Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/388 E. 2020/225 K. 06.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/388 Esas
KARAR NO : 2020/225

DAVA : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/06/2013
KARAR TARİHİ : 06/03/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/03/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile duruşmadaki beyanlarında özetle; davalının müvekkilinden 06/09/2012 ve 10/10/2012 tarihleri arasında Samsun ilinde … AVM’nin Logar temizlik işleri için vidanjör kiraladığını, iş bu vidanjör kiralama bedelinin karşılığı olan 01/11/2012 tarihli, 49.560.00 TL bedelli fatura alacağının 23/12/2012 tarihinde 5.000.00 TL, 13/12/2012 tarihinde 5.000.00 TL, 25/01/2013 tarihinde 39.560.00 TL olarak ödendiğini, daha sonra kira ilişkisinin devam ettiğini, davalı şirketin bu süre içinde … A.Ş ve Marmara …. Sanayi Ltd Şti’nin sel baskınından oluşan temizlik işlerini alıp işi süresinde bitirdiğini, bu işler için kullanılan vidanjör kira bedeli karşılığında düzenlenen faturaların borçlu davalı şirkete iadeli taahhütle tebliğ edildiğini,ancak davalının noter aracılığı ile böyle bir hizmet almadığından bahisle itiraz ettiğini, söz konusu alacağın tahsili amacı ile Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyası üzerinden takibe giri- şildiğini, davalının takibe ve borca itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamını, davalı tarafın % 40 oranından az olmamak üzere icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;müvekkilinin teknolojik endüstriyel temizlik ile uğ- raştığını, 2012 yılında Çorludaki sel baskını sonrasında …. San ve Ltd Şti’nin tekrar faal hale getirilmesi için yenileme ve temizleme işlerini üstlendiğini, davalı ile temizlikte kullanılacak araçların hazır edilmesi konusunda anlaşma sağlandığını, projenin tamamı boyunca sadece bir adet aracın kiralanması üzerine anlaşma yapıldığını ve beş gün çalıştırıldığını, müvekkili şirketin anlaşma gereğince 15.000.00 TL’yi sigorta masrafı düşüldükten sonra davacıya ödemeye hazır olduğunu, ta- raflar arasında kira ilişkisi olup, başkaca firmalar tarafından araç kiralaması için güncel teklif bede- linin teknik özelliklere göre aylık 7.000.00 ile 17.000.00 arasında değiştiğini, davacının müvekkili şirkete kiraladığı araçların- piyasa rayicine göre- 58 günlük kiralama toplam bedelinin 14.000.00 TL’yi geçmemesi gerektiğini beyanla bakiye miktar yönünden davanın reddini savunduğu,
Mahkememizce yapılan ön inceleme sonucu tesis olunan … Esas, …. Karar nolu 18/04/2014 tarihli ilam ile “iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, somut olayda icra takibine konu alacak kira alacağına ilişkin olmakla; sulh hukuk mahkemesinin görev alanına girdiği”nden görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay …. HD’nce yapılan temyiz incelemesi sonucu tesis olunan … Esas, … Karar nolu 24/01/2018 tarihli ilamda “Taraflar arasındaki sözleşme, şoförle beraber olması halinde hizmet, sadece araç olması halinde kira sözleşmesidir. Faturalarda çamur çekim, iç ve dış temizlik işleri yapıldığına göre araç personeliyle birlikte hizmet sunmaktadır. Bu haliyle sözleşme kira söz- leşmesi olarak nitelendirilemez, bu bir hizmet alım sözleşmesidir. Tarafların da tacir olduğu anlaşıl- dığından davaya ticaret mahkemesinde bakılması gerekir. Bu nedenle işin esasına girilip bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi uygun görülmemiştir”denilerek hükmün bozulmasına karar verilmiş, dosya mahkememizin …. Esas sırasına kaydedilmiştir.
Dava,İİK 67 md ne dayalı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
Celp olunan Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasının tetkikinde davacı/ alacaklı tarafından davalı/ borçlu aleyhine faturaya dayalı 171.152,00 TL alacağın tahsili istemiyle 12/04/2013 tarihinde ilamsız takibe girişildiği, ödeme emrini 17/04/2013 tarihinde tebellüğ eden borçlunun 22/04/2013 tarihinde (süresi içinde ) ibraz ettiği dilekçe ile ” alacaklı görünen tarafa her hangi bir borcunun bulunmadığı”ndan bahisle borca , faize, faiz oranına ve tüm fer’ilerine itiraz ettiği, İİK 66 md gereğince İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, itiraz dilek- çesinin alacaklı tarafa tebliğ edilmediği, alacaklı vekilinin yasal süre içinde mahkememize müracaatla 160.208,00 TL asıl alacak miktarı üzerinden iş bu davayı ikame ettiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının takip ve dava tarihi itibariyle takip konusu faturalar nedeniyle davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacağın varlığı ve miktarı ile icra-inkar tazminatı koşul- larının oluşup oluşmadığı hususunda toplanmaktadır.
Dava konusu alacağın varlığı ve miktarının tespiti hususunda rapor aldırılmak üzere tarafların ticari defter ve kayıtları ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
SMMM …. tarafından yapılan inceleme sonucu düzenlenen 08/07/2019 tarihli kök ve 05/12/2019 tarihli ek raporda ;
“Taraflar arasında cari hesaba dayalı bir ticari ilişkinin bulunduğu,
Davacının ticari defterlerini TTK ve Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu’nun düzenlemelerine göre ve usulüne uygun tuttuğu,
Davacının 2012-2013 yılı ticari defter açılış ve kapanış noter tasdiklerini zamanında yaptığı,
Davacının dava konusu faturaları zamanında ticari defterlerine işlediği,
Davacının ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemede icra takip tarihi olan 12/04/2013 günü itibariyle davalıdan 160.208,00 TL alacaklı olduğu,
Davalının dava konusu faturaları zamanında davacıya iade ederek ticari defterlerine işlemediği,
Davalının cevap dilekçesinde ‘ davacı yetkilisinin davalı şirkette çalıştırılmasının tamamıyla işveren ….’nun iş yerinde çalışanlarının sigortalı olarak çalıştırılmasını şart koşmasından kaynaklandığı, davacı yetkilisi ve oğlunun sigortası olmaması nedeniyle davalı şirket tarafından sigortalı gösterildiği, bu iki kişinin sigorta masrafları ile kiralama bedeli olan 15.000,00 TL’den düşülerek ödeneceği’nin beyan edildiği,
Davacı şirket hakkında Vergi Denetim Kurulu’nca sahte fatura nedeniyle yapılan incelemelere ilişkin raporlarının iş bu uyuşmazlık konusu ile bağlantısının bulunmadığı ” belirtilmiştir.
Toplanan deliller ile dosyadaki bilgi ve belgelere göre yapılan yargılama sonucu ; davacının takip tarihi itibariyle davalıdan tahsili gereken dava konusu asıl alacağının 160.208,00 TL olduğu, takip konusu alacak miktarında fazlalık ve hukuka aykırılık bulunmadığı, davalının bu miktardaki likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davanın KABULÜNE,
Davalı/borçlunun Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibine girişilen dava ve takip konusu 160.208,00 TL’lik borca vaki itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına,
Takip konusu asıl alacağa – davacının talebi aşılmamak üzere- takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
Likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet veren davalı/ borçlunun hüküm altına alınan alacağın % 20’si oranında icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetine,

2- Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 10.943,80 TL karar ve ilam harcından mahkeme veznesine yatırılan 1.880,30 TL peşin/nispi harç ve icra veznesine yatırılan 855,70 TL harcın mah- subu sonucu bakiye 8.207,80 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 24,30 TL başvuru harcı + 1.880,30 TL peşin nispi harç + 3,75 TL vekalet harcından ibaret toplam 1.908,35 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,

3-a.) Davacı tarafından sarf olunan (800,00 TL bilirkişi ücreti +405,40 TL posta/tebligat/ mü- zekkereden ibaret) 1.205,40 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
b.) Davalı tarafça sarf olunan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
c.) Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine,

4-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yü- rürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 19.169,76 TL vekalet ücretinin dava- lıdan tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine dair,

5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre, Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/03/2020

Katip …

Hakim …