Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/3 E. 2021/604 K. 02.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/3 Esas
KARAR NO : 2021/604

DAVA : İstirdat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/01/2018
KARAR TARİHİ : 02/07/2021
K. YAZIM TARİHİ : 02/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkilİ şirketin inşaat sektöründe projeler geliştiren ve otel işletmesi ile iştigal eden, sektörün önde gelen firmalarından olduğunu, bu doğrultuda …. ili, … ilçesi, …. Mah. … Sok. No:… adresinde biri 5 yıldızlı diğer ikisi 4 yıldızlı otel ve 5000 kişilik Kongre Merkezi ve Rezidanstan oluşan bir kompleks inşa ettiğini, anılan proje kapsamında kompleksin atık su ve yağmur suyu alt yapılanma işleri 16/04/2015 tarihli sözleşme ile birim fiyat esaslı olmak üzere 177.328,-TL+KDV bedel karşılığında davalı … Yapı Malzemeleri San. ve Tic. Ltd. Şti.’ye verildiğini ve işin 16/05/2015 tarihine dek tamamlanmasının kararlaştırıldığını, kompleksin atık su ve yağmur suyu alt yapılanma işleri devam ederken davalı şirket ile ilave işlerin (kompleksin taş döşeme ve çevre düzenleme işi) de yapımı için tekrar anlaşmaya varıldığın ve bu doğrultuda taraflar arasında 15/05/2015 tarihli zeyilname akdedildiğini, Zeyilname bedelinin 700.000,-TL+KDV olarak kararlaştırıldığını, “Atık su ve Yağmursuyu Kanal İnşaatları İşleri” sözleşmesi kapsamındaki işlere ilave projeden kaynaklanan ek işleri de kapsar şekilde akdedilen zeyilname uyarınca davalı şirket yüklendiği edimleri gereği gibi ifa etmediğini, yapılan işin ayıplı olduğunun işin tamamlanan bölümlerindeki kötü ifanın davalı şirkete müteaddit defalar sözlü ve yazılı olarak bildirildiğini, tutanak tutulduğunu, taraflar arasında geçici kabullerin tamamlandığını,ncak 5. hak ediş döneminde davalının işi eksik bıraktığını, yapılan kısmı ayıplı ifa ettiğini ve yapılan işin gerçeğinden fazla gösterilmesi neticesinde fazla tahsilat talep edilmesi nedeniyle kesin kabul yapılamadığını, müteaddit defalar şifahen yapılan uyarılar haricinde, 25/06/2016 tarihinde yapılan saha turu esnasında tespit edilen ayıp ve eksikliklerin fotoğraflanarak davalı şirket Genel Müdürü …’a e-posta olarak gönderildiğini ve eksikliklerin giderilerek, hatalı imalatların da düzeltilmesinin talep edildiğini, müvekkili şirket tarafından davalıya iletilen eksikler haklı görülerek yaklaşık altı ay gibi bir süreçte bir takım iyileştirmeler yapıldığını, ancak işin son haliyle dahi sözleşmeye uygun, davacıya taahhüt edilen hale getirilemediğinden kesin kabulün gerçekleştirilemediğini, bu hususun Haziran 2016’da kendilerince tespit edilen eksikler ile Temmuz 2017’de Bakırköy …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş Dosyası ile yapılan tespit karşılaştırıldığında sabit olduğunu, zira halihazırda işin sözleşmeye uygun hale getirilmesinin için hala ciddi bir maliyet gerektiren çalışmaya ihtiyaç duyduğunu, davacının işi ifada özen yükümlülüğüne uymadığını, basiretli bir tavir gibi davranmadığını, sözleşme konusu işin gereği gibi yapılmamasının yanı sıra, davalı şirket ekipleri defalarca uyarılmalarına rağmen işin yapımı sırasında yük taşıdıkları forkliftlerin bina girişlerinde zemin altına izolasyon amaçlı döşenen malzemelere zarar verdiğini, müvekkili şirket nezdinde zarar gören izolasyonların tekrar yaptırılması sebebiyle davalıya 22.281,16-TL tutarında iade faturası kesildiğini, davalının