Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/219 E. 2019/190 K. 15.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/219 Esas
KARAR NO : 2019/190

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/07/2017
KARAR TARİHİ : 15/02/2019
K. YAZIM TARİHİ : 07/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkilinin ….Unlu Mamüller Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nden 10/05/2017 tarihinde bir adet soğuk pasta teşhir dolabı satın aldığını, 11/05/2017 tarihinde söz konusu bu dolapta bir çok kez terleme meydana geldiğinden davalı şirketin yetkililerine bildirildiğini, 18/07/2017 tarihinde gönderilen servis elemanının dolabın güneşe maruz kaldığını, herhangi bir arızanın bulunmadığını bildirdiğini, ancak bunun gerçeği yansıtmadığını, dolabın kapalı bir ortamda bulunduğunu ve güneşe maruz kalmadığını, defalarca talep edilmesine rağmen ehil bir servis elemanının gönderilmediğini, davalı tarafa tebliğ edilen ihtarnamenin sonuçsuz kaldığını, davalı tarafça satılan ürünün ayıplı olduğunu beyanla TBK 227 md gereğince ayıplı ürün nedeniyle sözleşmeden dönülmesini,satış badelinin ve ayıplı ürünün iadesini, bu talep kabul edilmez ise ürünün ayıpsız bir benzeri ile değiş- tirilmesini, bu talepleri de kabul görmez ise bütün masrafları davalıya ait olmak üzere ücretsiz olarak onarılmasını, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkili şirketin adresi itibariyle Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yetkili olduğunu, ayıp ihbar süresine uyulmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını, satılan üründeki ayıp iddiasının gerçeği yansıtmadığını, imalattan kaynaklanan bir ayıbın bulunmadığını, davacının dava konusu ürünü kısa süre için satın aldığından bahisle müvekkiline iade etmek istediğini, ancak bunun kabul görmemesi üzerine iş bu davayı açtığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Dava; ticari satım sözleşmesine dayalı olup davacı ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme, ürün bedeli ile ayıplı ürünün iadesini, bunun mümün olmaması halinde satılanın ayıpsız benzeri ile değiştirilmesini talep etmektedir, talepler HMK 111. Md gereğince terditli olarak ileri sürülmüştür, asli talep sözleşmeden dönme, ayıplı ürün ile ürün bedelinin iadesi, feri nitelikteki talep ise satılanın ayıpsız benzeri ile değiştirilmesi şeklinde ileri sürülmüştür.
Dava konusu uyuşmazlığın yasal dayanağını oluşturan TBK’nun alıcının seçimlik hakları başlıklı 227. maddesinde aynen ;
”a. Genel olarak
Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:
1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme.
2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme.
3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz ona- rılmasını isteme.
4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme.
Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.
Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir.
Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.
Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir.” denilmektedir.
Dosyaya ibraz olunan 10/05/2017 tarihli faturanın tetkikinde; dava konusu 1 adet soğuk pasta teşhir dolabının 1.500,00 TL + (% 18 KDV) 270,00 TL’den ibaret toplam = 1.770,00 TL bedelle davalı tarafından davacıya satılıp teslim edildiği anlaşılmıştır.
Davacı dava dilekçesinde satış işleminin hemen akabinde 11/05/2017 tarihinde soğuk pasta teşhir dolabında birçok kez terlemenin vuku bulduğunu, aynı gün davalı şirkete bu durumun bildirilerek servis hizmeti talep edildiğini, ancak servisin 18/05/2017 tarihinde geldiğini ve üründe teknik arızanın bulunmadığını, söz konusu sorunun dolabın güneşte durmasından kaynaklandığını belirttiğini, oysa ki dolabın kapalı ortamda durduğunu, sorunun giderilmediğini beyan etmektedir.
Servis tutanakları incelendiğinde cihazın dış camının terleme yaptığının not edildiği görülmüştür.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince …. tarafından düzenlenen 10/02/2018 tarihli raporda;
