Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/416 E. 2019/228 K. 26.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/416 Esas
KARAR NO : 2019/228

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 26/04/2018
KARAR TARİHİ : 26/02/2019
K.YAZIM TARİHİ : 25/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekil aracılığıyla verdiği 31/03/2009 harçlandırma tarihli dava dilekçesi ile müvekkili tarafından …. nolu poliçe ile sigortalanan …. A.Ş.’nin 7B Blok No:10 İkitelli Küçükçekmece adresindeki işyeri ve içerisindeki emtialar, 09/09/2008 tarihinde tapuda …Yapı Kooperatifi adına kayıtlı iken davalı … adına tahsis edildiği, bu yerin diğer davalı … tarafından kiraya verildiği, bina girişinde su saatinden sonraki temiz su tesisat borusunun patlaması üzerine akan sular nedeniyle hasara uğradığı, yapılan ekspertiz incelemesi sonucunda hasar miktarının 52.628,13-TL, sigorta teminatında kalan hasar miktarının 46.528,22-TL ve sovtaj miktarının ise 6.000,00-TL olarak saptandığı, su baskını ve hasarın tesisat borusunun patlaması sonucu akan suların zeminde birikmesi ve 1.bodrum ve 2.bodrum katlarına sirayet etmesi sonucu meydana geldiği, davalıların bağımsız bölüm malik ve kiralayanı oldukları, taşınmazın yapım ve bakım eksikliğinden kaynaklanması sebebiyle meydana gelen zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarından bahisle davacının sigortalısına ödediği 46.528,52-TL sigorta tazminatından emtiaların satışı sonucu sağlanan 6.000,00-TL sovtaj bedeli düşülerek 40.528,52-TL üzerinden ödeme tarihi olan 17/11/2008 tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalıların, vekil aracılığıyla verdiği cevap dilekçesinde; müvekkili …’ya ait olan dava konusu dükkanı babası … vasıtası ile 10/08/2002 tarihinde tam ve eksiksiz olarak ….A.Ş. Adına …’a kiraladıkları, 15/02/2009 tarihinde kira sözleşmesinin feshedildiği, davacının dosyaya sunduğu diğer kira kontratının müvekkillerine ait olmadığı, olayın meydana geldiği tarihin 09/09/2008 tarihi olduğu ve … Şirketi yetkilisi olan …’ın 10/08/2002 tarihli kira sözleşmesi bulunduğu, kiracının kullandığı yerde meydana gelen su baskınından kiraya verenlerin sorumlu tutulmasının iyi niyete aykırı olduğu, müvekkillerine arıza ile ilgili bir bildirimde bulunulmadığı ve ayrıca olayın binanın dışında yani kooperatifin ortak alanında meydana geldiği, olay nedeni ile meydana gelen hasar miktarının 52.658,00-TL olduğu ve tamamı plastik malzemeden oluşan aksamın bu kadar büyük bir zarar oluşturmayacağı beyanı ile haksız ve mesnetsiz olan davanın reddini talep ettikleri anlaşılmıştır.
Dava nitelik olarak davacı şirket sigortalısının kiracısı olduğu yerde meydana gelen su baskını sebebiyle oluşan zararların iş yeri paket sigorta poliçesi kapsamında tazmini sonucu sorumlu olanlara karşı açılan rücuen tazminat davasıdır.
