Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/520 E. 2020/429 K. 17.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/520 Esas
KARAR NO : 2020/429

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/05/2018
KARAR TARİHİ : 17/07/2020
K. YAZIM TARİHİ : 22/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; davacı müvekkilinin uzun yıllardır dış cephe malzemeleri alım satımı ve montajı alanında faaliyet gösterdiğini,taraflar ara- sında davalı şirketin ürettiği dış cephe kaplamasında kullanılan alüminyum kompozit malzemesinin müvekkili şirkete satışı konusunda anlaşma yapıldığını ve davacı müvekkili tarafından … bank … Şubesi’ndeki hesabına tanımlı … nolu, 31/05/2018 tanzim tarihli, 150.000,00 TL bedelli bir adet çekin keşide edilerek davalı şirket yetkilisine teslim edildiğini, davalı şirketçe çe- kin teslim alınarak sipariş oluşturulduğunun bildirildiğini, ancak aylar geçmesine rağmen iş bu çekin karşılığı malzemelerin hiçbirinin müvekkiline teslim edilmediğini, davalı tarafça’ üretim sıkıntısı ol- duğu, nakliyenin aksadığı vs” gibi birçok bahane ileri sürülmüşse de, son iki aydır davalı şirkete hiç bir şekilde ulaşamadıklarını, müvekkilince yapılan araştırmada davalı şirketin son aylarda piyasadaki birçok şirketten nakit ve çek ödeme aldığını, hiçbir ürünü teslim etmediğini, bu yolla piyasadaki on- larca şirketi yüz binlerce lira zarara uğratarak ortadan kaybolduğunun öğrenildiğini, müvekkilinin üze- rine düşen sorumluluğu yerine getirdiğini, çekle ödeme yaptığını ancak malzemeleri teslim alama- dığını, davalı şirketçe fatura bile keşide edilmediğini beyanla öncelikle çek bedelinin ödenmesinin tedbiren durdurulmasını, yargılama sonunda davacının söz konusu çek nedeniyle davalıya borçlu ol- madığının tespiti ile çekin iptalini , 25/04/2019 tarihli dilekçe ile de , müvekkilinin davalıya borçlu olmadığı halde çek bedelini ödemek zorunda kaldığından bahisle 150.000,00 TL çek bedelinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı taraftan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı, dava dilekçesi ve duruşma gününün usulen tebliğine rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
Dava, İİK 72/3 maddesine dayalı menfi tespit / istirdat talebine ilişkin olup dava konusu çe- kin “bedelsiz” olduğu iddiasına dayalıdır.

