Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/319 E. 2018/1200 K. 22.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/319
KARAR NO : 2018/1200

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 30/03/2018
KARAR TARİHİ : 22/11/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVADA,
İDDİA:
Davacı vekili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 30/03/2018 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde; Bakırköy …. İş Mahkemesi’nin …Esas sayılı dava ile davacı …. Ltd. Şti.’nde çalıştığı dönemin sigortalılığının tespiti davası açıldığını, Ticaret Odası kayıtlarında …. sicil nosuyla kayıtlı son adrsinin … Mah ….Cad. NO:…. Sok NO:….Zeytinburnu/İstanbul olan davalı şirketin tasfiye edildiği öğrenildiğinden , davalı şirketin temsil eksikliğinin giderilmesi amacıyla , şirketin ihyası davası açmak üzere 07/03/2018 tarihinde 4 haftalık kesin süre verildiğini, davada taraf teşkilinin sağlanması için İş Mahkemesi’nin verdiği süre içinde Ticaret Sicil Müdürlüğüne karşı şirketin ihyası davası açmak zorunluluğu doğduğunu bu nedenle … nosuyla kayıtlı…. Ltd. Şti.’nin kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
ASIL DAVADA,
SAVUNMA:
Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü vekilinin mahkememize sunduğu 19/04/2018 tarihli cevap dilekçesi; Ticaret Sicil Müdürlüğü , TTK.m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki sorumluluk şirket ” tasfiye memuru”nda olduğunu, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle ”yargılama giderleri” ve ” vekalet ücreti”nden sorumlu tutulamayacağını, bu nedenlerle açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin diğer tarafa yüklenmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA,
İDDİA:
Davacı vekili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 20/04/2018 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde;Bakırköy …..İş Mahkemesi’nin…esas sayılı davası ile davacının ….Ltd.Şti’nde çalıştığı dönemdeki sigortalılığının tespiti için dava açıldığını, ticaret sicil kayıtlarından davalı şirketin tasfiye edilmiş olduğunun öğrenildiğini, davalı şirketin temsil eksikliğinin giderilmesi amacıyla taraflarına şirketin ihyası davası açmaları için 07/03/2018 tarihinde 4 haftalık kesin süre vreildiğini, şirketin ihyası için Bakırköy ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nde ….esas sayılı dava açıldığını, açılan davanın tensip kararının 15.maddesinde; ihya davasının yalnızca İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne açıldığı, tasfiye memuru….aleyhine dava açmak ve birleştirme talebinde bulunmak üzere taraflarına 1 aylık kesin süre verildiğini, bu nedenle iş bu davayı açtıklarını ileri sürerek bu davanın Bakırköy …..Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil nosunda kayıtlı …..Ltd.Şti nin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA,
SAVUNMA:
Davalıya usule uygun tebligat çıkarılmış ise de, davaya herhangi bir cevap verilmediği görülmüştür.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Asıl ve birleşen davada; dava, hukukî niteliği itibariyle; TTK’nun 545.ve devamı maddeleri uyarınca açılmış limited şirketin ihyası ile ticaret siciline tescili davasıdır.
Dosyanın incelenmesinde, davanın sadece ticaret sicil müdürlüğü aleyhine açıldığı, tasfiye memuru …. aleyhine davanın açılmadığı anlaşılmakla, mahkememizce davacı vekiline tasfiye memuru aleyhine dava açması ve ilgili davanın mahkememiz dosyası ile birleştirilmesini sağlaması için süre verildiği, verilen süre içerisinde davacı vekilinin tasfiye memuru aleyhine dava açtığı ve mahkememiz dosyası ile birleştirilmesini sağladığı görülmüştür.
