Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/442 E. 2020/124 K. 12.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/442 Esas
KARAR NO : 2020/124 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/05/2018
KARAR TARİHİ : 12/02/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/03/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile davalı şirket ile müvekkili şirket arasında ticari iş ilişkisi bulunduğunu, davalının müvekkili şirkete takip tarihi itibariyle 13.613,46 anapara borcu olduğunu, davalının müvekkiline borcunu ödemediğini ve ödeme hususunda hiçbir girişimde bulunmadığını, bu sebeple taraflarınca 13.613,46 TL alacak tutarı için önce İstanbul …. İcra Müdürlüğünün …. E. sayılı dosyası üzerinden ilamsız takip açıldığını, yetki itirazı üzerine dosyanın Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün …. Esasına gönderilerek ödeme emri tebliğ edildiğini, davalının söz konusu icra dosyası üzerinden tarafına gönderilen ödeme emrine ilişkin müvekkili şirkete karşı böyle bir borcu olmadığını iddia ederek borca faize ve faiz oranına itiraz ettiğini ve takibi durdurduğunu, taraflar arasında yapılan tüm alım satım işlemlerine dair borç alacak tutarlarının müvekkili şirketin hesap kayıtlarında mevcut olduğunu, davalının borcu olduğunu ve borcun miktarını bildiğini, buna rağmen takibi uzatmak maksadıyla taraflar arasındaki sözleşmeden doğan borca ve fer’İlerine itiraz ederek müvekkilinin alacağına geç ulaşmasına neden olduğunu, itirazın iptaline, takibin devamına, davalının en az % 40 icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas Sayılı icra takip dosyası mahkememizin işbu dosyası içerisine alınmıştır.
Dosyaya sunulan 19/12/2019 tarihli bilirkişi SMM … tarafından düzenlenen raporda davacının 2016 ve 2017 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 13.613,46 TL alacağının bulunduğu, davacının davalıya 3 adet toplamda 27.261,44 TL tutarında fatura düzenlemiş olduğu, bu faturalardan karşılık olarak 29.04.2016 tarihinde 10.750,00 TL ve 12.06.2017 tarihinde 1.250,00 TL olmak üzere toplamda 12.000,00 TL tutarında ödeme yapmış olduğu ve davalının 27.05,2016 tarihli …. no.lu 1.647,98 TL tutarlı iade faturası düzenlemiş olduğu, ancak takip konusu alacağı oluşturan 26.05.2016 tarihli …. no.lu faturayı teslim alan ” …. plakalı araç ile teslim alan …..” nın davalı çalışanı olup olmadığının veyahut davalı adına ürünleri teslim alma yetkisinin bulunup bulunmadığı bilinmediğinden takip konusu alacağı oluşturan faturanın davacı İspatına muhtaç olduğu, bu itibarla takip tarihi itibari ile davacının davalıdan alacağının bulunmadığı, neticeten, takip konusu alacak tutarını oluşturan faturanın teslim hususu davacı ispatına muhtaç olduğundan takip tarihi itibari ile davacının davalıdan alacağının bulunmadığının tespit edildiği anlaşılmıştır.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67.maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Yargıtay’a göre; “Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ise; ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Bu koşullar yoksa, likit bir alacaktan söz edilemez”(HGK. 14.07.2010 gün ve 2010/19-376 E, 2010/397 K, HGK, Y.HGK. 17.10.2012 gün ve 2012/9-838 E, 2012/715 K).
Taraf beyanları, dosyada mevcut bilgi belgeler, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı alacağını ve takibi faturaya dayandırmış olup, Yargıtay 19 Hukuk Dairesi’ nin 2016/7819 esas ve 2017/2738 karar sayılı içtihadında da belirtildiği üzere öncelikle davacı tarafından icra takibine konu faturadaki malın davalıya tesliminin usulüne uygun delillerle ispatlaması gerekir. Tek başına fatura malın teslimine yeterli değildir. Bu kapsamda dosyaya sunulan sevk irsaliyeler ve davalının Vegi dairesinden istenilen BA Kayıtları incelediğinde davacının teslim olgusunu ispatladığı, 19/12/2019 tarihli birlikişi raporu ile de Ticari defterlerde yapılan inceleme ile davacının 13.613,46-TL davalıdan alacaklı olduğu tespit edilmiş olup, Marmara Kurumlar Vergi Dairesi Müdürlüğü 19.06.2019 tarihli yazı cevabında iş bu faturaların kayıtlı olduğu anlaşılmakla davalının yapmış olduğu itirazının iptaline, alacağın likit olması nedeni ile de asıl alacağın %20 si olan 2.722,69-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN KABULÜNE,
1-Davalı/borçlunun Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası üzerinden takibine girişilen dava ve takip konusu 13.613,46 TL’lik borca vaki itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına,
2-Takip konusu asıl alacağa – davacının talebi aşılmamak üzere- takip tarihinden itibaren yıllık % 9 ve değişen oranlarda yasal faiz uygulanmasına,
3- Likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet veren davalı/ borçlunun asıl alacağın % 20’si oranında icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetine,
4-Alınması gerekli 929,93 TL harçtan peşin alınan 232,49 TL peşin harcın mahsubu ile 697,44 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 3.400 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 268,39 TL harç, 124,55 TL tebligat müzekkere gideri, 800 TL bilirkişi ücreti toplamı 1.192,94 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
12/02/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”