Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/260 E. 2022/693 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/260
KARAR NO : 2022/693

DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/04/2017
KARAR TARİHİ : 23/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekilinin Bakırköy nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 25/05/2017 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde ; Müvekkili banka ile davalı ….. Gayrimenkul Yat. A.Ş arasında imzalanan 02/06/2008 tarihli Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi uyarınca ….. tarafından inşa edilen … ili, … ilçesi, … Mah. …. Meviindeki … ada, … parselde kayıtlı ….. yapı Kompleksi içerisindeki C2 Blok zemin kattaki 766,76 m2’lik alan 1, 2 ve 4 nolu bağımsız bölümler olarak 23/08/2013 tarihinde müvekkili bankaya teslim edildiğini, taşınmazın tefriş işlerinin tamamlanmasından sonra muhtelif tarihlerde gayrimenkulün ortak yerlerinden sayılan ve müvekkili bankaya ait bağımsız bölümlerin üst katında yer alan kuyum atölyelerinin faaliyetleri sonucunda oluşan kimyasal atıkları taşıyan borulardan kimyasal atık sızıntılarının meydana geldiğini, söz konusu kimyasal atıkların siyanür, arsenik ve asit gibi insan sağlığını tehdit eden kimyasal maddeler olduğunun İTÜ Çevre Mühendisliği Laboratuvarının 7 Mayıs 2015 tarih ve … sayılı raporu ile tespit edildiğini, durumun davalı … Plaza C1-C2 Blokları Yönetimine ve aynı zamanda davalı …. Sigorta A.Ş’ne bildirildiğini, yapılan görüşmeler neticesinde sızıntıya neden olan boruların Ağustos ayında ….. Yönetimi tarafından değiştirildiğini, sonrasında kimyasal atık sızıntısı meydana gelmediğini, ancak aynı sızıntının tekrarlanıp takrarlanmayacağı ve bağımsız bölümlerde çalışacak kişiler bakımından güvenli ve sağlıklı bir ortamın bulunup bulunmadığı hususlarında müvekkili bankada tereddütler hasıl olduğundan Bakırköy … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası ile delil tespiti yaptırdıklarını, bilirkişinin raporunda proje aşamasında sistemde kullanılan ana kolon boruları olan dışı pik için PVC borcu seçiminin yanlış yapıldığı kanaatine vardığını, ayrıca olay mahallinde yapılan keşif esnasında alınan numunelerin … Üniversitesine gönderildiğini, düzenlenen 06/06/2016 tarihli raporda tefriş malzemelerinin tehlikeli atık sınıfında olduğu ve zarar gördüğü yeniden kullanımının insan sağlığı açısından tehlike oluşturduğunu, temizlemenin sağlıklı şekilde tamamen yapılamayacağı göz önüne alınıp malzemelerin yenisiyle tamamen değiştirilmesi gerekeceğinin belirtildiğini, bu nedenle müvekkili bankanın uğramış olduğu 935.530,43.-TL zararın müvekkili banka ile davalı …Sigorta A.Ş arasında yapılan 20/06/2014 tarihli sözleşme kapsamında talep edildiğini, sigorta şirketi tarafından yaptırılan ekspertiz incelemesinde ¨ 186.011,44 hasar oluştuğu tespit edilerek tespit edilen bu miktarın 15/03/2016 tarihinde ödendiğini, sigorta şirketi tarafından 30/11/2016 tarihli yazı ile ise ….. Ek Hizmet Binasında daha önceden yapılmış olan tazminat ödemelerine ilaveten 935.530,43.-TL tutarındaki ek talebe konu hasarların Yangın Sigortası Genel Şartları A.I maddesine göre tazminat harici olması nedeniyle ilk ekspertiz sonucu tespit ve tazmin edilen 186.011,44.-TL tutarındaki hasar tazminatı haricinde tazminat ödemesi yapılamayacağının bildirildiğini, müvekkili bankanın oluşan zararının doğrudan zarar olduğunu, davalıların farklı hukuki sebeplerle müvekkili bankanın oluşan zararından müteselsilen sorumlu bulunduklarını ileri sürerek, müvekkilinin ¨935.530,43.-TL zararının davalı …. Sigorta A.Ş’den borcun muaccel olduğu 14/01/2017 tarihinden, diğer davalılardan ise dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline, ayrıca 179.119,68.