Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/467 E. 2022/1056 K. 26.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/467
KARAR NO : 2022/1056

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 10/05/2018
KARAR TARİHİ : 26/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkili …. un 03/12/2016 tarihi, saat 12:25 sıralarında eşiyle birlikte “….. ” isimli alışveriş merkezi istikametinden; … istikametine gitmek amacıyla davalı araç sahibi …. ‘e ait olan bulunan ve diğer davalı …. ın sürücüsü olduğu …. plaka numaralı minibüse bindiği, minibüson …. Caddesinden …. istikametine ulaştığı, aynı cadde üzerinde park halinde bulunan başka bir minibüse arkadan çarptığı, kaza neticesinde müvekkilinin kafasının ön koltuk demirine çarptığı, çarpmanın etkisi ile dişlerinin yerinden oynadığı, dudağının patladığı, konuşamaz hale geldiği, başının dönmesi ve kusması sebebiyle acil müdahale gerekmesi sebebiyle eşi ile birlikte taksiye binerek olay yerine yakın bulunan ….. Hastanesi’nin acil servisine gittiklerini, ağız bölgesinde oluşan yırtığın ciddiyetinin devlet hastanesinde yeterli ekipmanın bulunmaması ve yapılması gereken operasyonun estetik cerrahi gözetiminde yapılması gerektiğinden eşi ile birlikte …. Hastanesi’ne gitmek zorunda kaldığını, …. Hastanesi’nde trafik kazası neticesinde Devlet Hastanesi’nde tedavisi mümkün olmayan müvekkil tedavi masraflarını ödemek zorunda kaldıklarını, Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …… Soruşturma numaralı dosyası nezdinde sürücü aleyhinde soruşturmaya başlanılmıştır. Müvekkiline iş göremezlik raporu verildiğini, dişlerini kullanamadığını, dikişlerin uzun süre iyileşmemesi ve oluşan ödem sebebiyle uzun süre yemek ihtiyacını da yalnızca sıvı olarak ve pipetle karşılayabildiğini, yaklaşık 25 farklı hastane ve diş hekimine muayene olmasına rağmen nasıl bir tedavi yöntemi izleneceği dahi henüz tespit edilemediğini, kazadan 2 yıl geçmiş olmasına rağmen mevcut durumda halen dişlerini kullanamadığını, yaşının genç olması sebebiyle kendisine her tedavinin uygulanamadığını, dişlerini kalıcı olarak kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını, atılan dikiş sebebiyle de yüzünde kalıcı iz bulunduğunu, kaza tutanağı ve soruşturma dosyası evraklarına bakılacağı zaman araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunun anlaşılacağını, araç sahibinin Karayolları Trafik Kanunu 85 /1. maddesi uyarınca da kusursuz sorumluluk ilkesi uyarınca aracın işleteni sıfatıyla sorumlu olduğunu, müvekkili ……’un kaza neticesinde yaralanma sebebiyle yaklaşık 5.000 TL masraf yaptığını, müvekkilinin yaşının, kaza neticesinde meydana gelen yaralanmanın estetik açıdan yarattığı görüntünün müvekkilinde yarattığı acı ve elem sebebiyle de 10.000,00 TL’lik manevi tazminatı talep zorunluluğu hasıl olduğunu, Karayolları Trafik Kanunu’ndan kaynaklanan zorunluluk sebebiyle müvekkil tarafından aracın işleteni ….’e ait aracın kaza tarihinde sigortalı bulunduğu ….. Sigorta A.Ş.’ne de maddi zararların tazmini amacıyla başvurulduğunu ancak “6111 sayılı Kanun’un 58,59,Geçici 1 ve 2 maddeleri uyarınca, “Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır” şeklindeki cevabi yazı ile talebin reddildiğini, ancak 6111 sayılı Kanun’un 58,59, Geçici 1 ve 2. Maddesi; yine aynı kanunun “Yürürlük” başlıklı maddesinin j bendi uyarınca “j) Diğer hükümleri yayımı tarihinde” maddesinden de anlaşılacağı üzere; kanunun yayım tarihi olan 25 Şubat 2011 tarihinde yürürlüğe girmiş olup, kaza tarihinde ilgili madde yürürlükte olmadığından uygulanma olasılığı bulunmadığını, KTK hükümleri uyarınca sigorta şirketinin maddi zararlardan sorumlu olduğunun açık olduğunu, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından da müvekkilinin zorunlu olarak özel hastanede yapmış olduğu tedavi giderleri Hastane tarafından “acil” girişli olarak yapılmadığı için karşılanmadığını, aracın işleteni olması sebebiyle davalı ……’e de kaza neticesinde meydana gelen