Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/562 E. 2020/87 K. 04.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/562
KARAR NO : 2020/87

DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ : 06/06/2018
KARAR TARİHİ : 04/02/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan konkordato davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 06/06/2018 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde; Müvekkillerin ticari kayıtları ve ödeme-konkordato projesi incelendiğinde; her ne kadar mevcut durumda şirket borçlarını ödeyemez hale gelmiş olsa da, şirketin ve şirket ortağı olan müvekkillerinin malvarlıkları, kârlılık oranı ve cirosu gözetildiğinde yaratılacak kaynak ve ek kaynaklar ile müvekkili şirketin içine düşmüş olduğu ödeme güçlüğünü yenerek faaliyetlerini sürdürebileceğini, müvekkillerinin konkordato projesinin şirketin özvarlığının ortaya çıkmasına büyük yardımının dokunacağını, ödeme projesinin öngörülen şekilde uygulandığını, gerekli tedbirlerin mahkemece alınmasını ve devam eden işlerden beklenen gelirin şirket aktifine girmesi halinde şirketin borcunu ödeyemez durumdan kurtulabileceğini, bu durumda müvekkillerine borçlarını yapılandırma mühleti ve firsatı vermeden iflasa sürüklenmesini beklemek, yüzlerce alacaklıyı, sektöründe markalaşmış ve tanınmış bir işletmenin kapanmasına şirket çalışanlarını ve ailelerini mağdur edecek, doğrudan ve dolaylı olarak piyasadaki birçok gerçek ve tüzel kişiye zincirleme şekilde büyük zararlar vereceğini, müvekkili ….. Sanayi Ticaret Limited Şirketi İstanbul Ticaret Odası’na … sicil numarası ile kayıtlı “….. Mah. …. Sok. … Plaza … …. /…” adresinde faaliyet gösterdiğini, şirket sermayesinin ¨6.000.000,00 olup bu sermayenin tamamının ödendiğini, şirket hissedarları %50 paya karşılık ….. ve %50 paya karşılık ise ….. olduğunu, sermayenin ortaklar arasındaki dağılımının ….. 50,00% ¨3.000.000,00, ….. 50,00%, ¨3.000.000,00 olmak üzer toplamda 100,00% ¨6.000.000,00 olduğunu, şirketin hissedarları ve hisse yapılan için herhangi bir gruplama ve imtiyaz bulunmadığını, müvekkilleri ….. ve ….. müvekkili şirketin %50 ‘şer ortağı olduğunu, müvekkili şirketin tüm borçlarında da aynı zamanda müteselsil kefil olduğunu, aynı zamanda şirketin bir çok borcu içinde gayrimenkullerini ipotek olarak verdiklerini, müvekkili şirketin içine düşmüş olduğu bu ödeme güçlüğünü yenmek için çaba ve emek gösterdiğini, şirketin her türlü konuda temsil ve ilzamını müdür sıfatıyla; aynı zamanda şirket ortağı olan ….. tarafından tek başına atacağı imzasıyla sağlandığını, müvekkili şirketin borçları ile müvekkili şirketin ortakları arasında organik bir bağ ve tam bir entegrasyon mevcut olduğunu, bu bağlamda, müvekkili şirket ortakları şirket tarafından üstlenilen borçlarda ve özellikle kredi ilişkilerinde birbirlerinin müşterek borçlusu ve müteselsil kefili durumunda olduğunu, müvekkillerinin birbirlerine müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla destek verdiğini ve borçlandıklarını , müvekkili şirketin ortakları şirketin borçlarının kefili ve aynı zamanda bu borçlar için tüm gayrimenkullerini teminat olarak verdiklerini, bu nedenle de konkordatonun başarılı olabilmesi için hem müvekkili şirket hem de müvekkili şirketin ortakları içinde konkordato mühleti talep etmek zorunluluğu hasıl olduğunu, müvekkili şirket, 31 Mayıs 1994 tarih 3541 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayınlanarak “… Tekstil San. İth. İhr. ve Tic. Ltd. Şti” unvanıyla;….. ve …. tarafında ¨500,00 (Beşyüz) sermaye ile …. ilinde kurulduğunu, dönemin şartları gereği olarak zücaciye, plastik ve gereçleri işini yapmak için 12 Ekim 1994 tarihinde şirket