Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/278 E. 2018/293 K. 22.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/278
KARAR NO : 2018/293

DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 22/01/2018
KARAR TARİHİ : 22/03/2018
K.YAZIM TARİHİ : 30/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Bakırköy … SHM’nin …. Esas sırasına kayıtlı dava dilekçesinde özetle: davacı Derneğin … … Sitesi … Blok No: … adresinde faaliyet göster- diğini, … sitesinin bulunduğu 15,6 hektarlık alanın bir kısmının 18/08/2014 tarihinde … A.Ş ile yapılan Kat Karşılığı inşaat Sözleşmesi’ne istinaden bu şirkete devir edildiğini, işbu Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi ve deva- mında yapılan protokol ile … A.Ş site içerisinde bulunan ambarlarda faaliyet gösteren nakliye Şirketleri , kooperatifler ve davacı dernek için yeni bir site inşa etmeyi yeni sitenin inşasının tamam- lanıncaya kadar geçen sürede ise faaliyet gösteren şirketler için geçici bir iş yeri tesis etmeyi taahhüt etmesine rağmen … AŞ’nin kat karşılığı inşaat sözleşmesinde gerekse sair taahhütleri ile imza altına aldığı yıkımdan 6 ay önce yıkım kararının tebliğ edeceğine ilişkin yükümlülüğü ile yıkım öncesinde site içerisinde faaliyet gösteren iş yerleri için geçici yer temin edeceğine ilişkin taahhütlerine aykırı davrandığını ve 06/01/2018 tarihinde saat 05:00 da davacı dernek merkezinin bulunduğu … … sitesinde bulunan bütün iş yerlerini yıkıma ilişkin bildirim yapılmaksızın hukuka aykırı bir şekilde yıkıldığını, yıkım için 5.000 Çevik kuvvet, Zabıta, Yıkım ve güvenlik ekibi görevlendirildiğini, Yıkım ve … sitesinde Faaliyet gösteren 254 Firmadan hiçbirine bilgi tebliğ edilmeksizin gerçekleştirildiğini, yıkımı sabah iş yerine gittiğinde ya da diğer meslek- taşlarından gelen telefonlar neticesinde öğrenen firma sahiplerinin ulaştıklarında yıkımın başladığını ve yıkım alanına firma sahipleri dernek ve kooperatif yetkilileri dahil olmak üzere kimseyi yaklaş- tırmadıklarını, davacının hiçbir demirbaşını ve muhasebe evraklarını yıkımdan kurtara- madığını beyanla Vergi Dairesi İstanbul Valiliği ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden ilgili evrakların “aslı gibidir” tasdikli suretlerinin celp edilmesini, davacıya ait demirbaşlar ile davacıya ait 2007-2008 yılları arasında tutulan tüm ticari defterlerin ve sair evrakların zayi olduğunun tespitini talep ve dava etmiştir.
Bakırköy …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nce yapılan değerlendirme sonucu tesis olunan … Esas, …Karar nolu ilamında zayi belgesi verilmesine ilişkin düzenlemenin 6102 sayılı TTK ‘ nun 64, 82,656 ve 651 md de yapıldığını, uyuşmazlığa ilişkin yargılama görevinin Ticaret Mahke- melerinin görev alınanda kaldığından bahisle görevsizlik kararı verilmiş ve dosya tevzien mahke- memiz esasına kaydedilmiştir.
Ancak Yargıtay 17 HD’nin 2014/182 Esas, 2014/4658 Karar nolu 28/03/2014 tarihli ilamında vurgulandığı üzere ; 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nun 382 maddesinde çekişmesiz yargı işleri düzenlenmiş, aynı maddenin 1. Fıkrasında ” ilgililer arasında uyuşmazlık olmayan, ilgililerin ileri sürebileceği her hangi bir hakkının bulunmadığı veya hakimin re’sen hare- kete geçtiği hallerden bir veya birkaçına göre bu yargıya giren işlere uygulanacağı” belirtilmiş, aynı yasanın 383.maddesinde de çekişmesiz yargı işlerinde görevli bir mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadığı takdirde Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu hükme bağlanmıştır.
6102 sayılı TTK’nun 5/1. Maddesinde ise “Aksine hüküm bulunmadıkça , dava olunan şeyin değerine ve tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelik- teki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. ” denilmektedir.
Somut olaya gelince ; zayi belgesi talep eden davacının bir dernek olduğu, tacir sıfatının bulun- madığı, davanın TTK 4. ve 5. Maddelerinde tanımlanan “ticari dava” vasfında olmadığı , davacının talebi hakkında yargılama görevinin 6100 sayılı HMK nun 383. Maddesi gereğince Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görev alanına girdiği sonucuna varılmakla görevsizlik kararı verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE, iş bu davada görevli mahkemenin Bakırköy Sulh Hukuk Mahkemesi olduğuna,

2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince davacının görevsizlik kararı hakkında yasal süre içinde kanun yoluna başvurmaması sonucu kararın kesinleşmesi halinde olumsuz görev uyuş- mazlığı doğacağından, HMK 21 md gereğince yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın İstanbul BAM ilgili Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine,

3- Yargılama gideri ve harçların nihai karar ile birlikte değerlendirilmesine dair,

5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre, Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere davacının yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/03/2018

Katip …

Hakim …