Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/513 E. 2020/157 K. 19.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/513 Esas
KARAR NO : 2020/157

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/07/2017
KARAR TARİHİ : 19/02/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile davalının cari hesap gereği müvekkili şirkete ödemesi gereken 4.033,32 TL’ yi ödemediğini, bunun üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı icra dosyası üzerinden ilamsız icra yoluyla takip başlatıldığını, borçlu şirket vekili süresi içinde icra takibine itiraz etmiş ve takibi durdurduğunu, itirazların tamamının yasal dayanaktan yoksun ve gerçek dışı itirazlar olduğunu, cari hesabı gösteren muavin defteri ile müvekkili şirketin ticari defterlerinin incelenmesi halinde davalı şirketten alacaklı olduğunu, haksız ve kötüniyetli itirazının iptali ile takibin devamına, alacağın % 20′ sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile müvekkili şirket ile davacı şirket arasında 09.02.2017 – 09.08.2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Fason Konfeksiyon Satın Alma Sözleşmesi yapıldığını, müvekkili firmanın fason dikim, ilik düğme, ütü paket hizmeti aldığını, 10000 adet 16.02.2017 tarihinde, 5000 adet 23.02.2017 tarihinde teslim edilmek üzere 15000 adet fason üretim siparişi verildiğini, taraflar arasındaki alacak borç ilişkisinin, tarafların tüm hak ve sorumluluklarının işbu sözleşme ile kararlaştırıldığını, ancak davacı firmada ara kontrol yapıldığını, hatalı imalatların tespit edildiğini, revize final kontrollerinde hatalı ürünlerin ayırtılarak yükleme işlemlerinin yapılması talimatı verildiğini, hatalı bir kısım ürünlerin müvekkili firmaca kabul edilmediğini, sözleşmenin 8.maddesinde üreticinin kalite kontrol, ütü ve paketleme talimatlarına kesinlikle uymak zorunda olduğunun kararlaştırıldığını, 21.maddede sözleşmeye aykırılık sebebiyle her türlü kesinti, takas ve mahsubu peşinen ve kayıtsız şartsız kabul edeceğinin kararlaştırıldığını, 23.maddede gecikilen her iş günü fason fiyatı üzerinden % 5 kesintiye gitme hakkı doğacağının kararlaştırıldığını, bu sebeplerden dolayı kesinti yapıldığını, sözleşme gereği de yapılan kesintilerin davacı firma tarafından kayıtsız şartsız ve peşinen kabul edildiğini, davacı tarafından hukuka, yasaya ve taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı olarak talep edilen alacak taleplerinin yersiz olduğunu, davanın reddine, haksız talep edilen alacağın % 20′ den az olmamak üzere davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesinin talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı icra takip dosyası mahkememizin işbu dosyası içerisine alınmıştır.
Dosyaya sunulan 19/06/2019 tarihli bilirkişi SMM …., Tekstil Mühendisi …. tarafından düzenlenen raporda davacı ve davalı tarafça ibraz edilen yasal defterlerin (HMK md. 222) uyarınca davacı lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacı yasal defter kayıtlarına göre 11.04.2017 takip tarihi itibari ile davacı asıl alacağının 4.000,20 TL’ si olduğu, davalı yasal defter kayıtlarına göre 11.04.2017 takip tarihi itibari ile davacı asıl alacağının 27,27 TL’ si olduğu, taraflar arasındaki mutabakatsızlığın 03.04.2017 tarihinde tanzim edilen 3.972,73 TL’lik (geç teslimden kaynaklı reklamasyon) faturasından kaynaklandığı, rapor içeriğinde yapılan değerlendirmeler dikkate alındığında davalının tek taraflı olarak tanzim ettiği geç teslim faturasının davacının takibe konu ettiği asıl alacak ile ilgili yapılacak hesaplamalarda dikkate alınmaması gerektiği, davalı tarafın söz konusu mal ve hizmet alımları ile ilgili iade veya bedelleri takip tarihi öncesinde ödediğini ispatlayıcı mahiyette herhangi bir belge ibraz etmediği nazara alındığında 11.04.2017 takip tarihi itibari ile davalı taraftan 4.000,00 TL’ si asıl alacaklı olduğunun ispatlandığı, davalı tarafın TBK. m 117 uyarınca rapor içeriğinde ayrıntısı verildiği üzere 11.04.2017 takip tarihi