Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/479 E. 2019/1226 K. 25.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/479 Esas
KARAR NO : 2019/1226 Karar

DAVA : İstirdat ( Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 14/05/2018
KARAR TARİHİ : 25/12/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin davalı taraftan 12/03/2018 tarihli satış sözleşme ile …. plakalı …. Marka, …. Model, Kamyonet-Arazi taşıtı satın aldığını, satın alma işleminden sonra, aracın bakımı ve elden geçirilmesi için …. Yetkili servisi … Otomotiv Tur. Nak. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd.Şti. ‘ye başvurulduğunu, yetkili servis tarafından yapılan incelemede aracın bir çok ayıbının ortaya çıkarıldığını, yetkili servisin raporunda belirtilen ayıpların aracın satın alınma değerinden çok düşük olduğunu gösterdiğini, müvekkili şirketin, 2. el aracı almadan önce ekspertizini yaptırdığını ancak gizli ayıpların tespit edilemediğini, aracın ayıplı olması sebebiyle ayıplı malın bedelinin iadesini, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … Taş. Oto San. Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesi ile davaya konu aracın müvekkili tarafından diğer davalı …’a satıldığını, … tarafından söz konusu aracın davacıya satıldığını, işbu sebeple müvekkili … Taş. Oto San. Tic. Ltd. Şti.’nin sorumluluğunun bulunmadığını, davaya konu aracın davalı … vekili … tarafından ekspertize götürüldüğünü, aracın ayıpsız şekilde davalı …’a teslim edildiğini, sonrasında davalı tarafın işlem yapabileceğini, herhangi bir kazaya karışabileceğini, aracı kötü kullanarak yıpratabileceği ihtimallerinin hayatın her aşamasında meydana gelebileceğini, bu durumda müvekkili şirketin ve yetkililerinin herhangi bir kusur ve kastı bulunmadığını ve sonrasındaki fiil ve işlemlerden müvekkilinin herhangi bir bilgisi bulunmadığını, ayrıca söz konusu …’un vekili …’un oto alım satım işiyle uğraştığını, tacir konumunda bulunduğunu, …’un basiretli olarak davrandığını, müvekkili aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesi ile, öncelikle dosyanın görevli Bakırköy Tüketici Mahkemeleri’ne gönderilmesini, aracın varsa gizli ayıplarının satın aldığı şirketin uhdesinde bulunduğu esnada, ondan önce ya da sattıktan sonra ortaya çıktığını, varsa gizli ayıplardan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, Aracı satın alırken … Bağımsız Araç Ekspertiz Merkezleri ‘den ekspertiz raporu’nu aldığını, davacı şirketin aracı görerek,muayene ederek ve kendi belirlediği firmadan ekspertiz raporu alarak satın aldığını, söz konusu raporda aracın durumu davacıya rapor edilmiş ve bu rapora dayanılarak aracın satın alındığını, sorumluluğunun bulunmadığını, davanın …. Oto Sanayi ve Dış Ticaret Ltd. Şti.’ye ihbar edilmesini, haksız ve dayanaksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır. Görev konusu, kamu düzeni ile ilgili olup, mahkemelerce, yargılamanın her aşamasında resen ele alınması gereken bir husustur.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Yine anılan yasanın 3/d maddesinde, “hizmet; bir ücret vaya menfaat karşılığından yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyet” olarak tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. 6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
“…Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, araca ait ruhsat ve servis kayıtları ile diğer belgelerin incelenmesinde, aracın cinsi kısmında “kamyonet(kapalı kasa) yazdığı, kullanım amacı kısmında ise “yük nakli-hususi” denildiği, buna göre dava konusu aracın yük nakli için ve ticari amaçlarla kullanıldığı, bu tip uyuşmazlıkların çözümünde Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçeleriyle, mahkemenin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde ve 2 haftalık kesin süre içinde talep edildiğinde dosyanın görevli İzmir Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davaya konu aracın ruhsatında “kamyonet-hususi” yazılı olup, davacının tacir olduğu da kanıtlanamamıştır. Benzer konuda Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’ nun 17.04.2013 tarihli 2012/13-1217 E.-2013/55 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, uyuşmazlığın çözümünde davaya konu aracın hangi amaçla kullanılmak üzere satın alındığının tespiti önem taşımaktadır. Davacının aracı ticari amaçla kullanmak üzere değil de hususi amaçla kullanmak için aldığını beyan ederek aracı “hususi” olarak tescil ettirmiş olması karşısında, aksi de ispatlanamamış olmasına göre aracın hususi amaçla satın alındığının kabulü gerekirken , yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir…” T.C. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi, 2014/8305 Esas, 2014/10786 Karar.
Taraf beyanları dosyada mevcut bilgi belgeler ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacının aracı ticari amaçla kullanmak üzere değil de hususi amaçla kullanmak için aldığı bu hususun da araç ruhsatında “hususi” olarak tescil ettirmiş olması karşısında, aracın hususi amaçla satın alındığının bu kapsamda yukarıda bahsi geçen T.C. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi, 2014/8305 Esas, 2014/10786 Karar sayılı ilamı da göz önünde bulundurulduğunda görev uyuşmazlığı kamu düzenine ilişkin olması, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerektiğinden davanın görevsizlik nedeniyle reddine, davaya bakmakla görevli Mahkemenin Bakırköy Tüketici Mahkemeleri olduğuna karar verip aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİ’NE, dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle REDDİNE,
2-Görevsizlik kararı verilen dava yönünden tarafların kararın kesinleşmesinden itibaren HMK 20 gereğince 2 hafta içerisinde dosyanın görevli ve yetkili mahkeme olan BAKIRKÖY NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-Yargılama giderlerinin HMK’nın 331/2-1.cümlesi uyarınca görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
4-Yargılama harç ve giderlerinin görevli mahkemece verilecek nihai kararı ile birlikte değerlendirilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
25/12/2019
Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza