Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/384 E. 2020/401 K. 13.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/384
KARAR NO : 2020/401

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/02/2017
KARAR TARİHİ : 13/07/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/08/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili şirketin ithalat ve ihracat yapan imalatçı bir tekstil firması olduğunu, müvekkilinin davalı şirketten gümlük müşavirliği hizmeti aldığını, müvekkili şirket tarafından Kanada ya pamuklu kumaş ithal edildiğini, bu işlemleri de davalı firma üstlenmesine rağmen ürünün ithalatı sırasında yanlış ve eksik işlemlerden dolayı ürünün davalı şirket bünyesinde iken çalındığını, bu nedenle müvekkilinin zarara uğratıldığını beyanla zarar bedeli olarak fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması kaydıyla şimdilik 42.148,05 TL zararın temerrüt faiziyle birlikte tahsili ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile müvekkilinin, gümrük müşavirliği alanında faaliyet göstermekte olan bir ticari şirket olduğunu, davacı şirket ile de gümrük işlerine ilişkin gümrük müşavirliği hizmeti verilmesi hakkında ticari ilişki bulunduğunu, müvekkili şirketin davacının talimat ve iradesine uygun olarak ve davacının yönlendirmesiyle dava konusu ve diğer gümrük işlemlerinin yapılmasına ve ilgili bu bedelin ödenmek durumunda kalınmaması için gerekli başvuru ve uzlaşma yöntemlerini de davacıya bildirilmesine ve önerilmesine rağmen üzerine düşen hiçbir yükümlülüğü yerine getirmediğini, haksız bir şekilde müvekkili aleyhine işbu davayı açtığını, davacının zararın oluşmasına bizzat kendi kusuruyla sebebiyet vermiş olduğunu, kendisinin sebebiyet verdiği zarardan dolayı müvekkili şirketi sorumlu tutması açıkça hatalı ve hakkaniyete aykırı olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Dosyaya sunulan 17/10/2018 tarihli bilirkişi … tarafından düzenlenen raporda uyuşmazlığın meydana gelişindeki aşamalar gözetilerek, davacı ve davalının müteselsil sorumlu oldukları, 13.366,00 TL tutara karşı davacı ve davalının eşit oranda sorumlu olması gerektiğinin tespit edildiğini rapor etmiştir.
Dosyaya sunulan 12/02/2019 tarihli bilirkişiler …, …, … tarafından düzenlenen raporda her ne kadar dava konusu alacaktan kaynaklı hatalı gümrükleme işlemi nedeniyle uğranılan zarar 42.148,05 TL tazmini talebiyle dava açılmışsa da Halkalı Gümrük Müdürlüğü tarafından …. sayılı ve 21/06/2016 tarihli 30.830 TL tutarında cezai işlemin davacı şirket tarafından 23.122,50 TL olarak …. sayılı ve 27/07/2016 tarihinde gümrük saymanlık müdürlüğüne yatırıldığı, davanın açıldığı 16/08/2018 tarihinden bu yana asıl rakamla 23.122,50 TL olarak tespit edildiğini rapor etmişlerdir.
Bir davada çekişmeli olguların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği konusuna, ispat yükü denir. İspat yükü ve kuralları TMK’nun 6. ve 7. maddelerinde düzenlenmiştir. Türk Medeni Kanunun 6. maddesine göre “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.”
HMK’nın 190. Maddesinde ise ispat yükü düzenlenmiştir. Maddeye göre;”1- İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.2- Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnaların dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”
Taraf beyanları, dosyada mevcut bilgi belgeler, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafa Halkalı Gümrük Müdürlüğü tarafından …. sayılı ve 21/06/2016 tarihli 30.830 TL tutarında cezai işlem uygulanmış olup bu cezai işlemin davalıdan almış olduğu gümrük müşavirlik danışmanlığının eksik yapılmasından ötürü olduğundan kaynaklı davalıdan tahsilini talep etmekte olup bu kapsamda davalının yapılan işlem nedeni ile sorumluluğunun bulunup bulunmadığının tespiti için alınan 17/10/2018 tarihli rapor incelendiğinde ayrıntılı ve denetime elverişli olmaması aynı zamanda davalı vekilinin de itirazları nedeni ile dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş olup hem 17.06.2019 tarihli ek bilirkişi raporda hem de 06.03.2020 tarihli bilirkişi heyet raporunda yapılan işlem nedeni ile davalının kusurlu olmadığı tespit edilmiş olup anılan bu tespitler dikkate alınarak davacının kendi kusuru ile uğradığı zararı davalıdan talep edemeyeceği davalının kusurunun ispat edilmemiş olması nedeni ile ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
DAVANIN REDDİNE,
1-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 54,40 TL ilam harcından peşin alınan 719,79 TL harçtan mahsubu ile bakiye 665,39 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 6.279,25 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
4-Sarf edilmeyen gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/07/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”