merkezini ….ne taşıyarak sermayelerini ¨ 15.000,00’ye (onbeşbin) çıkarttıklarını, yaklaşık altı yıl bu adreste yoğunluk olarak …. ürünlerini Balkan ve Avrupa ülkelerine ihracatını yaptığını, 16 Kasım 2001 tarihinde şirket merkezini …. …. ilçesinde …. çarşısına ek işyeri açarak unvanını “…. Ev Gereçleri Cam Paz. Tic. Ltd. Şti” olarak değiştirdiğini, 2002 yılında sermayesini ¨60.000,00’ye yükselterek …. Porselenin …(…) cam ürünlerini ihracat bayiliğini alarak iş hacmini büyüttüğünü , artan ihracat rakamlarına istinaden 2003 Ağustos ayında sermaye artırma zorunluluğu doğduğunu ve sermayesinin ¨600.000,00’ye çıkarttığını, 2004 yılında şirket merkezini ….’a taşıyıp ilave ek işyeri açtığını, 2005 yılında ortaklık yapısı değişerek ¨300.000,00 tutarında sermayeye sahip bulunana ortaklardan …, hisselerinin tamamını devrederek ….. şirkete ortak olarak katıldığını, yapılan iş geliştirme yatırım çalışmaları ve artan ihracat hacminden dolayı 2007 yılında şirket sermayesini ¨2.000.000,00 (ikimilyon)’a yükselttiğini, 2009 yılında Hadımköy’deki kendi binasında madeni eşya üretimi yapmak üzere atölye kurulduğunu kapasite raporu ve sanayi sicil belgeleri alındığını ve üretime başladığını, üretimle büyüyen iş hacminden dolayı 2010 yılında sermayesini ¨6.000.000 ‘ye yükselttiğini 2011 yılında şirket merkezini ….’deki kendi binasına taşıdığını, 2013 yılı sonlarına doğru baskıya uygun kağıt ürünleri ticaretine başlayarak 2014 yılında şirket ünvanını “….. Ev ve Ofis Gereçleri San.Tic.Ltd.Şti” olarak değiştirdiğini, aynı yıl içerisin …. ilinde şube açarak toptan kâğıt ve kırtasiye alanında gözde markaların bayiliklerini alarak bölgenin önemli ana toptancılarından birisi olarak ticari faaliyetini sürdüğünü, müvekkili şirketin yaklaşık 20 yıldır Balkan ülkelerinin bölge bayiliğini yapmakta olduğu “….” …. A.Ş firması 2018 yılının başından beridir şirkete ürün vermemeye başladığını, böylece ilgili firmanın şirkete ürün vermemesinden dolayı bölgedeki müşterilere yapılan satışların azaldığını ve ayrıca ilgili müşterilerden mevcut alacakların tahsilat kabiliyetini düşürdüğünü, bölge satıcılığını daha önceden şirket olarak ….. yapmakta iken, … firması bundan sonra kendisi direk satmaya başladığını, bu durum müvekkili şirketin ciddi anlamda ticari kabiliyetini etkilediğini, şirket üretmekte olduğu satmakta olduğu bazı ürünlerin yurt dışı girişli olması, fiyatların dövizli belirlenmesi, doğrudan veya dolaylı olarak ithalat yoluyla temin edilen bu ürünlere fiyatları dövizli olarak belirlendiğini, bu ürünler için peşin veya kısa vadeli ve ödeme gerçekleştirildiğini, bu sebeple şirket banka kredilerini döviz kredisi olarak kullanmak durumunda kalmış olup, ülke ekonomisindeki dengesizliğin kur baskısına sebep olması, banka faizlerindeki belirsizlik ve yüksek faiz oranları ile birlikte kredi ödemelerinde gecikmeler meydana geldiğini, akabinde yeni kredi kullanılması imkanı ortadan kalkdığını bu durumunda şirketi zor duruma düşürdüğünü, alacaklarının büyük kısmının şüpheli hale gelmesi, 20 yıllık bayiliklerinin iptal edilerek ihracat yaptıkları ürünlerin şirketlerine verilmemesi, sektör itibariyle alımların çok büyük kısmının dövizli fiyatlanması neticesinde dövizli banka kredi kullanmak zorunda kalınmış olması sebebiyle kurlarda ve faizlerdeki artışlarda meydana gelen olumsuzluklar, ülke ekonomisinde beklentiler ötesi olumsuz gelişmelerin yaşanması, şirketin stok yönetiminin iyi olmaması, şirketin alacaklarını tahsil edememesi veya geç tahsil etmesi buna bağlı banka ve diğer borçlarında temerrüde düşmesi, banka temerrüt faizlerinin çok yüksek olması, kurlarda ki aşırı dengesizlik, stabil olmayan piyasa koşulları, şirketin