Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/339 E. 2020/174 K. 25.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/339 Esas
KARAR NO : 2020/174

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/05/2013
KARAR TARİHİ : 25/02/2020
K.YAZIM TARİHİ : 24/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Bakırköy nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 24/05/2013 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle ;Davacı ile davalı arasında 26/02/2008 tarihinde “Tarımsal Kredi sözleşmesi’ düzenlendiğini, sözleşme hükümlerinin eşitlik kuralına aykırı hükümler taşıdığını, kullandırılan kredinin 01/12/2012 tarihli bakiyesi ¨2.534,000 üzerinden %1 oranı ile ¨25.340 mükerrer komisyon talep edildiğini, davacı tarafından kutlanılan kredinin geri ödemesinde gecikme olmadığını, davacının kullanmış olduğu ¨3.800.000 kredi dolayısı ile bankanın ¨97.000,00 komisyon tahsil ettiğini, söz konusu komisyon tahsilatına rağmen bankanın 28/12/2012 tarihinde toplam ¨19.906.12 komisyon tahsilatı yaptığını, davacının yaptığı itiraza banka tarafından 20/09/2012 tarihinden geçerli olmak üzere tarımsal kredilere ilk yıl için %2 oranında peşin, takip eden yıllar için ise kredi riski üzerinden %1 oranında komisyon alınacağı şeklinde yanıt verildiğini,tarımsal kredilerde ilk yıl için %2 oranında dönemsel komisyon uygulanacağı belirtildiği halde banka tarafından krediyi ilk kullandığı sırada %3 oranından komisyon tahsil edildiğini, sözleşmenin banka lehine hükümler taşımasına rağmen bu hükümler yetmezmiş gibi kredi tutarı üzerinden komisyon alındığını, davalı bankanın hukuki dayanağı olmaksızın tahsil etmiş olduğu ¨19.906,12′ nin davacıya iade edilmesi gerektiğini, sonuç olarak davalı tarafından hukuki dayanağı olmaksızın müvekkilden tahsil edilen 2012 yılı öncesindeki haksız komisyon bedeli tahsilatlarına dava açma haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik 28/12/2012 tarihinde peyder pey komisyon bedeli tahsilatlarının toplamı olan ¨19.906,12’nin tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tazmini ile yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, 02/10/2013 tarihli cevap dilekçesini özetle; Tarımsal kredi kullanan davacıdan tahsil edilen tüm kalemlerin davacının bilgi ve onayı dahilinde olduğunu, davacının imzaladığı tarım kredi sözleşmesinde komisyon ücreti alınacağının açıkça yazıldığını, kredi sözleşmesinin 6.maddesinde faiz komisyon oranları ve vergiler dahil her türlü vergi ve masrafların uygulanacağı yasa veya mevzuat hükümlerine göre yapılan değişikliklerin kredi lehtarına ihbarda bulunulmaksızm tahsil edileceğinin hüküm altına alındığını, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 144.maddesi gereği alınan 16/11/2011 tarih …. sayılı mevduat ve kerdi faiz oranları ve katılım oranları ile özel cari hesaplar dahil bu işlemlerde sağlanacak diğer menfeatler hakkında tebliğ uyarınca bankaların verdikleri hizmet karşılığında müşterilerden alacakları ücret, komisyon ve masrafların nitelik ve azami sınırlarını serbestçe belirlemeye yetkili olduklarını, aynı tebliğin 4.maddesine göre “bankalarca reeskont kaynaklı krediler dışındaki kredilere uygulanacak faiz oranları ile faiz dışında sağlanacak diğer mefeatlerin ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ve sınırlarını serbestçe belirlemeye” bankaların yetkili olduklarını, davalı banka tarafından belirlenen “masraf ve komisyon listesinin TCMB ye bildirildiğini, bu listelerin tüm şubelerin girişlerine asıldığını, yetki itirazlarının dikkate alınarak davanın , yetkili Düzce Mahkemelerine gönderilmesini, yetki itirazlarının yerinde görülmediği takdirde haksız ve yersiz olarak açılan davanın esastan reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davacının kullanmış olduğu zirai (ticari) krediler nedeniyle dönemsel komisyon tahsilatı adı altında yapılan kesintilerin iadesi istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarcagösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan mahkememizin ….. Esas sayılı dosyası üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırıldığı yapılan incelemeler neticesi düzenlenen raporlarda özetle;
Bilirkişi …. tarafından düzenlenen 09/06/2016 havale tarihli bilirkişi raporunda; Davalı bankanın bankacılık yasa ve mevzuatı çerçevesinde ve taraflar arasında düzenlenen tarımsal krediler sözleşmesinin 6.1, ve 6.2 inci maddeleri uyarınca davacıya kullandırılan kredinin ilk kullandırılışında o tarihte geçerli olan oran üzerinden komisyon tahsilatı yapılmasının aynca sonraki yıllarda kalan kredi bakiyesi üzerinden komisyon tahsilatı yapmasının mümkün olduğu görüşüne varıldığını, ancak 28/12/2012 tarihi itibarı ile banka tarafından yapılan tahsilatın hangi tarihlere ait risk bakiyesi üzerinden ve hangi oranda tahakkuk ettirildiğine ilişkin dosyada bilgi mevcut olmadığından yapılan komisyon tahsilatları hakkında kesin bir değerlendirme yapılamadığını, nihai olarak 28/12/2012 tarihinde banka tarafından yapılan komisyon tahsilatların dayanağı olan yıllar itibarı ile kullanılan kredi ile ilgili bakiye risk tutarlarının ibrazı halinde komisyon tahsilatlarının mevzuatta belirlenen oranlarda hesaplanıp hesaplanmadığının tespiti yapılabileceğini bildirdiği görülmüştür.
Bilirkişi …. tarafından düzenlenen 22/12/2014 havale tarihli bilirkişi ek raporunda;Davalı banka tarafından sonradan dosyaya ibraz edilen ve …. San.ve Tic.A.Ş’ne kullandırılan krediye ilişkin hesap ekstreleri ve dekontlar yeniden incelendiğini , 08/06/2014 tarihli kök raporunda 24/02/2012 tarihli davalı banka genel mektubunda serbest taksitli yatırım kredilerinde ilk kredi kullandırımı sırasında kredi tutarının %2 si oranında, diğer yıllar ise kalan borç bakiyesi üzerinden %1 oranında komisyon alınacağı belirtildiğini, davalı banka tarafından sonradan dosyaya ibraz edilmiş olan kredi hesaplarına ilişkin ekstrelerin tetkikinden anlaşıldığı üzere davacının borcuna mahsuben yaptığı ödemelerin ,davacı defaten kredi kullanmamış olup 4 ayrı dilim halinde kullandığını, davacı, kullanmış olduğu ¨1.500.000 dilimli taksitli krediye karşılık 01/12/1020- 03/12/2012 tarihleri arasında toplam ¨750.000 tutarında taksit ödemesi yapmış olup anapara olarak 2012 yıl sonu itibarı ile bu krediden dolayı bakiye borcu ¨750.000 olduğunu, davacı, kullanmış olduğu ¨1.100.000 dilimli taksitli krediye karşılık 01/12/1020- 10/11/2012 tarihleri arasında toplam ¨549.000 tutarında taksit ödemesi yapmış olup anapara olarak 2012 yıl sonu itibarı ile bu krediden dolayı bakiye borcu ¨551.000 olduğunu, davacı, kullanmış olduğu ¨150.000 dilimli taksitli krediye karşılık 01/12/1020- 10/11/2012 tarihleri arasında toplam ¨75.000 tutarında taksit ödemesi yapmış olup anapara olarak 2012 yıl sonu itibarı ile bu krediden dolayı bakiye borcu ¨75.000 olduğunu ,davacı, kullanmış olduğu ¨1.050.000 dilimli taksitli krediye karşılık 01/12/1020- 10/11/2012 tarihleri arasında toplam ¨525.000 tutarında taksit ödemesi yapmış olup anapara olarak 2012 yıl sonu itibarı ile bu krediden dolayı bakiye borcu 525.000 olduğunu, görüldüğü üzere davacı tarafından 2012 yıl sonu itibarı ile krediye mahsuben yapılan taksit ödemeleri toplamı ¨1.899.000 olup (750.000+549.000+75.000+525.000=1.899.000) bu tutar davacının kullandığı ¨3.800.000 den düşüldüğünde anapara olarak kalan borç bakiyesi ¨1.901.000. olduğunu, buna karşılık 28/12/2012 tarihi itibarı ile banka tarafından tahsil edilen %1 komisyon tutarları ¨7.479.75, ¨747.98, ¨5.235.83 ve ¨5.549.65 toplamı ¨18.958.21 olduğunu, bu tutar davacının 2012 yıl sonu itibarı ile anapara borç bakiyesi ¨1.901.000 nin %1 ¨19.010′ sından daha düşük bir rakamı ifade etmekte olduğunu, diğer bir deyişle davalı bankanın kalan anapara borç bakiyesi üzerinden mevzuat gereği ¨19.010 komisyon alması mümkün iken davalı bankanın daha az olan ¨18.958.21 komisyon tahsilat yaptığı anlaşıldığını, davalı bankanın mevzuat gereği fazla komisyon aldığı iddiasının yerinde olmadığını bildirdiği görülmüştür.
