Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/174 E. 2018/1175 K. 15.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/174
KARAR NO : 2018/1175

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 16/02/2018
KARAR TARİHİ : 15/11/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVADA İDDİA:
Davacı vekili İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 04/12/2017 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde; müvekkili şiretinin …. Ltd. şirketinden 19.03.2012 tarihli fatura ile …. şasi nolu…. marka aracı KDV dahil 216.530,00 TL’ye satın aldığını, faturada gümrük vergileri ile ÖTV’nin ödendiği ayrıca ve açıkça beyan edildiğini, ancak Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Yeşilköy Gümrük Müdürlüğünün …. sayılı 14.08.2017 tarihli yazısı ile sorumlu şirketin eksik ÖTV beyanında bulunduğunu ve ödendiğini öğrenildiğini, söz konusu parayı sorumluluğu nedeniyle borçlu olan şirketten tahsil etmek için 10/10/2017 tarihinde Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesinde alacak davası açıldığını, sorumluluğu olan şirketin 02.05.2014 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanan ilan ile tarsfiyesinin souçlandığını, müvekkili şirketinin, borçlu şirketten alacağının tahsil edebilmesi için şirketin tasfiye haline dönüşmesi yani tüzel kişiliğinin Türk Ticaret Kanunu’nun 285 ve 541 ve diğer ilgili maddeleri anlamında ihyası gerektiğini, …nün … sicilinde kayıtlı …. Limited Şirketi unvanlı şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA İDDİA:
Bakırköy …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyasına sunmuş olduğu 28/03/2018 harçlandırılma tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin …. Ltd. Şirketinden 19.03.2012 tarihli fatura ile …. şasi nolu …. marka aracı KDV dahil 216.530,00-TL’ye satın aldığını, faturada gümrük vergileri ile ÖTV’nin ödendiğinin ayrıca ve açıkca beyan edildiğini, ancak Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Yeşilköy Gümrük Müdürlüğünün …. sayılı 14.08.2017 tarihli yazısı ile sorumlu şirketin eksik ÖTV beyanında bulunduğu ve ödediğinin öğrenildiğini, müvekkilinin …. şirketince ödenmesi gereken 24.536,00-TL’yi, 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 9. Maddesi uyarınca ödemek zorunda kaldığını, söz konusu parayı sorumluluğu nedeniyle borçlu olan şirketten tahsil etmek için 10.10.2017 tarihinde Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesi’nde alacak davası açtığını, ancak hukuken müvekkiline verdiği zarar dolayısıyla sorumluluğu olan şirket 02.05.2014 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanan ilan ile tasfiyesini sonuçlandırdığını,her ne kadar söz konusu şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkin işlemi ile sona erse de, tasfiye işlemlerinden pasiflerin tasfiyesi yapılmadığı takdirde şirketten alacağı olanların menfaatlerinin ihlal edileceğinin açık olduğnu, tasfiye sürecinde, tasfiye memurluğu görevini yürüten kişinin davalı … olup huzurdaki uyuşmazlığın ilgili kişilerinden olduğu gerekçesi ile kendisine işbu davanın ikame edildiğini, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından ….E. Sayılı dosyada tensip tutanağında alınan (16) nolu ara karar ile davanın sadece ticaret sicil müdürlüğü aleyhine açıldığı, tasfiye memuru … aleyhine açılmadığı görülmekle, davacı vekiline, …. Mah. …. Etap …. Kısım …. Sokak No:…. Başakşehir/İSTANBUL adresinde ikamet eden tasfiye memuru …. T.C. Kimlik No’lu … aleyhine dava açması ve davanın dosya ile birleştirilmesini sağlaması için bir aylık kesin süre verildiğni, davanın açılmaması halinde davanın usulden reddine karar verileceğine” şeklinde karar tesis edildiğinden bahisle İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğünün …. sicilinde kayıtlı …. Limited Şirketi unvanlı şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini, davalı …’a karşı açılan işbu dosyanın Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….E. Sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.SAVUNMA:
Davalı …’nün 14/03/2018 havale tarihli cevap dilekçesini özetle;Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün Ticaret Sicili’ne tescil konusundaki talepleri, ilgili yasanın kendisine verdiği yetki ve görev alanı içinde değerlendirip sonuca bağladığını, yargı merci gibi hareket edemeyeceğini, tasfiye sürecinde yetkinin ve sorumluluğunun şirket “tasfiye memuru”nda olduğunu, tasfiye memurları tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olmasının memurların sorumluluğunu gerektirdiğini, tasfiye memurlarının alacaklıları haklarını korumakla görevli olduğunu, vadesi gelmeyen borçlardan “ihtilaflı veya şarta bağlı” borçların notere tevdii ya da kafi bir teminat ile karşılanmasının gerektiğini,bu yapılmadan şirketlerin tasfiye süreci sonuçlandırılıp, bakiyeler mevcut pay sahiplerine dağıtıldığını ve şirket kayıtlarının sicilden terkin edilmiş ise, terkin işlemlerinin iptali ile şirket tüzel kişiliği ihya olunarak tasfiye sürecine yeniden geçilebileceğini, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle “yargılama giderleri” ve “vekalet ücreti”nden sorumlu tutulamayacağını, müvekkili sicil müdürlüğünün dava açılmasına sebep olacak herhangi bir işlem yapmadığını, tasfiye sürecinde eksik olarak yapıldığı iddia edilen işlemlerin muhatabı tasfiye memurları olduğunu, bu nedenle, “yasal hasım” konumunda bulunan müvekkil, “yargılama masrafları”ndan sorumlu tutulamayacağını, davanın açılmasına sebebiyet vermeyip de davanın niteliği gereği ”Yasal hasım” konumunda bulunan müvekkili aleyhine yargılama giderlerine ve vekâlet ücretine hükmedilemeyeceğini,müvekkili yönünden açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin diğer tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Asıl ve birleşen davada; dava, hukukî niteliği itibariyle; TTK’nun 545.ve devamı maddeleri uyarınca açılmış limited şirketin ihyası ile ticaret siciline tescili davasıdır.
Dosyanın incelenmesinde, davanın sadece ticaret sicil müdürlüğü aleyhine açıldığı, tasfiye memuru … aleyhine davanın açılmadığı anlaşılmakla, mahkememizce davacı vekiline tasfiye memuru aleyhine dava açması ve ilgili davanın mahkememiz dosyası ile birleştirilmesini sağlaması için süre verildiği, verilen süre içerisinde davacı vekilinin tasfiye memuru aleyhine dava açtığı ve mahkememiz dosyası ile birleştirilmesini sağladığı görülmüştür.
…nden gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde; …sicil nosunda kayıtlı Tasfiye Halinde …. Limited Şirketi’nin son tescilini 25/04/2014 tarihinde yaptırdığı, tasfiyesinin sona erdiğinin ise 25/04/2014 tarihinde tescil edildiği ve sicil kaydının terkin edildiği, şirkete tasfiye memuru olarak birleşen davada davalı …’ın seçildiği görülmüştür.
… tarafından gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde ihyası istenen şirketin terkin olmadan önce merkez adresinin Zeytinburnu / İstanbul olduğu, buna göre mahkememizin 6102 sayılı TTK’nun 547/1 maddesi anlamında kesin yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, incelenen mahkeme dosyası, ticaret sicil kayıtları birlikte değerlendirildiğinde ;Limited şirketlerin tasfiyesinde 6102 sayılı TTK’nın 643. maddesi yollamasıyla aynı kanunun 536 ilâ 548 maddelerinde düzenlenen anonim şirketlerin tasfiyesine ilişkin hükümler uygulanmaktadır. Limited şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesiyle sona erer. Ancak tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmış ise, tüzel kişilik ticaret sicilden silinmiş olsa bile limited şirket tüzel kişiliğinin sona erdiği kabul edilemez. Bir tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda bir hukuki işlemdir. Bu karar ve işlemin hataya dayanması halinde gerçek anlamda bir tasfiye işleminden söz edilemez. Hata veya kasta dayalı şeklen gerçekleşmiş bir tasfiyenin kaldırılmasını, gerek o işlemi gerçekleştirenler, gerekse bundan zarar görenler isteyebilirler, ayrıca tasfiye halinde bulunan bir şirketten alacaklı olan kişinin yapılan ilanlara rağmen alacağını yazdırmaması alacağın düşmesini gerektirmez.
Somut uyuşmazlıkta; davacının Ankara ….’nci Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açtığı davada taraf teşkilinin sağlanması ve davanın yürütülüp sonuçlanması gerektiğinden davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu, bu davada davalı olan Tasfiye Halinde ….Limited Şirketi’nin tüzel kişiliğinin tasfiyenin sonlandırılması nedeniyle sicilden terkin edildiği, davada taraf teşkilinin sağlanması ve yargılamanın yürütülebilmesi için şirketin ihya edilmesi gerektiğinden asıl ve birleşen davanın kabulüne, şirketin tüzel kişiliğinin yeniden ihyasına, ek tasfiye işlemlerini yapması için 6102 Sayılı TTK.nun 547/2’nci maddesi uyarınca eski tasfiye memuru olan …’ın şirketin tasfiye memuru olarak atanmasına, keyfiyetin karar kesinleştiğinde tescil ve ilanına, karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl ve birleşen davanın KABULÜNE, …nün…sicil numarasında kayıtlı iken tasfiye nedeniyle sicilden terkin olan Tasfiye Halinde …. Limited Şirketi’nin Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….Esas sayılı dava dosyası ile sınırlı olmak üzere tüzel kişiliğinin İHYASINA,
2-Ek tasfiye işlemlerini yapması için eski tasfiye memuru olan davalı …’ın şirkete tasfiye memuru olarak ATANMASINA,
3-Keyfiyetin karar kesinleştiğinde TESCİL VE İLANINA, tescil ve ilan masraflarının ileride davalı tasfiye memurundan tahsil edilmek üzere şimdilik davacı tarafça KARŞILANMASINA,
4-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
5-Davacı tarafından yapılan 4 adet tebligat+posta ücreti olmak üzere toplam ¨33,50 yargılama giderinin tasfiye memuru Sultan Tarlak’tan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı … yasal hasım olduğundan yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu TUTULMAMASINA,
7-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen ¨2.180,00 ücreti vekaletin tasfiye memuru Sultan Tarlak’tan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨607,50 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere Asıl ve birleşen dosyada davacı vekili ile birleşen davada davalı tasfiye memuru vekilinin yüzlerine karşı asıl davada davalı … vekilinin yokluğunda oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı.15/11/2018

BAŞKAN …

ÜYE …

ÜYE …

KATİP …