montaj için tüm malzemelerin temin edilip şantiyeye evrak karşılığında teslim edildiğini, yapılması gereken imalatların % 89,72’nin yapıldığı, sözleşmeden kaynaklı olan 6.663 Euro’nun ödenmediğini, sözleşmenin ödemeler kısmındaki birinci ve ikinci hak edişten toplam 4.466,59 Euro kesindi yapılarak ödenmediğini, yapılması gereken anten kulesinin başka bir imalat ve montaj işlerine mani olduğu gerekçesiyle anten kulesi montajının şifahi olarak durdurulduğunu, tüm görüşmelere rağmen montajın tamamlanmasına davalı şirketçe müsade edilmediğini, sözleşme haricinde yapılan kuleye destek yan duvar ankaj ve plaka döşemesi ST 37.2 ve AISI316 çelik imalat ve montaj işleri karşılığı olarak davalı şirketten 14.160 TL alacak doğduğunu, müvekkilinin alacaklarının tahsili için icra müdürlüğüne başvurduğunu, davalının icra takibine itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu, sözleşmeden kaynaklı 6.663 EURO’nun, bakiye alacak (kesinti yapılan) 4.466.59 Euro’nun ve sözleşme dışında yapılan masraflar sonucu 14.160 TL olmak üzere toplamda 36.000 TL alacağı olduğunu belirterek temerrüt faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunu ve davacı alacağının zaman aşımına uğradığını ve ayırca davacı tarafın kendisi tarafından feshedilmiş sözleşmeye dayanarak tazminat davası ikame edemeyeceğini ayrıca yüklenicinin sözleşmenin imzalanmasından sonra hangi sebeple olursa olsun taahhüdünden vazgeçerse alacaklarının irat kaydedileceğini ve davacının alacak taleplerinin reddinin, davacının sözleşmeye yüklediği işlerini tam olarak ifa etmediğini, ayrıca davacının iddiasının aksine davacıdan ek iş istenmediğini ve hak ediş hesaplamalarına göre davacıya fazla ödeme yapıldığını ve bu bedelin talep edilmesine dair haklarının mahfuz olduğunu ayrıca eksik ve hatalı ifa nedeniyle ceza tahakkuku gerektiğini ve kesin kabul yapılmadığı için bu bedellerin tahakkuk ettirilmediğini ve bu hakların mahsubunun gerektiğini haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Mahkememizin 06/04/2016 tarih ve … Esas … Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesinin … Esas ve 26.03.2018 tarihli … karar sayılı ilamı ile “dava dilekçesindeki her bir kalem için ne miktarda alacak talebinde bulunduklarının açıklattırılıp, yargılamaya devam edilmesi, HMK 281/son maddesine göre yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulundan mahallinde yeniden keşif yapılmak sureti ile dosyada bulunan hakediş belgeleri ve bilgilerden de faydalanılmak sureti ile eksik ve ayıplar gözetilerek sözleşme kapsamında yapılan işin fiziki oranı bulunmalı, fiziki oran sözleşme bedeline uygulanarak sözleşme kapsamında hak edilen iş bedeli saptanmalı, fiziki oran saptanırken davacının kabul ettiği %89,72 oranı geçilmemeli, ilave işlerle ilgili davacı temyiz yoluna başvurmadığından bu husus inceleme dışı bırakılmalı, nakdi teminat kesintisi ile ilgili sözleşme hükümleri çerçevesinde değerlendirme yapılmalı, bu şekilde iş bedeli bulunup kanıtlanan ödemeler ve davacı adına yapılan ödemeler mahsubundan sonra sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ve yanlış değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.” gerekçesi ile bozulmuştur.
Dosyaya sunulan 10.01.2019 tarihli raporda davalı işverenin davacı yükleniciden talep ettiği işlerin ayıplı kusurlu ve eksik olanlarını 05.05.2010 tarihli tutanak ile tespit ettiği ve 07.05.2010 tarihli tutanakta ise işbu bedelleri toplamının 12.182,64 Euro olarak tespit ettiği, belirtilen eksik ayıplı ve kusurlu 12.182,64 Euroluk işlerin işveren tarafından üçüncü şahıslar aracılığı ile yaptırıldığı, başka bir deyişle tarafımızdan yapılan değerlendirmede işin işveren tarafından tamamladığı, yüklenici işin % 10.28 ‘lik kısmını tamamlamadığını beyan etmiş ve yerinde yapılan tespitte işin işveren tarafından tamamlanarak hizmete verildiğinin tespit edildiği, 07.10.2019 tarihli bilirkişiler …., … tarafından hazırlanan raporda davalı işveren firmanın davacı yükleniciye 2.113,44 Euro borçlu olduğu, 14.07.2014 ıslah tarihi itibari ile 2.113,44 Euro x 2,8841 TL/Euro = 6.095,37 TL olarak hesaplandığı, 03.07.2020 tarihli ek raporda Davalı işveren firmanın, Davacı yükleniciye 1.038,34 Euro (KDV dahil) borçlu olduğu, 14/07/2014 ıslah tarihi itibari ile 1.038,34 Euro x 2,8841 TL/Euro (TCMB Efektif Alış Kuru) =‭ 2.994,68 TL (KDV dahil) olarak hesaplandığının tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dosya tüm deliller ve bozma ilamı ile birlikte değerlendirildiğinde; Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda, davacı vekiline dava dilekçesindeki her bir kalem için ne miktarda alacak talebinde bulundukları hususunda beyanda bulunmak üzere süre verilmiş, davacı vekilince 05.12.2018 tarihli dilekçe ile nakit teminat kesintileri nedeni ile 4.469,59 EURO ile ödenmeyen hakediş bedeli olan 6.663,00-EURO olamak