Bilirkişi Prof. Dr. …. , …, … tarafından düzenlenen 14/12/2015 havale tarihli bilirkişi raporunda; Taraflar arasındaki “Tarımsal Krediler Sözleşmesinin “Faiz, Komisyon, Vergi ve Masraflar” kenar başlığını taşıyan m. 6 hükümlerinin davalı banka tarafından tahsil edilen komisyon ücretinin dayanağını teşkil ettiği; Yargıtay’ın eğilimi de dikkate alındığında söz konusu genel işlem koşullarının geçerli olduğunu;
Taksitli Serbest Taksitli Tarımsal Yatırım Kredileri olarak kullandırılmış, krediler kullandırım tarih ve dilimleri itibariyle TOPLAM ¨3.800,000,00 TL’lik nakit krediler için, banka tarafından alınmış olan toplam ¨97.000,00’lik kredi kullandırım komisyonun tarafalarca imzalanmış sözleşmeye, banka mevzuat ve bankaca alınması ilan edilmiş Banka Kaynaklı Tarımsal Kredilere Uygulanacak Faiz Ve Komisyon Oranları listeleri içeriğine uygun bulunduğunu, dönemsel komisyon ve gecikme bedeli tahsilatı tutarı ¨18.958,21 , BSMV. ¨947,91, toplam ¨19.906,12 şeklinde alınmış olan komisyonların hangi gecikmiş ana para tutarları için, hangi oranlarda alınmış olduğunu, banka tarafından incelemelerinde belgelenememesi nedeniyle, kesin bir kanaat belirtmelerinin yerinde olamayacağını, davacının davalı bankaya kullanmış olduğu krediler nedeniyle borçlu olmadığı kısım bulunup bulunmadığı ve de kredilere yapılmış tahsilatlara ilişkin banka ticari defter kayıtları veya en azından ticari defter kayıtları ile örtüşük kredi ödeme planları ile hesap ekstreleri ve de faiz tahakkuk dönem ve tutarları sunulamadığından fazladan bir ödeme bulunup bulunmadığı hususlarının da tespit edilemediğini bildirdikleri görülmüştür.
Bilirkişi Prof. Dr. …. , …, …. tarafından düzenlenen 09/05/2016 havale tarihli bilirkişi EK raporunda; Taraflar arasındaki “Tarımsal Krediler Sözleşmesinin “Faiz, Komisyon, Vergi ve Masraflar” kenar başlığını taşıyan m. 6 hükümlerinin davalı banka tarafından tahsil edilen komisyon ücretinin dayanağını teşkil ettiği; Yargıtay’ın eğilimi de dikkate alındığında söz konusu genel işlem koşullarının geçerli olduğu; Taksitli Serbest Taksitli Tarımsal Yatırım Kredileri olarak kullandırılmış, Krediler kullandırım tarih ve dilimleri itibariyle toplam ¨3.800.000,00′ Iık nakit krediler için ,davaya konu toplam ¨19.906,12’lik Kredi Komisyon’un taraflarca imzalanmış tarımsal krediler sözleşmesi’ne banka kaynaklı tarım kredileri yönetmenlik ve mevzuatına, bankaca alınması ilan edilmiş banka kaynaklı tarımsal kredilere uygulanacak faiz ve komisyon oranları listeleri içeriğine ve de emsal bankalar komisyon oranlarına uygun bulunduğunu, bildirdikleri görülmüştür.
Bilirkişi Prof. Dr. …. , …., …. tarafından düzenlenen 19/01/2017 havale tarihli bilirkişi İkinci EK raporunda;Önceki ek raporlarından farklı bir tespit ve değerlendirmeye varılamamış olduğunu bildirdikleri görülmüştür.
