Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/456 E. 2019/127 K. 07.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/456
KARAR NO : 2019/127

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 04/12/2015
KARAR TARİHİ : 07/02/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 06/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili 04/12/2015 harçlandırma tarihli İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesine verdiği dava dilekçesi ile davacının ….. Yapı Kooperatifinin üyesi olduğu, kooperatifin 21.000 metrekarelik bir arsa üzerinde kurulduğu, ancak 5.752 metrekaresinin PTT tarafından istimlak edildiği, geriye kalan 15.248 metrekarelik arsa üzerinde daire sahibi olacak 231 üyenin belirlenmesi için oluşturulan genel kurula davacının çağrılmadığı, kendisinden habersiz çekilen kura neticesinde 231 üyenin tapularını aldığı, yedek üye addedilen 9 kişiye 5.572 metrekare üzerinde konut yapılacağının kararlaştırıldığı, sonrasında istimlak bedellerini 240 üyeye pay ettikleri ancak daire sahibi olarak 231 üyenin olabildiği, davacının da içinde bulunduğu 9 üyenin eşitsizliğe uğradığı, davacının 1977 yılından bu zamana dek ¨65.000,00 tutarında kooperatif aidat bedeli ödediği, bu ödemelerini de geriye alamadığı, kooperatifin 20/02/2011 tarihli genel kuruluna da çağrılmadığı ve bu genel kurulda kooperatifin tasfiyesine karar verildiği, açacağı tazminat davası için … Yapı Kooperatifinin ihyasının gerektiğinden bahisle davanın kabulüne ve … Yapı Kooperatifinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesince ihyası istenen kooperatifin merkezinin Bakırköy yargı sınırında kaldığından bahisle yetkisizlik kararı verildiği ve dosyanın kesinleştirilerek mahkememize intikalinin sağlandığı anlaşılmıştır.
SAVUNMA
Dava dilekçesi davalılara usule uygun tebliğ edilmiş, … müdürlüğünün vekil aracılığıyla verdiği cevapta davalının 6762 sayılı TTK’nun 34.maddesi ve sicil tüzüğünün 28.maddesi hükümlerince işlem yapıldığı, tasfiye sürecindeki yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğu, tasfiye memurunun eksik yaptığı işlerden sorumlu tutulamayacaklarını beyanla davanın reddinin istendiği, diğer davalılar tarafından ayrı ayrı verilen cevaplarda da kooperatif genel kurul kararı ile kooperatifin tasfiyesine karar verildiği, tasfiyenin 20/02/2011 tarihinde ticaret sicil gazetesinde ilan edildiği, tasfiye işlemlerinin tasfiye kurulu tarafından eksiksiz yapıldığı, kooperatif üyeleri arasında davacının isminin bulunmadığı, tasfiye tarihinden önce 29/08/1987 tarihinde yapılan genel kurulda davacının kooperatif üyeliğinden ihracına karar verildiğinden bahisle davanın reddinin istendiği görülmüştür.
Mahkememizin 29/11/2016 tarih ve …. esas …. karar sayılı hükmü ile;Davacının davalılar …. Müdürlüğü ile tasfiye memuru … aleyhine açtığı davanın HMK’nun 114/1-(h) ve 115/2 maddeleri uyarınca hukuki yarar yokluğu nedeniyle dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine, davacının davalılar … ve … hakkında açtığı davanın bu davalıların tasfiye memuru olmayıp kooperatifin eski yönetim kurulu üyeleri olduğu anlaşılmakla, davanın HMK’nun 114/1-(d) ve 115/2.maddeleri uyarınca pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Mahkememizin … Esas sayılı dosyasından verilen karar davacı … vekilince temyiz edilmekle dosya temyiz incelemesi için Yargıtay’a gönderilmiştir.
Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin 17/01/2018 tarih ve …. Esas, …. Karar sayılı ilamıyla mahkememizin …. Esas sayılı dosyasından verilen kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay bozma ilamına uyulmasına Mahkememizce karar verilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, hukukî niteliği itibariyle; 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 98.maddesi yollamasıyla TTK’nun 545.ve devamı maddeleri uyarınca açılmış kooperatifin ihyası ile ticaret siciline tescili davasıdır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişiler …, … tarafından mahkememize sunulan 10/07/2018 havale tarihli bilirkişi kurulu raporunda; Davalı tasfiye memurlarının kooperatifin defter ve belgelerin bilirkişi incelemesine sunmadığı, bu nedenle de davacının iddialarını destekleyici yönde herhangi bir belge elde edilemediği ve tespitte bulunulamadığı, davacının ihraç kararının alındığı tarihten terkin kararının alındığı genel kurul toplantı tarihine kadar geçen 24 yıllık süre içerisinde; kooperatife ödeme yaptığını, ortaklık haklarını aradığını, kooperatiften bilgi istediğini, kooperatifle yazışma yaptığını, kooperatiften veya tasfiye kurulundan ödediği paranın iadesi veya tazminat talebinde bulunduğunu, ismini alacaklılar listesine yazdırdığını, ilgili makamlar nezdinde şikayetçi olduğunu, dava açtığını, kısaca ortaklık ya da alacaklılık sıfatım zamanaşımı hükmü çerçevesinde kalmak şartıyla, muhafaza ettiğini gösterir herhangi bir belge ibraz etmediği, ek tasfiyede korunmaya değer menfaati olduğunun inandırıcı delillerini ortaya koyamayan davacının ek tasfiye talebinde bulunamayacağı kanaati ile rapor sunulmuştur.