bu faturaları kabul ederek kayıtlara aldığını, gelinen son noktada davacı müvekkilin tüm çabalarına rağmen halen;İşin yapıldığı alanlarda istenilen taş cinsi haricinde taşlar ve ayrıca deformasyona uğramış taşlar kullanıldığını, ızgara kenarlarına gelen taşların cnc kesim yapılıp döşenmesi gerekirken döşenmediği, bunun yerine farklı ebatlarda taşlar kullanıldığını, çiçeklik kenarlarına denk gelen yerlerin düzeltmelerinin yapılmadığını, yan döşemelerde çökmelerin olduğunu, bu durumun müteaddit defalar fotoğraflanarak tutanak altına alındığını ve davalıya bildirildiğini, işin eksik ve ayıplı ifa edildiğinin Bakırköy …. Sulh HM’nin … D. İŞ sayılı dosyası ile tespit edildiğini, Peyzaj Mimarı Sayın Bilirkişi tarafından yapılan keşif sonucu; aynı alanda kot farkları olduğu,çalışma alanında zeminde muhtelif yerlerde büyük ve küçük çökmeler olduğu,muhtelif yerlerde bulunan taşların deformasyona uğradığı,muhtelif yerlerdeki taşlarda kırıklar olduğu,muhtelif yerlerde parke taşı birleşim yerlerinde düzgün kesim yapılmadığı,ızgara kanallarının kenarlarına denk gelen taşlarda düzgün kesim ve işçilik yapılmadığı,muhtelif yerlerde bina birleşim yerlerinde kötü işçilik yapıldığı,yapılan bazalt taşı çalışmasında kullanılan bazalt taşının kötü görünümlü olduğu, bazalt taşı kesimleri ve işçiliğinin kötü olduğu, muhtelif yerlerde parke taşlarının arasından bitkiler çıktığı,çalışma alanında kullanılan parke taşlarında farklı boyutlarda kesim yapıldığı için döşemede açılmalar meydana geldiği,muhtelif yerlerde bina girişlerinde eksik imalat ve kötü işçilik yapıldığı, bina birleşiminin tamamlanmadığının ,ayrıca eksik ve ayıplı imalatların giderilmesi için gerekli parasal değerin 135.866,69-TL olduğu”nun belirtildiğini, davacı şirketin, davalıya eksik ve ayıplı ifanın giderilmesine yönelik güveninin kalmadığını, davalının, müvekkili aleyhine 11.04.2017 tarihli 105.381,89-TL tutarlı bir fatura ye dayanarak Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası üzerinden icra takibine girişildiğini, tebligatı teslim alan müvekkil şirket personelinin hatası sonucu gönderilen haksız ödeme emrine ve fer’ilerine süresi içinde itiraz edilemediğini ve takibin kesinleştiğini, hal böyle olunca söz konusu borcun ödenerek dosyanın kapatıldığını, davacı müvekkilinden faiz ve masraflar dahil olmak üzere haksız bir şekilde tahsil edilen 126.809,19-TL’nin hiçbir geçerli hukuki dayanağının bulunmadığını, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca yapılacak işin bedelinin ilk olarak 177.328,00 TL+KDV akabinde, zeyilnamede kabul edilen ek işler bedeli ile birlikte toplamda 700.000,00 +KDV olarak belirlendiğini, müvekkil şirket tarafından bu güne dek davalıya 748.000,00-TL banka vasıtasıyla, 250.000,00-TL çek ile ve ayrıca icraya konulan fatura dolayısıyla 126.809,19-TL (105.381,89-TL tutarlı fatura karşılığında faiz ve masraf toplamıyla) ödeme yapıldığını, bu ödemelerin KDV hariç 435.167,64-TL’si atık su ve yağmur suyu kanal alt yapı işleri için, KDV hariç 514.284,10-TL’si taş döşeme ve çevre düzenleme işi için yapıldığını, Davalı tarafından ise KDV dahil 1.041.381,87-TL tutarında fatura tanzim edildiğini, kendilerince davalının kusuruyla sebep olduğu zararlar nedeniyle 22.281,16-TL’nin davalıya yansıtıldığını ve iade faturası düzenlendiğini, davalının söz konusu faturaları ticari kayıtlarına aldığını, nitekim davacı müvekkilin halihazırda davalıya yapmış olduğu sözleşme bedelini aşan ödemeler nedeniyle 84.281,-TL alacağının bulunduğunu, müvekkili şirketin sözleşme gereği üstlendiği edimleri gereği gibi ifa etmiş olmasına rağmen, davalı hem yüklenilen işleri tamamlamaktan kaçındığını, hem de haksız bir şekilde yapılmayan işlerin bedelini talep ettiğini beyanla; müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile davalının ifada temerrüde düşmesi sebebiyle aynen ifadan vazgeçerek müspet zarara karşılık şimdilik 10.000,00 TL’nin tazminini, davacıdan haksız bir şekilde tahsil edilen şimdilik 84.281,00 TL’nin davalıdan istirdadını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; davacı tarafından mahkemeye sunulan dava dilekçesi ekinde taraflar arasında imzalandığı söylenen 16/04/2015 tarihli sözleşmede mahkemeye sunulan “Parke Tası Ve Bordür Döşenmesi Teknik Şartnamesi ”nin mevcut olmadığını, 15/05/2015 tarihinde ilgili Zevilname imzalanmadığını, bu tarihte imzalanmış “Atık Su Ve Yağmur Suyu Altyapı Yapılması İşi Sözleşmesi ”nin 30. Maddesinde aynen; “İşveren, öngörülemeyen durumlar nedeniyle bir iş artışının zorunlu olması halinde, artışa konu olan işin kapsamını sözleşmeye esas iş tanımı içinde kalması ve asıl işten ayrılmasının teknik veya ekonomik olarak mümkün olmaması şartlarıyla, genişletmeye ve daraltmaya, süre hariç sözleşme ve sözleşme dokümanındaki hükümler çerçevesinde aynı veya başka bir Taşerona yaptırmakta serbesttir. Toplam iş miktarı için yukarıda verilen oranların aşılmaması kaydıyla, Taşeron, münferit iş kalemlerindeki her türlü artış ve azalışı kabul eder ve bu durumda birim fiyatlarda herhangi bir değişiklik talep edemez. Toplam sözleşme bedeli için bu oranların üzerindeki artış veya azalış karşılıklı iyi niyet çerçevesinde değişen maliyetler oranına göre tekrar belirlenerek protokol ile anlaşılacaktır. Toplam iş miktarındaki değişikliğe Taşeronun hatası, ihmali ve/veya sözleşmeyi ihlalinin neden olması halinde, iş miktarındaki bu değişiklik sonucunda doğacak tüm masraflar Taşeron tarafından karşılanacaktır. Bu sözleşme bedelini oluşturan miktarlar yaklaşık olup yapılan işler birim fiyat tarifinde belirtildiği şekilde İşveren tarafından tekrar ölçülerek hakediş raporu düzenlenecektir. İşveren, mevcut is kalemlerinin kapsamını, içerisini ve/veva niteliğini değiştirebileceği sibi sözleşme kapsamında ver almayan yeni is kalemlerini de yapmasını isteyebilir. Bu durumda Taşeron, İşverenin istemiş oldusu yeni is kalemlerine ilişkin fiyat teklifini ise başlamadan İşverene onaylatmak zorundadır. Sözleşme kapsamında olmayan islerin yapılması/ yaptırılması durumunda sözleşme dosyasında ver alan Fiyat Tarifleri ve Kesif Listesinde Taşeronun teklif ettiği ve sözleşme bedelinin tespitinde kullanılan rayiçler, birim fiyatlar ile sonradan tespit edilen yeni birim fiyatlar üzerinden tespit edilen bedeller sözleşme bedeline ilave olarak hak edişler ile ödenir. Yeni fiyatlar, sözleşmede ver alan birim fiyatlar, rayiçler ve birim fiyat analizler esas alınarak türetilir. Söz konusu analizler işbu sözleşmedeki birim fiyatların detaylarını sösteren ve sözleşmenin ayrılmaz bir parçası olan birim fiyat analizleridir. Bahse konu yeni is. Sözleşmede ver alan islere benzerlik Göstermiyorsa ve sözleşmede bulunan analizler, rayiçler yetersiz kalıyorsa, analizlerin Bayındırlık Bakanlığı analizlerinden, rayiçlerin ise