Bakırköy ….’nci İş Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacının ….olduğu, davalıların Tasfiye Halinde ….Ltd.Şti.,…. Başkanlığı ve ….Ltd.Şti olduğu, davanın sigortalılığın tespiti davası olduğu, davalı şirketin ticaret sicilinden terkin edilmiş olması nedeniyle davacı vekiline şirketin ihyasına ilişkin dava açmak üzere süre verildiği, dosyanın derdest olduğu görülmüştür.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde; …. sicil numarasında kayıtlı iken tasfiye nedeniyle sicilden terkin olan Tasfiye Halinde …Ltd.Şti.’nin son tescilini 01/07/2013 tarihinde yaptırdığı, tasfiyesinin sona erdiğinin ise 01/07/2013 tarihinde tescil edildiği ve sicil kaydının terkin edildiği, şirkete tasfiye memuru olarak davalı ….’ın seçildiği görülmüştür.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde ihyası istenen şirketin terkin olmadan önce merkez adresinin Zeytinburnu / İstanbul olduğu, buna göre mahkememizin 6102 sayılı TTK’nun 547/1 maddesi anlamında kesin yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, incelenen mahkeme dosyası, ticaret sicil kayıtları birlikte değerlendirildiğinde ; Limited şirketlerin tasfiyesinde 6102 sayılı TTK. Nun 643. maddesi yollamasıyla aynı kanunun 536 ilâ 548 maddelerinde düzenlenen limited şirketlerin tasfiyesine ilişkin hükümler uygulanmaktadır. Limited şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesiyle sona erer. Ancak tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmış ise, tüzel kişilik ticaret sicilden silinmiş olsa bile limited şirket tüzel kişiliğinin sona erdiği kabul edilemez. Bir tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda bir hukuki işlemdir. Bu karar ve işlemin hataya dayanması halinde gerçek anlamda bir tasfiye işleminden söz edilemez. Hata veya kasta dayalı şeklen gerçekleşmiş bir tasfiyenin kaldırılmasını, gerek o işlemi gerçekleştirenler, gerekse bundan zarar görenler isteyebilirler, ayrıca tasfiye halinde bulunan bir şirketten alacaklı olan kişinin yapılan ilanlara rağmen alacağını yazdırmaması alacağın düşmesini gerektirmez.
Somut uyuşmazlıkta; davacıların Bakırköy ….’nci İş Mahkemesi’nde açtığı davada taraf teşkilinin sağlanması ve davanın yürütülüp sonuçlanması gerektiğinden davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu, bu davada davalı olan Tasfiye Halinde ….Ltd.Şti.’nin tüzel kişiliğinin tasfiyenin sonlandırılması nedeniyle sicilden terkin edildiği, davada taraf teşkilinin sağlanması ve yargılamanın yürütülebilmesi için şirketin ihya edilmesi gerektiğinden asıl ve birleşen davanın kabulüne, şirketin tüzel kişiliğinin yeniden ihyasına, ek tasfiye işlemlerini yapması için 6102 Sayılı TTK.nun 547/2’nci maddesi uyarınca eski tasfiye memuru olan ….’ın şirketin tasfiye memuru olarak atanmasına, keyfiyetin karar kesinleştiğinde tescil ve ilanına, karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl ve birleşen davanın KABULÜNE, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı iken tasfiye nedeniyle sicilden terkin olan Tasfiye Halinde …Limited Şirketi’nin Bakırköy …. İş Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere tüzel kişiliğinin İHYASINA,
2-Ek tasfiye işlemlerini yapması için eski tasfiye memuru olan davalı…’ın şirkete tasfiye memuru olarak ATANMASINA,
3-Keyfiyetin karar kesinleştiğinde TESCİL VE İLANINA, tescil ve ilan masraflarının ileride davalı tasfiye memurundan tahsil edilmek üzere şimdilik davacı tarafça KARŞILANMASINA,
ASIL DAVADA:
1-Davalı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü yasal hasım olduğundan yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu TUTULMAMASINA,
2-Alınması gerekli ¨35,90 karar ve ilam harcı peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davacı tarafından ödenen ¨35,90 Başvurma Harcı ile ¨35,90 Peşin Harcın davanın eksik hasım gösterilerek açılması nedeniyle davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨195,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5-Davalı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşinde bu davalıya İADESİNE,
BİRLEŞEN DAVADA:
1-Alınması gerekli ¨35,90 karar ve ilam harcı peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
2-Davacı tarafından ödenen ¨35,90 Başvurma Harcı ile ¨35,90 Peşin Harcın davalı tasfiye memuru … ‘dan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan 3 tebligat+posta ücreti ¨42 yargılama giderinin davalı tasfiye memuru …’dan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen ¨2.180,00 ücreti vekaletin davalı tasfiye memuru ….’dan alınarak davacılara VERİLMESİNE,
5-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨195,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere asıl ve birleşen davada davacı asıl ile vekili ve birleşen davada davalı tasfiye memurunun yüzüne karşı asıl davada davalı sicil müdürlüğü vekilinin yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 22/11/2018

BAŞKAN …

ÜYE ….

ÜYE ….

KÂTİP ….