Yargısal denetime elverişli ve tekniğine uygun olması sebebiyle hükme esas alınan 05/05/2016 tarihli bilirkişi kurulu ek raporuna göre,diğer bankaların, kredinin kullandırıldığı tarihte aynı tür kredilere uyguladıkları komisyon oranları daha yüksek olduğu,komisyonun emsallerine göre fazla olmadığı,davaya konu kredi komisyonu taraflarca imzalanan Tarımsal Krediler Sözleşmesi,banka kaynaklı yönetmelik ve mevzuat,bankalarca ilan edilmiş banka kaynaklı tarımsal kredilere uygulanacak faiz ve komisyon listeleri içeriğine ,emsal banka uygulamaları ve bu tür kredilerin kullandırılmasında komisyon tahsiline ilişkin teamülün bulunması gözönüne alındığında davalı banka uygulamasının yerinde olduğu anlaşıldığından ispat edilemeyen davanın …. E. …. K. sayılı 07.03.2017 KT kararı ile reddine karar verilmiş ise de İstanbul BAM …. HD …. E. …. K. Sayılı 28.03.2018KT kararı ile ; ilk derece mahkemesince davalı banka dışındaki bankalardan davacının kullandığı kredi türü ve niteliğine göre ( Devlet Destekli Tarımsal ) kredi kullandırılması halinde dönemsel komisyon kesintisi uygulanıp uygulanmadığı, miktar ve oranları sorulup, sonucuna göre gerekirse bilirkişi raporu alınarak sonuca gidilmediği, bu itibarla davanın esasına etkili delillerin araştırılmaksızın ve tartışılmaksızın sonuca gidildiği anlaşıldığı gerekçesi ile mahkememiz kararını kaldırmıştır.
İstanbul Bölge İdare Mahkemesince verilen ortadan kaldırma kararı neticesi yapılan yargılamada …bank, ….bank, …., ….bank, …. Bankası, …. Bank,…. Bankası, … Bankası ve ….bank Genel Müdürlüklerine müzekkere yazılarak; 31/12/2008, 03/02/2009, 11/02/2009, 21/05/2009, 07/07/2009 ve 03/03/2010 tarihlerinde devlet destekli tarımsal kredi kullandırılması halinde dönemsel komisyon kesintisinin uygulanıp uygulanmadığı, uygulanıyorsa miktar ve oranlarının bildirilmesinin istenilmesi sonucu gelen yazı cevapları üzerine dosyanın ek rapor alınmak üzere bilirkişi kuruluna sevkedilmiştir.
Bilirkişi Prof. Dr. … , …., …. tarafından düzenlenen 25.09.2018 tarihli bilirkişi EK raporunda özetle; gelen yazı cevaplarında ki komisyon oranlarının ticari kredilere ilişkin olduğu devlet destekli tarımsal kredilere ilişkin olmadığı bu nedenle ek ve kök raporlara eklenecek bir husus bulunmadığı yönünde rapor tanzim etmiştir.
Bilirkişi kurulu ek raporuna istinaden ; …. Bankası, …bank, …., …. Bankasına müzekkere yazılarak 03/02/2009, 11/02/2009, 21/05/2009, 07/07/2009, 03/03/2010 tarihlerinde devlet destekli tarımsal kredi kullandırıp kullandırmadıkları var ise sadece bu krediye münhasır olarak tarımsal kredi oranlarının gönderilmesi istenmiş gelen yaz cevaplarında tarımsal destekli kredi kullandırılmadığı bilgi verilmiştir. Ayrıca Tarım Kredi Kooperatifi Merkez Birliğine yazılan müzekkereye cevaben tarımsal faiz oranlarının Maliye Bakanlığı ve …. Bankası tarafından belirlendiğini 10.01.2012 tarihinden itibaren ise yatırım kredilerine kooperatif bünyesinde komisyon uygulamasına geçildiği bildirilmiştir.
Elde edilen deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde devlet destekli tarımsal kredi uygulamasının sadece davalı banka tarafından yürütüldüğü, bu nedenle münhasıran devlet destekli tarımsal kredi uygulamasına ilişkin emsal olabilecek başka bir uygulamanın bulunmadığı ancak hükme esas alınan 05/05/2016 tarihli bilirkişi kurulu ek raporuna göre ,davaya konu kredi komisyonunun taraflarca imzalanan Tarımsal Krediler Sözleşmesi,banka kaynaklı yönetmelik ve mevzuat,bankalarca ilan edilmiş banka kaynaklı tarımsal kredilere uygulanacak faiz ve komisyon listeleri içeriğine uygun olduğu, kredilerin kullandırılmasında komisyon tahsiline ilişkin genel bir teamülün bulunduğu gözönüne alındığında davalı banka uygulamasının yerinde olduğu aksi yönde bir uygulamanın ve davacı tarafından ispat edilemediği anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 54,40-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 339,95-TL harcın mahsubu ile fazla alınan 285,55-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre reddedilen miktar üzerinden hesap edilen 3400,00-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
5-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 499,00-TL yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair, 5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre, Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/02/2020

Katip …

Hakim …