piyasa rayiçlerinden tesvit edilmesi ve türetilmesi esastır, İsin artması ve/veva azalması hallerinde birim fiyatlarda değişiklik yapılmaz ancak artan ve/veva azalan isler nedeniyle isin süresi, bu artışla ve/veya azalışla orantılı olarak isin ilsili kısmı veya tamamı için güncellenir. Yeni fiyatlar İşveren tarafından onaylanmadan yeni is kaleminin yapılması söz konusu değildir. Taşeron, İşveren tarafından istenen yeni fiyatları yedi (7) takvim sünü içinde İşveren onayına sunmak zorundadır. ” hükmene yer verildiğini, davacının Bordür ve Parke Döşeme işine yönelik Satış Ofisi önünde numune yaptırdığını, uygulamayı beğenmesi suretiyle işin devamını da müvekkil şirkete yaptırmayı uygun gördüğünü, 12.08.2015 aralarında sahada teklif usulü ile belirlendiğini,bu fiyatların ekli tabloda yer aldığını, Parke ve Bordür uygulama işinin davacı tarafından onaylandıktan sonra taraflarca 16.04.2015 tarihinde sözleşme imzalandığını ve müvekkil şirkete işbu sözleşmenin 9. Maddesi uyarınca sözleşme eki olarak verilmesi gereken; Genel Teknik Şartname, Projeler, birim fiyat tarifleri ve iş proğramı verilmediği gibi, imzalandığı söylenen “Yapım İsleri Genel Şart- namesi”nin Üçüncü Bölümünde ver alan “Projelerin” de teslim edilmediğini, Parke Taş ve Bordür işlerinin peyzaj kapsamında hassasiyetle projelendirilip saha takibi yapılması gereken işlerden olduğunu, Yapının sınırlarının ve mimari detaylarının proje ve teknik çizimlerle detaylandırılıp yükleniciye detaylı uygulama projesi verilerek yürütülmesi gereken bu işte davacı İşverenin, müvekkil Taşeron’a kendi yatırımının gecikmesi bahanesiyle herhangi bir teknik çizim ya da proje vermediğini,sahada her gün başka bir kişinin ilgilendiği ve birkaç disiplinin birlikte iş yapmaya zorlandığı bu süreçte işlerin müvekkil Taşeron’a tarif usulü yaptırıldığını, davacı İşverenin yapılan imalatların hız ve kalite acısından yeterli olduğunu belirttiğini, is süresince herhangi bir uygunsuzluk görmediği gibi belirtildiği üzere herhangi bir ihtarda bulunmadığını, aradan geçen 2 yıllık süreye rağmen işin tamamlanmadığının, bu konuda iki şirket arasında pek çok yazışma ve tespit raporları ile tutanakların tutulduğu gerçekle örtüşmediğini,zira müvekkil şirketin, altyapı ve dış saha parke döşeme işlerini 2015 Aralık ayında tamamladığını, kesin hesap niteliğindeki 5. Hakkedisini 08.01,2016’da hazırladığını, 20.01.2016 tarihinde saha sorumlusu Mehmet Arslan ve saha sorumlusu yüksek mimar … ’ye saha gezisi ve gerekli kalite kontrolleri yaparak onaylattığını,. imzalanan hakkedis proje müdür …’a imzalatıldığı sırada kendisi İsveren’i …’mn “İsin tamamını onaylamayın o kadar ödeme yapamam ” şeklindeki talebini gerekçe göstererek aynı gün bir başka hakedis hazırlatmak istediğini, müvekkili şirketin taşeron olarak ödeme alabilmek için revize onaylandığını ve fatura düzenlendiğini, müteakiben davacı İşveren’e kalan işlerin onayı için telefon ve mail yoluyla mükerrer defalarca ulaşılmaya çalışıldığını, akabinde davacı İşveren’den açılış sürecinde oldukları için hakediş ve kesin hesapların durdurulduğu, 1-2 ay içinde sonuçlanacağı cevabı alındığını, partnerlik çerçevesinde iyi niyetle müvekkil şirketin hakkedişin yapılması için 6 ay beklediğini, bu süre içinde kompleksin tamamlanması sırasında cephe ve cam imalatları için sahaya giren yüksek tonajlı vinç vb. araçların hasar verdiğini, projesiz imalat yapıldığı için rezervasyon bırakılması unutulan elektrik kablolama islerini yapan firma tarafından sökülüp takılan bölgelerin müvekkil şirket tarafından fotoğraflandığını, davacı yanca yöneltilen imalat kalitesizliği ithamının gerçek dışı olduğunu, sahada meydana gelen çökmelerin davacı İşveren’in plansızlığı sebebiyle gerçekleştiğini,
