Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/47 E. 2021/694 K. 08.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/47
KARAR NO : 2021/694

DAVA : Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
DAVA TARİHİ : 11/01/2018
KARAR TARİHİ : 08/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile 18/10/2017 tarihinde saat 23.00 sularında davalı sigorta şirketinin sigortaladığı … Araç Kiralama A.Ş’ye ait … plakalı …..’nun sevk ve idaresinde bulunan otomobil ile müvekkilinin sevk ve idaresindeki ….. Plakalı motosikletin … Mah. … Caddesi üzerinde … yönüne seyir ettiği sırada yolun sağında bulunan ATM önünden otomobilin aniden çıkıp U dönüşü yaptığı esnada motosikletin ön teker kısmının otomobilin sol kısmında çarptığını, çarpmanın etkisiyle müvekkilinin ağır bir şekilde yaralandığını, kaza sonucunda maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, trafik kurallarını ihlal ederek kazaya sebebiyet veren otomobil sürücüsü …..’nun yüzde yüz kusurlu olduğunu, müvekkilinin kaza sebebiyle uzun süre tedavi gördüğünü, 43 gün iş göremezlik raporu aldığını, belirlenecek kusur oranlarına ve uzman bilirkişiden alınacak tazminat hesap raporuna göre maddi zararların davalılardan tahsiline karar verilmesini, müvekkilinin uğramış olduğu maluliyet ve motosikletinde meydana gelen hasar nedeniyle 1.000 TL maddi tazminatın sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren işletilecek avans faizi, diğer davalılar için olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, müvekkilinin meydana gelen olay nedeniyle duyduğu ve ömür boyu duyacağı derin acı ve üzüntünün hafifletilebilmesi için 50.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar … Araç Kiralama ve Servis A.Ş’Den ve …..’ndan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı karşı davacı ….. vekili karşı dava ve cevap dilekçesi ile dava konusu kazanın meydana gelmesinde müvekkiline izafe edilecek bir kusur bulunmadığı gibi, aksine davacı taraf kazanın meydana gelmesine tam kusuru ile sebebiyet verdiğini, davacı tarafın kaza tutanaklarında ve hazırlık dosyasında görüleceği üzere motosiklet ehliyeti bulunmadığını, davacı tarafın motosiklet ehliyeti olmadan kurallara aykırı olarak trafiğe çıktığını ve kazaya sebebiyet verdiğini, kazanın oluşumu ile ilgili davacı tarafın iddialarının haksız ve kaza ile ilgili tutanaklara da aykırı asılsız ithamlar olduğunu, müvekkilinin ifadelerinde ve kaza tutanaklarında da yer aldığı üzere; müvekkilinin ATM den para çektikten sonra yolu kontrol ederek harekete geçtiğini ve yolda yer alan sokağa kontrollü bir şekilde giriş yaparken ; farları dahi yanmayan ve çok hızlı gittiği anlaşılan davacı tarafın motosiklet ile müvekkilinin arabasına çarptığını, motosiklet sürücüsü davacının kullandığı şerit itibariyle de kusurlu ve hatalı olduğunu, dava dilekçesinde yer alan müvekkilinin ”U” dönüşü yaptığı iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacı tarafın ağır yaralandığı iddiasının kaza sonrası hastane raporları ve hazırlık aşamasında alınan raporlarla çeliştiğini, davacı dilekçesinde; davacı tarafın hayati tehlike geçirdiğini, basit tıbbı müdahale ile iyileşemeyeceğini, hayati fonksiyonlarının ağır etkilendiğini iddia ederken dosya da mevcut raporların bu iddiaların tamamen aksi yönde olduğunu, Davacının herhangi bir maluliyet durumu, işgücü kaybı bulunmadığını, maddi tazminat konusu olabilecek herhangi bir alacağı bulunmadığını, davacının işten çıkarılma tehlikesi geçirdiği, konuşma zorluğu yaşadığı iddiaları ile testislerinin zarar gördüğü iddiasının tamamen gerçek dışı olduğunu, davacının maddi- manevi tazminat taleplerinin de herhangi bir dayanağı bulunmadığını ve davasının reddine karar verilmesini, 12.000 TL nin karşı dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte hüküm olunacak bedelden öncelikle takas ve mahsubunun yapılmasına hükmedilmesini, 12.000 TL ve karşı dava tarihinden itibaren yasal faizinden daha düşük bir bedel-tazminat hesaplanması ve/veya hükmedilmesi durumunda kısmen müvekkilime ödenmesine yargılama sonunda müvekkili aleyhine bir kusur ve neticesinde tazminat hesaplaması yapılmaması durumunda Karşı dava tarihinden itibaren yasal faizi ile 12.000 TL ‘nin davalı müvekkilime ödenmesine karar verilmesini, asıl davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Araç Kiralama ve Servis A.Ş. vekili cevap dilekçesi ile her ne kadar müvekkili şirketin işbu davada davacı tarafından davalı olarak belirtilmişse de, davaya konu taleplerin muhatabı kesinlikle müvekkili şirket olmadığını, müvekkili şirket söz konusu aracı … Gayrimenkul Yatırım A.Ş.’ye kiraya verdiğini, bu sebeple işbu davanın öncelikle müvekkili şirket yönünden husumet yokluğundan reddine karar verilmesini, işleten sıfatının, müvekkili şirketten Araç Kiralama Sözleşmesine istinaden aracı kiralayan müşteri … Gayrimenkul Yatırım A.Ş.’ye ait olduğunu, nitekim kaza tarihinde de aracın 26.12.2016 tarihli araç kiralama sözleşmesi nedeniyle ilgili şirkette bulunduğunu, müvekkili şirketin dosyaya sunulan 02.03.2015 tarihli Araç Kiralama Sözleşmesi’nde görüleceği üzere; kazaya konu … plakalı aracı ….. Gayrimenkul Yatırım A.Ş. 36 ay süre ile uzun süreli olarak kiraya verdiğini, ….. Gayrimenkul Yatırım A.Ş.’ ye davanın ihbar edilmesini, davacının istemlerinin tümüyle dayanaksız ve fahiş olduğunu, kazayla ilgili hiçbir kusuru bulunmayan müvekkili şirkete, davacı tarafından kazayla ilgili hiçbir ihbar ve bildirimde de bulunulmadığını, bu nedenle kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesinin de hukuka uygun olmadığını, davacının haksız davasının ve taleplerinin müvekkili şirket yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesi ile davacı vekilinin maluliyete dolayısıyla tazminat talepleri ile müvekkili şirkete başvurusunun akabinde müvekkili şirket tarafından 15 gün içinde yazılı olarak cevap verildiğini, yazıda maluliyet oranını belirleyen sağlık kurulu raporu ve diğer eksik belgelerin gönderilmesi halinde maluliyet ile ilgili talebin değerlendirilebileceğinin belirtildiği, ancak istenilen evrakın kendilerine gönderilmediğini, işbu nedenle başvuru şartı gerçekleşmemiş olduğunu, öncelikle davanın usulden reddine karar verilmesini, davacının manevi tazminat talebinin poliçe teminatı kapsamına dahil olmadığını, davacının maluliyet oranı konusunda heyet raporu alınmasını, daha sonra kazaya karışan araç sürücülerinin kusur oranının belirlenmesini, öncelikle dava şartı gerçekleşmemiş olduğundan davanın usulden reddine, aksi halde davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Dosyaya sunulan 26/09/2018 tarihli bilirkişi …. tarafından düzenlenen raporda davalı defterleri ve dosya kapsamına göre davacının mağduriyetine yol açan .. plakalı aracın 30/04/2015 tarihi itibari ile 3 yıllığına dava dışı ….. Gayrimenkul Yatırım A.Ş ‘ye kiralanmış olduğu, davalı şirket tarafından kiralama bedellerinin dava dışı ….. Gayrimenkul Yatırım A.Ş hesabına borç olarak kaydedildiği ve bedellerinin de dava dışı ….. Gayrimenkul Yatırım A.Ş tarafından ödemelerinin yapıldığının tespit edildiği, Tazminat Hesap Uzmanı … tarafından düzenlenen 17/08/2020 tarihli raporda Davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 4.432,00 TL olduğu, Davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının 72.985,05 TL olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce aldırılan 18 Haziran 2019 tarihli ATK raporunda … ’ın 18/10/2017 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, E cetveline göre %7.3 (yüzdeyedinoktaüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir.
Mahkememizce aldırılan 10 Ocak 2020 tarihli ATK raporunda …’ın 18/10/2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmeliği dikkate alındığında; Kulak Burun Boğaz, G. çiğneme ve yutma bozuklularına göre; Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %10 (yüzdeon) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir.
Mahkememizce aldırılan 11/06/2020 tarihli ATK raporunda Davacı sürücü …’ın % 25 oranında kusurlu olduğu, Davalı sürücü …..’nun %75 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce aldırılan 02/12/2020 tarihli ATK raporunda Davalı sürücü …..’nun %75 oranında kusurlu olduğu, Davacı sürücü …’ın % 25 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dava, haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebi; karşı dava ise sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davsından ibarettir.
Türk Borçlar Kanunu 49/1. madde, “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
Türk Borçlar Kanunu 58/1. madde, “Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir. “
Türk Borçlar Kanunu 74/1. madde, “Hâkim, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hâkimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı değildir. hükmünü içermektedir.
Türk Borçlar Kanunu Madde 56 hükmü; “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklindedir.
Borçlar Yasası’nın 56. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları gözönünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru-doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi ( fonksiyonu ) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum ( tatmin ) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel ( objektif ) ölçülere göre uygun ( isabetli ) bir biçimde göstermelidir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 74. maddesi (818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 53. maddesi) uyarınca hukuk hâkimi, ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değil ise de hem ilmi, hem de kökleşmiş yargı kararlarında ceza mahkemesince belirlenen maddi olgunun hukuk hâkimini bağlayacağı kabul edilmektedir.
Davacının maddi tazminat talebi bakımından dosya incelenmekle; davacının yargılama devam ederken maddi tazminat talebinden feragat etmesi nedeni ile feragat nedeni ile maddi tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.Ancak eldeki davada, davadan feragatta hakkın özünden feragat söz konusu olmayıp; davacı alacağına yargılama sırasında kavuştuğu için feragat etmiş, esasen dava konusuz kalmıştır. Davalılar kendilerine karşı dava açılmasına yine kendileri sebebiyet vermişlerdir. Bu nedenle, feragat sebebiyle reddedilen maddi tazminat yönünden davalılar lehine davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmemiştir.(Yüksek Yargıtay 17 nci Hukuk Dairesinin 23/06/2020 gün ve 2018/5619 esas,2020/3841 karar sayılı ilamı)
… Araç Kiralama ve Servis A.Ş.’e karşı açılan dava bakımından dosya incelenmekle; Davacı her ne kadar davalı olarak Hedef Araç Kiralama ve Servis A.Ş.’e dava açmış ise de, … tarafından düzenlenen raporda davalı defterleri ve dosya kapsamına göre davacının mağduriyetine yol açan … plakalı aracın 30/04/2015 tarihi itibari ile 3 yıllığına dava dışı ….. Gayrimenkul Yatırım A.Ş ‘ye kiralanmış olduğu, davalı şirket tarafından kiralama bedellerinin dava dışı ….. Gayrimenkul Yatırım A.Ş hesabına borç olarak kaydedildiği ve bedellerinin de dava dışı ….. Gayrimenkul Yatırım A.Ş tarafından ödemelerinin yapıldığının tespit edildiği anlaşılmakla bu davalıya karşı husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiş olup davacının bu durumu bilme imkanı olmadığı mahkememizce dahi bilirkişi incelemesi sonunda kanaat oluştuğu anlaşılmakla bu davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