-TL gecikme cezasının dava tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline, delil tespiti için yapılmış bulunan 12.566,20.-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı ….. Gayrimenkul Yatırımları A.Ş vekili cevap dilekçesinde; müvekkili ….. ile Merkez Bankası arasında 02/06/2008 tarihli Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi imzalandığını, dava konusu bağımsız bölümlerin bulunduğu binanın 2011 yılında faaliyete geçtiğini, 08/02/2012 tarih ve 272 sayılı ….. Yönetim Kurulu Kararı ile …. Plazanın Yönetimi, Kat Malikleri Yönetim Kuruluna devredildiğini, dolayısıyla bu tarihten itibaren müvekkilinin, bina yönetimi ile hiçbir ilişkisi ve sorumluluğunun bulunmadığını, ayrıca davaya konu gayrimenkulün geçici kabulünün 17 ve 18 Ekim 2011 tarihlerinde, kesin kabulünün ise 25 Haziran 2012 tarihinde yapıldığını, geçici ve kesin kabullerde mevcut borularda sızıntı olduğuna dair ve/veya işin niteliğine uygun olmayan biçimde malzeme ve projelendirme yapılmadığına dair “geçici ve kesin kabul eksik veya kusurlu işler listeleri”nde herhangi bir ifadeye yer verilmediğini, müvekkilinin dava konusu ile ilgili olarak üzerine düşen görev ve sorumlulukları tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini, bağımsız bölümü tam ve noksansız bir şekilde davacıya teslim ettiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte biran için müvekkilinin gizli ayıp niteliği arz eden bir sorumluluğu bulunduğu düşünülse dahi sonradan fark edilen gizli ayıp durumlarında ayıba karşı tekeffül borcunun şartlarının somut olayda gerçekleşmediğini, davacının üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmediğini, ilk sızıntıdan beri, müvekkiline karşı bildirim yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davacının davaya konu olayın, binada bulunan kuyum atölyelerinin faaliyetleri sonucunda meydana geldiğini, dolayısıyla olayda ….. Yönetimin kusurlu olduğunu zımmen kabul ettiğini, 1. bodrum kattan geçen asit ve baz hatları aside dayanıklı PVC boru olarak, şaft içerilerindeki asit ve baz hatları ise içerileri aside ve baza dayanıklı pik boru olarak müvekkili ….. tarafından yaptırılmış ve çalışır vaziyette davacıya teslim edildiğini, var olduğu iddia edilen bir zararın tazmininin istenilebilmesi için öncelikle zarar ile fiil arasındaki illiyet bağının ispatlanmasının gerektiğini, davacının iddiasını ispatla yükümlü olduğunu bağımsız bölümün teslimi sırasında tesisatta eksik bulunduğuna ilişkin iddiada bulunmayan ve fakat sonradan yönetimden kaynaklı zararın meydana gelmesi ile müvekkil aleyhine işbu davayı ikame eden davacının kötü niyetli olduğunu, tali bağlantı borularının ….. Plaza Yönetiminin onay ve danışmanlığına bakılmaksızın, denetimsiz olarak yerlerinden oynatılması ve uygun yapılmayan bağlantılar neticesinde iç yüzeyleri aside ve baza dayanıklı PVC ile kaplanmış pik borularının dış yüzeylerinden aşağıya doğru süzülen asidin boruların dış yüzeylerinde tahribata ve erimelere, şaft döşemelerinde birikimlere neden olduğunu, Merkez Bankasına ait mahalde tavan betonu ile boruların etrafından süzülen asidin asma tavan içerisindeki koruma tavanlarına akarak birikme neticesinde ortama yayıldığını, oluşan tahribat nedeniyle borular dıştan erişim olmasına rağmen iç yüzeylerine kaplanan aside dayanıklı PVC’nin tek başına işlevini yerine getirdiğini, dolayısıyla …. Plaza C1-C2 blok sakinlerinin diğer davalı ….. Yönetimi ile koordineli olarak bağlantı ve tadilat işlerinin gerçekleştirilmemesinden kaynaklı vukuu bulan sızıntılar ile müvekkili …..’