finansal açıdan zor duruma düşmesinin temel sebeplerinden olduğunu, gerek ülke ekonomisindeki dalgalanmalar, gerekse dünya genelinde yaşanan likitide sıkıntısı müvekkili şirketi olumsuz etkilediğini, bunun yanı sıra maliyetlerin artması, piyasa genelindeki talep düşüklüğü, yüksek faiz giderleri müvekkili şirketi finansal dar boğaza soktuğunu, ülkemizde yaşanan kanlı 15 Temmuz darbe girişiminin reel piyasalara birçok olumsuz etkileri olduğunu, müvekkilinin de OHAL sürecinden fazlasıyla etkilendiğini, özellikle ülkemizde yaşanan bu kanlı darbe girişimi dolayısıyla yaşanan ekonomik kriz müvekkili şirketi de etkilediğini ve bu durumun yüksek hadlerdeki kredi faizlerinin vadelerinde ödenmesini engellediğini, kur farklarının sürekli artışı, iç piyasada kendisini gösteren satış güçlükleri de müvekkili şirketin ödeme güdüğüne düşmesinin başlıca nedenlerini oluşturduğunu, müvekkili şirketin ve şirketin ortaklarının ödeme güçlüğünden ve bu güçlük dolayısıyla müvekkili şirket aleyhine yapılan ve yapılacak olan icralardan dolayı borca batık duruma düşeceğini ve dolayısıyla iflastan kurtulmak ve yine borçlarını vadesinde ödeyememesi dolayısıyla borçlarını ödeyebilmek ve şirketin faaliyetlerini devam ettirebilmek için İ.İ.K . 285 maddesi uyarınca konkordato mühleti talebinde bulunmak zarureti hasıl olduğunu, bilindiği üzere 28/02/2018 tarih ve 7101 sayılı kanunla İcra ve iflas kanunu ile bazı kanunlarda yapılan değişiklikle konkordato hükümlerinde değişiklik yapıldığını, müvekkili şirketin 30/04/2018 tarihli mizan, 2017, 2016 ve 2015 tarihli karşılaştırmalı Bilançolar ve Gelir Tabloları konkordato ön projesine ekine eklendiğini, mali analizi yapıldığını, nakit akım tabloları ve yine ticari defterlerin tasdik bilgileri yıllık bilançolar, mâli tabloların alacaklılar listeleri, yönetim kurulu kararı, müvekkili şirket ortaklarının malvarlıklarının dilekçe ekinde sunulduğunu, şirketlerinin mevcut borçlarının konkordato tekliflerinde belirttikleri dört yıllık bir vadede tamamının % 100 ‘nün ödeneceğini, müvekkili şirket vade konkordatosunda bulunduğunu, müvekkili şirketin hali hazırda iflasına karar verildiğinde ise malvarlığının cebri icra yoluyla ( iflas tasfiyesi yoluyla) satılması durumunda alacaklıların alacaklarının ancak % 40’ nı hatta bir çok alacaklının iflas tasfiyesi neticesinde hiç bir pay alamayacağını , alacak olanlarında iflas tasfiyesine ilişkin uzun sürecin sonunda % 20 gibi alacağına kavuşacağı maddi gerçekliği karşısında müvekkili şirketin konkordato teklifinin alacaklılarca kabulü halinde alacaklılar alacaklarının %100 ‘nü dört yıl içerisinde elde edecekleri gibi müvekkili şirkette faaliyetlerine devam edebileceğini hem istihdam yaratacak hem de ülkemize katma değer oluşturacağını, müvekkili şirket tarafından hazırlanan konkordato ön projesi ve konkordato teklifleri hakkında Sermaye Piyasası Kurulu veya Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standarttan Kurumunca yetkilendirilen bağımsız denetim kuruluşu tarafından hazırlanan ve konkordato ön projesinde yer alan teklifin gerçekleşmesinin kuvvetle muhtemel olduğunu gösteren finansal analiz raporları dilekçelerinde yer aldığını, raporun sonuç bölümünde; konkordato teklifinin gerçekleşmesinin mümkün olduğu değerlendirmesi yer aldığını, müvekkili şirketin ve şirket ortaklarının İ.