Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/526 E. 2020/914 K. 30.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/526
KARAR NO : 2020/914

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/05/2018
KARAR TARİHİ : 30/12/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunu, müvekkili tarafından davalıya irsaliyeli faturalarda yer alan malzemelerin satılıp teslim edilmesine rağmen davalı tarafından malların bedellerinin müvekkiline ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, davanın kabulüne, davalının haksız itirazının iptaline, davalı aleyhine % 20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile söz konusu faturaların taraflar arasındaki malların tesliminin ve alacağın varlığının ispatı bakımından yeterli olmadığını, şirket kayıtları ve söz konusu malların incelendiğinde haksız davanın reddi gerekeceğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Dosyaya sunulan 05/02/2019 havale tarihli bilirkişi SMM …. tarafından düzenlenen raporda davacı tarafın defter tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak tasdik edildiği, davalı firmadan toplam alacağının 21.537,52 TL olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dava İtirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67.maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
“….Davacı taraf, davalıya yapılan mal satışları sonrasında cari hesap mutabakatı düzenlendiğini ancak davalının borcu ödemediğini ileri sürmüştür. İlk derece mahkemesi tarafından cari hesap mutabakatı altındaki imzanın davalıya ait olup olmadığının belirlenmesi için davalıya usulüne uygun şekilde isticvap davetiyesi gönderilmiş, ancak davalı duruşmalara katılmamıştır. İlk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporunda davaya konu tutarın bir kısmının davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu anlaşılmış ve bu gerekçe ile dava kısmen kabul edilmiştir. Yukarıda yapılan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere davacının dayandığı cari hesap mutabakatnamesine karşı davalının her hangi bir beyanda bulunmadığı, gönderilen isticvap davetiyesine rağmen duruşmaya iştirak etmediği, benzer gerekçelerle davanın kısmen kabulü yönünde kurulan hükmün usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davalının ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur…” T.C. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi, 2019/1022 Esas, 2020/105 Karar.
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; tarafların arasındaki uyuşmazlık İstanbul Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. Esas Sayılı takip sayılı dosyasındaki takibe konu faturalardan kaynaklı cari hesap alacak miktarının ne olduğu, temerrüdün gerçekleşip gerçekleşmediği ,tarihinin ne olduğu, faiz oranı ve türünün ne olduğu davalının icra dosyasında yapmış olduğu asıl alacak ve faize itirazın haklı olup olmadığı, inkar ve kötü niyet tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmakta olduğu, bu kapsamda tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme günü verildiği, dosyaya sunulan 05/02/2019 tarihli SMM bilirkişi tarafından düzenlenen raporda davacı tarafından davalıya toplam 21.537,52-TL borçlu olduğunun tespit edilmiş olup, davacı tarafından sunulan murabakat mektubu davalı tarafa usulüne uygun tebliğ edilmiş olup davalı taraf usulüne uygun isticvap duruşmasına katılmamış olup, davacı tarafından ticari defterleri ile mutabakat mektubu bir arada değerlendirildiğinde davacının ürünleri davalıya teslim ettiğini ispat ettiği ve dolayısıyla bedeli almaya hak kazandığı anlaşılmakla açılan davanın kabulüne, alacağın likit olması nedeni ile davalının alacağın%20 si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN KABULÜNE
1-Davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. Esas Sayılı dosyasındaki davalının İTİRAZIN İPTALİNE, takibin kaldığı yerden devamına,
2-Alacak faturaya dayalı likit bir alacak olmakla ve itirazın haksızlığı anlaşıldığından İİK 67//2 madde ve fıkrasına göre % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacı yana ödenmesine
3-Alınması gerekli 1.362,90 TL harçtan peşin alınan 240,97 TL peşin harcın mahsubu ile 1.121,93 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4- Davacı tarafından yatırılan 35,90- TL başvuru harcı, 240,97-TL peşin nispi harç, 5,20-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 282,07- TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 286 TL tebligat müzekkere gideri, 1.200 TL Bilirkişi ücreti toplamı 1.486 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/12/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”