itibari ile mütemerrit olduğu nazara alındığında takip tarihi öncesinde işlemiş faiz tahakkukunun mümkün olmadığı, 11.04.2017 tarihli 4.033,32 TL’ lik takip miktarı ile karşılaştırıldığında 33,12 TL faiz talebinin söz konusu olduğu, fazlalığın işlemiş faiz talebinden kaynaklandığı, bu itibarla takibin 4.000,20 TL’si üzerinden devamı ile tarafların tacir ve davalının mütemerrit olduğu nazara alınmak suretiyle 17.06.2016 takip tarihinden itibaren ispatlanmış davacı asıl alacağı 4.000,20 TL’sine 3095 Sy.K.nun 4489 Sy.K.nun İle değişik 2.Maddesi gereğince T.C Merkez Bankası tarafından dönemde Kısa Vadeli Avans Kredilerine uygulanan faiz oranları (01.01.2017-30.06.2018 arası %9,75; 01.07.2018 sonrası %19,50) üzerinden basit usulde (309 5 Sy.K.m 3) temerrüt faizi tahakkukunun uygun olacağının tespit edildiği anlaşılmıştır.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67.maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Yargıtay’a göre; “Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ise; ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Bu koşullar yoksa, likit bir alacaktan söz edilemez”(HGK. 14.07.2010 gün ve 2010/19-376 E, 2010/397 K, HGK, Y.HGK. 17.10.2012 gün ve 2012/9-838 E, 2012/715 K).
Taraf beyanları, dosyada mevcut bilgi belgeler, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı alacağını ve takibi faturaya dayandırmış olup, Yargıtay 19 Hukuk Dairesi’ nin 2016/7819 esas ve 2017/2738 karar sayılı içtihadında da belirtildiği üzere öncelikle davacı tarafından icra takibine konu faturadaki malın davalıya teslimini ve hizmetin ifa edildiğini usulüne uygun delillerle ispatlaması gerekir. Tek başına fatura malın teslimine ve hizmetin ifa edildiğine yeterli değildir. Ancak davalı tarafın cevap dilekçesinde de beyanı dikkate alındığında faturalardan kaynaklı fason dikim, ilik düğme, ütü paket hizmeti alındığının kabul edildiği, ancak gecikmeden kaynaklı reklamasyon faturası düzenlendiği iddiasında bulunmuş olup, 19/06/2019 tarihli birlikişi raporu ile de sözleşmeye konu ürünlerin teslimlerinin 24.02.2017 ve 28.02.2017 de yapıldığı, eksik ayıplı ve geç ifa nedeni ile bildirimde bulunulmadığı, Ticari defterlerde yapılan inceleme ile davacının 4.000,20-TL davalıdan alacaklı olduğu, reklamasyon faturasının tek taraflı olarak düzenlenmiş ve tebliği edilmemiş olmaması nedeni ile dikkate alınmaması gerektiği tespit edilmiş olup, dosyada davalının geç teslime ilişkin herhangi bir ihbarının olmadığı, 28.02.2017 tarihinde teslimin tamamlanmış olmasına rağmen reklamasyon faturasının 03.04.2017 tarihinde düzenlenmiş olması, davalı ticari defterlerinde gecikmiş günlere ilişkin fatura kesilmemesi de dikkate alınarak, davanın kabulü ile, davalının İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyasında yapmış oldukları itirazın 4.000,20-tl asıl alacak yönünden iptaline, takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı kanunun 2/2.maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, alacağın likit olması nedeni ile de asıl alacağın %20 si olan 800,40-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN KABULÜNE,
1-Davalının İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyasında yapmış oldukları itirazın 4.000,20-TL asıl alacak yönünden İPTALİNE, takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2.maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2- Likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet veren davalı/ borçlunun hüküm altına alınan alacağın % 20’si oranında (800,40) icra/inkar tazminatı ile MAHKUMİYETİNE,
3-Alınması gerekli 273,25 TL harçtan peşin alınan 68,88 TL peşin harcın mahsubu ile 204,37 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 3.400 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 100,28 TL harç, 86,20 TL tebligat müzekkere gideri, 1.500 TL bilirkişi ücreti toplamı 1.686,48 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
19/02/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”