İ.K. 286. maddesi uyarınca konkordato talebine eklenmesi gereken belgeleri hazırladıklarını ve eksiksiz olarak dilekçe ekinde sunduklarını, müvekkili şirketin , büyük rakamlara ulaşan haciz ve iflas yoluyla takiplerle karşılaştığından , paraya çevrilmesi durumunda, aktifi piyasa şartlarından çok düşük bâr meblağlarla paraya çevrilecek ve bir çok alacaklı alacağını tahsil etmek imkanından yoksun kalarak zarara uğrayacağını, müvekkili şirketin iflası halinde ise , alacaklılar konkordato sonucunda elde edebilecekleri paya oranla çok daha az bir garâme ile yetinmek zorunda kalacaklarını buna karşılık ticari çevre ve potansiyel elverişli olan müvekkili firmanın talep ettiği konkordato kabul edildiği takdirde, müvekkilinin takiplerden korunması sayesinde ilişikle sunulan ödeme projesi çerçevesinde , borçlarını aktifi ile orantılı düzeyde ödenmesi ve bu suretle tüm alacaklılarını haciz ve iflasın sağlayacağı sonuçlardan çok daha elverişli bir düzeyde tatmin etmesi mümkün olabileceğini, ayrıca teklif edilen konkordato alacaklıların yasal çoğunluğunun kabulüne ve mahkemenin tasdikine mazhar olduğu takdirde, firmanın içinde bulunduğu ekonomik darboğazdan kurtularak ülke ekonomisine yararlı katkılarını sürdürebilmesi imkanı doğduğunu, müvekkili şirket ortakları da borçlarını yapılanmasıyla tüm çaba ve emeklerini şirketin faaliyetlerini sürdürebilmesi ve borçların ödenebilmesi için göstereceğini, müvekkili şirketin teklif ettiği iş bu konkordato büyük ölçüde başarı olasılığına sahip olduğunu, müvekkili şirketin talep ve teklifi malvarlığının durumuna uygun olup , firmanın geçmişteki ticari yaşamına nazaran alacaklıları zarara uğratma kastında da tamamen ari bulunduğunu, sonuç olarak tensip kararı ile birlikte, İ.İ.K. 287. maddesi muvacehesinde müvekkili şirketler hakkında üç ay süre ile geçici mühlet kararı verilmesini, konkortado tekliflerine ilişkin olarak prosedürün işletilmesi kapsamında müvekkili şirket ve ortaklarına bir yıl süre ile kesin mühlet verilmesini, komiser tayinine ve gerekli sürecin yürütülmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, İİK’nın 285 ve devamı maddelerince açılan konkordato talebine ilişkindir.
Mahkememiz dosyasında düzenlenen tensip tutanağı uyarınca belirtilen gider avansı eksikliğinin borçlular vekilince süresinde tamamlanması üzerine borçlular hakkında üç ay süre ile geçici mühlet verilmesine ve geçici konkordato komiseri görevlendirilmesine,ilgili kurumlara gereken bildirimlerin ve ilanların yapıldığı,borçluların malvarlığının muhafazası için gerekli görülen bütün tedbirlerin alındığı,borçluların talebi ve konkordato komiser heyetinin görüşü gözönüne alınarak borçlu şirkete kesin mühlet verildiği görülmüştür.
Geçici komiser toplantı tutanağı ile; konkordato talep eden şirketin tüm malvarlıklarının rayiç değerlerinin tespit ettirilmesine, şirket malvarlıklarının rayiç değerlerinin tespiti işlemi teknik ve özel bilgiyi gerektirdiğinden bu konuda bilirkişiye başvurulmasına, şirkete ait stoklar hesabı altındaki gayrimenkullerin ve binalar hesabı altındaki gayrimenkullerin rayiç değerlerinin tespiti için bilirkişi görevlendirilmesine dair toplantı tutanağı mahkememizce onaylanmıştır.
Konkordato geçici komiserleri Dr. …. , …. ve …. tarafından mahkememize sunulan 29/08/2018 tarihli raporunu da özetle; müvekkili şirketler hakkında 08/06/2018 tarihinden başlamak üzere verilen üç aylık geçici mühletin, müvekkili şirketin konkordato ön projesi çerçevesinde faaliyetlerini sürdürmesi, müvekkili şirketlerin iyileşme göstermesi, yine şirketin sermaye artırım işlemlerini tamamlaması, borçlularıyla borç yapılandırma görüşmelerini devam ettirmesi konkordato projesini bu çalışmalar neticesinde revize edebilmesi muvacehesinde müvekkili şirketin ve şirket ortaklarının İİK. m. 287. hükümleri uyarınca, müvekkili şirkete, şirketin borçlarının müteselsil kefili olan ortaklarına alacaklılarıyla konkordato akdetmesini sağlamak amacıyla mahkemece verilen geçici mühletin iki ay süre ile uzatılmasını bildirmişlerdir.
