Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/182 E. 2018/1042 K. 18.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/182
KARAR NO : 2018/1042

DAVA : İflas (İflasın Ertelenmesi)
DAVA TARİHİ : 19/02/2018
KARAR TARİHİ : 18/10/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan İflas (İflasın Ertelenmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA;
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 21/02/2018 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle, Müvekkili şirket ve diğer arsa sahipleri dava dışı … ve …. ile dava dışı yüklenici ….A.Ş. arasında Büyükçekmece …. Noterliği’nin 17/ 02/2015 tarih, …. yevmiye numaralı ” Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Şatış ve Arsa Payı karşılığı İnşaat Sözleşmesi” akdedildiğini, söz konusu sözleşme ile mülkiyeti arsa sahiplerine ait bulunan …. ili, …. ilçesi, …. Mahallesi, … ada, … ve … numaralarında kayıtlı taşınmazların tevhit edilerek oluşacak parsel üzerine yüklenici firma tarafından yapılması kararlaştırılan bağımsız bölümlerin arsa sahipleri ile yüklenici arasında % 50- %50 oranında paylaşılması öngörüldüğünü , sözleşmenin “Arsa Sahiplerinin Hak ve Yükümlülükleri” başlıklı 5. Maddesi uyarınca yüklenicinin payına düşecek bağımsız bölümlere ilişkin tapular işin bitirilme seviyesine göre yüklenicinin payına düşecek %50 oranındaki hisseye karşılık gelen bağımsız bölüm sayısı 100/100 oran olarak kabul edilecek ve yüklenici inşaatın tamamı dikkate alınarak işin su basmanı seviyesine gelmesi aşamasında yükleniciye düşecek bağımsız bölüm tapularının %20’lik kısmını, kaba inşaat bitiminde % 30’luk kısmını, ince işlerin % 50’lik kısmı bittiğinde % 20’lik kısmı bittiğinde %20’lik kısmını, geriye kalan ince işlerin % 50’si bittiğinde %20’lik kısmını, peyzaj bitiminde ise %5’lik kısmım, kalan % 5 Tik kısmını ise iskan alındığında bağımsız bölüm tapularının yükleniciye devredileceği kararlaştırıldığını, ….A.Ş.’nin arsaları üzerine yapmış olduğu inşaatın geldiği aşamanın tespiti ile Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi gereğince yüklenici firmaya devir ve temliki gereken hak edişin tespitini, akabinde tespit olunan yüklenici hak edişine tekabül eden bağımsız bölüm ve m2’lerinin yüklenici firmaya devir ve temliki için izin verilmesini, iznin kayyım marifetiyle uygulanmasına karar verilmesi talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava,6102 sayılı TTK’nun 377 ve İİK ‘nun 179’ncu maddelerine dayalı borca batıklık nedeniyle iflâsın ertelenmesi istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişiler…. , ….ve …’in 20/03/2018 havale tarihli bilirkişi raporunda ;İnşaatın %90’ının tamamlanmış olması nedeniyle …. İli, …. İlçesi, …. Mahallesi, …. Ada, …. Parsel’de inşa edilen taşınmazların keşif tarihi itibarı ile: dairelerin ortalama satış değerinin 3.900,00TL/m2x % 90= 3.510,00TL/m2, dubleks dairelerin satış değerinin 4.350,00TL/m2x % 90 = 3.915,00TL/m2 Dükkan&Mağaza’ların ortalama satış değerinin 7.500,00 TL/m2x%90= 6.750,00TL/m2 olacağı kanaatine varıldığını bildirdikleri görülmüştür.
Bilirkişiler …. ve ….’in 20/03/2018 Tarihli bilirkişi raporunda; davacı vekili Av. …’in 06/08/2018 tarihli dilekçesi ekindeki davacı şirkete ait belgelere göre …. İli , …. İlçesi , …. Mahallesi, …. Ada, … Parsel’de….Limited Şirketi adına tapuda tescil edilmiş olan bağımsız bölümlerin yaklaşık rayiç değerlerinin toplam ¨ 31.229.685,00 olacağını bildirdikleri anlaşılmıştır.
Bilirkişiler…, …. , … , …. ‘ın 14/09/2018 havale tarihli bilirkişi raporunda; Davacı şirketin 30/06/2018 tarihi itibariyle kaydi değerlere göre özkaynaklarının 723.831,56 olduğunu, davacı şirketin 30/06/2018 tarihi itibariyle TTK 376/3 Mad. Ve İİK 179 mad. Hükümlerine esas ”Aktiflerin , hem işletmenin devamlılığı esasına göre, hem de muhtemel satış fiyatları esas alınmak suretiyle düzenlenen , Rayiç Değer Bilançosuna göre ” Şirketin Özvarlığının (+)¨11.875.677,37 olarak hesaplandığını, şirketin Borca Batık olmadığı gibi ¨ 6.000.000,00 sermayesinin özkaynaklarının içinde fazlasıyla korunduğunun tespit edildiğini bildirdikleri görülmüştür.
6100 sayılı HMK’nın 114 ncü maddesinde dava şartları sayıldıktan sonra aynı Kanun’un 115 nci maddesi hükmü
“Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
(2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
(3) Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.” şeklinde olup dava şartı noksanlığı halinde yapılacak işlemler belirtilmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflâs Kanun’un mülga 179 ncu maddesi hükmü ise “Sermaye şirketleri ile kooperatiflerin borçlarının aktifinden fazla olduğu idare ve temsil ile vazifelendirilmiş kimseler veya şirket ya da kooperatif tasfiye hâlinde ise tasfiye memurları veya bir alacaklı tarafından beyan ve mahkemece tespit edilirse, önceden takibe hacet kalmaksızın bunların iflâsına karar verilir. Şu kadar ki, idare ve temsil ile vazifelendirilmiş kimseler ya da alacaklılardan biri, şirket veya kooperatifin malî durumunun iyileştirilmesinin mümkün olduğuna dair bir iyileştirme projesini mahkemeye sunarak iflâsın ertelenmesini isteyebilir. Mahkeme projeyi ciddî ve inandırıcı bulursa, iflâsın ertelenmesine karar verir. İyileştirme projesinin ciddî ve inandırıcı olduğunu gösteren bilgi ve belgelerin de mahkemeye sunulması zorunludur.
Mahkeme, gerekli görürse idare ve temsille vazifelendirilmiş kimseleri ve alacaklıları dinleyebilir. İflâsın ertelenmesi talepleri öncelikle ve ivedilikle sonuçlandırılır.
” şeklindedir. Buna göre iflâs ertelenmesinin talep edilmesi, talep sahibi sermaye şirketinin borçlarının aktiflerinden fazla yani borca batık olması şartına bağlı olup belirtilen husus özel dava şartıdır.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporuna göre, davacı şirketin, ‘Aktiflerin , hem işletmenin devamlılığı esasına göre, hem de muhtemel satış fiyatları esas alınmak suretiyle düzenlenen , Rayiç Değer Bilançosuna göre ” Şirketin Özvarlığının (+)¨11.875.677,37 olarak hesaplandığını, şirketin Borca Batık olmadığı gibi ¨ 6.000.000,00 sermayesinin özkaynaklarının içinde fazlasıyla korunduğunun tespit edilmiş olup davacı şirketin borca batıklıktan kurtulduğu anlaşıldığından, davanın , borca batıklığa ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK’nun 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı şirketin borca batıklıktan kurtulduğu anlaşıldığından, davanın , borca batıklığa ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK’nun 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden REDDİNE,
2-Davacı şirket ile ilgili olarak mahkememizce 31/03/2015 tarihinde verilen tüm tedbirlerin hüküm ile birlikte KALDIRILMASINA,
3-Kayyım heyetinin görevine son VERİLMESİNE,söz konusu hususun İLANINA,
4-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
5-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨300 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 164/2 nci madde hükmü uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, müdahillerin yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı.18/10/2018

BAŞKAN …

ÜYE …

ÜYE …

KÂTİP ….