Davacının manevi tazminat talebi bakımından dava konusu olayın gelişim biçimi ve tarihi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile dinlenen tanık beyanları gözetildiğinde; Davacı vekili davacının kaza nedeni ile uğradığı manevi zararlarının tazminini de dava etmiştir. Manevi tazminat, mal varlığı dışındaki hukuksal değerlere yapılan saldırılar sonucu meydana gelen eksilmenin giderilmesidir. Hukuksal değerlerde meydana gelen ve para ile ölçülemeyen eksikliklerin doğrudan karşılanmasının imkansızlığı, bunların zarar kavramı dışında tutulması için bir gerekçe olamaz. Manevi zarar karşılığında paraya hükmedilmesi, bu zararın doğrudan giderilmesinin olanaksızlığındandır. Zarar verenden belirli bir meblağın alınarak zarar görene verilmesi suretiyle yaşanılan acıları dindirmek, ruhsal dengeyi sağlamak, böylece zedelenen yaşama sevincini yeniden temin etmek amaçlanmakta olup tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kazanın oluş şeklinde davalı sürücünün %75 kusurlu olması, davacının %7,3 maluliyet oranı ve 4 aylık iyileşme süresi, kazanın oluş şekli ile davacının bu kazadan etkilenme oranı da dikkate alınarak 25.000,00-TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 18.10.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı …..’ndan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
Davalının karşı davası bakımından dosya incelenmekle: davalı süresinde vermiş olduğu cevap dilekçesi ile davacıya ameliyat bedeli olarak vermiş olduğu 12.000,00-TL nin takas ve mahsubunu aksi takdirde karşı davanın açıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile tahsili talebinde bulunmuş olup, davacının maddi tazminat talebinden feragat etmesi karşısında davalının takas mahsup talebi konusuz kalmıştır. Davacının alacak talebine konu dekont üzerinde açıklama olarak 1ameliyat bedeli” olarak yazmakta olup, davacı bunun borç olarak verildiği iddiasında bulunmaktadır, dolayısıyla bu iddiasını kanıtlama yükü altında olup bu kapsamda dosyaya herhangi bir delil sunulmamış olup davalı karşı davacının karşı dava dilekçesinde yemin deliline dayanmış olması nedeni ile kendisine yemin delili hatırlatılmış ise de yemin metni dosyaya sunulmamış olup bu kapsamda davalı karşı davacının davasını ispatlayamadığı anlaşılmakla karşı davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
… Araç Kiralama ve Servis A.Ş.’e karşı açılan davanın HUSUMETTEN YOKLUĞUNDAN REDDİNE,
Davacının maddi tazminat talebinin FERAGAT NEDENİ İLE REDDİNE,
Davacının manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜNE,
Davacı lehinde 25.000,00-TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 18.10.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı …..’ndan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin REDDİNE,
Davalı- karşı davacı …..’nun KARŞI DAVASININ REDDİNE,
1-Alınması gerekli 1.707,75-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 174,20-TL harcının mahsubu ile bakiye 1533,55-TL harcın davalılardan …..’ndan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
2-Davacı tarafından ödenen 35,90-TL Başvurma Harcı ile 174,20-TL Peşin Harcının davalı …..’ndan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan tebligat + posta ücreti 793,60 TL, bilirkişi inceleme ücreti 700 TL, 2.272 TL ATK Rapor ücreti olmak üzere toplam 3.765,60 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.882,80 TL’nin davalılardan …..’ndan alınarak davacıya VERİLMESİNE, kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdikleri anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 4.080,00-TL ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara VERİLMESİNE, (Manevi Tazminat ile ilgili olarak)
5-Davalı ….. kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre reddedilen miktar üzerinden hesap edilen 4.080,00-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalılalara VERİLMESİNE, (Manevi Tazminat ile ilgili olarak)
6-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
KARŞI DAVA BAKIMINDAN;
1-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 16,50 peşin harç ile 819,72-TL peşin harcın davacı tarafından yatırılan204,93-TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 598,29-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalı-karşı davacı …..’na İADESİNE,
2-Davalı-karşı davacı ….. tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
3-Karşı davalı-davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen 4.080,00-TL ücreti vekaletin davalı karşı davacıdan( …..) alınarak davalıya VERİLMESİNE,
4-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davalı-karşı davacıya( …..) tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/09/2021

Katip ….
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”