maddi ve manevi zararları ödemesi için Beyoğlu ……Noterliği’nin ….. yevmiye numaralı ihtarnamesiyle ihtarname gönderildiğini, ne var ki gerek müteselsil sorumluluk ilkesine, gerek manevi zararların tazmininde KTK 85/1. Maddesi uyarınca sorumlu olmasına rağmen; söz konusu zararın sigorta şirketinden istenilmesi gerektiği gerekçesiyle taleplerinin reddedildiğini, dava konusunda haklarının temini için söz konusu minibüs plakası üzerine tedbir veya davalıdır şerhi konulmasını, sonuç olarak 6100 sayılı Yasa’nın 107.maddesi uyarınca toplanacak delillere göre maddi tazminat tutarı belirlenerek (fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere şimdilik 5.000,00 TL’lik maddi tazminatın), araç sahibi (işleten) ve sürücü yönünden olay tarihinden; sigortacı yönünden ise temerrüt tarihinden işletilecek avans faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme surette davalılara ödetilmesine;) Ayrıca 25.000,00 TL manevi tazminatın, olay tarihinden işletilecek avans faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme araç sahibi ve sürücüye ödetilmesine; karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı …. Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesi ile ; davada dava şartı yönünden davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, 14/04/2016 tarihinde Karayolları Trafik Kanunu madde 97. maddesinde yapılan değişiklikle bu tarihten sonra açılan davalar bakımından zarar görenin zararının tazmini için dava açmadan önce sigorta şirketine yazılı başvuruda bulunması şartı dava şartı olarak düzenlendiğini, bu düzenlemenin dava şartı niteliğinde olduğunu, zarar gören başvuru yapmadan dava açamayacağından dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, dava dilekçesinde bahsi geçen …… plakalı araç müvekkil şirket tarafından, 24/12/2015-16/11/2016 tarihleri arasında, …… numaralı …… Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçeden doğan sorumluluklarını sigortalının kusuru oranında olmak üzere, poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, davayı kabul etmemekle birlikte inceleme ile şirketin sorumluluğuna hükmedilmesi durumunda poliçede belirtilen limitin esas alınması gerektiğini, dosya kapsamına göre dava konusu kazanın meydana gelmesinde tarafların kusur oranlarının tespiti gerektiğini, bunun için dosyanın ATK Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığına gönderilerek kusur incelemesi yönünden rapor alınmasına karar verilmesini talep ettiklerini, davacı tarafın tedavi gideri, iyileşme gideri ve geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin taleplerine itiraz ettiklerini, diğer tedaviye ilişkin tazminat taleplerinden 6111 Sayılı yasanın 59.maddesi ile değiştirilen ….. düzenlemesi gereği, müvekkili sigorta şirketi değil Sosyal Güvenlik Kurumu sorumlu olduğunu, davacı tarafın sürekli iş göremezlik tazminatı konusundaki taleplerinin davacı tarafın var ise maluliyet oranının tespiti gerektiğini, yargıtay kararları kapsamında bilimsel ve denetime uygun bir şekilde düzenlenecek bir rapor ile davacının var ise maluliyet oranının tespitinin gerektiğini bu tespit sonrasında konu hakkındaki itiraz ve beyanlarımızı sunma haklarını saklı tuttuklarını, davacının gelir durumuna ilişkin bir bilgi ve belgenin dosyada mevcut olmadığını, sürekli iş göremezlik tazminatı hesaplamasından asgari ücretin esas alınması gerektiğini, davacının avans faiz türüne ilişkin taleplerinin kabul edilemez nitelikte olduğunu, mali mesuliyet sigortalarında sigortacı, KTK’ nun 91/1. maddesi hükmü gereğince işletenin aynı yasanın 85/1. maddesinde öngörülen hukuki sorumluluğunu üzerine almaktadır. Buna göre oluşan riziko sebebiyle sigorta ettiren, zarar görenlere karşı hangi türde temerrüt faizi ödemesi gerekiyor ise onun hukuksal sorumluluğunu üzerine alan sigortacı da aynı türde temerrüt faizi ödemekle yükümlü bulunmaktadır. Davaya konu eylemin haksız fiil olması ve ayrıca haksız fiile maruz kalan kişinin gerçek kişi olması nedeniyle söz konusu eylem TTK kapsamında ticari iş niteliğinde değildir. Bu nedenle tazminatla ilgili sorumluluğumuza hükmedilmesi halinde ancak yasal faiz uygulanabilecektir. Bu nedenle davacı tarafın avans faizine ilişkin taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …… vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait aracın diğer davalı …… Sigorta A.Ş.’de zorunlu mali mesuliyet trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacının dava konusu iddia ettiği trafik kazası sebebiyle maddi ve manevi bir zararının mevcut olması halinde öncelikle belgelerini sunarak sigorta şirketinden tedavi giderlerini de S.G.K’dan talep etmesi gerektiğini, sigorta poliçesinin teminatının yetersiz kalması halinde bakiye zarar için müvekkilinden talepte bulunabileceğini, dava konusu kaza sebebiyle sigorta şirketine müracaat edilmeden dava açılmış olması sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan reddini talep ettiklerini, …… plakalı aracın müvekkili şirket tarafından, 24/12/2015-16/11/2016 tarihleri arasında, …… numaralı Z.M.M.Sigorta Poliçesi ile davalı sigorta şirketinde sigortalı olduğunu, kaza tespit tutanağının tek başına ,kusur için yeterli bir belge olmadığını, öncelikle dosya kapsamına göre dava konusu kazanın meydana gelmesinde tarafların kusur oranlarının tespiti gerektiğini, bu nedenle öncelikle kusur durumunun tespiti için dosyanın ATK Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığınca incelenmesi ve rapor alınmasına karar verilmesi gerektiğini, Davacı tarafın Tedavi giderleri kapsamında sayılan geçici iş göremezlik tazminatından ve diğer tedaviye ilişkin tazminat taleplerinden 6111 Sayılı yasanın 59.maddesi Ile değiştirilen KTK 98 düzenlemesi gereği, müvekkili değil Sosyal Güvenlik Kurumu ‘nun sorumlu olduğunu, talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, sebepsiz zenginleşmeye yönelik olduğunu, davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmilinini talep etmiştir.
DELİLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.

Küçükçekmece …… Uzlaştırma Bürosu’nun ….. soruşturma nolu dosyasının örneğinin Uyap üzerinden gönderildiği ve dosyamız arasına alındığı anlaşılmıştır.
Küçükçekmece ……Asliye Ceza Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dava dosyasının örneğinin Uyap üzerinden gönderildiği, dosyamız arasına alındığı anlaşılmıştır.
Küçükçekmece …..Asliye Ceza Mahkemesi’nin, ….. Diş Hekimliği Fakültesinin ,…. İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün, ….. Sosyal Güvenlik Merkezi’nin, ….. Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin ,….. Sosyal Güvenlik Merkezi’nin müzekkere cevaplarının dosyamız arasına alındığı anlaşılmıştır.
Bilirkişiler ….. ve ….. tarafından mahkememize sunulan bilirkişi heyet raporunda özetle; Üst dudaktaki kesiler ile ilgili tedavi ve tedavi giderleri kazada yaralanması ile illiyetlidir. diş tedavisi ile ilgili tedavi giderleride tarafınızdan kazada yaralanması ile illiyetli kabul edildiği takdirde giderlerinin uygun olup olmadığının diş hekimi tarafından değerlendirilmesinin uygun olduğu, SGK SUT hükümleri ile sorumlu kabul edilirse, 03/12/2016 tarihinde kazada yaralanması sonrası ……Hastanesinden ….. Hastanesine ve Beykent ağız diş sağlığı merkezine sevk edildiğine dair belge olmadığından 2.854,08 TL üst dudak kesisi ve 1.102,00 diş tedavisi için olmak üzere toplam 3.956,08 TL tedavi giderinden sorumlu değildir. Davalıların sorumlu olup olmadığının Sayın Mahkemenizin takdirinde olduğu, SGK, SUT fiyatları ile sorumlu kabul edilirse; a)Üst dudak kesisi ile ilgili tedavilerin SUT fiyatının 157,06 TL, diş tedavisinin SUT fiyatının 213,84 TL