Konkordato geçici komiseri Dr. ….. , ….. ve ….. tarafından mahkememize sunulan 02/11/2018 tarihli geçici komiser raporunda özetle; Borçlu şirketin konkordato süreci içerisinde borçlarını ödemesinin mümkün gözüktüğünü, buna mukabil revizyonların da kesin mühlet sürecinde giderilmesi gerektiğini, aksi takdirde kesin mühlet içerisinde konkordatonun başarıya ulaşmayacağı anlaşılır ise İİK m. 292/b uyarınca mahkemece borçlunun iflasına resen karar verilebileceğini, mevcut şartlar altında konkordatonun başarıya ulaşması mümkün olduğundan borçlu şirkete kesin mühlet verilebileceğini bildirmişlerdir.
Konkordato geçici komiseri Dr. ….. , ….. ve …. tarafından mahkememize sunulan 02/01/2020 tarihli komiser raporunda özetle; Davacı ….. Ev ve Ofis Gereçleri Ltd. Sti. yönünden;
Konkordato harcı olarak hesaplanan ¨53.664,96 yatırılmak şartıyla konkordatonun tasdiki için İİK m. 305’de öngörülen tüm koşullar gerçekleştiğini, belirtilen koşullar altında, konkordato komiser heyeti olarak konkordatonun tasdiki konusunda olumlu görüşlerinin bulunduğunu,
Davacı ….. yönünden;
Davacı ….. yönünden İİK m. 302/3’ün a veya b bentlerinde öngördüğü düzenlemeye uygun şartlarda bir çoğunluk sağlanamadığından konkordatonun tasdiki için gerekli olan İİK m. 305/c hükmündeki şart oluşmadığını,
Davacı ….. yönünden;
Davacı ….. yönünden İİK m. 302/3’ün a veya b bentlerinde öngördüğü düzenlemeye uygun şartlarda bir çoğunluk sağlanamadığından konkordatonun tasdiki için gerekli olan İİK m. 305/c hükmündeki şart oluşmadığını bildirmişlerdir.
Bilirkişi …..’in 27/01/2020 havale tarihli bilirkişi raporunu özetle; ….. Ev ve Ofis Gereçleri San. ve Tic. Ltd. Şti. bakımından; konkordato projesi ile teklif edilen tutarın borçlunun iflâsı halinde alacaklıların eline geçecek tutardan fazla olduğunu; teklif edilen tutarın borçlunun mal varlığı ile orantılı olduğunu; konkordato projesinin İİK’nın 302’nci maddede öngörülen çoğunlukla kabul edildiğini, İİK’nın 305/d maddesi kapsamında ifa edilmemiş bir yükümlülük bulunmadığını, bir başka ifade ile konkordatonun tasdiki için İİK’mn 305/d maddesi ile hükme bağlanan şartların yerine getirildiğini, konkordatonun tasdiki için İİK’nın 305/e maddesi kapsamında yargılama giderleri ile harcın borçlu şirket tarafından mahkeme veznesine depo edilmek suretiyle ödendiğini, nihai olarak İİK’nın 305’inci maddesinde sayılan tüm şartların birlikte gerçekleştiğini; alacaklılar tarafından tasdik edilen revize ön projeye göre konkordatoya tabi borçların tamamının faiz vb. ödemeden konkordatonun mahkemece onanmasına ilişkin karardan itibaren 5 yıl içerisinde (60 ay) 3’er aylık taksitlerle ödeneceğini, şirket adına oluşturulan ödeme planının işbu raporun “3.6” numaralı bölümünde tablo halinde gösterildiğini,
….. bakımından; projenin onaylanması için İİK’nın 302’nci maddesi kapsamında gereken çoğunluğun sağlanmadığını, dolayısıyla projenin onaylanmadığını, nihai olarak anılan şahıs bakımında İİK’mn 305’inci maddesinde yer alan tasdik şartlarının oluşmadığını, ….. bakımından; projenin onaylanması için İİK’nın 302’nci maddesi kapsamında gereken çoğunluğun sağlanmadığını, dolayısıyla projenin onaylanmadığını, nihai olarak anılan şahıs bakımında İİK’nın 305’inci maddesinde yer alan tasdik şartlarının oluşmadığını, raporun bütününden anlaşılacağı üzere, konkordatonun tasdikine ilişkin komiser heyeti tarafından düzenlenen gerekçeli raporun yerinde olduğunu bildirmiştir.
