Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/495 E. 2020/118 K. 12.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/495 Esas
KARAR NO : 2020/118 Karar

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/05/2018
KARAR TARİHİ : 12/02/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkilinin personel servis taşımacılığı işi yaptığını, davalının yerinde temizlik hizmeti verdiğini ve bünyesinde çalıştırdığı personel vasıtası ile çeşitli AVM’lerin, inşaatların temizlik işlerini yaptığını, müvekkilinin davalının temizlik hizmeti vermiş olduğu, … Yapı … AVM’deki temizlik işlerini yapan çalışanların servisini çektiğini, müvekkilinin 02.03.2018 tarihinden itibaren toplam 43 sefer yaptığını, ücretin sefer başı 250,00 TL olarak kararlaştırıldığını, bu bedelin piyasa rayiç değerlerinin altında bir değer olduğunu, 43 sefer karşılığı müvekkilin KDV hariç 10.750,00 TL alacağı tahakkuk ettiğini, davalının bu bedeli ödemediğini, ödeme yapılması hususunda Üsküdar …. Noterliği’nin 17.04.2018 tarih ve …. yevmiye sayılı ihtarı gönderildiğini, davalı tarafın bu ihtara itiraz ettiğini ve Büyükçekmece …. Noterliği’nin 25.04.2018 tarih ve … sayılı ihtarında, “… Söz konusu personele ilişkin servis hizmeti bedellerinin de anlaşma yapılan 3. Şahsa ödendiği anlaşılmıştır.” diyerek bağlantılı bileşik ikrarda bulunduğunu, davalının servis işinin yapıldığını kabul ettiğini, ancak bedelinin 3. Kişiye ödendiğini iddia ettiğini, servis işini müvekkilinin yaptığını ve ödemenin müvekkilin yapılması gerektiğini, davanın kabulü ile KDV hariç 10.750,00 TL alacaklarının hüküm altına alınarak ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline verilmesini talep etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile müvekkilinin davacı …’dan hiçbir servis hizmeti almadığını, aralarında servis hizmetine ilişkin ticari ilişkinin olmadığını, davacının müvekkiline servis hizmeti verdiğini ticari kayıtlarla ispatlaması gerektiğini, davacının müvekkili ile servis hizmetine ilişkin olarak sefer başına 250,00 TL olarak anlaştığı iddiasına; işbu anlaşmayı dosyaya sunması gerektiğini, müvekkiline doğrudan veya dolaylı herhangi bir şekilde müvekkilinin faturası gelmediğini, davacının öncelikle ticari bir işletme olduğunu, bu işletmeye istinaden yapmış müvekkili ile anlaşmasını, anlaşma karşılığı varsa müvekkiline göndermiş olduğu faturasını buna dayanak servis hizmetine ilişkin ilgili kurumlardan aldığı izinleri, vergi dairesi kayıtlarını vs hizmet belgelerini ibraz etmesi gerektiğini, davacının müvekkiline Üsküdar …. Noterliğinin 17.04.2018 tarih ve ve …. yevmiye nolu ihtarnamesi İle müvekkiline hizmet verdiği iddiasına; müvekkilinin söz konusu hizmeti kendisinden almadığını, aralarında ticari ilişki olmadığını beyan ettiğini, davacının bu beyanda ikrar olduğu iddiasının gerçekle ve yazı içeriği ile bağdaşmadığını, davacının tanık dinletme taleplerini davanın nevi ve miktarı itibariyle kabul etmediklerini, davacının iddialarının yazılı delil ile ispata zorunlu olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara duruşma gün ve saati usulüne uygun tebliğ edilmiştir.
Dosyaya sunulan 06/12/2018 tarihli bilirkişi raporunda dava konusunun, davacının, davalı çalışanlarına sunmuş olduğu servis hizmeti dolayısıyla oluşan alacağının tahsili talebinden ibaret olduğu, davacının 2018 yılı İşletme Defterinin delil vasfının bulunduğu, davacı yanın incelenen 2018 yılı İşletme Hesabı Defterlerinin usulüne uygun şekilde tutulmakla beraber, İşletme Hesabı Defteri yapısı itibarıyla, gerçek borç – alacak ilişkisini tespite imkân vermeyen bir ticari defter olduğunu, bu nedenle davacının 2018 yılı İşletme Defterinden davalı yandan olan alacak miktarı tespit olunamadığı, davacının davalı yana düzenlenmiş alacağa konu fatura ticari defterlerinde tespit edilemediği, Davalının 2018 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalı taraf ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde yapılan tespit ve değerlendirmede; davacı tarafından fatura düzenlenmediğinden dolayı davacı ile olan cari hesap hareketleri tespit edilemediği, taraflar arasında yapılmış dosyaya mübrez herhangi bir sözleşmenin mevcut olmadığı, taraf ticari defterleri arasında herhangi bir cari hesap ilişkisi tespit edilemediği, bu itibarla davacının alacağının ispata muhtaç olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Davacının yemin teklifi nedeni ile davalıya usulüne uygun yemin duruşma günü tebliğ edilmiş, davalının yemini tahtında beyanı alınmıştır.
Dava taşıma sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasıdır.
Bir davada çekişmeli olguların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği konusuna, ispat yükü denir. İspat yükü ve kuralları TMK’nun 6. ve 7. maddelerinde düzenlenmiştir. Türk Medeni Kanunun 6. maddesine göre “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.”
HMK’nın 190. Maddesinde ise ispat yükü düzenlenmiştir. Maddeye göre;”1- İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.2- Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnaların dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”
Taraf beyanları, dosyada mevcut bilgi belgeler, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı davalı ile aralarında personel taşımacılığı için anlaşıldığı davacının bu hizmetini ifa etmesine rağmen davalının hizmet bedeli olan alcağını ödemediğinden bahisle bu davayı açmış olup, davalının cevap dilekçesi ile aralarında sözleşme ilişkisi olmadığını ve taşıma hizmetini almadığı yönündeki iddiası nedeni ile davacı hizmeti ifa ettiğini ispatla yükümlüdür, davacının dava dilekçesinde yemin deliline dayanmış olması karşısında davalıya yemin duruşma gün ve saati ile davacı tarafından sunulan yemin teklif metni tebliğ edilmiş, 20.11.2019 tarihli celsede davalı asil davacı ile taşıma sözleşmesi yapmadıklarını, personelini taşıtmadığı yönündeki beyanı dikkate alınarak HMK madde 6 ve HMK madde 190’a göre ispatlanamayan açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
1-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 54,40 TL ilam harcından peşin alınan 183,59 TL harçtan mahsubu ile bakiye 129,19 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.400 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
4-Sarf edilmeyen gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davalı vekilinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
12/02/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”