Olduğu, diş ve üst dudaktaki kesi tedavi giderlerinden sorumlu kabul edilirse; tedavi giderlerinin 370,90 TL kısmından sorumlu olduğu, geriye kalan 3.585,18 TL’den davalıların sorumlu olup olmadığının mahkemenin takdirinde diş tedavisi ve giderlerinin kazada yaralanması ile illiyetle kabul edilmezse; Yalnızca 157,06 TL üst dudak kesisi tedavi giderlerinden sorumlu olduğu, geriye kalan 2.697,02 TL’den diğer davalıların sorumlu olup olmadıklarının mahkemenin takdirinde olduğu, SGK, belgeli tedavi giderlerinden sorumlu kabul edilirse; diş ve üst dudaktaki kesi ile ilgili belgeli tedavi giderlerinden sorumlu kabul edilirse 3.956,08 TL tedavi giderinden sorumludur. Davalıların sorumlu olmadığı, diş tedavisi ve giderlerinin kazada yaralanması ile illiyetli kabul edilmezse; yalnızca 2.854,06 TL üst dudak kesisi tedavi giderlerinden sorumludur. Davalıların sorumlu olmadığı, kazada yaralanması ile illiyetli gelecekteki tedavi ve tedavi giderleri ile ilgili bilgi olmadığı, talep ediliyorsa plastik cerrahi uzmanı ve diş hekiminin değerlendirmesinin uygun olduğu, davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 927,98 TL olduğu, temerrüt başlangıcının davalı sigorta şirketi yönünden 10.05.2018 kısmi ödeme tarihi; davalı sürücü ve işleten yönünden 03/12/2016 kaza tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu kanaati ile rapor sunmuştur.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nın … tarihli raporunda özetle; Mevcut belgelere göre; ….. kızı, 1988 doğumlu ….. ‘un 03.12.2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 21 (yirmibir) güne kadar uzayabileceği kanaati ile rapor sunulmuştur.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nın … tarihli raporunda özetle; Davalı sürücü …. ’ın %100(yüzde yüz) oranında kusurlu, kazaya karışan araçlardan …… plaka sayılı kamyonet sürücüsünün kusursuz, olduğu, kanaatini bildirir müşterek rapor sunulmuştur.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nce sunulan … tarihli raporda özetle;A-Davalı sürücü …. yönetimindeki minibüs ile yola gereken dikkati vermemiş, ön ileri hareket alanını yeterince kontrol altında bulundurmayıp olay mahalli kavşak girişine yaklaştığına yolun solunda park halinde bulunan kamyonetin sağ arka kesimine idaresindeki aracın sol ön kesimi ile önlemsiz vaziyette çarpmış, dikkatsiz, özensiz ve nizamlara aykırı hareket etmiş olup olayda kusurludur.Davacı ….., olayın meydana gelmesinde tedbir alması mümkün görülmemiş, kusur gerektirecek bir davranışı tespit edilmemiştir.Olayın oluş şekli ve mahal şartları dikkate alındığında olay yerine kamyoneti park eden sürücünün hatalı tutum ve davranışı bulunmadığından bahisle sonuçta atfı kabil kusuru yoktur.Davalı sürücü ….. ‘ın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, davacı …. ‘un kusursuz olduğu, olay yerine kamyoneti park eden …… ‘ın kusursuz olduğu, oy birliği ile karar verildiği kanaatini bildirir müşterek rapor sunulmuştur.
Dava, haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebinden ibarettir.
Türk Borçlar Kanunu 49/1. madde, “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
Türk Borçlar Kanunu 58/1. madde, “Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir. “
Türk Borçlar Kanunu 74/1. madde, “Hâkim, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hâkimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı değildir. hükmünü içermektedir.
Türk Borçlar Kanunu Madde 56 hükmü; “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklindedir.
Borçlar Yasası’nın 56. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları gözönünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru-doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi ( fonksiyonu ) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum ( tatmin ) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel ( objektif ) ölçülere göre uygun ( isabetli ) bir biçimde göstermelidir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 74. maddesi (818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 53. maddesi) uyarınca hukuk hâkimi, ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değil ise de hem ilmi, hem de kökleşmiş yargı kararlarında ceza mahkemesince belirlenen maddi olgunun hukuk hâkimini bağlayacağı kabul edilmektedir.
Davacının maddi tazminat talebi bakımından dava konusu olayın gelişim biçimi ve tarihi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde; davacı 03.12.2016 tarihinde gerçekleşen kaza nedeni ile maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Mahkememizce meydana gelen kazanın oluşumunda tarafların kusur durumunun tespiti için dosya Adli Tıp Kurumu Başkanlığına ve itirazlar üzerine ATK genişletilmiş uzmanlar kuruluna gönderilmiş, olup her iki rapor da birbiri ile uyumlu olup davalılardan sürücü %100 oranında kusurlu olduğunun tespit edilmiştir. Davacının maluliyet oranın tespiti bakımından alınan 08/04/2019 tarihli raporunda mevcut belgelere göre; …. kızı, 1988 doğumlu ….. ‘un 03.12.2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 21 (yirmibir) güne kadar uzayabileceği tespiti karşısında davacının tazminat alacak miktarının tespiti bakımından dosya aktüer ve doktor bilirkişiye tevdi edilmiş olup düzenlenen raporda davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 927,98 TL olduğu, temerrüt başlangıcının davalı sigorta şirketi yönünden 10.05.2018 kısmi ödeme tarihi; davalı sürücü ve işleten yönünden 03/12/2016 kaza tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu tespit edilmesi karşısında maddi tazminat talebi bakımından kısmen kabulüne, maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile 927,98- TL geçici iş göremezlik tazminatını kaza tarihi olan 03.12.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Davacıların manevi tazminat talebi bakımından dava konusu olayın gelişim biçimi ve tarihi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları gözetildiğinde; Davacı vekili davacının uğradığı manevi zararlarının tazminini de dava etmiştir. Manevi tazminat, mal varlığı dışındaki hukuksal değerlere yapılan saldırılar sonucu meydana gelen eksilmenin giderilmesidir. Hukuksal değerlerde meydana gelen ve para ile ölçülemeyen eksikliklerin doğrudan karşılanmasının imkansızlığı, bunların zarar kavramı dışında tutulması için bir gerekçe olamaz. Manevi zarar karşılığında paraya hükmedilmesi, bu zararın doğrudan giderilmesinin olanaksızlığındandır. Zarar verenden belirli bir meblağın alınarak zarar görene verilmesi suretiyle yaşanılan acıları dindirmek, ruhsal dengeyi sağlamak, böylece zedelenen yaşama sevincini yeniden temin etmek amaçlanmakta olup tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kazanın oluş şeklinde davalının %100 kusurlu ATK tarafından belirlenen iyileşme süresi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları göz önünde bulundurulduğunda sigorta şirketi dışındaki davalılar bakımından kısmen kabulü ile 4.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 03.12.2016 dan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
I. MADDİ TAZMİNAT TALEBİ BAKIMINDAN KISMEN KABULÜNE,
1-Açılan maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile 927,98- TL geçici iş göremezlik tazminatını kaza tarihi olan 03.12.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
2-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
II. MANEVİ TAZMİNAT TALEBİNIN KISMEN KABULÜNE
1-Açılan manevi tazminat davasının sigorta şirketi dışındaki davalılar bakımından kısmen kabulü ile 4.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 03.12.2016 dan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
2- Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
HARÇLAR
a-Alınması gerekli 336,63-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 512,33-TL harcın mahsubu ile bakiye 175,70-TL harcın davalılardan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
b-Davacı tarafından ödenen 35,90-TL Başvurma Harcı ile 512,33-TL Peşin Har, 5,20 TL vekalet harcı toplamı 553,43 TL’nin davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
YARGILAMA GİDERİ
a-Davacı tarafından yapılan tebligat + posta ücreti 454,25 TL, 3.000 TL bilirkişi ücreti toplamı 3.454,25 TL yargılama giderinin kabul ve red oranı göz önüne alındığında 552,68 TL’nin davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye 2.901,57 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
b-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
VEKALET ÜCRETİ
Maddi Tazminat Yönünden
A-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen 927,98 TL ücreti vekaletin davalılardan tahsili davacıya VERİLMESİNE,
B-Davalılar … , ….. A.Ş kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre reddedilen miktar üzerinden hesap edilen 927,98-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalılara VERİLMESİNE,
Manevi Tazminat Yönünden
A-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen 4.000,00-TL ücreti vekaletin davalı ….. Sigorta dışındaki davalılardan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
B-Davalı ….. Sigorta A.Ş. kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre reddedilen miktar üzerinden hesap edilen 4.000,00-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı maddi tazminat bakımından kesin manevi tazminat bakımından HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/10/2022 11:00:27

Katip ……
E-imzalıdır

Hakim ……
E-imzalıdır
“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”