İİK’nın 305 nci maddesi hükmü “302 nci madde uyarınca yapılan toplantıda ve iltihak süresi içinde verilen oylarla kabul edilen konkordato projesinin tasdiki aşağıdaki şartların gerçekleşmesine bağlıdır:
a) Adi konkordatoda teklif edilen tutarın, borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçe-bilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması; malvarlığının terki suretiyle konkorda-toda paraya çevirme hâlinde elde edilen hasılat veya üçüncü kişi tarafından teklif edilen tutarın iflâs yoluyla tasfiye hâlinde elde edilebilecek bedelden fazla olacağının anlaşılması.
b) Teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması (bu kapsamda mahkeme, borçlunun beklenen haklarının dikkate alınıp alınmayacağını ve alınacaksa ne oranda dikkate alınacağını da takdir eder).
c) Konkordato projesinin 302 nci maddede öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş bulunması.
d) 206 ncı maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının, alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması (302 nci maddenin altıncı fıkrası kıyasen uygulanır).
e) Konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın, tasdik kararından önce, borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması.
Mahkeme konkordato projesini yetersiz bulursa kendiliğinden veya talep üzerine gerekli gördüğü düzeltmenin yapılmasını isteyebilir.” şeklinde olup anılan madde ile konkordato tasdik şartları tahdidi olarak sayılmıştır.
İİK’nın 302 nci maddesinde belirtilen nisaplar çerçevesinde alacaklılarca kabul edilen konkordatonun tasdik edilebilmesi için bazı koşulların varlığı gerekmektedir.Konkordatonun alacaklılar tarafından kabul edilmesi başlı başına konkordatonun tasdiki sonucunu doğurmayacaktır.Mahkeme,ancak anılan maddede belirtilen koşulların varlığı halinde konkordatoyu tasdik edecektir.Konkordatonun tasdik edilebilmesi için bu koşulların kümülatif olarak bir arada olması gerekir ve mahkeme tüm koşulların oluşup oluşmadığını re’sen araştırır.
Yukarıda yapılan genel açıklama ışığında konkordatonun tasdiki şartlarının somut olay bakımından gerçekleşip gerçekleşmediğinin tartışılması gerekmektedir.
İİK’nın 305 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince,adi konkordatoda teklif edilen tutar,borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olmalıdır.Anılan fıkranın (b) bendinde ise,teklif edilen tutarın borçlunun kaynaklarıyla orantılı olması şartı düzenlenmiştir.Bu iki bentteki amaç ,konkordatonun,alacaklıları iflâstan daha kötü bir noktaya taşımamasıdır.Borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçecek meblağ,konkordato teklifinden daha fazla olacak ise konkordato tasdik edilmeyecektir. Mahkeme bu hususu denetlemelidir.Çünkü alacaklılar konkordatoyla bağlı olduklarından kabul oyu kullanmayan veya alacaklı olduğunu bildirmeyen alacaklıların korunması gereklidir.Bu bentler uyarınca değerlendirme yapılırken alacaklıların menfaatleri en iyi şekilde korunmalıdır.Bu değerlendirme yapılırken konkordatonun ,iflâstan daha avantajlı olduğunun belirlenmesi gerekmektedir.İflâs hâlinde alacaklıların eline geçebilecek miktar tam ve doğru bir şekilde belirlenemediğinden mahkemece,alacaklıların konkordato sonucunda eline geçecek tutarın iflâs tasfiyesi sonucunda ellerine geçecek tutardan daha fazla olacağının kural olarak kabul edilmesi gerekmektedir.Aksinin herhangi bir alacaklı tarafından iddia edilmesi halinde ise bu iddiayı ileri süren alacaklının,iflâsın alacaklılar bakımından konkordatoya nazaran daha avantajlı olduğunu ispat etmesi gerekir.
Yine teklif edilen oranın borçlunun malvarlığı ile orantılı olup olmadığının da denetlenmesi gerekmektedir.Bu değerlendirme yapılırken borçlunun tüm aktif ve pasifinin değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Borçlular vekili hem şirket hem de şirket ortağı olup bu şirketin borçlarına kefil olan şirket yöneticisi ve ortağı ile ilgili olarak konkordato başvurusunda bulunmuş olup her bir borçlu yönünden konkordatonun tasdik koşullarının oluşup oluşmadığının ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekmektedir.