25.06.2016 tarihinde kesin kabul için … tarafından gönderilen işbu dilekçe ekince bulunan Tutanak l’de yer alan listedeki eksikler tamamlandığı takdirde ödeme yapılacağının söylendiğini,. 31.10.2016 tarihine kadar hem … hem de … tarafından onaylanarak/beğenilerek yapılan makyaj/diğer taşeronların bozduğu imalatları düzeltme işleri tamamlandığında (ki müvekkili şirketin sahada insai sorumluluk sahibi olmamasına rağmen çeşitli ekstra isler de yaptığını) mail ile işlerin dökümünün gönde- rildiğini, bu tarihten itibaren tüm kademelerde yazışmaların yapıldığını, hatta bir ara müvekkil şirket tarafından ekstre talep edildiğini, sürecin tamamen davacı yanca kendilerini oyalama amaçlı olduğunun farkına varıldığını, bu süre içinde yapılan imalatların dökümleri ve masrafları ilgili mail yazışmalarında davacı işveren’e bildirildiğini, müvekkili şirket tarafından Bakırköy …. îcra Müdürlüğünün … esas sayılı ilamsız icra takibine karşılık davacı … Grup işbu davayı açmış gerçekle örtüşmeyen iddialarda bulunduğunu, taşlar temin edilip döşendiğinde 1. Kalite olarak temin edildiğini ve 1. Kalite işçilikle döşendiğini, zaman içerisinde sahada dönemsel olarak ağır işler yapıldığını ( kaynak, kesim, ağır tonajlı araçlarla cephe montajı vb.) ve taş yüzeylerine zarar verildiğini, kot farkı olduğu söylenen alanlarda yapılan işler binanın betonarme ve çevre kot uyumsuzluğundan kaynaklandığını davacı İşveren’in seçtiği taş uygulandığında olmasının beklenen durum olduğunu, çökmelerin ağır tonajlı araçlar ve elektrik hatları çekilmesi sırasında başka firmalarca yapılmış olan imalatın sökülüp yeniden kötü döşenmesi sebebiyle ortaya çıktığını, 2 sene önce yapılmış imalatların kırılmasının cephe temizliği ve tadilatı sırasında konulan araçlara bağlı olduğunu, ızgaraların muhtelif zamanlarda davacı İşveren tarafından temizlik amaçlı söküldüğünü, bu esnada taşların yerinden oynatıldığını ve birleşim yerler bozulduğunu, bu durumun da müvekkil Taşeron’a yüklenmeye çalışıldığını, bina birleşim yerlerinde kötü işçilik yapılmadığını, bina içi betonarme bina dışına taştığından özel bir mimari çözüm gerekirken bu alanın olabildiğince binaya yaklaştırılarak taşla uydurulmasının istendiğini,fiziken bina birleşim hatalarının bina betonarmesinden kaynaklandığını, tüm bazalt taşların 1. Kalite kullanıldığını, işçiliğin 1. Sınıf yapıldığını, bu taşlar döşendikten sonra taşlar üzerinde yapılan beton karıştırma vb. çeşitli kimyasal içeren temizlik vb. taşeron işlerinin taşa zarar verdiğini,bu durum da Proje Müdürü … tarafından fark edildiğini ve kesin hesabın hızlı yapılması için “Bedelini biz öderiz siz taşı temizleyin yeter ki” talebiyle yeniden temizlendiğini, farklı taş kesiminin davacı İşveren tarafından başka taşeron firmalara açtırılan bölgeler olduğunu, bina birleşimlerindeki inşai işler ve özel birleşim detayları kısaca parke taşıyla yapılmayan imalatların müvekkili şirketin işleri kapsamında ve hak edişinde olmadığını, davacı İşveren’in herhangi bir projesi ya da çözüm talebi olmamasına rağmen müvekkil