Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/553 E. 2021/587 K. 30.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/553
KARAR NO : 2021/587

DAVA : Yönetim Kurulu Üyeliğinden Çıkarılma
DAVA TARİHİ : 04/06/2018
KARAR TARİHİ : 30/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkilinin …’nde 14.662,98 Adet Nama Yazılı Hisse sahibi olduğunu, …, … mülkiyetinde veya sorumluluğunda olan … ana taşınmazında veya haricinde faaliyet gösteren kişi ve firma ve tesislerine hizmet vermek, ihtiyaçları karşılamak, … sitesi toplantılarında alınan bazı genel kurul kararlarını icra etmek amacıyla kurulmuş bir şirket olduğunu, Davalıların da …’nde yönetim kurulu üyelerinden olduğunu, Davalıların da aralarında bulunduğu birçok kişi 28.03.2013 ve 04.09.2013 tarihli toplantılarda 34 ve 36 toplantı nolu kararlara dava dışı …’in imzasını taklit etmek suretiyle iki ayrı tutanak tanzim etmiş ve …’in kararlara muhalefet şerhi vererek imzalamış olduğu tutanakları sonradan tanzim edilen tutanaklarla değiştirdiğini, sahte imza atılarak tanzim edilen tutanakları karar defterlerine yapıştırarak söz konusu kararlara muhalefet şerhi verilmemiş gibi göstererek özel belgede sahtecilik suçunu işlediklerini, davalılar, Bakırköy …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas ve … sayılı kararıyla özel belgede sahtecilik suçunu işledikleri gerekçesiyle 1 yıl 15 gün hapis cezasına çarptırıldıklarını, Davalıların Özel belgede sahtecilik suçunu işlemelerine ve üyelik için gerekli kanuni şartları kaybetmelerine rağmen halen …nde yönetim kurulu üyesi olarak çalışmaya devam ettiklerini beyan ederek davalıların … yönetim kurulu üyeliğinden çıkartılmasına, yönetim kurulu üyeliği düşen davalıların şirketten haksız olarak elde ettiği bedellerin hesaplanarak …’ne iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile davacının iddialarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, Davacı tarafından iddia edildiğinin aksine müvekkillerinin sanık olduğu Bakırköy …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas … Karar Sayılı dosyası ile yapılan yargılamada müvekkili davalılar hakkında 1 yıl 15 gün TCK 50/1-f hükmü gereğince kamu yararına çalışma yaptırımına mahkumiyet kararı verildiğini, davacı tarafından iddia edildiği gibi hapis cezasına değil kamu yararına çalışma yaptırımına hükmedildiğini, Davacının dava dilekçesinde TCK 53/1 hükmünü iddiasına dayanak olarak gösterdiğini, TCK 53/1 hükmü gereğince kasten işlenen suçtan dolayı hapis cezasına mahkum edilen bir kişinin şirketlerde yönetim kurulu üyesi olmaktan yoksun bırakılması gerektiğinden müvekkili davalıların yönetim kurulu üyeliklerinden çıkarılmasını talep ettiğin, müvekkili davalıların yönetim kurulu üyeliklerini kaybetmeleri için hiçbir neden oluşmadığı gibi hiçbir hukuki ve fiili gerekçede bulunmadığını beyan ederek Davacı tarafın haksız ve hukuka aykırı tüm iddia ve taleplerinin reddi ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Bakırköy …. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas Sayılı dosyasının UYAP Kayıtları dosyamız arasına alınmıştır.