BORÇLU ŞİRKET YÖNÜNDEN;
Mahkememize sunulan gerekçeli komiser heyeti raporu ile bilirkişi raporuna göre, konkordatonun,alacaklılar açısından ,iflastan daha avantajlı olduğu belirlenmiş ve bunun aksinin herhangi bir alacaklı tarafından iddia edilmediği gibi buna ilişkin herhangi bir delilde dosyaya sunulmadığından konkordatonun alacaklılar açısından iflâsa nazaran daha avantajlı olduğu,teklif edilen oranın borçlunun malvarlığı ile orantılı olduğu anlaşıldığından İİK’nın 305 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerindeki koşulların borçlu şirket yönünden gerçekleştiği anlaşılmıştır.
Konkordatonun tasdiki için konkordato projesinin 302 nci maddede belirtilen çoğunlukla kabul edilmiş olması gerekli olup komiser heyeti raporu,toplantı tutanağı ve bilirkişi raporu incelendiğinde,projenin hem alacaklıların,hem de alacakların yarısını aşan bir çoğunluk tarafından kabul edildiği,aynı şekilde projenin hem alacaklıların dörtte birini,hem de alacakların üçte ikisini aşan bir çoğunlukla kabul edildiği,buna göre İİK’nın 305 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendindeki koşulun borçlu şirket yönünden gerçekleştiği anlaşılmıştır.
Konkordatonun tasdik edilebilmesi için gerekli olan bir diğer koşul ise,borçlunun bazı alacaklıların alacaklarını güvence altına almak için teminat göstermek zorundadır.İİK’nın 305 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca,206 nci maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının,alacaklılar bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması gerekmektedir.Konkordato komiser heyetinin gerekçeli raporu incelendiğinde,borçlu şirketin anılan borçları tam olarak ve zamanında ödediği bu nedenle teminat koşuluna gerek bulunmadığı bildirildiğinden, İİK’nın 305 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendindeki koşulun borçlu şirket yönünden gerçekleştiği anlaşılmıştır.
Konkordatonun tasdik edilmesi için gerekli olan şartlardan sonuncusu ise konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın,tasdik kararından önce borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olmasıdır. Borçlu tarafından mahkememizce belirlenen yargılama gideri ile harcın tasdik kararından önce mahkeme veznesine depo edildiğinden, İİK’nın 305 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendindeki koşulun borçlu şirket yönünden gerçekleştiği anlaşılmıştır.
BORÇLU GERÇEK KİŞİLER YÖNÜNDEN;
Konkordatonun tasdiki için konkordato projesinin 302 nci maddede belirtilen çoğunlukla kabul edilmiş olması gerekli olup komiser heyeti raporu,toplantı tutanağı ve bilirkişi raporu incelendiğinde,projenin hem alacaklıların,hem de alacakların yarısını aşan bir çoğunluk tarafından gerçek kişiler yönünden kabul edilmediği,aynı şekilde projenin hem alacaklıların dörtte birini,hem de alacakların üçte ikisini aşan bir çoğunlukla gerçek kişiler yönünden kabul edilmediği,buna göre İİK’nın 305 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendindeki koşulun borçlu gerçek kişiler yönünden gerçekleşmediği anlaşılmıştır.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde,borçlu şirketin İİK’nın 305 nci maddesinde belirtilen tüm koşulları yerine getirdiği ve konkordatonun tasdiki şartlarının oluştuğu anlaşıldığından borçlunun konkordato talebinin kabulü ile konkordatonun tasdikine,borçlu şirket tarafından borçların konkordatonun tasdik tarihinden itibaren 5 yıl (60 ay) içerisinde 3’er aylık eşit taksitlerle borçlu tarafından sunulan ödeme takvimi uyarınca ödenmesine,borçlu şirket tarafından dosyaya sunulan ödeme takviminin kararın eki olduğunun bildirilmesine,konkordato tasdik edildiğinden kesin mühletin sonuçlarının kengiliğinden kalktığının tespitine,borçlu gerçek kişiler tarafından sunulan projenin onaylanmaması nedeniyle bu kişiler hakkında verilen kesin mühletin kaldırılarak konkordato taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Borçlular ….. ve …..’nın konkordato taleplerinin ayrı ayrı reddi ile bu kişiler hakkında verilen kesin mühletin KALDIRILMASINA,