”Dava konusu buzdolabının tüm yüzeylerinin çift camlı yüzeylerden meydana geldiğini, dolap iç sıcaklığının tasarımı gereği 0 derece ile 12 derece arasında olacağını, 20 derece sıcaklıktaki ortalama %60 bağıl nemdeki bir ortamda çiğ noktası sıcaklığının 11,5-12 derece arasında olduğunu, bu durumdaki bir ortamda soğuk teşhir dolabı yerleştirildiğinde dıştaki cam yüzey sıcaklığının dolap iç sıcaklığına bağlı olarak 11,5-12 derece olan çiğ noktası sıcaklığına eşit veya altında olursa ortam havası içinde bulunan nemin (su buharının) dolabın dış yüzeylerinde yoğuşacağını ve sıvı faza geçeceğini, bu durumun engellenebilmesi için dolabın çift camlı camekanlarının dış ortamla temas eden yüzey sıcaklığının ortam çiğ noktası sıcaklığına kadardüşmesini engelleyecek şekilde yalıtılmış olmasının ve buna göre imal edilmesinin gerektiğini, bu yapıldığı takdirde dolabın dış yüzeyi çiğ noktasına kadar düşmeyeceğinden yüzeyde yoğuşmanın oluşmayacağını, bazı dolaplardaki tasa- rımlarda dıştaki cam yüzeyin gövde ile temasta olan kısımlarında ısıtma uygulanarakta bu yoğuş- manın engellendiğini, dava konusu dolapta bu yönde yoğuşmayı önleyecek tasarım unsurlarının mevcut olmadığını, dolap dış yüzeylerinde yoğuşma olduğunu, keşif esnasında dolap içine bazı gıda maddelerinin konularak yoğuşma olup olmayacağının kontrol edildiğini, bir miktar iyileşme gözlense de dolabın dış yüzeylerinin ıslak kaldığının gözlemlendiğini, dolabın bu haliyle katalogta tarif edilen soğuk teşhir özelliğini yapamayacağını ve ayıplı olduğunu, bu ayıp basit bir muayene ile farkedilecek ve açık ayıp nedeniyle olduğunu, ayrıca basit bir tamirat ile giderilemeyeceğini, tasarım kaynaklı bir sorun olduğu” belirtilmiştir.
Her ne kadar davalı tarafından davacıya satılan ürünün ayıplı olduğu ve bu ayıbın açık ayıp niteliği taşıdığı tespit edilmiş ise de; TTK 23/2 md ve Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin emsal niteliktek…. Esas, … karar nolu, 12/12/2016 tarihli, …. Esas,…. karar, 04/10/2017 tarihli, …. Esas…. karar, 13/02/2017 tarihli …. Esas, …. karar nolu , 03/11/2011 tarihli ilamlarında da açıkça vurgulandığı üzere ticari satışlarda açık ayıp halinde ayıbın 2 gün içinde satıcıya ihbarının gerektiği, TTK 18/3 md gereğince tacirler arasında diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarların noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanarak kayıtlı elektronik posta ile yapılacağının hükme bağlandığı, dava konusu uyuşmazlıkta ürünün 10/05/2017 tarihli fatura ile davacıya satıldığı, davacının ”üründeki terlemeye ilişkin sorunu 11/05/2017 tarihinde farkettiği, aynı gün davalıya bildirdiğini ve servisin 18/05/2017 tarihinde geldiğini” beyan ettiği, ancak dosyaya sunulan servis fişinin 17/05/2017 tarihli olduğu, ayrıca dosya içinde dava konusu ayıbın farkedildiği 11/05/2017 tarihinden itibaren 2 günlük yasal süre içinde davalıya gönderilmiş yazılı bir ihbar veya ihtarın bulunmadığı, buna göre davacının TTK 227. md gereğince sözleşmeden dönme, bedel ve ürün iadesi ile ürünün ayıpsız misli ile değiştirilmesine ilişkin seçimlik haklarını davalıya karşı ileri süremeyeceği sonucuna varılmakla hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu’na göre hesaplanan ve tahsili gereken 44,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu sonucu bakiye 13,00 TL harcın davacıdan tahsil edilerek Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf olunan toplam yargılama giderinin kendi üzeride bırakılmasına,
Davalı tarafça sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine ,
4- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine red olunan dava değerine göre AAÜT ve Av. Kan. Gereğince takdir olunan 1.770,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalıya öden- mesine dair,

Davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı , dava değeri istinaf sınırının altında kalmakla kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/02/2019

Katip …

Hakim …