Doktrinde ve uygulamada yerleşmiş tanımıyla “bedelsizlik” bir kambiyo senedinin ihdasına ne- den olan temel alacağın herhangi bir nedenle mevcut olmaması (doğmaması, hükümsüz olması, sona ermesi) dır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72.maddesi gereğince borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığını ispat için menfî tespit davası açabilir.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 s.TMK’nun 6.maddesi).
İspat yüküne ilişkin bu genel kural menfi tespit davaları için de geçerlidir. Yani, menfi tespit davalarında da, tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.
Menfi tespit davasında borçlu ya borçlanma iradesinin bulunmadığını ya da borçlanma iradesi bulunmakla birlikte daha sonra ödeme gibi bir nedenle düştüğünü ileri sürebilir.
“Bedelsizlik” iddiası, Türk Ticaret Kanunu’nun 687. maddesi anlamında bir “doğrudan doğ- ruya defi”, kişisel defidir. Yargıtay’ın bu yöndeki görüşü istikrar kazanmıştır. Burada, kambiyo sene- dinden doğan kambiyo ilişkisi dışındaki nedenlere (temel borç ilişkisine) dayanılmaktadır. “Bedel- sizlik” bir kişisel defi olduğundan keşideci tarafından kural olarak ancak senet lehtarına karşı ileri sürülebilir (TTK, m. 687,659,825). Çünkü, keşidecinin sadece lehtarla arasında bir temel borç ilişkisi vardır. Fakat borçlu, senedi bilerek kendi zararına devraldığını kanıtlamak koşuluyla hamile karşı da bedelsizlik def’ ini ileri sürebilir.
Borçlu kambiyo senedinin bedelsiz kalmasıyla birlikte bu senetten doğan borcunu ödemeden kaçınma yetkisi veren bir “daimi defi” elde eder. Nedensiz zenginleşmeye dayanan bu defi hakkı TBK. m. 82’den kaynaklanmaktadır.Menfi tespit davasının konusu, sadece borçlunun “borçlu bulunmadı- ğının tespiti” değil, “herhangi bir nedenle borcu ödemekten kaçınma hakkına sahip olduğunun tespiti” de olabilir. Borçlu bu davada senet bedelsiz kaldığından dolayı kambiyo borcunu ödemekle yükümlü olmadığının tespitini ve ayrıca senedin iadesini isteyebilecektir.
Bedelsizliğe dayalı menfi tespit davaları, (hukuki sebepleri bakımından) kambiyo senetleri hu- kukuna tâbi değildir. Çünkü, burada uyuşmazlık, taraflar arasındaki asıl borç ilişkisi ile ilgili bulun- maktadır.
Yargılama konusu somut olayda davacı vekili,davalı ile yaptıkları sözleşme gereğince, dava- lının müvekkiline alüminyum kompozit malzemesi sattığını, sipariş avansı olarak 150.000,00 TL be- delli dava konusu çekin davalıya teslim edildiğini, ancak işbu dava tarihine kadar sözleşmede belir- tilen ürünlerin müvekkiline teslim edilmediğini,bu nedenlerle davalıya borçlu olunmadığının tespitini talep etmiş,yargılama sırasında çeklerin ödenmesi nedeniyle davasını istirdat davasına dönüştür- müştür. Davalı şirket davaya cevap vermemiştir.
Dava konusu uyuşmazlık; davacının dava konusu çeki sipariş avansı olarak verip vermediği, çekin “bedelsiz” olup olmadığı, davacının söz konusu çek nedeniyle davalıya borçlu olup olmadığı hususunda toplanmaktadır.
Dosyaya bir örneği celp olunan çek görüntüsü ile bankaların cevabi yazılarından; dava konusu 31/05/2018 tarih 150.000,00 TL bedelli, …. seri nolu çekin, davacı … Dış Cephe Sis. İth. İhr. San. Tic. Ltd.Şti’nin ….bank …. Şubesi’ndeki TR…. İBAN nolu hesabına tanımlı olduğu ve davalı …. Metal İnş. San. İç ve Dış Tic. Ltd.Şti emrine düzenlendiği, bilahare davalı tarafından dava dışı … Şti’ne devredildiği ve adı geçen şirket tarafından takas yoluyla …. Bankası …. Şubesi’ne ibraz edildiği, 06/06/2018 tarihinde bankaya girişinin yapıldığı, 07/06/2018 tarihinde tahsil edildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlığın halli için tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi ince- lemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Davalı şirketin ticari defter ve kayıtları incelenmek üzere bulunduğu adres itibariyle Gaziantep Ticaret Mahkemesi’ne talimat müzekkeresi yazılmış ve inceleme günü usulen tebliğ edilmiş ise de , davalı incelemeye katılmamış, ticari defter ve kayıtlarını bilirkişi incelemesine sunmamıştır.
Davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde mahkememizce atanan SMMM …. tarafından inceleme yapılmış, 08/04/2019 tarihli rapor düzenlenmiştir.
Söz konusu rapora göre ; davacının defterlerinde davalı ile her hangi bir ticari ilişkiye ve söz konusu çekin kaydına rastlanmadığı görülmüş, çek tahsilat makbuzu vs de ibraz edilmediğinden söz konusu çekin bir borcun ifası uğruna mı, yoksa sipariş avansı olarak mı verildiği tespit edilmemiştir.
Borçlar Kanunu’na göre satış sözleşmesi karşılıklı borç içeren bir sözleşme olup alıcı satış be- delini satıcıya ödeme, satıcı ise satın alınan malı alıcıya teslim ile yükümlüdür. Aksine düzenleme yoksa alıcı ve satıcının edimlerini aynı anda ifa ettikleri kabul edilir. Peşin satış karinesinin aksini iddia eden tarafın bu iddiasını yazılı belge ile ispat etmesi gerekir. Davacının dava konusu çekin avans olarak verildiğini ,ancak malları teslim almadığını kanıtlaması gerekir.Davacı vekili tarafından dos- yaya sunulan deliller çekin sipariş avansı olarak verildiğini ve davalının sözleşmeye konu malları tes- lim etmediğini kanıtlamaya yeterli görülmemiş,netice itibariyle söz konusu çekin sipariş avansı olarak verilip verilmediği hususu ispata muhtaç kalmıştır.
Davacı vekili,dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayandığından,davacı vekiline yemin delili hatırlatılmış , davacı vekili 14/02/2020 tarihli dilekçesi ile yemin deliline başvuracaklarını beyanla yemin metnini ibraz etmiştir.
Davalıya “davacı ile davalı şirket arasında dış cephe kaplamasında kullanılan alüminyum kompozit malzemesinin alım satımı konusunda anlaşma yapılıp yapılmadığı, davalı şirketin anlaşma konusu edimi yerine getirip getirmediği, davalı şirket tarafından davacıya mal/ürün teslim edilip edilmediği, davacı tarafından keşide edilmiş ….bank … Şubesi’nin …. nolu, 31/05/2018 tanzim tarihli, 150.000 TL bedelli çekin davalı şirket tarafından avans olarak teslim alınıp alınmadığı” hususunda yemin eda ettirilmek üzere yetkili Gaziantep Asliye Ticaret Mahkemesi’ne müzekkere yazılmış, talimat mahkemesince HMK 228. md gereğince ihtaratlı davetiye tebliğ edil- mesine rağmen, davalı mazeretsiz olarak yemin için çağrıldığı duruşma gün ve saatinde hazır bulunup yemini eda etmediğinden yeminden kaçınmış ve yemin konusu vakıaları ikrar etmiş sayılmıştır.

Toplanan deliller ile dosyadaki bilgi ve belgeler göre yapılan yargılama sonunda ; davacının dava konusu çeki sipariş avansı olarak davalıya verdiği, ancak davalının karşılığında davacıya mal teslim etmediği bu nedenle davacının söz konusu çek bedelini ödemekten kaçınma hakkının bu- lunduğu, davacının çek nedeniyle davalıya borçlu olmadığı halde çek bedelinin tahsil edildiği anla- şılmakla davanın kabulüne kara verilip aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davanın KABULÜNE,
Davacının keşidecisi, davalının lehdarı olduğu, davacının dava konusu …. bank A.Ş …. Şubesi’ndeki TR…. IBAN nolu hesabına tanımlı, …. seri nolu, 31/05/2018 Tarihli, 150.000,00 TL bedelli çek nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine,
Söz konusu çek bedeli olarak davalı tarafa ödenen 150.000,00 TL’nin davalıdan istirdatı ile da- vacıya ödenmesine, söz konusu alacağın ödeme tarihi olan 07/06/2018’den itibaren avans faizi işletil- mesine,

2- Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 10.246,50 TL karar ve ilam harcından mahkeme veznesine yatırılan 2.561,63 TL peşin/ nispi harcın mahsubu sonucu bakiye 7.684,87 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvuru harcı + 2.561,63 TL peşin nispi harç + 5,20 TL vekalet harcından ibaret toplam 2.602,73 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,

3-a.) Davacı tarafından sarf olunan (800,00 TL bilirkişi ücreti + 417,20 TL posta/tebligat/ mü- zekkere/talimattan ibaret) 1.217,20 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacıya öden- mesine,
b.) Davalı tarafça sarf olunan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
c.) Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine,

4-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yü- rürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 18.200,00 TL vekalet ücretinin dava- lıdan tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine dair,

5235 sayılı Kanun’un geçici 2’nci maddesine göre, Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/07/2020

Katip …

Hakim …