üzere toplam 11.109,59-EURO alacak taleplerinin olduğu yönünde dilekçe vermiş, davacının talebi doğrultusunda, yargılamaya devam olunmuş HMK 281/son maddesine göre yeniden İnşaat Mühendislerinden ve Elektronik Mühendisi bilirkişi kurulundan mahallinde yeniden keşif yapılmak sureti ile 10.01.2019 tarihli rapor ve 08.05.2019 tarihli ek rapor alınmıştır. Taraf vekillerinin itirazları dikkate alınarak dosya yeninden yeni bir bilirkişi heyeti oluşturulmak sureti ile tevdi edilmiş 07.10.2019 tarih 06.07.2000 tarihli ek rapor 10.02.2021 tarihli 2. Ek rapor dosyamız arasına alınmıştır. Mahkememiz dosyasında bozma gerekçesi olarak bilirkişi raporunda yapılması gerekenin hakediş belgeleri ve bilgilerden de faydalanılmak sureti ile eksik ve ayıplar gözetilerek sözleşme kapsamında yapılan işin fiziki oranın bulunması gerektiği olup yapılan her bir iş bakımından işin yapılma oranı belirlenmiş ve fiziki oran sözleşme bedeline uygulanarak sözleşme kapsamında hak edilen iş bedeli saptanmış yine bozma ilam gerekçesinde belirtildiği gibi fiziki oran saptanırken davacının kabul ettiği %89,72 oranı geçilmemiş ve yapılan ödemeler mahsup edilerek davacının talep edebileceği miktar tespit edilmiştir. Bilirkişilerin 06.07.2021 tarihli bilirkişi raporundaki tespitlerin bozma ilamını karşılar nitelikte olduğu raporunda 101.668,50-Euro hakediş tutarının ödenmesi gerektiği, ödenen bedelin ise 100.630,34-Euro olduğu yönünde tespit yapılmış ise de evvelce alınan tüm raporlarda davalı tarafından ödenen miktarın 93.978,58-Euro Olduğu anlaşılmakta bu nedenle de bu miktar üzerinden mahsup yapıldığında davcıya ödenmesi gereken hakediş tutarının 7.689,92-EURO olduğu davacının talebinin hakediş tutarı olarak 6.663,00-Euro olduğu anlaşılmakla taleple bağlı kalınarak bu bedel üzerinden hüküm kurulmuştur. Davacının nakdi teminat kesintisi ile ilgili ise, taraflar arasındaki sözleşmenin 9.2.1 maddesinde açık hüküm olup bu hüküm; “Yüklenici yapılacak işe ait malzemeyi şantiyeye indirdiğinde 83.500 euro üzerinden hesaplanacak kısmı nakit olarak alacaktır. Getirilen malzemeler üzerinden hakediş ve hakediş üzerinden %5 nakit teminat kesintisi yapılacaktır. İşin bitimi ve geçici kabulde yapılan ödemeler tenzil edilerek bakiye alacak nakit olarak ödenecektir.” şeklindedir. Bu hüküm çerçevesinde değerlendirme yapılarak 04.07.2020 tarihli bilirkişi raporundaki tespitler de dikkate alınarak 4.466,59Euro nakit teminat kesintisinin sözleşmeye uygun olduğundan bu miktar üzerinden talebini kabulüne karar vermek gerekmiştir. Dava tarihi itibari ile Euro kurunun 2.84-TL oluşu da gözetilerek TL karşılıkları bulunmak sureti ile hüküm kurulmuştur. Davacının faiz talebi yönünde ise, mahkememizin 06.04.2016 tarihli kararında faiz alacağı bakımından kabul kararı verilmesi karşısında davacının temerrüt faiz talebinin değere bağlı olup 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 15. maddesi gereğince nispi harca tabi olması, nispi harca tabi olan davalarda dava dilekçesinde değeri gösterilerek 1 sayılı Tarife’de yazılı değerlere göre, peşin harç yatırılması zorunlu olduğu, davada değerle ifade edilmesi mümkün ve ifade edilebilen talep olmasına rağmen dava dilekçesinde değer gösterilip peşin nispi harç yatırılmamış olması halinde usulüne uygun olarak açılmış davanın varlığından söz edilemeyeceğinden bozma ilamı da dikkate alınarak bu talebi bakımından ayrıca hüküm kurulmayarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
1-Hakediş bedeli olarak 6.663,00-Euro karşılığı olan 18.922,92-TL nin ve nakdi teminat miktarı olan 4.469,59-Euro karşılığı olan 12.693,63-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Alınması gerekli 867,10 TL harçtan peşin alınan 614,80 TL peşin harcın mahsubu ile 252,30 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4- Davacı tarafından yatırılan 25,20- TL başvuru harcı, 614,80-TL peşin nispi harç, 3,80-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 643,80- TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT gereğince 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen miktar üzerinden AAÜT gereğince 4.080,00- TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 524 TL tebligat müzekkere gideri, 6.800 TL bilirkişi ücreti toplamı 7.324- TL’nin kabul ve red oranı göz önüne alındığında 2.563,40 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye 4.760,60-TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
6100 Saylı HMK geçici 3. Maddesi 1. Fıkrası gereğince 1086 Sayılı Kanunun 427 ve 454. Maddeleri gereğince taraf vekillerinin yüzüne karşı temyiz yolu açık olmak üzere (kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere diğer bir mahkemeye verilerek bir dilekçe ile ilamın temyiz edilebileceği) verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/04/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”