şirketin yükümlülüklerini eksik yerine getirmiş gibi göstermeye çalıştığını, çökmelerin, davacı işverenin ısrarla beton zeminlerde drenaj yapmayarak suyun uzaklaşmasına imkan vermeyen bir sahanın üzerine taş döşetmesinden kaynaklandığını, sonuç olarak müvekkil şirketin, yüklenilen işi eksiksiz ve zamanında yaptığını, iş ile ilgili alacaklarını davacı İşveren’in kötü niyeti ve sebep göstermeksizin iletişimsiz bırakması sonucu davacıdan tahsil edemediğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Dava, sözleşmeye aykırılık nedeniyle maddi tazminat, menfi tespit ve istirdat talebine ilişkindir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince yapılan inceleme sonucu bilirkişiler Hukuk &İşletme Bilirkişisi …, SMMM .. ve İnşaat Mühendisi …. tarafından düzenlenen raporlara göre;
”Gizli ayıplar olarak değerlendirilen imalatların ne zaman ve ne şekilde meydana geldiğine dair değerlendirmenin tespitinin teknik olarak mümkün olmadığı, dava konusu işlerdeki “Açık ve Gizli Ayıplar” yönünden tarafların e-posta aracılığıyla 2016 yılı içinde bildirimler yaptığını gösterir fotoğrafların dava dosyasında sunulu olduğu, Açık ayıplar yönünden,” malzeme + işçilik + nakliye + KDV” dahil dava tarihi itibariyle giderim bedelinin 11.730,31TL kadar olduğu, gizli ayıplar yönünden, “malzeme + işçilik + nakliye + KDV” dahil dava tarihi itibariyle giderim bedelinin 78.182,87 TL olarak hesaplandığı, davacı tarafından düzenlenen 5 ayrı hakkedişe dayalı olarak işin KDV dahil toplam bedelinin 1.125.663,05 TL olduğu, bu bedelden davacı tarafından yapılan ödeme ve ödeme yerine geçen ödemelerin toplamı olan 1.020.281,16 TL. nin düşülmesi sonucu davalı yüklenicinin iş bedelinden kalan alacağının (1.125.663,05 – 1.020.281,16 =) 105.381,89 TL. olarak ortaya çıktığı, davalı yüklenici tarafından başlatılan icra takip talebinde bu rakkama uygun olarak 105.381,89 TL asıl alacak isteminde bulunulduğu, ayıplı izolasyon imalatı nedeniyle davalı alacağından KDV dahil 8.999,29 TL. düşüldüğü, ayrıca davalı şirket sahibinin 04.11.2016 tarihinde davacı şirket proje müdürüne gönderdiği e posta ile yaklaşık 3 ay boyunca taş işleri konusunda talep edilen tüm revizyonları 33.000,00 TL. bir maliyet ile yaptıklarını bildirdiği…” davalı şirket tarafından davacı şirket hakkında Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında 11/04/2017 tarihli fatura ile ilgili olarak 105.381,89 TL cari hesap alacağı için ilamsız icra takibi başlatıldığı, süresi içinde borca itiraz edilmemesi üzerine icra takibinin kesinleştiği, icra dosyasına davacı iş sahibi tarafından 02/05/2017 tarihinde 126.809,19 TL ödeme yapıldığı, davacı iş sahibinin işin kalan bedelinin ödenmesinin kendisinden istenildiği 12/01/2017 tarihinde yapılan bildirimden yaklaşık 7 ay sonra haklarında başlatılan icra takibinin kesinleşmesi ve icra dosyasına 02/05/2017 tarihinde ödeme yapılması sonrasında 06/07/2017 tarihinde Bakırköy …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nden delil tespiti isteminde bulunduğu, davacı iş sahibi çalışanları tarafından işin fiili tesliminden sonra açıklanan şekilde 5. hakedişin düzenlenmiş olması ve buna göre davalı yüklenicinin önceki hakedişler ile birlikte alması gereken iş toplam bedelini belirlemesi nedeniyle, davacı iş sahibinin dava konusu işleri bulunduğu hal üzerinden kabul ettiği şeklinde değerlendirilebileceği” hususu belirtilmiştir.