Bilirkişiler …., …. tarafından mahkememize sunulan 28/11/2018 havale tarihli bilirkişi kurulu ek raporunda; Davacı vekilinin itirazı, İstanbul Çevre ve Şehircilik Müdürlüğünden gelen kooperatif dosyası ve Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nden gelen … sayılı dava dosyasının incelendiğini, davacının kooperatifin, davacının hakkını teslim etmeden, alacağını ödemeden, davanın sonucunu beklemeden, terkin edildiğini; kooperatifin ihyasında hukuki yararının olduğunu gösteren belge ve bilgiye rastlanmadığını, kök raporda değişiklik yapılmasını gerektirecek bir husus bulunmadığı kanaati ile rapor sunulmuştur.
…. Müdürlüğü tarafından gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde ihyası istenen kooperatifin terkin olmadan önce merkez adresinin … / …. olduğu, buna göre mahkememizin 6102 sayılı TTK’nun 547/1 maddesi anlamında kesin yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, incelenen takip dosyası, ticaret sicil kayıtları birlikte değerlendirildiğinde ;Kooperatiflerin tasfiyesinde 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 98.maddesi yollamasıyla 6102 sayılı TTK’nın 536 ilâ 548 maddelerinde düzenlenen anonim şirketlerin tasfiyesine ilişkin hükümler uygulanmaktadır. Kooperatiflerin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesiyle sona erer. Ancak tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmış ise, tüzel kişilik ticaret sicilden silinmiş olsa bile kooperatif tüzel kişiliğinin sona erdiği kabul edilemez. Bir tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda bir hukuki işlemdir. Bu karar ve işlemin hataya dayanması halinde gerçek anlamda bir tasfiye işleminden söz edilemez. Hata veya kasta dayalı şeklen gerçekleşmiş bir tasfiyenin kaldırılmasını, gerek o işlemi gerçekleştirenler, gerekse bundan zarar görenler isteyebilirler, ayrıca tasfiye halinde bulunan bir kooperatiften alacaklı olan kişinin yapılan ilanlara rağmen alacağını yazdırmaması alacağın düşmesini gerektirmez.
Somut uyuşmazlıkta; davacı,tasfiyesi tamamlanan kooperatifte üye 9 kişinin bağımsız bölümlerini alamadığı gibi ödedikleri aidatların da geri verilmediği iddiası ile huzurdaki davayı açmış olup yargılama sırasında davcının yönetim kurulu kararı ile üyelikten ihraç edildiği anlaşılmıştır.Yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan raporda her ne kadar ek tasfiyede korunmaya değer menfaati olduğunun inandırıcı delillerini ortaya koyamayan davacının ek tasfiye talebinde bulunamayacağı belirtilmiş ise de,davacının,ihraç kararının iptali ve sonrasında kooperatiften olan ve üyelikten kaynaklanan haklarının kendisine verilmesi amacıyla dava açmakta hukuki yararının bulunduğu,buna göre kooperatifin ihya edilmesi gerektiğinden davanın kabulüne, kooperatifin tüzel kişiliğinin yeniden ihyasına, keyfiyetin karar kesinleştiğinde tescil ve ilanına, karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davanın KABULÜNE, … Müdürlüğünün …. sicil numarasında kayıtlı iken tasfiye nedeniyle sicilden terkin olan Tasfiye Halinde …. Yapı Kooperatifi’nin davacının ortaklık hakları ile ilgili olarak açacağı davalarla sınırlı olmak kaydı ile tüzel kişiliğinin İHYASINA,
2-Ek tasfiye işlemlerini yapması için eski tasfiye memurları olan davalılar …, …. ve …’in kooperatife tasfiye memuru olarak ATANMALARINA,
3-Keyfiyetin karar kesinleştiğinde TESCİL VE İLANINA, tescil ve ilan masraflarının ileride davalı tasfiye memurundan tahsil edilmek üzere şimdilik davacı tarafça KARŞILANMASINA,
4-Alınması gerekli ¨44,40 karar ve ilam harcından peşin alınan ¨27,70 harcın mahsubu ile bakiye ¨16,70 harcın tasfiye memurlarından müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
5-Davacı tarafından yapılan 51 posta+tebligat ücreti ¨676,90 bir bilirkişi incelemesi ¨1600 olmak üzere toplam ¨2.276,90 yargılama giderinintasfiye memurlarından müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı … Müdürlüğü yasal hasım olduğundan yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu TUTULMAMASINA,
7-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen ¨2.725,00 ücreti vekaletin tasfiye memurlarından müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨161,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair,6100 sayılı HMK’nun geçici 3 üncü maddesinin 2 inci fıkrası yollamasıyla mülga 1086 sayılı HUMK’nun 26/09/2004 gün ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümleri uyarınca kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı tasfiye memurları vekilinin yüzlerine karşı, davalı … müdürlüğü vekilinin yokluğunda oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı.07/02/2019

BAŞKAN …

ÜYE …

ÜYE …

KATİP …

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”