Taraf delilleri toplanmış, ekspertiz raporu, dava konusu yerde tazmin edilen emtialara ait faturalar, sigorta poliçesi, bedelin ödendiğini gösterir ödeme belgeleri, 26/09/2008 başlangıç tarihli …. nolu iş yerinin …. Şirketine kiralandığını gösterir kira sözleşmesi ile 10/08/2002 başlangıç tarihli …. ve …. nolu iş yerlerinin …’a kiralandığını gösterir kira sözleşmesi, ibraname, sigortalıya ait vergi levhası, zararın meydana geldiği yere ilişkin kooperatif kayıtları ve tapu bilgileri, kooperatif ortaklık belgeleri ve hasar fotoğrafları toplanmak suretiyle yargılamaya devam olunduktan sonra; Mahkememizce 24.09.2013 tarih …. Esas …Karar sayılı kararı ile ;
Gerek toplanan delillerden gerekse kooperatiften gelen yazı cevaplarından kooperatifin tahsis ettiği bilahare 2003 tarihli devir kararları ile mülkiyetin değiştiği, zararın meydana geldiği yerin zarar tarihi itibariyle davalılardan …’ya ait olduğu belirlendiği, her ne kadar bu yerin henüz ferdi mülkiyete geçmediği ve kooperatif adına kayıtlı olduğu görülse dahi tahsis kararlarından ve kooperatif yazı cevaplarından bitmiş ve faaliyet gösterilen binanın …’ya ait olduğu, bu hususun çekişmesiz olduğu, bu duruma göre kusursuz sorumluluk ilkeleri değerlendirilirken bu tür tahsis sahiplerinin bina maliki sıfatıyla değerlendirilmesi gerekeceğine dair muhtelif Yargıtay kararları bulunmakla, bu davalıya yönelik değerlendirme bina maliki sıfatıyla yapılarak, gelen sigorta poliçesinden olay tarihini kapsar biçimde düzenlendiği, sigorta ettirenin …. Şirketi olduğu ve yine kira sözleşmesine göre poliçede yazılı yerin 26/09/2008 tarihinde …. Şirketine kiralandığı, esasen aynı yerin 2002 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile … Şirketinin sahibi olan … adı ile kiralandığı ve bu yerdeki kira ilişkisinin o tarihten bu yana kesintisiz devam ettiği anlaşıldığından, zararın meydana gelen yerin mülkiyet durumu açıklanarak mülkiyetin 2003 yılında …’ya geçtiği değerlendirildiğinde olay tarihinde BK 58 ve devamı maddeleri uyarınca bina maliki sıfatıyla sorumlu tutularak bu davanın açıldığı ve sorumluluk hususunda bu çerçevede değerlendirme yapılması gerekeceği açık olduğu gerekçesi , öte yandan davalılardan …’nın ise taraflarca kabul edilen ilk kira sözleşmesine malik olarak kiraya veren olarak görüldüğü, davalının imzasını kabul etmediği 26/09/2008 başlangıç tarihli kira sözleşmesindeki kiraya veren sıfatıyla yer alan …’nın sorumluluğu noktasında bu kira sözleşmesinin başlangıç tarihi gözetildiğinde bu kira sözleşmesinin başlangıç tarihinin olay tarihinden sonraya ilişkin olması sebebiyle davalı …’nın bahsi geçen kira sözleşmesindeki imza inkarının dosyaya katkısı olmayacağı değerlendirilerek imza incelemesi yaptırılarak, İlk kira sözleşmesinde ise …’nın düzenlendiği tarih itibariyle bu yerin maliki olduğu, takip eden yıl kooperatifteki bu yere ilişkin tahsisli mülkiyet hakkını diğer davalı …’ya devrettiği, dolayısıyla ilk kira sözleşmesini malik sıfatıyla düzenlediği ve olay tarihi itibariyle mülkiyet durumunun ortadan kalktığı değerlendirilerek, kiraya veren sıfatıyla açıklanan ilk kira sözleşmesindeki mülkiyet durumu, ikinci kira sözleşmesindeki sözleşme tarihinin olay tarihinden sonraya ait olması sebebiyle …’nın kiralayan sıfatıyla sorumluluğunun varlığını kabul edecek somut veri bulunmadığından, kiraya veren sıfatıyla olayda sorumluluğunun bulunmadığı kanaatına varılmakla bu davalıya yönelik davanın reddi gerekmiştir.
