Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/521 E. 2019/77 K. 24.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/521
KARAR NO : 2019/77

DAVA :Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/03/2013
KARAR TARİHİ : 24/01/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı vekili 25/01/2013 harçlandırma tarihli asıl dava dilekçesinde özetle; Bir Türk şirketi olan ve Almanya Devletinde faaliyette bulunan davacı ile davalı şirket arasında kurulan ticari ilişki kapsamında davalının üretip davacıya ihraç yolu ile sattığı ve 3 parti halinde gönderdiği gıda ürünlerinin bozuk olduklarının Almanyada marketlere yapılan dağıtım sonucunda anlaşıldığını, dolayısıyla geri toplandığını, söz konusu ayıbın ise K.çekmece …. Sulh hukuk mahkemesinin …. Değişik iş sayılı dosyası üzerinden tespit edildiğini, malların bozuk olması nedeniyle tanzim olunan reklamasyon faturalarının davalıya tebliğ edildiğini ayrıca bir parti malın ise Türkiyeye geri gönderildiğini,bunu halen gümrükte sakıncalı damgası ile bekletildiğini,ticari ilişki nedeniyle davalıya verilen teminat çekinin de haksız şekilde tahsil edildiğini, dolayısıyla davacının bozuk mallar için ödediği satış bedeli, Almanyadaki satış noktalarından geri toplama ve bir parti malında Türkiyeye geri gönderilmesi için 4 nakliye bedeli ödemeden ibaret maddi zararlarının, ayrıca itibar kaybından dolayı manevi zararında oluştuğundan bahisle, ödenmiş olan 3 parti mal bedelleri toplamı 116.259,24 USD, 4 nakliye bedeli olan 11.600 EURO ile Almanyada ödenen ¨32.442,11 KDV bedellerinin fatura tarihlerinden itibaren Almanyada uğranılan 30.000 EURO maddi tazminat ile itibar kaybı nedeniyle oluşan 70.000 EURO manevi tazmiatın ise ihtarnamenin tebliğ edildiği tarihten itibaren ticari faizleri ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı- karşı davacı vekili asıl davaya vermiş olduğu cevap dilekçesinde ve aşamalarda özetle; davalının davacıya 3 ayrı sevkiyatla gıda ürünü sattığını, söz konusu gıda ürünlerinin Türkiye Gıda Kodeksine uygun olduğunu, malların Almanyaya girişi sırıasında denetimin yapıldığını, davacının ise satış bedelini ödemediğini, sonra da bir kısmını iade ettiğini, sözlü olarak bildirdiğini,sebebinin ayıplı olduğunu söyleyip bedelin ödenmeyeceğini belirttiğini, ancak bu beyanın mal tesliminden itibaren aylar geçtikten sonra yapıldığını, dolayısıyla hukuken geçersiz olduğunu, malların tamamının bozuk olduğu iddiasının ise doğru olmadığını, yalnız bir kısım malın davacının kendi kusuru ile bozulduğunu, buna rağmen yalnızca helva ürününde bozulmanın tespit edildiğini, dolayısıyla ayıp iddiasının gerçek dışı olduğunu, bu nedenle maddi taleplerinin afaki olduğunu, manevi talebin ise mesnetsiz ve fahiş olduğunu ileri sürerek asıl davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Karşı davacı vekili karşı dava dilekçesinde özetle; asıl dava konusu malın satışından doğan ¨208.233,97 alacağın ödenmediği gibi davacının haksız olarak gümrüğe geri gönderdiği malların imha masrafı olarak ¨15.664,00 sı ile ardiye bedeli olarak da ¨11.000’sini davalı – karşı davacının ödemek zorunda kaldığından bahisle, satım konusu mal bedeli, iade edilen malın gümrükte beklemesinden doğan ardiye bedeli ve imha masrafı olarak toplam ¨334.897,00’si alacağın fatura tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı -karşı davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; karşı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 26/09/2014 tarih ve …… Esas …… sayılı hükmü ile; Mahkememizce görevlendirilen iktisatçı …. , Gıda Mühendisi ….. ve Öğretim üyesi Hukukçu Yrd.Doç……. ‘dan oluşan bilirkişi kurulunun davalı – karşı davacının defter ve belgeleri ile dosya üzerinden yapmış oldukları inceleme sonucu düzenlemiş oldukları mahkememizce denetime elverişli dosya kapsamına da uygun kabul edilen raporu ve tüm dosya kapsamından, taraflar arasında kurulan ticari ilişki kapsamında davalı- karşı davacının ihracat yolu ile Almanya Devletinde bulunan davacı – karşı davalıya gıda ürünü satışı yaptığı, satılan üründen sadece 4.368,72 USD miktarlı antep fıstıklı helvanın ayıplı olduğu, diğer ürünlerin ayıplı olduklarının tespit edilemediği, bu durumda antep fıstıklı belirtilen miktardaki helva dışında kalan diğer emtianın ayıpsız olduğu, dolayısıyla olayda davacı- karşı davalının ayıp nedeniyle maddi ve manevi zararının doğmadığı, ayıplı olduğu saptanan helva bedelinin ise davalı – karşı davacının alacağından mahsup edilmesinin yeterli olduğu , mahsup edildiğinde ise davalı – karşı davacının satılan mal bedelinden bakiye kalan miktar ile ödemiş olduğu ardiye ve imha bedelinden ibaret toplam ¨168.178,86 olduğu anlaşıldığından ispatlanmayan asıl davanın reddine , karşı davanın ise ¨168.178,86 alacak üzerinden kısmen kabulüne, karşı davanın açıldığı tarih olan 01/03/2013 tarihinde temerrüdün oluştuğu ve bu tarihten itibaren avans faiz yürütülmesine karar verilmiştir.
Yüksek Yargıtay, ….. Hukuk Dairesi’nin 28/01/2016 tarih ve ….. Esas, …. Karar sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilerek dosya yeniden mahkememizin ….. Esasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda,dava değeri gözönüne alınarak dosyanın heyet halinde bakılmasına karar verilmiş ve eksik harcın tamamlanması amacıyla asıl davada davacı tarafa süre verilmesine rağmen harç eksikliği tamamlanmamış ve asıl davanın karşı davadan ayrılarak ayrı bir esasa kaydına karar verilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, asıl dava konusu malın bedeli, haksız iade nedeniyle iade edilen malın gümrükte beklemesinden doğan ardiye bedeli ve imha masraflarının tahsili istemine ilişkindir.
Delil olarak dayanılan Küçükçekmece …. nci Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.iş sayılı dosyasından davacı-karşı davalının davalı-karşı davacı aleyhine, asıl davada davacı tarafından davalıya ayıplı olduğu nedeniyle iade edilen malların durumunun tespitinin talep edilmesi üzerine,mahkemece yapılan tespitte düzenlenen tespit raporunun her iki tarafa da bila tebliğ olduğu,dolayısıyla tespitin kesinleşmediği; yine Küçükçekmece ….. ncü Sulh Hukuk Mahkmesi’nin …. D.iş sayılı dosyasından ise, davalı – karşı davacının davacı – karşı davalı aleyhine tespit talebinde bulunması üzerine, yapılan tespitte dinlenen bilirkişinin düzenlemiş olduğu rapor yalnızca talepte bulunana tebliğ olduğu, davacı-karşı davalı tarafa tebliğ edildiğine dair dosyada tebliğ mazbatasının bulunmadığı,dolayısıyla tespitinde kesinleşmediği, her iki tespit dosyasında bilirkişi olarak gıda mühendis ….. ın , yani aynı bilirkişinin görevlendirildiği anlaşılmıştır.
Deliller toplandıktan sonra dava konusu olduğu ve halen gümrükte bekletildiği belirtilen ürünlerin ayıplı olup olmadıkları, öyleyse bundan ibaret asıl davada davacı zararının ve itibar kaybının doğup doğmadığının belirlenmesi; karşı davada ise karşı davacının alacağının olup olmadığı ile varsa miktarının belirlenmesi için ürünler üzerinde keşif yapılması ile birlikte tarafların ticari defter ve belgelerinin de incelenmesi suretiyle bir gıda mühendisi bilirkişi, bir iktisatçı ve bir de öğretim üyesi Hukukçudan oluşturulan bilirkişi kurulundan rapor alınması cihedine gidilmiş, ancak ilgili gümrük müdürlüğü yazılan müzekkereye vermiş olduğu cevapta emtianın 08/03/2013 tarihinde imha edildiğini belirttiğinden,taraf vekilleri ise inceleme tutanağına geçen beyanlarında ürün numunesi olmadığını belirttiklerinden ürünler üzerinde keşif ve inceleme yapmak imkanı kalmaması nedeniyle ticari defterler üzerinde inceleme yapılmış ancak davacı-karşı davalı ticari defterlerini ibraz etmediğinden inceleme davalı-karşı davacının defterleri üzerinde yapılabilmiştir.
Ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapılması üzerine, görevlendirilen bilirkişi kurulu düzenlemiş olduğu mahkememizce denetime elverişli dosya kapsamına da uygun kabul edilen raporunda, davalı – karşı davacı defterlerinin delil niteliğinde olmadığını ancak diğer belgelerin delil niteliğinde olduğunu, Küçükçekmece …. nci Sulh Hukuk Mahkemesi ile Küçükçekmece ….. ncü Sulh Hukuk Mahkemesi’nin tespit raporları arasında farklılık bulunduğunu, bunun sebebinin ise ürünlerin yurtdışında beklediği süre ve koşulların olabileceğini,… analizde sadece antep fıstıklı helvada sorun çıktığını, reçel çeşitlerinde her iki analizde de sorun olmadığını, pekmez ve tahinde ise ilk analizde sorun varken son analizde sorun olmadığını, ayrıca 3 parti ürün gönderilmesi karşısında geri gelen ürünün toplu halde olması nedeniyle hangi parti malın bozuk olduğunun tespit edilemediğinin, gümrük müdürlüğünce ürünleri 08/03/2013 tarihinde imha edilmiş olması nedeniyle mallar üzerinde inceleme yapılamadığını, belirtilen her iki analizde de aykırı çıkan tek ürünün kutu ambaljlı antep fıstıklı kutu olması nedeniyle bu ürünün uygunsuz taşıma ve olumsuz ortam koşullarından etkilenmesinin muhtemel olduğunu, dolayısıyla ürünlerin davacıya teslimine kadar ayıplı olmadığını, o nedenle cari hesap bakiyesi imha ve ardiye giderinden ibaret davalı – karşı davacı alacağının doğduğunu, bunun miktarının ise ¨176.147, 41 olduğunu, davacı – karşı davalının uğradığı iddia edilen zararı ispatlar delil bulunmadığını, yani zarar gördüğünü gösteren belge olmadığını, ihracatın FOB olması nedeniyle nakliyenin de ithalatçıya ait olduğunu, fıstıklı helvanın ayıplı olması halinde bedeli olan 4.368,72 USD nin indirilmesi durumunda ise karşı davacı alacağının ¨168.178,86 olduğunu,bu durumda karşı davada fazla talep bulunduğunu, temerrüdün ise dava tarihi itibari ile oluştuğunu belirtmiştir.
İddia, savunma, tespit dosyaları, mahkememizce görevlendirilen iktisatçı …., Gıda Mühendisi ….. ve Öğretim üyesi Hukukçu Yrd.Doç….’dan oluşan bilirkişi kurulunun davalı – karşı davacının defter ve belgeleri ile dosya üzerinden yapmış oldukları inceleme sonucu düzenlemiş oldukları mahkememizce denetime elverişli dosya kapsamına da uygun kabul edilen raporu ve tüm dosya kapsamından, taraflar arasında kurulan ticari ilişki kapsamında davalı- karşı davacının ihracat yolu ile Almanya Devletinde bulunan davacı – karşı davalıya gıda ürünü satışı yaptığı, satılan üründen sadece 4.368,72 USD miktarlı antep fıstıklı helvanın ayıplı olduğu, diğer ürünlerin ayıplı olduklarının tespit edilemediği, bu durumda antep fıstıklı belirtilen miktardaki helva dışında kalan diğer emtianın ayıpsız olduğu, ayıplı olduğu saptanan helva bedelinin ise davalı – karşı davacının alacağından mahsup edilmesinin yeterli olduğu , mahsup edildiğinde ise davalı – karşı davacının satılan mal bedelinden bakiye kalan miktar ile ödemiş olduğu ardiye ve imha bedelinden ibaret toplam ¨168.178,86 olduğu anlaşıldığından karşı davanın ¨168.178,86 alacak üzerinden kısmen kabulüne, karşı davanın açıldığı tarih olan 01/03/2013 tarihinde temerrüdün oluştuğu ve bu tarihten itibaren avans faiz yürütülmesine,karşı davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Karşı davanın kısmen KABUL kısmen REDDİ ile; ¨168.178,86’nin temerrüt tarihi olan 01/03/2013 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avas faizi ile birlikte karşı davalıdan tahsili ile karşı davacıya VERİLMESİNE,
2-Karşı davacının,fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Alınması gerekli ¨11.488,30 karar ve ilam harcından peşin alınan ¨4.012,00 harcın mahsubu ile bakiye ¨7.476,30 harcın karşı davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davacı tarafından ödenen ¨4.012,00 karşılık dava harcının karşı davalıdan alınarak karşı davacıya VERİLMESİNE,
5-Karşı davacı tarafından yapılan 4 adet tebligat+posta ücreti ¨100,70,bir bilirkişi inceleme ücreti ¨1.600,00 olmak üzere toplam ¨1.700,70 yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan ¨1.217,64’nin karşı davalıdan alınarak karşı davacıya VERİLMESİNE, kalan kısmın karşı davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Karşı davada karşı davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
7-Karşı davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen ¨16.040.73 ücreti vekaletin karşı davalıdan tahsili ile karşı davacıya VERİLMESİNE,
8-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin karşı davacı tarafından peşin olarak yatırılan ¨495,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde karşı davacıya İADESİNE,
Dair,6100 sayılı HMK’nun geçici 3 üncü maddesinin 2 inci fıkrası yollamasıyla mülga 1086 sayılı HUMK’nun 26/09/2004 gün ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümleri uyarınca kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karşı davacı vekilinin yüzüne karşı, karşı davalı şirketin yokluğunda oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı . 24/01/2019

BAŞKAN …
☪e-imzalıdır.☪
ÜYE …
☪e-imzalıdır.☪
ÜYE …
☪e-imzalıdır.☪
KATİP …
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”