2-Borçlu şirket ….. Ev ve Ofis Gereçleri Sanayi Ticaret Limited Şirketi tarafından sunulan konkordato projesi ve revize projenin uygulanabilir olduğu,komiser heyetinin gerekçeli raporu,bilirkişi raporu ve dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden konkordatonun başarıya ulaşacağı anlaşıldığından,İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde …. sicil numarası ile kayıtlı davacı ….. Ev ve Ofis Gereçleri Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin konkordato talebinin KABULÜ ile;konkordatonun İİK’nın 306 nci maddesi uyarınca TASDİKİNE,borçlu şirket tarafından borçların konkordatonun tasdik tarihinden itibaren 5 yıl (60 ay) içerisinde 3’er aylık eşit taksitlerle borçlu tarafından sunulan ödeme takvimi uyarınca ÖDENMESİNE,borçlu şirket tarafından dosyaya sunulan ödeme takviminin kararın eki olduğunun BİLDİRİLMESİNE, konkordato tasdik edildiğinden kesin mühletin sonuçlarının kendiliğinden kalktığının TESPİTİNE,
3-İİK’nın 308/c maddesi uyarınca konkordatonun tasdik kararıyla birlikte bağlayıcı hâle geldiğinin karar altına ALINMASINA,
4- İİK’nın 308/d maddesi uyarınca borçlu tarafından alacaklılardan birine konkordato projesinde öngörülenden fazla olarak yapılan vaatlerin hükümsüz olduğunun BELİRTİLMESİNE,
5-Borçlu şirket tarafından sunulan ödeme planı,alacaklı sayısı ve dosya içerisindeki diğer belgeler ile borçlu şirketin mali yapısı değerlendirildiğinde İİK’nın 306/2 nci maddesi uyarınca borçlu şirkete kayyım tayinine YER OLMADIĞINA,
6-İİK’nın 308/b maddesinin birinci uyarınca alacakları itiraza uğramış alacaklıların,tasdik kararının ilânı tarihinden itibaren bir ay içerisinde dava açabilecekleri hususunun İHTARINA,anılan maddenin ikinci fıkrası uyarınca çekişmeli alacaklara isabet eden payın borçlu tarafından bankaya yatırılmasına YER OLMADIĞINA,
7-Konkordatonun tasdiki ile konkordato bağlayıcı hâle geldiğinden İİK’nın 308/ç maddesi uyarınca geçici mühlet kararından önce başlatılmış takiplerde konulan ve henüz paraya çevrilmemiş hacizlerin hükümden düştüğünün TESPİTİNE,
8-Borçlunun talebi bulunmadığından İİK’nın 307 nci maddesi uyarınca rehinli malların muhafaza ve satışı ile finansal kiralama konusu malların iadesinin ertelenmesine YER OLMADIĞINA,
9-Konkordato komiser heyetinin görevine son VERİLMESİNE,
10-Mahkememizce verilen tüm tedbirlerin hükümle birlikte KALDIRILMASINA,
11-İİK’nın 306/son maddesi uyarınca tasdik kararının Ticaret Sicil Gazetesinde ve Basın İlan Kurumu İlan Portalında İLAN EDİLMESİNE ve İİK’nın 288 nci maddesinde belirtilen yerlere BİLDİRİLMESİNE,
12-Konkordato komiseri olarak görevlendirilen komiserlerin bugün itibariyle görevlerinin sona erdiğinin İstanbul Bilirkişilik Bölge Kurulu’na BİLDİRİLMESİNE,
13-İİK’nın 308/f maddesi uyarınca konkordatonun tamamen feshi hâlinde borçlunun İİK’nın 308 nci maddesi gereğince iflâsına karar verilebileceği hususu gözönüne alınarak borçlu tarafından yatırılan iflâs avansının bu aşamada iadesine YER OLMADIĞINA,iflâs avansının ödeme takviminde belirtilen tüm borçlar ödendikten sonra borçlu şirkete İADESİNE,
14-Alınması gerekli ¨54,40 karar ve ilam harcından peşin alınan ¨35,90 harcın mahsubu ile bakiye ¨18,50 harcın davacılardan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
15-Davacıların yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde BIRAKILMASINA,
16-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨455,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun308/a madde hükmü uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın konkordato talep eden borçluya tebliğinden,itiraz eden diğer alacaklılar yönünden ise tasdik kararının ilânından itibaren 10 gün içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere borçlu şirket yetkilisi ve borçlu vekilleri ile bir kısım müdahiller vekillerinin yüzlerine karşı, bir kısım müdahiller vekillerinin yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı.04/02/2020

Başkan …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Kâtip …
☪e-imzalıdır.☪
“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”