ın hiçbir ilgisi bulunmadığı gibi neden-sonuç ilişkisinin de kurulamadığını, söz konusu sızıntıların ise, kullanıcılar tarafından uygun işçilik ve malzeme kullanılmaması ve gerekli tedbirlerin alınmaması nedeniyle oluştuğunu, sızıntının meydana gelmesinden itibaren, ….. Yönetiminde tesisatın yenilendiği ana kadar gerekli tedbir ve önlemlerin davacı tarafından alınmadığını, dava konusu zarar ile müvekkil ….. arasında uygun illiyet bağının bulunmamasından dolayı işbu davanın öncelikle müvekkil yönünden husumet yokluğu sebebiyle reddine, aksi bir durumda ise davanın esastan reddinin gerektiğini, mahkeme aksi kanaatte olması durumunda davanın yüklenicinin alt yüklenicisi olan … Mühendislik, …. Yapı ve …. Yapı Denetim Şirketlerine de ihbarını talep ettiklerini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, iddia edilen zararın giderilmesi için ihtiyaç duyulan birim maliyet fiyatları piyasa koşullarından uzak abartılı rakamlar olup, fahiş bulunduğunu ileri sürerek davanın öncelikle müvekkili yönünden husumet yokluğundan reddine, aksi taktirde davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ….. Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde; usule ilişkin olarak müvekkili şirketin adresi itibariyle İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacı tarafın delillerinin kendilerine tebliğ edilmediğini, delillerin tebliğ edilmesi halinde ek beyanda bulunma ve karşı delil sunma haklarını saklı tuttuklarını, esasa ilişkin olarak ise, dava konusu zararın 06/04/2015 tarihinde meydana geldiğini, dava 2 yıl geçtikten sonra 22/05/2017 tarihinde açıldığından zamanaşımına uğradığını, müvekkili şirketin 02/07/2014 tanzim tarihli ve … numaralı Endüstriyel Paket Sigorta Poliçesi ile davacı tarafa Yangın Sigorta Teminatı verdiğini, 06/04/2015 tarihinde meydana geldiği bildirilen su sızıntısı sonucunda davacı tarafın eşyalarında meydana gelen hasar miktarının yaptırılan ekspertiz incelemesi sonucunda ¨ 186.011,44 olarak tespit edildiğini, işbu bedelin davacı tarafa mutabakat ile 15/03/2016 tarihinde tam ve eksiksiz olarak ödendiğini, sigorta poliçesi kapsamında açılan hasar dosyası içeriğindeki bilgi ve raporlarda; davacının mülkiyetinde bulunan yerdeki asma tavandan geçen, binaya ait ortak gider borulardan sızan atık sular ile, tavanın çökmesi, bu esnada sızan suların demirbaş ve dekorasyonda kısmi ıslanma/kirlenme hasarına neden olduğu, sızıntıya neden olan yerde gerekli tamirlerin bilahare yapılarak, sızıntının önlenmiş olduğu, davacının yerleşmiş olduğu yerde kuyumculuk işinin gereği kimyasal ve asitli maddelerin kullanıldığı ve kullanılmak gerektiğinin bilinir ve bilinebilir olduğu, hasarın meydana geldiği tarihi ve buna ilişkin sigorta hasar tazminat tutarı olan ¨186.011,44’nin tahsilinden sonra bina, demirbaş ve dekorasyon ile eşyaların temizlenmesi, kurtarılması, varsa hasarların azaltılması, önlenmesi ya da yeni zarar ve ziyanın meydana gelmemesi için sigortalı davacı tarafından hiçbir önlem ve çalışma yapılmadığı, mecurun terk edilmiş olduğu, davacıya ait dahili suya bağlı doğrudan zararın giderilmiş olduğu, ancak üzerinden uzun bir süre geçtikten sonra talep konusu yapılan kimyasal kirlenme adı altındaki zarar-ziyan iddiasının doğrudan zararlar olmadığı ve esasen poliçe teminat harici olduğu ve talebin zamanaşımına uğradığı, talep konusu yapılan hasarın başlı başına sigorta poliçesine girmeyen bir rizikoya dayandırıldığının tespit olunduğunu, davacı tarafından talep konusu yapılan 935.530,43.-TL ile 179.119,68.-TL tutarındaki haksız, yersiz ve fahiş zarar talebinin müvekkil sigorta şirketinden istenmesinin yasa, usul ve poliçe şartlarına aykırı olduğunu, işbu dava ile talep edilen teminat harici zararın oluşmasına, dolaylı zarar ve zıyanın meydana gelmesine, davacının kendi kusuru ile neden olduğunu, bu yöndeki taleplerin Yangın Sigortası Genel Şartları A.1 maddesi uyarınca sigorta poliçesi teminatı dahilinde yer almadığını, bir an için aksi düşünülecek olması halinde dahi, meydana gelen olayda ve binanın içinde atık su borularından su sızmasının diğer davalılar ile birlikte her bir kat malikinin de sorumluluğu dahilinde olduğunu, müvekkili aleyhine verilebilecek bir karar sonucu uğranılacak zarar ve ziyanı adı geçen bina ilgililerine rücu etmek haklarını saklı tuttuklarını, davacının müvekkili şirket yönünden ileri sürdüğü doğrudan zarar açıklamaları ve zararın muacceliyet tarihine ilişkin gerekçesinin dahi, yasaya ve şartlara uyumsuz olduğunu, bu sebeple, haksız şekilde ve kendi yasal ve tedbirsiz hareketi sonucu uğramış olduğu iddia konusu zararlarının ve talep edilen %10 tutarındaki gecikme tazminatının sorumluluğu hiçbir halde müvekkiline yüklenemeyeceğini yine, davacı tarafın 12.566,20.-TL tutarındaki tespit masraflarının bir kusur ve ihmali olmayan müvekkili sigorta şirketinden talep edilmesini kabul etmediklerini, davacının faiz taleplerinin de yerinde olmadığını belirterek yetki itirazlarının kabulü ile dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, aksi taktirde davanın zamanaşımı sebebiyle ve husumetten reddine, yasa, usul ve ilgili sözleşme ve sigorta poliçesi şartlarına aykırı dava ve talep olunan fahiş ve yersiz davanın esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı …. Plaza C1-C2 Blokları Atölyeler Yönetimi aleyhine açılan dava bu dosyadan tefrik edilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; davacıya ait ek hizmet binası olarak kullanılan bağımsız bölümlerde üst katlardaki bina atık su tesisatından kimyasal sıvı sızması nedeniyle oluştuğu iddia olunan hasarın davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişiler Prof. Dr. …., Prof. Dr. …., Yrd. Doç. Dr. …., Dr. …, …, … ve …. tarafından mahkememize sunulan 26/08/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; …. ili … ilçesi … mahallesi … mevkiindeki … ada, …. parselde kayıtlı bulunan ….. Yapı Kompleksi içerisindeki C2 Bloğa ait ilk onaylı mekanik projelerin ve bu projelerde değişiklik yapılmış olması halinde uygulamaya esas son onaylı mekanik projelerin, davacı tarafından maliyet tablolarında yer alan (inşaat işleri, mekanik tesisat işleri ve elektrik tesisatı işlerine ait) her bir iş kalemi için miktarların ve birim fiyatların doğruluğunu ispatlar hakediş, …. ihale dökümanlarının, çizim, metraj belgeleri v.b. Tüm belgelerin, davacı banka ile davalı sigorta şirketi arasında 20/06/2014 tarihinde imzalanan hizmet alımına ilişkin sözleşme ile bu sözleşmenin dayanağı davacı banka tarafından açılan ihale dosyasının, davalı sigorta şirketinde bulunan “… ve ….” numaralı iki ayrı hasar dosyalarının bilirkişilerce incelenmek üzere dava dosyasına sunulması gerektiği yönünde görüş bildirmişlerdir.
Bilirkişiler Prof. Dr. …, Prof. Dr. …., Yrd. Doç. Dr. …, Dr. …, …, .. ve …. tarafından mahkememize sunulan 26/01/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; …. ili … ilçesi … mahallesi … mevkiindeki … ada … parselde kayıtlı bulunan ….. Yapı Kompleksi içerisindeki C2 bloğa ait ilk onaylı mekanik projelerde davacının talebi ile değişiklik yapıldığının sunulan projelerin incelenmesinde anlaşıldığı, dava dosyasına sunulan inşaat işleri, mekanik tesisat işleri ve elektrik tesisatı işlerine ait maliyet tablolarının incelemesinde sızıntı sebebi ile oluşan hasarda davacı tarafından önceden tahsil edilen tutar haricinde ek bir tutar talep edilmesinin uygun olmayacağı ancak demirbaşlarla ilgili ve hasarlanan eşyaların bertaraf edilmesi ile ilgili hesaplanan 102.976,58 TL toplam maliyetin kadr-i maruf olduğu kanaatine varıldığı, dava konusu hasarın oluşmasında tesisata yapılan kontrolsüz ve tekniğine uygun olmayan müdahalelerin asli etken olduğu, bu müdahalelerde bulunan atölye ve işletmeler ile bu müdahalelere müsaade eden veya engellemeyen yönetimin / kurumun (dava dışı … Plaza C1-C2 Blokları Yönetiminin) %70 oranında asli kusurlu olduğu, dava konusu hasarın oluşmasında mekanik tesisat projesinin ilk halinden revizyona gidilmesi esnasında ideal olarak olması gereken düşey tesisattan kısmen dahi olsa yatay tesisata geçişi uygulayan satıcı / yüklenici davalı ….. Gayrimenkul Yatırımları Anonim Şirket’nin %20 oranında tali kusurlu olduğu, dava konusu hasarın oluşmasında mekanik tesisat projesinin ilk halinden revizyona gidilmesi esnasında ideal olarak olması gereken düşey tesisattan kısmen dahi olsa yatay tesisata geçişin uygulanmasını talep eden davacı alıcı banka yetkililerinin asma tavan üstü / beton altı uygulamaya onay veren ve ayrıca ilk sızıntının ortaya çıkması üzerine o tarihte zarara uğramayan demirbaşlar için gerekli koruma veya tahliye önlemleri almayan (….. Anonim Şirketinin) %10 oranında mütefarik tali kusurlu olduğu, davalı sigorta şirketinin davacı sigortalıya ait demirbaş ve binada meydana gelen dahili su sızıntısı sebebiyle oluşan hasarın maddi karşılığının tam olarak ekspertiz raporunda belirlendiği tutarda olduğunun ve davalı sigorta şirketinin de bu tutarı davacı sigortalısına ödemiş olduğunun kabul edilmesi halinde, taraflar arasındaki bina ve demirbaşı sigortalayan iki adet “Endüstriyel Paket Sigorta Poliçesi (131)” kapsamında ilave bir tazminat ödemesi yükümlülüğünde olamayabileceği yönünde görüş bildirmişlerdir.
Bilirkişiler Prof. Dr. ….., Prof. Dr. …., Yrd. Doç. Dr. …, Dr. …., …., … ve … tarafından mahkememize sunulan 20/05/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Davacı vekilinin bilirkişi raporuna yapmış olduğu itirazlarında Merkez Bankası Ek hizmet binasında meydana gelen kimyasal atık akıntısının sıvı ve gaz forumunda olmak üzere binada yeni yapılmış olan ve hiç kullanılmamış olan tefrişatin kimyasal olarak kirlenmesi incelenmiş ve bazı sandalye ahşap masaların, dolapların, yerde serili bulunan halı yollukların bundan etkilendiğinin görüldüğünü, bunların masraflarının da sigorta şirketi tarafından ödendiğinin yapılan açıklamalarda belirtildiğini, bu olayda asıl sorunun boruların dik olarak aşağıya kadar indirilmesi gerekirken Merkez Bankasının güvenlik önlemlerini göz önüne alarak üst taraftan asma kattan boruların yatay geçirilmesinden kaynaklandığını, bütün atıkların akışında kimyasallara dayanıklı olan PVC esaslı boruların kullanılması gerektiğini, burada da bu tip boruların kullandığını, dışına destek olması, kırılarak akıntı yoluyla zarar vermemesi için de dışına demir koruyucu borular konulduğunu, böyle bir boru sisteminde de kırılma, çatlama vb. Bir zarar oluştuğunda sıvıların toplanacağı dış kısma tavalar konularak bunun önüne geçilmesi düşünülerek böyle bir uygulama yapıldığını, atık suların içinde üst katlarda bulunan kuyumcu atölyelerinin kimseye haber vermeden kullandıkları asitli, siyanürlü, tuzlu, bazik vb çeşitli kimyasalları içeren atık sularını atmak için alta inen içi PVC dışı demir olan borulara kaçak açmış oldukları deliklerden boru sularını bıraktıklarını, bu suların bir kısmının PVC borulardan akarken bir kısmının da demir ve PVC boru arasından aşağıda sızarak indiğini ve Merkez Bankası asma tavan kısmında yatay geçirilen boru kısmında uzun süre kalabilecek bir ortam oluşturduğunu ve demir boruyu eriterek sıvıların dışta koruyucu tavaları doldurduktan sonra tavandan aşağıya akmasına neden olduğunu, eşyalardaki zararın bu sebepten oluştuğunu, bu olayın 17/04/2015 tarihinde Merkez Bankası yetkilileri tarafından ….. Teknik Müdürlüğüne bir yazıyla bildirildiğini, ilgili müdürlük 22/04/2015 tarihli yazısı ile biriken atık suların temizlenmesi ile ilgili çalışma yağılacağını bildirmiş, aynı günde yapılması planlanan bu temizliğin yapılmadığını, yine 21/05/2015 tarihli ….. Teknik Müdürlüğü tarafından yazılan yazıda plazadaki asit ve baz hatlarının yenilenmesi çalışmaları için izin istendiğini ancak bir çalışmanın gerçekleştirilmediğini, İTÜ Çevre Mühendisliği Laboratuvarından 06/06/2016 tarihinde iki kişiden oluşan bilirkişiden bir rapor alındığını, İTÜ Kimya bölümüne yaptırılan bilirkişi incelemesinde yazılan raporda tefriş malzemeleri üzerine bulaşan kimyasal maddelerin anorganik esaslı siyanür gibi toksik maddeler içeren maddeler olacağı ancak miktarlarının tespit edilemediğini ifade ettiğini, bilirkişi heyetinde bulunan anorganik kimya profesörünün buraya akan kimyasalların tehlikeli maddeler olduğunu, masa, dolap, üzeri naylon kaplı sandalye, koltuk gibi katı yüzeylerden silinmek suretiyle bu malzemelerin kullanılabileceğini, ancak emilim yoluyla yapıya giren asma tavandaki asitli suların emildiği ahşap malzeme, yerdeki halı, yolluk, yüzeyi açık bulunan sünger ve kumaşı tarafından bu suların emildiği, sandalye ve koltukların kullanılmaması gerektiğini, havalandırılan ortamda zehirli bir kimyasalın kalmasının söz konusu olmadığını, kişilerin çalışmasında herhangi bir sakınca olmadığını, hali hazırda çalıştırılmayan elektrik tesisatı ve mekanik malzemelerde heyet ile birlikte yapılan inceleme ve değerlendirmede bir hasar tespit edilemediğini, bunu kök raporda ayrıntılı bir şekilde belirttiklerini, bunların kullanılmasında bir sakınca görmediklerini, ancak 2015 yılından bu yana beklemeden asitli suların etkisiyle iç aksamlarda ne tür bir etkilenmenin olduğunu bilemediklerini, uzman bir ekip tarafından gerekli kontrollerin yapılarak çalıştırılmasının ve kontrol edilerek denenmesinin doğru olacağı, bütün bu yazılanların sonucunda asma kattan geçirilen asit ve baz borularının dikey olarak zemine indirilmelerinin gerekli olduğunu, mevcut haliyle kullanım durumunda aynı benzer olayların meydana gelme olasılığının yüksek olduğunu, eğer bu değişiklik yapılamıyor ise kontrollerin sık sık yapılması, bu durumda derhal müdahale edilmek üzere ….. Teknik Müdürlüğü ile temasa geçilmesinin gerekli olduğu yönünde görüş bildirmişlerdir.
Davacı … Bankası (Banka) ile davalı “….. Gayrimenkul Yatırımları A.Ş. (…..) arasında 02.06.2008 tarihinde Noterde Düzenlenen Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi ile davaya konu C 2 Blok, Zemin Katta bulunan yaklaşık 766,76 m2 alana sahip 3 bağımsız bölümün davalı satıcı ve yüklenici tarafından inşa edilmesi ve davacı bankaya devir edilmesi koşulları belirlenmiştir.
Sözleşmenin “…’ başlıklı 3. maddesinde;
“a) İnşaat ruhsatının alınması ve proje safhası : … Her disiplindeki (mimari, inşaat,mekanik tesisat, elektrik tesisatı vb.) projeler 2 takım ozalit halinde imzalanmış olarak bankaya teslimedilecektir. Banka 10 iş günü içinde projeleri onaylamadığı veya yazılı olarak değiştirilmesini istediği hususları bildirmediği takdirde, söz konusu projeler onaylanmış sayılacaktır. Projelerin koordinasyonu …. ‘a ait olacaktır.
b) İnşaat safhası: … ….., nedeni ne olursa olsun projelerde kendiliğinden hiçbir değişiklik yapmayacak, zorunlu değişiklikler için dahi bankanın onayını alacak ve bundan sonra montaj ve uygulamaya başlayacaktır. … İnşaat safhasında malzeme katalogları ve numuneler üzerinden seçim yapılıp, bankaca onaylanmadan hiçbir iş kaleminin siparişi ve imalatı yapılmayacaktır. ”
Sözleşmenin *“İş Programı ve İşin Bankaca Kontrol Edilmesi’ başlıklı 9. Maddesinde ise; “Banka sözleşme konusu işlerin iş programına, projelere ve teknik şartnamelere uygun olarak yapılıp yapılmadığını kontrol edecektir. ” denilmektedir.
Davacı …. Bankası ile davalı ….. Gayrimenkul Yatırımları A.Ş. arasında düzenlenen 02.06.2008 tarihli Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesine konu inşaatın davalı şirket tarafından tamamlanmasının ardından, binada mimar, makine mühendisi ve elektrik mühendisi vasıtasıyla kontrollerinin yapıldığı, bu kontrollerin ardından davacı bankaya ait içinde makine mühendisi ve mimar üyelerin de bulunduğu Geçici Kabul Komisyonu tarafından yapının Geçici Kabul Tutanağının 28.06.2012 tarihinde düzenlendiği,
Geçici Kabulde tespit edilen noksanların tamamlanmasının ardından, yine mimar, makine mühendisi ve elektrik mühendisi kontrolörlerin yaptığı, kontroller sonucunda davacı bankaya ait içinde makine mühendisi, mimar ve elektrik-elektronik mühendisi üyelerin de bulunduğu Kesin Kabul Komisyonu tarafından Yapının Kesin Kabul Tutanağının 23.08.2013 tarihinde düzenlenerek kesin kabulünün yapıldığı anlaşılmaktadır.
Dava dışı ….. teknik görevlileri ve müdürünce düzenlenen 06.04.2015 tarihli “Tutanak Formunda” “Plazanın C2 Blok, Zemin katında bulunan Merkez Bankasına ait Rezerv alanında 03.04.2015 tarihinde tavandan yeşil renkli sıvı sızıntısı olduğu,
Banka müdür yardımcısı ve koruma ve güvenlik şefi tarafından düzenlenen 03.04.2015 tarihli Tutanakta 02.04.2015 tarihinde bankaya ait Rezerv alanında tavandan yeşil renkli sıvı sızıntısı olduğu,
Banka koruma ve güvenlik görevlileri tarafından düzenlenen 14.04.2015 tarihli tuanakta 13.04.2015 tarihinde kambiyo bölümü elektrik şaftındaki borudan ve işçi dövizleri kısmı tavlandan sıvı sızıntısı olduğu,
Banka koruma ve güvenlik görevlileri tarafından düzenlenen 09.07.2015 tarihli Tutanakta 08.07.2015 tarihinde elektrik şaft odasında yoğun sıvı akıntısı olduğu hususlarının tutanak ile belgelendiği görülmüştür.
Davacı Banka tarafından talep edilmesi üzerine Bakırköy …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş nolu dosyasına sunulan 05.10.2015 tarihli tespit raporunun “Mekanik veTesisat açısından Değerlendirme başlıklı kısmında;
“Proje aşamasında sistemde kullanılan ana kolon boruları olan dışı pik içi PVC boru seçiminin yanlış yapıldığı kanaatine varılmıştır. Her atölye kendi başına özensiz bir şekilde ana kolona bağlantı yapmaması gerekirken yetkililer tarafından ana kolona düzensiz girişlerin yapıldığı belirtilmiştir. Can güvenliği açısından şaftlara yetkili kişilerin dışında kimsenin girmemesi gerekir ve ana kolon bağlantısı yetkili kişiler tarafından yapılması şarttır. Bu olayın meydana gelmesine sebebiyet veren en önemli faktör dikkatsiz ve özensiz yapılan bağlantılardır. …… Meydana gelen taşkından sonra tüm kolon boruları değiştirilmiş PYC sisteme dönüş yapılmıştır. Bu sisteme atölyelerin girişi kurallara uygun yapılırsa bir daha böyle bir durumun ortaya çıkma ihtimali olmayacağı kanaatine varılmıştır. ”şeklinde görüş açıklanmıştır.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;tDavacıya teslim edilen taşınmazın tefriş işlerinin tamamlanmasından sonra muhtelif tarihlerde gayrimenkulün ortak yerlerinden sayılan ve davacı bankaya ait bağımsız bölümlerin üst katında yer alan kuyum atölyelerinin faaliyetleri sonucunda oluşan kimyasal atıkları taşıyan borulardan kimyasal atık sızıntılarının meydana geldiği ve davacıya ait mefruşatın hasar gördüğü,meydana gelen hasarın söz konusu kimyasalların içinden aktığı borulara zaman içinde yapılan ve önceki incelemelerde de tespit edilen yetkisiz ve kontrolsüz müdahaleler sonucu oluştuğu,sigorta poliçesi kapsamında davacıya 186.011,44.-TL doğrudan zarara ilişkin ödemenin yapıldığı, dava dosyasına sunulan inşaat işleri, mekanik tesisat işleri ve elektrik tesisatı işlerine ait maliyet tabloları ve bilirkişi heyeti raporuna göre,sızıntı sebebi ile oluşan hasarda davacı tarafından önceden tahsil edilen tutar haricinde ek bir tutar talep edilmesinin uygun olmadığı, ancak, demirbaşlarla ilgili ve hasarlanan eşyaların bertaraf edilmesi ile ilgili hesaplanan 102.976,58 TL toplam maliyetin kadr-i maruf olduğudava konusu hasarın oluşmasında, tesisata yapılan kontrolsüz ve tekniğine uygun olmayan müdahaleler asli etken olup, bu müdahalelerde bulunan atölye ve işletmeler ile bu müdahalelere müsaade eden veya engellemeyen yönetimin/kurumun (dava dışı ….. Plaza C1-C2 Blokları Yönetimi) %70 oranında asli kusurlu olduğu,dava konusu hasarın oluşmasında, mekanik tesisat projesinin ilk halinden revizyona gidilmesi esnasında, ideal olarak olması gereken düşey tesisattan kısmen dahi olsa yatay tesisata geçişi uygulayan satıcı/ yüklenici davalı ….. Gayrimenkul Yatırımları A.Ş. nin %20 oranında tali kusurlu olduğu,dava konusu hasarın oluşmasında, mekanik tesisat projesinin ilk halinden revizyona gidilmesi esnasında, ideal olarak olması gereken düşey tesisattan kısmen dahi olsa yatay tesisata geçişin uygulanmasını talep eden davacı alıcı banka yetkililerinin, asma tavan üstü/beton altı uygulamaya onay veren ve ayrıca ilk sızıntının ortaya çıkması üzerine o tarihte zarara uğramayan demirbaşlar için gerekli koruma veya tahliye önlemleri almayan davacının %10 oranında mütefarik tali kusurlu olduğu,davalı Sigorta Şirketinin davacı sigortalıya ait demirbaş ve binada meydana gelen dahili su sızıntısı sebebiyle oluşan hasarın maddi karşılığının tam olarak ekspertiz raporunda belirlendiği tutarda olduğunun ve davalı sigorta şirketinin de bu tutarı davacı sigortalısına ödemiş olduğundan taraflar arasındaki bina ve demirbaşı sigortalayan iki adet ‘Endüstriyel Paket Sigorta Poliçesi (131) kapsamında ilave bir tazminat ödemesi yükümlülüğünde bulunmadığı anlaşıldığından davacının kusuruna denk gelen kısmın düşülmesi sonucu 92.678,92._TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte Bakırköy … Sulh Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydı ile davalı …..’tan tahsili ile davacıya verilmesine,davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,ayrıca delil tespiti masrafı dava değeri olarak gösterilip istenemeyeceğinden bu hususun yargılama giderleri hesaplanırken davanın kabul ve ret oranına göre istenebileceğinden bu kısma ilişkin talebinde bu sebeple reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen KABUL kısmen REDDİ ile; 92.678,92.-TL’nin dava tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte davalı ….. Gayrimenkul Yatırımları A.Ş’den ,Bakırköy …. Sulh Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında tahsilde tekerrür oluşturmamak üzere tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
2-Davacının,davalı sigorta şirketi aleyhine açtığı dava ile davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
3-Alınması gerekli 6.330,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 19.250,04 TL harcın mahsubu ile bakiye 12.919,14 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
4-Davacı tarafından ödenen 31.40 TL başvuru harcı ile 6.330,90 TL karar ve ilam harcının davalı …..’tan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan 29 adet tebligat+posta ücreti 441,75 TL, iki bilirkişi inceleme ücreti 28.000,00 TL ve delil tespiti dosyası için yapılan 12.566,20 TL olmak üzere toplam 41.007,95 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 3.371,64 TL’nin davalı …..’tan alınarak davacıya VERİLMESİNE, kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davalı ….. tarafından yapılan 8 adet tebligat+posta ücreti olan 60,00TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 55,07 TL’nin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, kalan kısmın davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Davalı …. Sigorta tarafından yapılan 11 adet tebligat+posta ücreti olan 100,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya VERİLMESİNE,
7-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 12.754,50 TL ücreti vekaletin davalı …..’tan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
8-Davalıların kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 64.455,33 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalılara VERİLMESİNE,
9-Davalı sigorta şirketi kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre reddedilen miktar üzerinden hesap edilen 20.966,37 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalı sigorta şirketine VERİLMESİNE, (Davacının 179.119,68.-TL’lik talebi ile ilgili olarak)
10-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili, davalılar vekilleri ile feri müdahiller vekillerinin yüzlerine karşı oybirliği ile verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 23/06/2022

Başkan ….
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Katip …
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”