Davacı ile davalı arasındaki uyuşmazlık davacıya ait kongre merkezi ve rezidanstan oluşan kompleksin atık su ve yağmur suyu kanal inşaat işleri ile kompleksin taş döşeme ve çevre düzenleme işlerine ilişkin taraflar arasındaki sözleşme çerçevesinde sözleşmenin ifa edilip edilmediği, ifanın tam ve eksiksiz yerine getirilip getirilmediği, ayıplı ifa olup olmadığı, davacının iş karşılığı fazladan ödeme yapıp yapmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Davacı ile davalı arasında davacıya ait kongre merkezi ve rezidanstan oluşan kompleksin atık su ve yağmur suyu kanal inşaat işleri ile kompleksin taş döşeme ve çevre düzenleme işlerine ilişkin sözleşme yapıldığı ve bu kapsamda sözleşme konusu işlerin davalı tarafından yapıldığı hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Davalı şirket tarafından davacı aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından 105.381,89 TL için takip başlatıldıktan sonra davacı tarafından itiraz edilmemesi üzerine takip kesinleşmiş ve dosya borcu ödendikten sonra davacı tarafından eksik ve ayıplı işlere ilişkin Bakırköy …. Sulh Hukuk Mahkemesi’ne tespit için başvurulduktan sonra mahkememize dava açılmıştır.
Davacı tarafından sunulan ve davacının imzaladığı birisinin sonradan iptal edildiği anlaşılan beş tane hakkediş bulunmaktadır. Tekniğine uygun denetime elverişli şekilde hazırlanan 11.01.2021 tarihli mahkememizce de itibar edilen bilirkişiler raporunda bizzat davacı tarafından sunulan hakkedişlere göre yapılan işlerin toplam bedelinin 1.125.663,05 TL olarak tespit edilmesi davacının yaptığı ödemeler toplamının 1.020.281,16 TL olarak tespit edilmesi ve aradaki 105.381,89 TL için davalı tarafından takip başlatıldığının anlaşılması karşısında davacının ödemelerinin hakkedişlere uygun yapıldığı ve fazla ödeme olmadığı kabul edilmiş ve buna yönelik talebin reddine karar verilmiş ancak yapılan işlere ilişkin davacı tarafından bir kısım eksikliklerin davalı tarafa e-posta ile bildirildiğine dair yazışmalar olması ve davacı tarafından yaptırılan delil tespitinde sonradan anlaşılabilecek gizli ayıpların tespit edilmesi karşısında delil tespiti ve dava açılması karşısında gizli ayıp olduğu ve davacı tarafından bunun kabul edilmediği ve gizli ayıp bedelinin davacı tarafından talep edilebileceği mahkememizce kabul edilmiş ve kabul edilen bilirkişiler raporuna göre davacının talep edebileceği gizli ayıp bedeli 78.182,87 TL olarak tespit edildiğinden bu rapora itibarla davacının talebini aşmayacak şekilde gizli ayıplar nedeniyle 10.000,00 TL bedelin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
A.) Davacıdan tahsil edilen 84.281,00 TL’nin reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine yönelik talebin reddine,
B.) Taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davalı tarafından yapılan ayıplı işler nedeniyle 10.000,00 TL’nin davalıdan alınarak dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,

2- Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 683,10 TL karar ve ilam harcından mahkeme veznesine yatırılan 1.610,09 TL peşin/ nispi harcın mahsubu sonucu Hazine’ye irat kaydına, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,

Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvuru harcı + 1.610,09 TL peşin nispi harç + 567,80 TL keşif harcı + 5,20 TL vekalet harcından ibaret toplam 2.218,99 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,

3-a.) Davacı tarafından sarf olunan 6.000,00 TL bilirkişi ücvreti + 254,25 TLosta/tebligat/ müzekkere ücreti + 310,00 TL ATGV keşif araç ücretinden ibaret 6.564,25 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 722,06 TL’sinin davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
b.) Davalı tarafça sarf olunan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
c.) Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine,

4-a.)Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yü- rürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin dava- lıdan tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine,
b.)Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine red olunan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 11.756,53 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa ödenmesine dair,

Davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı 5235 Sayılı Kanun’un geçici 2. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 341 ila 360. md hükümleri gereğince mahkememize veya aynı sıfatta başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/07/2021
Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır