Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/470 E. 2021/1180 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/470 Esas
KARAR NO : 2021/1180

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/02/2016
KARAR TARİHİ : 14/12/2021
K.YAZIM TARİHİ : 14/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “İnşaat All Risk Sigorta Poliçesi” ile sigortalı …. İnşaat Pro.Pet.AŞ. … Maddi Adi Ortaklığı ve/ veya tali Müteahit ve Taşeronlarına ait kablo emtiasının 09/11/2011 tarihinde …. park şantiyesinde depo güvenliğinden sorumlu davalı şirket nezdinde iken çalınmak sureti ile zayi olduğu, ertesi gün çalışanlar tarafından fark edildiği, adli makamlara bildirildiği, görgü tanıklarının beyanlarında, şantiye olarak bayram tatilinde oldukları ve sadece güvenlik elemanları ile bazı taşeron firma elemanlarının kaldığı, hırsızlık olayının akabinde işe başladıkları, yaklaşık 900 top civarında elektrik kablosu ile 10-12 adet bakır topraklama çubuğunun çalınmış olduğunun görüldüğü, dava dışı sigortalı ile davalı arasında 01/06/2011-01/06/2012 tarihleri arasında geçerli olamak üzere danışmanlık ve koruma hizmeti konulu hizmet sözleşmesi imzalandığı, hırsızlık tarihi itibari ile davalının hasardan sorumlu olduğu, eksper incelemesi ile düzenlenen raporda da, hasar tutarının 24.433,71-TL olduğu ve poliçe sahibine 14/03/2012 tarihinde KDV dahil 28.831,32-TL ödendiği, TTK 1301.maddesi hükmüne göre sigortalının haklarına halef olarak rücuen ödenen bedelin tazmini için Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. sayılı takip dosyası üzerinden takip başlattıkları, haksız itiraz edildiği gerekçesi ile itirazın iptali, takibin devamı ve % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı talep ve dava olunmuştur.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket sigortalısı …. İnşaat ile aralarında 01/06/2011 tarihinde yaptıkları sözleşme ile 6 personel istihdam ettikleri, bu sözleşme ile sigortalıya temizlik ve danışmanlık hizmeti verildiği, buna göre, temizlik işçilerinin sadece firma temizliğinden sorumlu tutulduğu, danışmanlık hizmetindeki çalışanların firmaya gelen müşteri yada misafirleri gidecek oldukları kısma yönlendirmek ile görevli oldukları, güvenlik ile ilgili herhangi bir hizmetin söz konusu olmadığı, hırsızlık olayından çok sonra sözleşme yapıldığı, bu sebeple oluşan zarardan sorumlu olmadıkları, öte yandan 5188 sayılı özel güvenlik hizmetlerine dair kanun uyarınca, İstanbul Valiliği tarafından kendilerine, özel güvenlik izninin 22/11/2011 tarihinde verildiği ve sözleşmenin de, bu iznin akabinde 13/03/2012 tarihinde imzalandığı, söz konusu faturaların bunu teyit ettiği, güvenlik hizmet sözleşmesinden önceki kesilen temizlik ve danışmanlık faturalarının bu savunmayı teyit ettiği, örnek mahiyetteki diğer konak ve site yönetimleri ile ilgili sözleşmeler incelendiğinde, valilik izni alınmadan sözleşme yapılmayacağının daha iyi anlaşılabileceği gerekçesi ile davanın reddini istediği anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava nitelik olarak davacı sigortalısına ait konut ve iş yeri inşaatının bulunduğu yerden çalınan bakır ve kablo emtiası sebebi ile oluşan zararın rücuen davalıdan tazminine yönelik açılan itirazın iptali davasıdır.
