Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/331 E. 2019/1124 K. 21.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/331
KARAR NO : 2019/1124

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/04/2018
KARAR TARİHİ : 21/11/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili tarafından Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi’ne hitaben sunulan 03/04/2018 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle;Müvekkili ile borçlu firma ve müteselsil kefil arasında 12/10/2016 tarih ¨ 2.000.000 tutarlı kefalet taahhütnamesi imzalandığını, işbu taahhütnameye istinaden …. Madencilik İlaç Kimya Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’e müvekkili şirket tarafından sağlanan kefaletler ile …. Bankası A.Ş. tarafından kredi kullandırıldığını, davalıların 12/10/2016 tarihli kefalet taahhütnamesinde müşterek borçlu/müteselsil kefil sıfatına haiz olduklarını, borçlulardan …, …, … ve …’nin söz konusu kefalet taahhütnamesi gereği kuruluşlarına karşı ¨2.000.000 ile müteselsil kefil sıfatı ile sorumlu olduklarını, müvekkili şirketin borçlu … ile 12/10/2016 tarihli kefalet taahhütnamesi ile akdettiği sözleşmeden doğan taahhütlerini yerine getirmediğinden dolayı muaccel olan ve sorumlu olduğu ödemeyi …. Bankası A.Ş. talebi neticesinde 28/07/2017 tarihinde ¨ 1.739.130 olarak ilgili bankaya yaptığını, borçlulara da Ankara …. Noterliğince 23/08/2017 tarihinde tanzim edilen … yevmiye numaralı ihtarname ile kat istemli talebini içeren ihtarnameyi gönderdiğini, söz konusu ihtarnameye rağmen kefalet sözleşmesinden kaynaklanan ve müştereken sorumlu oldukları borçtan dolayı borçluların herhangi bir ödeme yapmadıklarını, bu duruma istinaden de 20/10/2017 tarihinde borçlular aleyhine Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve borçluların tamamı tarafından 03/11/2017 tarihinde hem ödeme emrine hemde imzaya haksız yere ve kötü niyetle itiraz ederek takibi durdurduğunu, bu itirazların içeriğinde müvekkili kuruma böyle bir borçlarının bulunmadığını, imzayı kabul etmediklerini, takip sonucu doğan ve doğacak icra masraflarını da vekâlet ücretine ve borcun tüm ferilerine itiraz ettiklerini, müvekkilinin kuruluşunun müşterek borçlu müteselsil kefil olan davalılardan 20/10/2017 tarihi itibariyle ¨1.837.149,60 alacaklı durumunda olduğunu ve alacağına kavuşamadığını, borcun icra takibine konu edildiğini ve bu meblağ üzerine faiz, masraf, harç ve tazminatlar eklendiğini, eklenmeye devam ettiklerini, tüm bunlara rağmen, kötü niyetli hareket eden davalıların haksız olarak takibe itiraz etme yoluna gittiklerini, bu nedenlerle davalıların haksız itirazlarının iptalini ve takibin devamını, davalıların haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle takip durmuş olduğundan, davalıların %20 oranından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmelerini, imza itirazı sebebiyle alacağın %10’u kadar para cezasına mahkum edilmelerini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalılara dava dilekçesi usule uygun tebliğe çıkarılmış, tebliğin yapılmasına rağmen davaya karşı herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava,davacının, garanti/kefalet taahhütnamesinden kaynaklanan alacağının tahsili için davalılar aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacının davalılar aleyhine garanti/kefalet taahhütnamesine konu borcun ödenmesi amacıyla ilamsız icra takibine geçtiği, borçlulara ödeme emrinin tebliği üzerine borçlular vekilinin süresinde, borca itiraz ettiğini belirterek takibin durmasına sebebiyet verdiği,İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği,bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği,davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Ankara …. Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yoluyla alınan bilirkişi raporunda ;
Davacının takip tarihi itibariyle alacak miktarının,

Kredinin Muaccel Hale Gelme Tarihi
28/07/2017
Kat İhtarı ve Temerrüt Tarihi
31/08/2017
İcra Takip Tarihi
25/10/2017
Muaccel Hala Gelen Kredinin Tutarı
1.739.130,00 TL
28/07/2017/31/08/2017 Tarihleri Arası Akdi Faiz Tutarı
41.062,79 TL
31/08/2017/25/10/2017 Tarihleri Arası Temerrüt Faizi Tutarı
66.425,10 TL
Hesaplanan Toplam Alacak Tutarı (anapara+faiz )
1.846.617,89 TL

Not: İcra takip tarihine kadar olan borç miktarı hesaplanmış olup 25/10/2017 takip tarihinden itibaren takip tarihinde belirtilen yıllık %25 temerrüt faiz oranı uygulanması mahkemenin takdirinde olduğunu bildirmiştirDavacı ile borçlu firma ve müteselsil kefiller arasında 12/10/2016 tarih ¨ 2.000.000 tutarlı kefalet taahhütnamesi imzalandığı, işbu taahhütnameye istinaden …. Madencilik İlaç Kimya Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’e davacı şirket tarafından sağlanan kefaletler ile …. Bankası A.Ş. tarafından kredi kullandırıldığı, davalıların 12/10/2016 tarihli kefalet taahhütnamesinde müşterek borçlu/müteselsil kefil sıfatına haiz oldukları, davacının borçlu … ile 12/10/2016 tarihli kefalet taahhütnamesi ile akdettiği sözleşmeden doğan taahhütlerini yerine getirmediğinden dolayı muaccel olan ve sorumlu olduğu ödemeyi …. Bankası A.Ş. talebi neticesinde 28/07/2017 tarihinde ¨ 1.739.130 olarak ilgili bankaya ödediği ve taahütname gereği ödenen kredi bedelinin ödenmesi amacıyla davacının davalılara ihtarname gönderdiği,ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine davacının,davalılar aleyhine icra takibine giriştiği anlaşılmıştır.
Borçlular vekili icra takibine itiraz dilekçesinde borcun yanında imzaya da itiraz ettiklerini belirtmiş ise de,öncelikle davacıya borçlu olmadıklarına yönelik itirazda bulunduktan sonra genel olarak imza itirazında bulunması,hangi imzaya itiraz ettiğini bildirmemesi,icra mahkemesinde imzaya itiraz ile ilgili bir dava açmadığı gibi mahkememizde de böyle bir savunmada bulunulmadığı,,HMK’nnı 211 nci maddesi uyarınca hâkim sahtelik konusunda başka bir incelemeye gerek duymadan karar verebilecek ise senedin sahteliği konusunda bir karar verebileceği düzenlenmiş olup davalılara ait imza sirkülerindeki imzalar ile kefalet taahhütnamesindeki imzalarında benzer olduğunun çıplak gözle dahi anlaşılması karşısında imza sahteliğinin yargılamayı uzatmaya yönelik olduğu sonucuna varıldığından kefalet taahhütnamesindeki imzaların davalılara ait olup olmadıkları yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılmadan anılan taahhütnamedeki imzaların davalılara ait olduğu sonucuna varılmıştır.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;davalı …. Madencilik şirketinin …. Bankası A.Ş.’den kullanacağı kredi için davacı kuruluşa başvurduğu,davacı ile borçlu-davalı …. Madencilik firması arasında 12/10/2016 tarihinde kefalet taahhütnamesinin imzalandığı,diğer davalıların bu taahhütnameye müteselsil kefil oldukları,davacı kuruluş tarafından verilen garantiye istinaden davalı …. Madencilik firmasının ….. Bankası A.Ş.’den kredi kullandığı,borçlu firmanın kullandığı krediyi ödemediğinden bahisle kredi kullandıran bankanın davacı kuruluşa başvurduğu,bunun üzerine davacının 28/07/2017 tarihinde ¨1.739.130,00’yi kredi kullandıran bankaya ödediği,bunun üzerine davacının davalılara kefalet taahhütnamesi gereği ödeme yapmaları için ihtarname tebliğ edildiği ancak davalıların ödeme yapmamaları üzerine,davacı kuruluşun davalılar aleyhine icra takibine giriştiği,yapılan itiraz üzerine huzurdaki davanın açıldığı,davalıların kefalet taahhütnamesi gereği davacı kuruluş tarafından kredi kullandıran bankaya ödenen miktarı faizi ve diğer masraflarla birlikte ödeme yükümlülüğü altında bulundukları anlaşıldığından davanın kısmen kabulü ile,davalıların Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazlarının ¨1.739.130,00 asıl alacak , ¨.41.062,79 işlemiş akdi faiz , ¨55.555,54 temerrüt faizi, ¨818,57 ihtarname gideri, ¨87,70 ihtiyati haciz harç alacağı, ¨440,00 ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam ¨1.837.094,60 yönünden iptali ile takibin sözleşmede belirtilen faiz uygulanmak suretiyle devamına,davacının alacak ile ilgili fazlaya ilişkin talebi ile koşulları oluşmadığından,davalıların alacağın %10’u kadar para cezası ile cezalandırılmalarına ilişkin talebin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu,bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen nakdi alacak miktarının % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen KABUL kısmen REDDİ ile davalıların Bakırköy …..İcra Müdürlüğü’nün …..esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazlarının ¨1.739.130,00 asıl alacak , ¨.41.062,79 işlemiş akdi faiz , ¨55.555,54 temerrüt faizi, ¨818,57 ihtarname gideri, ¨87,70 ihtiyati haciz harç alacağı, ¨440,00 ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam ¨1.837.094,60 yönünden İPTALİ ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere takip tarihinden itibaren %25 oranında temerrüt faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2-Davacının,fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Toplam alacağın % 20’si üzerinden hesap edilen ¨367.418,92 icra inkâr tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken ¨ 125.491,93 peşin harcın davacı tarafından yatırılan ¨ 22.188,18 peşin harçtan mahsubu ile bakiye ¨103.303,75 harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat KAYDINA,
5-Davacı tarafından ödenen ¨35,90 Başvurma Harcı, ¨22.188,18 Peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan 37 tebligat+posta ücreti ¨623,00, bir bilirkişi inceleme ücreti ¨800,00 olmak üzere toplam ¨1.423,00 yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan ¨ 1.422,96’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen kısım üzerinden hesap edilen ¨77.756,42 ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
9-Davalı … kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre reddedilen kısım üzerinden hesap edilen ¨55,00 ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalı …’a VERİLMESİNE,
10-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafından peşin olarak yatırılan ¨475,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve …. sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzlerine karşı,diğer davalıların yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 21/11/2019

Başkan …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Kâtip …
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”