Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/181 E. 2018/392 K. 05.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/181
KARAR NO : 2018/392

DAVA : YARGILAMANIN İADESİ
DAVA TARİHİ : 19/02/2018
KARAR TARİHİ : 05/04/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan İflas (İflasın Ertelenmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA;
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 30/12/2016 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle, Mahkememizin … Esas ….Karar sayılı 01/04/2016 tarihli ilamı ile müvekkili şirketin iflasının 9 ay süre ile ertelenmesine karar verildiğini, söz konusu ilamın temyiz edildiğini ve iş bu yargılamanın iadesi talebinde bulunulan tarih itibariyle Yargıtay denetiminde olduğunu ve kesinleşmediğini, 01/01/2017 tarihinde sona erecek olan erteleme süresinin bir yıl uzatılması ve bu süre içinde de 31/03/2015 tarihli ara karar ile hükmedilen ve halen devam etmekte olan ihtiyati tedbir kararlarının devamına karar verilmesi istemi ile yukarıda esas numarası yazılı dosyası ile dava ikame edildiğini, İflasın ertelenmesinin uzatılması talebi ile ikame edilen dava dosyasında Mahkemece yapılan yargılama neticesinde 02/01/2017 tarihinde davanın 673 sayılı KHK’nın 10/3 maddesi ile değişik 669 sayılı KHK’nun 4. Maddesi uyarınca olağanüstü halin devamı süresince iflas erteleme talebinde bulunulamayacağından bahisle usulden reddine karar verildiğini, iş bu karar taraflarınca kanun yoluna taşınmaması üzerine kesinleştiğini, 6100 sayılı HMK’nun 375 ve devamı maddelerinde düzenlenen hükümleri çerçevesinde mahkemenin kesinleşmiş kararına karşı yargılamanın iadesi yoluna başvurduklarını, mahkemece tesis edilen gerekçeli kararda, Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 03/03/2014 tarih, …. Esas ….Karar sayılı ilamına atıfla, iflasın ertelenmesi kararının uzatılmasına ilişkin talebin yeni bir dava olarak kabulünün zorunlu olduğunu, bu nedenle bu talebin 673 sayılı KHK’nun 10/3 maddesi ile değişik 669 sayılı KHK’nun 4. Maddesine göre davacının iflasın ertelenmesi kararının uzatılması yönünde karar verilimi istemeyeceği belirtilerek, davanın usulden reddine karar verildiğini,Yargıtay …. H.D’nin 22.03.2017 tarih, …. E. ve ….8 K. sayılı kararında özetle iflas erteleme kararının uzatılması talebini yeni bir talep gibi görerek olağanüstü hal ilanından sonra çıkarılan 669 ve 673 sayılı kararnameler kapsamında reddine karar verilmesinin iflas erteleme kurumunun ruhuna, ne de Kanun Hükmünde Kararnamelerin amacına uygun düşmeyeceği hüküm altına alındığını,yukarıda belirtildiği şekilde her ne kadar uzatma talebi ile ikame edilen davanın ilgili KHK düzenlemeleri uyarınca usul yönünden reddine karar verilmiş olsa da, Yargıtay’ın Mahkemenizce yapılan yargılama sırasında henüz mevcut olmayan yeni tarihli içtihadı ile Mahkemenin hükmünde esas alınan içtihatta benimsenen görüşün terk edildiğini,HMK 375/1-ğ maddesine göre karara esas alınan bir hükmün kesinleşmiş başka bir hükümle ortadan kalkmış olması hali yargılamanın iadesi sebebi olarak düzenlendiğini,somut olayda Sayın Mahkemece hükme esas alınan Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin ….E. …. K. sayılı ilamı, yine aynı Dairece tesis edilen …. E. ve ….K. sayılı kararı ile ortadan kalktığını,buna göre de olağanüstü hal ilanından önce iflas erteleme talebinde bulunulmuş olması kaydı ile ohal ilanından sonraki bir tarihe dayanan uzatma talebinin geçerli ve incelenebilir bir talep olduğunun kabul edildiğini,bu nedenlerle,Mahkemenizin…. E. sayılı dava dosyasından yapılan yargılamanın yenilenerek, yapılacak inceleme neticesinde ilk davada verilen kararın kaldırılmasına,Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce 31/03/2015 tarihli ara karar ile hükmedilen ve halen devam etmekte olan ihtiyati tedbir kararlarının devamına,Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi…. E. ve …. K. sayılı dosyasınca verilen 31/03/2015 tarihli tedbir kararının HMK 397/2. Maddesi gereğince esas hüküm kesinleşmediği için esas hüküm kesinleşinceye kadar devamına,Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/04/2016 tarih, …. E. … K. sayılı ilamı ile iflası dokuz ay süre ile ertelenmiş müvekkil şirket bakımından iflas erteleme süresinin ilk defa bir yıl süre ile uzatılmasına ve bu süre içinde de tedbirin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava, yargılamanın iadesi istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK.nun 375’nci maddesinde;
“Aşağıdaki sebeplere dayanılarak yargılamanın iadesi talep edilebilir:
a) Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması.
b) Davaya bakması yasak olan yahut hakkındaki ret talebi, merciince kesin olarak kabul edilen hâkimin karar vermiş veya karara katılmış bulunması.
c) Vekil veya temsilci olmayan kimselerin huzuruyla davanın görülmüş ve karara bağlanmış olması.
ç) Yargılama sırasında, aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması.
d) Karara esas alınan senedin sahteliğine karar verilmiş veya senedin sahte olduğunun mahkeme veya resmî makam önünde ikrar edilmiş olması.
e) İfadesi karara esas alınan tanığın, karardan sonra yalan tanıklık yaptığının sabit olması.
f) Bilirkişi veya tercümanın, hükme esas alınan husus hakkında kasten gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun sabit olması.
g) Lehine karar verilen tarafın, karara esas alınan yemini yalan yere ettiğinin, ikrar veya yazılı delille sabit olması.
ğ) Karara esas alınan bir hükmün, kesinleşmiş başka bir hükümle ortadan kalkmış olması.
h) Lehine karar verilen tarafın, karara tesir eden hileli bir davranışta bulunmuş olması.
ı) Bir dava sonunda verilen hükmün kesinleşmesinden sonra tarafları, konusu ve sebebi aynı olan ikinci davada, öncekine aykırı bir hüküm verilmiş ve bu hükmün de kesinleşmiş olması.
i) Kararın, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması.
(2) Birinci fıkranın (e), (f) ve (g) bentlerindeki hâllerde yargılamanın iadesinin istenebilmesi, bu sebeplerin kesinleşmiş bir ceza mahkûmiyet kararı ile belirlenmiş olması şartına bağlıdır. Delil yokluğundan başka bir sebeple ceza kovuşturmasına başlanamamış veya mahkûmiyet kararı verilememiş ise ceza mahkemesi kararı aranmaz. Bu takdirde dayanılan yargılamanın iadesi sebebinin, yargılamanın iadesi davasında öncelikle ispat edilmesi gerekir” şeklindedir.
Buna göre yargılamanın iadesi sebepleri tek tek ve sınırlı olarak sayılmıştır.
Mahkeme,yargılamanın iadesi talebi üzerine,tarafları belirlediği duruşmaya davet edip dinledikten sonra;iade talebinin mesmu olup olmadığını araştırır.Mahkeme, burada genel dava şartlarından başka,yargılamanın iadesi davacısının davayı süresi (m.377) içinde açıp açmadığını,yargılamanın iadesi yoluyla kaldırılması istenilen hükmün kesin veya kesinleşmiş olup olmadığını ve kanunda yazılı (m.375) bir yargılamanın iadesi sebebine dayanıp dayanmadığını kendiliğinden inceler.Mahkeme,bu şartlardan birini mevcut olmadığı kanısına varırsa,yargılamanın iadesi davasını mesmu olmadığından dolayı(esasa girmeden) reddeder.(m.379)(Baki Kuru-Ramazan Arslan-Ejder Yılmaz,Medenî Usul Hukuku ,23.Baskı,Ankara 2012 S:701)
Davacı vekili,dava dilekçesinde; Bakırköy …’ncü Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…esas sayılı dosyasında,müvekkili şirket hakkında daha önce verilen iflasın ertelenmesinin uzatılmasına ilişkin davanın usulden reddine karar verildiğini,oysa Yargıtay içtihadına göre söz konusu talebin yeni bir dava olmaması sebebiyle olağanüstü hal süresince de istenebilineceğinin hüküm altına alındığını bu nedenlerle Mahkememiz tarafından verilen hükmün kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiş ise de;davacı vekili tarafından yargılamanın iadesi sebebi olarak ileri sürülen sebebin yukarıda anılan Kanunun 375’nci maddesinde sayılan sebeplerden olmadığı anlaşılmakla;davacı vekilinin yargılamanın iadesi talebinin,HMK.nun 379/2’nci maddesi uyarınca esasa girilmeden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekili tarafından ileri sürülen iade sebeplerinin kanunda yazılı sebeplerden olmadığı anlaşıldığından HMK’nun 379/1-c ve 379/2 maddeleri uyarınca davanın esasına girmeden yargılamanın iadesi talebinin REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨300,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili , Müdahil ….l vekili ile müdahil ….Yetkilisinin yüzüne karşı oy birliği verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı.05/04/2018

BAŞKAN …

ÜYE …

ÜYE …

KÂTİP …