Dayanak Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası getirtilmiş, poliçe ve ödeme belgelerine dayanılarak asıl alacak ve işlemiş faiz tutarı toplamı 31.275,04- TL üzerinden takip açıldığı, davalının süresinde dava dilekçesindeki gerekçeler ile borca ve takibin İstanbul icra müdürlüklerinde açılması sebebi ile yetkiye itirazı ettiği, alacaklının yetki itirazını kabul etmesi sebebi ile dosyanın Bakırköy icra müdürlüklerine gönderildiği, ödeme emrinin yeniden tebliğe çıkartıldığı, ödeme emrine itiraz edildiği, itirazın alacaklıya tebliğe çıktığı ve işbu davanın süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraf delilleri toplanmış davacının dayandığı sigorta poliçesi getirildiğinde, olayın meydana geldiği yeri ve olay tarihini kapsadığı, inşaat malzemeleri garanti klozunun teminat kapsamı içinde bulunduğu anlaşılmış, eksper raporlarının olay yeri inceleme formlarının, müşteri ifadelerinin, ödeme belgelerinin ve buna ilişkin faturanın zarar konusu kabloların faturalarının dosyaya ibraz edildiği, ayrıca sigortalı ile davalı arasında yapıldığı söylenilen 01/06/2011-01/06/2012 tarihleri arasındaki hizmet sözleşmesi, davalının savunmasında geçen daha sonraki tarihte yapıldığı belirtilen özel koruma ve güvenlik hizmetleri sözleşmesi ve bu sözleşmesi kapsamında kesilen güvenlik hizmet faturaları ile savunmaya dayanak gösterilen danışmanlık hizmet bedeline ilişkin faturalar dosyaya ibraz edilmiştir. Ayrıca, İstanbul Valiliğinden davalının bu yer ile ilgili özel güvenlik sertifikaları başvuruları ve özel güvenlik çalışanlarına ait listelerin temini sağlanmış ve SGK kayıtları getirtilmiş, toplanan özel güvenlik izin belgeleri ve yazı cevapları doğrultusunda yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş olup söz konusu karar Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin … E., … K. Sayılı ilamı ile;
“Somut olayda, sigortalı …. İnşaat A.Ş., Petrol Ürünleri A.Ş., … Madencilik İnş. ve Tic. Ltd. Şti., … İnşaat Şirketi ile davalı arasında imzalanan 01.06.2011 tarihli sözleşmenin “Hizmetin Tanımı” başlıklı ikinci maddesinde davalı şirket tarafından sigortalıya verilecek hizmetlerin nitelik ve tanımı yapılmıştır. Ancak, dosya içerisinde yer alan sözleşme suretlerinin tümünde hizmetin tanımının yapıldığı bu madde metninin üzerine denk gelecek biçimde …. Sigorta Eksperliği Ltd. Şti. kaşesinin basıldığı görülmektedir. Söz konusu kaşe altında tam okunamamakla birlikte “koruma…” ibaresinin yer aldığı anlaşılmakta olup sigortalı ile davalı şirket arasındaki hizmet aktinin kapsamı ve dolayısıyla davalı şirket tarafından sigortalıya koruma ve güvenlik hizmetinin verilip verilmediğinin tespiti için bahsi geçen sözleşmenin okunaklı bir sureti getirtilip sözleşme uyarınca sigortalıya verilen hizmetin kapsamı tam olarak belirlendikten sonra bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırmayla yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle temyiz eden davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.” gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkememizce Yargıtay bozma ilamına direnilmesine karar verilmiş olup Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı ile mahkememiz direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin bozma ilamı doğrultusunda araştırma yapılarak taraflar arasındaki hizmet sözleşmesi üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup dosyaya sunulan 10/06/2019 tarihli bilirkişi …. tarafından düzenlenen raporda; sözleşmenin 2. maddesinde koruma hizmeti ibaresinin yer aldığının tespit edildiği belirtilmiştir.
Dosyaya sunulan 09/06/2020 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; davalı …. …… Dan. Hizm. San. ve Tic. Ltd. Şti. nin hırsızlık olayının meydana gelmesinde gösterdikleri ihmal ve kusurun, çalışmalarından sorumlu olduğu görevlilerin gösterdiği dikkat ve özen eksikliğinin; diğer tarafın, yani davacının sigortaladığı dava dışı …. İnş. Pro. Pet. A.Ş. …. Maddi Adi Ortaklığının gösterdiği ihmal, kusur ve özensizliğe göre daha üstün olmadığı, bir diğer ifade ile taraflarca ihlal edilen kuralların ve gösterilen özensizliklerin önem derecesi itibarıyla birbirlerine üstünlüğünün bulunmadığı; sonuç olarak Davalı Davalı …. …… Dan. Hizm. San. ve Tic. Ltd. Şti. nin %50 (yüzde elli) oranında kusurlu olduğu, davacının sigortaladığı dava dışı …. İnş. Pro. Pet. A.Ş. …. Maddi Adi Ortaklığının da %50 (yüzde elli) oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Dosyaya sunulan 09/09/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda da bilirkişi heyeti tarafından tarafların itirazları değerlendirilerek kusur tespitine ilişkin kanaatlerinin değişmediği belirtilmiştir.
Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı … şirketi tarafından sigortalısı dava dışı şirketin işyerinde meydana gelen hırsızlık nedeni ile bir kısım emtiaların çalındığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Her ne kadar davalı tarafından sigortalı işyerinde güvenlik hizmeti verilmediği iddia edilmiş ise de; Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin bozma ilamı doğrultusunda taraflar arasındaki sözleşme üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak sözleşmenin 2. maddesinde koruma hizmeti ibaresinin yer aldığının tespit edilmesi karşısında davalının söz konusu işyerinde güvenlik hizmeti verdiği mahkememizce kabul edilerek davalının aksi yöndeki savunmalarına mahkememizce itibar edilmemiştir. Mahkememizce denetime elverişli olarak tekniğine uygun olarak düzenlendiği kabul edilen bilirkişi kök ve ek raporlarında da belirtildiği üzere Kurban Bayramı tatilinde anılan şantiye alanında bulundurulan görevlilerin, koruma ve güvenlik gayesi ile istihdam edildiğinin kabulü gerektiği, şantiye sahasında tatil günü görev yapan personelin de gazbeton (ytong) malzemeden yapılmış duvarların kırıldığı/açıldığı sırada ortaya çıkan gürültüyü duymamış olmaları nedeniyle davalı şirketin sorumluluğu bulunduğu, davalının istihdam ettiği personeli gereği gibi denetlemediği, yeterli eğitimi vermediği; almadığı, dava dışı davacının sigortalısı şirketin ise “danışmanlık ve koruma hizmeti” hizmeti satın aldığı davalı şirketin bu nitelikte kurumsal yapıya sahip olmadığını bildiği halde sözleşme imzaladığı, görevli personelin gereği gibi eğitimi ve denetimi konusunda gereken tedbirleri almadığı, şantiye alanında muhafaza edilen kıymetli malzemenin bulundurulduğu deponun daha muhkem malzeme ile imal edilmediği, alarm ve kamera tedbirleri bulunmadığı, bu nedenle rizikonun gerçekleşmesinde kusurlu olduğu mahkememizce de kabul edilmiştir. Açıklanan nedenlerle davacı tarafından sigortalısına ödenen 28.832,12 TL’nin davalının kusuruna denk gelen 14.416,06 TL’lik kısmı ile davacının sigortalısına ödeme tarihi olan 14/03/2012 tarihinden itibaren icra takibine kadar (Gün*Faiz Oranı*Para Miktarı/36500) faiz formülü ile faiz hesabı yapılarak; 14.416,06 TL ödemeye ilişkin olarak 14.03.2012 ve 19.06.2012 arasındaki 97 gün için yıllık %17,75 faiz ve 19.06.2012 ve 26.09.2012 arasındaki 99 gün için yıllık %16,50 faiz uygulanarak hesaplanan 1.325,19 TL yönünden davalının takibe yapmış olduğu itirazın iptali ile, alacağın likit olmaması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KISMEN KABULÜ ile davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 14.416,06 TL asıl alacak, 1.325,19 TL işlemiş faiz olmak üzere 15.741,25 TL yönünden İPTALİ ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2. maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2- Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
3- Alacağın likit olmaması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
4- Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 1.705,28 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 377,80 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 697,48 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından sarf olunan (4.350 TL bilirkişi ücreti + 116,70 TL posta/tebligat/müzekkereden ibaret) 4.446,70 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre (%50,33 kabul oranı) hesaplanan 2.238,02 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine; bakiye yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına,
6- Davacı tarafından yatırılan 24,30 TL başvurma harcı ve 377,80 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
9- Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın geçici 3 üncü maddesinin 2 inci fıkrası yollamasıyla mülga 1086 sayılı HUMK’nun 26/09/2004 gün ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ile 454 üncü madde hükümleri uyarınca kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/12/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı