Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/25 E. 2020/119 K. 12.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/25 Esas
KARAR NO : 2020/119

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/01/2018
KARAR TARİHİ : 12/02/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili …. Alışveriş Hiz. Tic. Ltd. Şti. tarafından davalı …. Ticaret Anonim Şirketi aleyhine 7.906,00- TL tutarındaki cari hesap alacağının tahsili için 29.06.2017 tarihinde Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu tarafından; tebliğ alınan ödeme emrine karşı 24.07.2017 tarihli dilekçe ile itiraz edildiğini, takibin durduğunu, müvekkili şirketin, pek çok şehrinde çok sayıda üretici kuruluşların ürünlerinin toptan veya perakende satışının yapıldığı alışveriş merkezlerini işletmekte olup çeşitli ticari ürünlerin üretim ve pazarlamasını yapmakta olduğunu, müvekkili şirket ile davalı borçlu şirket arasında süregelmekte olan ticari ilişkinin taraflar arasındaki Ticari Şartlar Anlaşmaları çerçevesinde devam ettirildiğini ve bu kapsamda karşılıklı edimler üstlenildiğini ve müvekkili şirket tarafından işbu sözleşmeye istinaden tüm edimlerin eksiksiz olarak yerine getirildiğini, davalı borçlu tarafından edimlerin ifasından kaçınıldığını ve huzurdaki dava ve icra takibine konu borcu oluşturan fatura ve cari hesap bakiyesi kadar müvekkiline borcunun muaccel olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişki neticesinde borçlu davalının müvekkili şirkete 7.906,00-TL tutarında borcu bulunmakta olduğunu, davanın kabulüne, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü …. E. Sayılı dosyasına vapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının itirazı sebebiyle alacağın % 20′ sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile müvekkili şirketin davacı şirkete takibe dayanak yapılan fatura nedeniyle herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacı şirket tarafından 30.09.3016 tarih ve … numaralı e-fatura ile “Eksik Kesilen Paz. But. ” adı altında 7.906 TL tutarında müvekkili şirkete fatura düzenlendiğini, Ancak bu faturada belirtilen hizmetin küvekkili Şirket tarafından alınmadığı için Ankara …. Noterliğinin 07.10.2018 tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarnamesi ile iade edildiğini. müvekkil şirket adına haksız düzenlenen fatura iade edilmiş olduğundan bu faturaya dayanılarak icra takibi başlatılmasının hukuka aykırı olduğunu, uyuşmazlığın konusu yargılamayı gerektirdiğinden somut olayda %20 oranında icra inkâr tazminatı talep edilemeyeceğini, ileri sürerek, davacı şirket tarafından başlatılan Bakırköy …. icra müdürlüğünün …. e. sayılı icra takibine müvekkil şirket tarafından yapılan itirazın kabulü ile iş bu davanın reddine, icra takibine konu alacağın %20’sinden az olmamak üzere davacı şirket aleyhine kötü niyet tazminatına htikmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas Sayılı icra takip dosyası mahkememizin işbu dosyası içerisine alınmıştır.
Dosyaya sunulan 09/08/2018 tarihli bilirkişi SMM … tarafından düzenlenen raporunda davacının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, açılış tasdikleri süresi içerisinde yapılmış olduğu, kapanış tasdiklerinin mevcut olduğu, bu durumu ile sahibi lehine delil özelliği taşımakta olduğu, ticari defter ve kayıtların birbirini doğrulamakta olduğu, davacı defterinde davalının, 120. Alıcılar hesabının, “120.03.34.5244. … Alışveriş Hizm.Tic.Ltd.Şti.“ muavin hesabında takip edilmiş olduğu, muavin hesap durumun bakiyesinin SIFIR olduğu, 30.09.2016 tarihli, 7.906,00 TL faturanın kayıtlarda görülmemekte olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan 22/10/2018 tarihli bilirkişi SMM … tarafından düzenlenen raporunda davacının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, açılış tasdikleri süresi içerisinde yapılmış olduğu, kapanış tasdiklerinin mevcut olduğu, bu durumu ile sahibi lehine delil özelliği taşımakta olduğu, ticari defter ve kayıtların birbirini doğrulamakta olduğu, uyuşmazlık konusu hizmetin verildiğinin kabulü durumunda davcının davalıdan 7.906,00 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan 13/05/2019 tarihli bilirkişi Dr. Öğr. Üyesi ….. ile Dr. Öğr. Üyesi …. tarafından düzenlenen raporunda davacının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, açılış tasdikleri süresi içerisinde yapılmış olduğu, kapanış tasdiklerinin mevcut olduğu, bu durumu ile sahibi lehine delil özelliği taşımakta olduğu, ticari defter ve kayıtların birbirini doğrulamakta olduğu, uyuşmazlık konusu faturanın 01.01.2013 tarihli Ticari Şartlar Anlaşması kapsamında olduğu ve pazarlama bütçesi olarak kararlaştırılan bir edim olduğunun kabulü gerektiği bu nedenle davcının davalıdan 7.906,00 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67.maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Yargıtay’a göre; “Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ise; ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Bu koşullar yoksa, likit bir alacaktan söz edilemez”(HGK. 14.07.2010 gün ve 2010/19-376 E, 2010/397 K, HGK, Y.HGK. 17.10.2012 gün ve 2012/9-838 E, 2012/715 K).
Taraf beyanları, dosyada mevcut bilgi belgeler, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı alacağını ve takibi davalı taraf ile aralarındaki ticari anlaşma şartnamesine ilişkin anlaşma bulunduğu, bu nedenle cari hesap sözleşmesi ve takibe konu faturalar düzenlendiği, dosyada mevcut 3 adet bilirkişi raporununda birbirini doğruladığı Dosyaya sunulan 13/05/2019 tarihli bilirkişi Dr. Öğr. Üyesi ….. ile Dr. Öğr. Üyesi …. tarafından düzenlenen raporda da açıkça belirtildiği gibi, faturanın 01.01.2013 tarihli Ticari Şartlar Anlaşması kapsamında olduğu ve pazarlama bütçesi olarak kararlaştırılan bir edim olduğunun kabule edilmekle davcının davalıdan 7.906,00 TL alacaklı olduğu tespit edilmiş olup, davacının takibinin 7.906,00-TL olduğu anlaşılmakla davalının yapmış olduğu itirazının iptaline, alacağın likit olması nedeni ile de asıl alacağın %20 si olan 1.581,20-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN KABULÜNE,
1-Davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın İPTALİNE, takibin KALDIĞI YERDEN DEVAMINA,
2-Kabul edilen asıl alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 540,05 TL harçtan peşin alınan 95,52 TL peşin harcın mahsubu ile 444,53 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 3.400 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 131,42 TL harç, 236,43 TL tebligat müzekkere gideri, 2.800 TL bilirkişi ücreti toplamı 3.167,85 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
12/02/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”