Zararın meydana geldiği yerde baştan bu yana …. Şirketinin faaliyet gösterdiği kabul edilmektedir. …’ın …. Şirketinin temsile yetkilisi ve sahibi olduğu tarafların ortak kabulündedir. Zarar adresinin 2002 yılında … tarafından kiralanması sonucu o tarihten bu yana …. Şirketi için kullanıldığı dosya kapsamından anlaşılmıştır. Poliçenin de o iş yerini sigortaladığı görülmektedir. …. Şirketinin kooperatif uhdesindeki yerlerde kendine ait iş yerlerinin bulunduğu kooperatif yazı cevapları ile anlaşılmaktadır. Ancak iş bu dava konusunun davalılardan …’nın uhdesindeki maliki olduğu iş yerinde meydana gelen zarara ilişkin olduğu değerlendirildiğinde, davalı …’nın bina maliki sıfatıyla olayda kusursuz sorumlu olduğu kabul edilmiştir. Bilindiği üzere sorumluluk hukukunun önemli ögelerinden birisi zarar ile eylem arasında illiyet bağının bulunmasıdır. Ancak illiyet bağının kesildiği durumlarda kusursuz sorumlu olan kişi sorumlu tutulamayacaktır. Teori ve uygulamaya göre mücbir sebep, zarar görenin tam kusuru ve 3.kişinin ağır kusuru ile illiyet bağı kesilir ve kusursuz sorumlu olan kişi sorumluluktan kurtulabilir. Somut olayda bina maliki sıfatıyla …’nın kusursuz sorumluluğunu ortadan kaldıracak ve illiyet bağını kesecek herhangi bir olguya rastlanmamıştır. Tarafların tanık deliline dayanmaları sebebiyle olayın meydana gelişine ilişkin tanıklar dinlenmiştir. Hal böyle olunca gerek zarar miktarı gerekse sorumluluk hususunda mahkememizce uzman bilirkişi heyeti ile yapılan inceleme ve alınan rapor sonucu …. Şirketinin kiracı olarak bulunduğu iş yerinin giriş kattaki temiz su borusunun patlaması sonucunda akan suların zeminde biriktiği, 1.bodrum ve 2.bodrum katlara akarak bina içindeki ürünlerin bir kısmının ıslanıp hasarlandığı, poliçenin dahili su teminatını kapsadığı, dolayısıyla zararın sigorta poliçesi teminatı altında bulunduğu, keşif zamanında patlağın meydana geldiği iş yerindeki arızanın giderilip üzerinin betonla sıvandığı ve arızanın, patlağın meydana geldiği alanın zemin katın dış duvarında su sayacının bulunduğu kısımda olduğu, su sayacından sonra binaya giriş yapan su borusunun bina içini takip ettiği, dolayısıyla duvarın dibindeki sayacın dışarıdan gelecek darbelere karşı sac kafes içine alındığı, ancak sayaç sonrası tesisatın, boruların, herhangi bir korumada bulunmadığı tespit edilmiştir. Yapılan inceleme ve tespitler sonucu zararın binaya ait temiz su giriş borusunun dışarıdan korumalara ve darbelere karşı korunaksız biçimde yer alması ve plastikten yapılması sebebiyle kırılıp patlaması sonucu meydana geldiği, kiracının bu patlağı meydana getirdiği hususunda somut veri bulunmadığı, zarar gören emtiaların gerek ekspertiz raporu, gerekse faturalar çerçevesinde, hasarlı malların satış değerleri de gözetildiğinde zarar miktarının 25.179,15-TL olduğu, TTK 1288 maddesindeki eksik sigorta hükümleri gereği davacının ödemekle yükümlü olduğu tazminat miktarının eksik sigorta hesaplamasına göre 22.260,88-TL den ibaret olduğu belirlenmekle, bu zararın kadri marufunda olduğunu belirten ve olayın oluş şekli ile kusur durumunu irdeleyen 01/03/2012 tarihli bilirkişi heyet raporunun oluşa, hüküm vermeye elverişli bulunduğu kanaatiyle davalı …’ya yönelik davanın kısmen kabulüne, 22.260,88-TL lik davacı alacağının ödeme tarihi olan 17/11/2008 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile beraber bu davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin isteminin reddine karar verilmiştir.

Yargıtay …Hukuk Dairesi …. Esas …. Karar Sayılı 01.02.2018 tarihli bozma ilamında;

Mahkemece riziko adresinin tereddüte yer vermeyecek şekilde belirlenmesini, konusunda uzman bilirkişilerinde bulunduğu heyet ile dosya kapsamındaki bilgiler ile kooperatif kayıtları incelenmek suretiyle, rizikonun meydana geldiği adresin kimlere tahsis edildiğinin ve 7/A ve 7/B Bloklarda hangi numaraların kimlere ve hangi tarih aralığında tahsis edildiği hususunun tereddütsüz bir şekilde ortaya konması, akabinde davacı … şirketine poliçede hangi bölümü riziko mahalli olarak belirledikleri ile sigortalıya ait riziko tarihinde geçerli 7/B Blokta başka bir işyeri için sigorta sözleşmesi tanzim edilip edilmediğinin araştırılarak sonucuna göre karar vermek gerekirken eksik inceleme ile hüküm verilmesinin doğru olmadığını bu sebeple hükmün bozulması gerektiğine karar vermiştir.