Dosyaya sunulan 04/04/2019 tarihli bilirkişiler …. ve … tarafından düzenlenen raporda Davalıların TCK m.53/I-d uyarınca, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkum olması sebebiyle kararın kesinleştiği 04.05.2017 tarihinden itibaren ceza süresi olan 1 yıl 15 gün süresince TCK m.53/I-d uyarınca yönetim kurulu üyeliği yapamayacağı, bu konuda herhangi bir mahkeme veya şirket kararına ihtiyaç bulunmadığı, üyeliğin ceza kararı ile birlikte düştüğü, TCK’nın 53/V. maddesinde belirlenen yasaklama konusunda Bakırköy …. Asliye Ceza Mahkemesinin bir karar vermemesi sebebiyle, bu madde uyarınca davalıların infaz sonrası yönetim kurulu üyeliklerinin yasaklanmasının söz konusu olmadığı, 26/10/2020 tarihli ek raporda davalıların ceza davasının konusu olan fiili kasten işledikleri açıktır, bu durumda davalıların kararın kesinleştiği 04/05/2017 tarihinden itibaren ceza süresi olan 1 yıl 15 gün süresince TCK m.53/I-d uyarınca yönetim kurulu üyeliği yapamayacağı, bu konuda herhangi bir mahkeme veya şirket kararına ihtiyaç bulunmadığı, üyeliğin ceza kararı ile birlikte düştüğünün tespit tespit edildiği anlaşılmıştır.
17/05/2021 tarihli 2. Ek raporda davaya konu edilen yönetim tarafından ibraz edilen yasal defterlerin HMK 222 uyarınca davacı lehine delil niteliğinin bulunduğu, işbu defterlere göre maliyetlerin … için 116.859,90 TL ‘si olduğu, … için ise 81.950,06 TL’si olduğu, işbu hesaplamalar dikkate alındığında davalıların yönetim kurulu üyesi olarak aldıkları huzur haklarını haksız olarak aldıkları şeklinde değerlendirilebileceğinin tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; davacı davalıların Bakırköy …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas ve … sayılı kararıyla özel belgede sahtecilik suçunu işledikleri gerekçesiyle 1 yıl 15 gün hapis cezasına çarptırıldıklarını bu nedenle yönetim kurulu üyeliğinden çıkartılmasına, yönetim kurulu üyeliği düşen davalıların şirketten haksız olarak elde ettiği bedellerin hesaplanarak …’ne iadesi talebi ile iş bu davayı açmış olup Bakırköy …. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas Sayılı dosyası incelendiğinde davalıların özel belgede sahtecilik suçunu işledikleri gerekçesiyle 1 yıl 15 gün hapis cezasına çarptırıldıklarını, kararın 04.05.2017 tarihinde kesinleşmiştir. Bilirkişi raporunda da tespit yapıldığı şekilde, TTK 363/II de açıkça belirtildiği gibi davalıların mahkumiyet kararı ile TCK m.53/I-d uyarınca yönetim kurulu üyeliği yapamayacağı, bu konuda herhangi bir mahkeme veya şirket kararına ihtiyaç bulunmadığı, üyeliğin ceza kararı ile birlikte düştüğünün tespit edildiği anlaşılmakla davalıların şirketin yönetim kurulu üyeliğinden çıkarılması yönündeki talebi bakımından karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. Her ne kadar kısa kararda maddi hata ile “ortaklıktan” çıkarılma ibaresi geçmiş ise de dosya kapsamından da anlaşılacağı gibi “yönetim kurulu üyeliğinden” çıkarılma talebi olduğundan kelime hatasının re’sen mahkememizce düzeltilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir. Davacının davalıların haksız olarak aldığı iddia edilen bedelin şirkete iade edilmesi yönündeki talebi bakımından ise, davacının şirket ortağı olduğu şirket ortağının tek başına haksız olarak davalıların gelir elde ettiği döneme ilişkin bedel SMM tarafından hesaplanmış ise de davacının yönetici sıfatının bulunmadığı, her ne kadar bedel iadesini şirkete yapılması talebinde bulunmuş ise de kendi adına davayı açtığı dolayısıyla talep hakkının bulunmadığı, bu hususta şirketin talep hakkının bulunduğu bu nedenle davacının aktif husumetinin bulunmadığı anlaşılmakla bu talebi bakımından da red kararı verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davalıların yönetim kurulun üyeliğinden çıkarılmaları talebi bakımından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacının davalıların haksız olarak aldığı iddia edilen bedelin iade talebinin AKTİF HUSUMET YOKLUĞUNDAN REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 817,98 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ye irat kaydına, bakiye 758,68 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,
6-Sarf edilmeyen gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,

Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/06/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”