Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/349 E. 2019/501 K. 29.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

.

BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2018/349 Esas
KARAR NO : 2019/501

DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 09/04/2018
KARAR TARİHİ : 29/04/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı ….Ltd. Nin 2004 yılında kurulduğunu ve 01/06/2010 tarihinden itibaren gayri faal olduğunu ve 07/03/2012 tarihinde Çatalcada bir adrese nakil görüldüğünü ve esasında araç gereç üretimi için müvekkili ile diğer davalı … tarafından kurulmuş olduğunu ve 03/02/2009 tarihinden itibaren davalılardan Ltd nin mesul müdürlüğünün diğer davalı …’in yaptığını ve …’in ortak olarak ve ayrıca fiilen müdür olarak görev yaptığı 2009 ile 2012 tarihleri arasında otuzu aşkın kişinin SGK lı olarak gösterildiğini ve bu durumu kendisine SGK dan gelen borç mesajı üzerine öğrendiğini ve bu kişilere ilişkin ödenmeyen SGK primlerinden dolayı kendisine borç çıkarıldığını ayrıca bu kişilerin SGK pirimlerin de ödenmediğini SGK kurumunca kendisine bildirildiğini TTK m. 638 uyarınca her ortağın haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabileceğini ve buna göre müvekkilinin davalı şirketten çıkmasına karar verilmesinin talep etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle, davalı ….Ltd. nin de 19/12/2002 tarihinde kurulduğunu ve müvekkilin de 27/12/2004 tarihinde dava dışı bir kişinin hisselerini alarak ortak olduğunu ve şirketin 01/05/2005 tarihinde Şişli’deki adrese nakil olduğunu ve davacının da 15/01/2009 tarihinde müdürlükten istifa etmesi üzerine şirket müdürü olarak seçildiğini ve davacı ile müvekkilinin 15/01/2009 tarihinde otellere yönelik üretim ve pazarlama ile tekstil alanlarında faaliyet kararı aldıklarını ve sonrasında dava dışı bir şirketin işletme ve makinalarını kiraladıklarını ve yapılan ticari faaliyetten sonra 16/05/2011 tarihinde Çerkezköy’deki işletmenin verimli olmadığı için kapatıldığını ve yurt dışı ucuz ürünle rekabet zorluğu nedeniyle 2011 yılı içerisinde tüm şubelerin kapatıldığını ve merkez adresinin taşındığını ve faaliyetinin azaldığını ancak şirketin halen faal olduğunu, şirketin sermayesi miktarınca borçtan sorumlu olduğunu ve oysa müvekkili …’in müdürlük sıfatı devam ettiği için tüm borçtan sorumlu olduğunu davacının davasında haklı sebeplerin olmadığını ve şirketin işlemlerinin davacının bilgili ve imzasıyla gerçekleştiğini belirterek haksız davanın reddini talep etmiştir.
Yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiş Yargıtay … Hukuk Dairesinin … Esas,…. Karar sayılı ilamı ile “davacı taraf çıkma istemine haklı sebep olarak şirketin gayri faal olduğunu, diğer davalı … eresin’in dava dışı şirketin işçilerini davalı şirkette çalışan göstermek suretiyle SGK kaydı yaptırdığını, bu nedenle de davalı şirketin 300.000 TL prim borcu olduğunu ileri sürmüştür, ancak SGK primleri ödenmeyen işçilerin davalı şirketin işçisi olup olmadığı, hakkında bir inceleme yapılmadığı gibi davacı tarafından da dava dışı şirketin işçileri olduğu ispat edebilmiş değildir, ayrıca şirketin gayri faal olduğu hususu da ispat edilememiştir, şirketin amacının gerçekleştiremeyecek derecede borca batık olduğu husunun ispatı halinde haklı nedenin varlığı kabul edilebilirken sadece şirketin gayri faal olması ve primden doğan borçlarının bulunması ise haklı neden teşkil etmemektedir, bu durumda davacı tarafça şirketin amacını gerçekleştiremeyecek derecede borca batık olduğu ya da dava dışı şirketin işçilerinin davalı şirkette çalışan olarak gösterilmek suretiyle SGK ‘ya prim borcu doğduğu hususunun ispat edilmesi gerekli iken” şeklinde bozma kararı vermiştir.
Bozma kararı gereğince davalı şirketin ticaret sicil kayıtları, ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş olup davalı şirketin 2014 yıllarına ait ibraz edilen defterleri incelendiğinde, defterlerin usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, HMK 222. maddesi gereğince sahibi lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalı şirketin B.çekmece Vergi dairesine vermiş olduğu bilançolar incelendiğinde 2014 yılına ait beyannamede hiçbir veri bulunmadığından boş olarak verildiği, davalı firmaya ait kurumlar vergisi beyannamesini 08/11/2018 tarihinde “sehven yanlış” açıklaması ile düzeltme yapıldığı, davalı şirketin B.çekmece Vergi Dairesi Müdürlüğüne vermiş olduğu 08/11/2018 tarihli 2014 yılına ait onaylı kurumlar vergisi beyannamesi ve ekli aktif pasif tablosu değerlendirildiğinde borca batıklık durumunun mevcut olduğu herhangi bir üretim satış yapmadığı tespit edilmiştir.
Davalı şirketin bağlı bulunduğu vergi dairesine yazılan müzekkere cevabında ilk ve son yoklama fişleri celbedilmiş SGK çalışan listesi celbedildiğinde davalı şirketin 2012 yılı itibariyle faaliyetine son verdiği, borca batık durumda bulunduğu anlaşıldığından davacı ortağın ortaklıktan ayrılma talebinin haklı sebebe dayandığı göz önüne alınarak davacının davalı şirketteki ortaklığından ayrılmasına, Limited Şirketten çıkma izni şirket tüzel kişiliği hasım gösterilerek açılması gerektiğinden ortaklara husumet yöneltilmesi mümkün olmadığı bu nedenle davalı … hakkındaki davanın pasif husumet yönünden reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının …….. Ltd Şti yönünden kabulü ile davacının bu şirketteki ortaklıktan ayrılmasına,
2-Davalı … yönünden davanın husumet nedeniyle reddine,
3-Alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcının peşin yatırılan 24,30-TL den mahsubu ile eksik kalan 20,10-TL harcın davalı …’den alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 24,30 TL harç, 320 TL tebligat müzekkere gideri, 5.250 TL bilirkişi ücreti toplamı 5.594,30 TL’nin davalılardan …’den tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 2.725 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalılardan … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 2.725 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …’e verilmesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/04/2019

Katip …

Hakim …