Verilen karar üzerine mahkememizce bozmaya uyularak yapılan yargılamada dosya kooperatif uzmanı ve sigorta konusunda uzman bilirkişiye sevk edilerek Yargıtay ilamı doğrultusunda rapor alınması sağlanmıştır. Bilirkişilerce yapılan tespitte;…’nın 11.10.1989 tarihinde kooperatife ortak olduğu, Beyoğlu … Noterliği gözetiminde yapılan kur’a çekiminde …. Ada …. blokta…. numaralı 240 m2 lik iki cepheli iki bodrumlu işyerinin isabet ettiği …. ada …. blokta bulunan işyerlerinin numaralarının …. ‘dan başladığı dolayısı ile ‘ ada …. blokta daha önceki … numaradan numaralarını taşıyan işyerinin bulunmadığı,
…nın … Blokta bulunan işyerinden …. numaralı olanı …ya … numaralı olanı …ya devrettiği bu devrin yönetim kurulunun 25.02.2013 tarihli …. sayılı toplantısında onaylandığı, Ortaklar defterine …. no’lu ortak olarak …’nın … no’lu ortak olarak …’nın kaydının yapıldığı tespit edilerek sigorta poliçesi ile dava dışı kooperatifin 01.03.2010 ve 18.10.2012 tarihli yazılarında geçen (ancak 08.03.2010 tarihli yazıda düzeltilen ) ….Blok ….ifadesinin hatalı olduğu sonucuna ulaşmıştır.
Bilirkişilerce bu tespitten sonra davalılara husumet yöneltilemeyeceği husumetin kooperatife yöneltilmesi gerektiği de vurgulanmıştır. Bu husus Yargıtay bozma ilamından önceki ilk derece mahkemesi kararında da tartışılmış ve davalı …’ya husumet yönetilmesi noktasında gerekçe kısmında açıklama yapılmış, Yargıtay denetiminde noktada bozma gerekçesi oluşturulmamıştır
Mahkememiz nezdinde yargılama devam ederken, davalı …’nın 24.06.2015 tarihinde vefat ettiği anlaşılmış, davalı …’nın mirasçıları…., …, …, …, … mirasçı sıfatıyla davaya dahil edilmiştir.
Huzurda ki davada Yargıtayca bozma gerekçesi yapılan hususlarla sınırlı olarak dosya incelendiğinde; rücuen tazminat istemine konu işyerinin davacı tarafından … no’lu poliçe kapsamında sigortalandığı ancak poliçede riziko adresinin ….Sitesi …. B Blok …. Küçükçekmece /İSTANBUL olarak gösterildiği görülmektedir. Sigorta poliçesinde …. Blok olarak gösterilen yerin aslında ….blok olduğu açıklığa kavuşturulmuştur. Bu aşamadan sonra değerlendirilmesi gereken husus poliçe de blok numarasının farklı olması sebebi ile davacının rücuen tazminata hak kazanıp kazanmayacağıdır. Bu nokta da bilirkişice ….blokta numaraların …. ‘dan başladığı belirtilmiş ve sigorta poliçesinin … Bağımsız tahsis alanları için yapıldığını … ve …. tahsis sahiplerine ait alanların, dava dışı …. kullanımında olan kira alanları olduğunu ve ….’ın kira tazminatı almakta haklı olduğunu vurgulamıştır. Tüm bu husular birlikte değerlendirildiğinde davacı … şirketinin rücuen tazminata hak kazandığı, mahkememizce belirlenen önceki tazminat miktarı, husumet, faiz ve sair husular yönünden önceki karardaki gerekçelere dayanılarak aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı müteveffa … mirasçıları davalı …, …, …, …’ya yönelik davanın reddine,
2-Davalı …’ya yönelik davanın kısmen kabulüne, 22.260,88 TL’lik davacı alacağın ödeme tarihi olan 17.11.2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte bu davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-492 Sayılı harçlar kanunu uyarınca alınması gerekli 1.520,64-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 547,20-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 973,44-TL nin davalı …’dan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 15,60-TL başvuru harcı ile 547,20-TL peşin harcın davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından davalı … için yapılan 28,00-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, davacı tarafından diğer davalı … için yapılan 316,50-TL yargılama gideri ve 3.100,00-TL bilirkişi ücreti ile 148,55-TL keşif harcından oluşan toplam 3.565,05-TL yargılama giderinin kabul ve red oranlarına göre hesaplanan 1.960,77-TL sinin davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından yapılan 102,50-TL yargılama giderinin kabul ve red oranlarına göre hesaplanan 46,13-TL sinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine, bakiye kısmın davalılar üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalılar kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiğinden davalı … yönünden AAÜT gereğince 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, davalı … mirasçıları davalı …, …, …, … yönünden ise red sebebine göre AAÜT gereğince 2.725,00-TLmaktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından mahkememiz veznesine yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının HMK 333.maddesi gereğince ve karar kesinleşince davacıya iadesine,
10-Davalılar tarafından mahkememiz veznesine yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının HMK 333.maddesi gereğince ve karar kesinleşince davalılara iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/02/2019

Katip …

Hakim …