Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/156 E. 2018/1146 K. 08.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/156
KARAR NO : 2018/1146

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 12/02/2018
KARAR TARİHİ : 08/11/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verdiği 12/02/2018 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde; … İli, …. İlçesi, ….Mahallesi , …. Caddesi , …. Ada 1…parsel sayılı taşınmazda, müşterek maliklerden biri olup, Beykoz …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …. esassına kayden anılan taşınmaz hakkındaki tapu iptal ve tescil talepli davada ise davalı konumunda bulunurken, mezkur davanın dosyaısnın Yargıtay …. Hukuk Dairesinde temyiz incelemesinde bulunduğu esnada, tasfiye işlemleri ikmal olunarak 25/05/2011 tarihinde tasfiyesi tamamlanıp , Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 20/07/2012 gün ve … sayılı nüshasında, kesin tasiyesi ilan edilen …. limited Şirketi ‘nin davanın görüldüğü Beykoz … Asliye Hukuk Mahkemesince verilen yetki çerçevesinde mezkur dosyadan yargılama devam olunabilmesi için , tüzel kişiliğinin TTK’nun 547. Maddesi uyarınca ihyasına ve şirketin tasfiye haline dönüşmesii, verilecek kararla birlikte şirkete resen tasfiye memuru atanarak ihya kararının ticaret sicil edilip , ilanına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı …’nün 09/03/2018 tarihli cevap dilekçesini özetle; Ticaret Sicil Müdürlüğü, TTK.m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m. 34 Hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluk şirket ” tasiye memuru ”nda olduğunu, müvekkili davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle ”yargılama giderleri ” ve ”vekalet ücreti”nden sorumlu tutulamayacağını , davanın reddini talep ettiklerini yargılama gideri ve vekalet ücretinin diğer tarafa yüklenmesini talep etmiştir.
Davalı … 24/05/2018 tarihli cevap dilekçesini özetle; Davacı, Beykoz …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyasından 06/02/2018 tarihinde yetki aldığını, bu sebeple…. Limited Şirketinin ihyasına ve şirketin tasfiye haline dönüşmesine karar verilmesi istemiyle huzurda görülen davayı açtığını, davacı tarafın dava konusu iddialarını kabul anlamına gelmemekle birlikte, dava dilekçesinin içeriğinden dahi, şirketin hukuka uygun bir şekilde ibra ve ilanla tasfiye edildiği açıkça anlaşıldığını ,bu sebeple huzurda görülen davanın reddini talep ettiklerini, mahkeme aksi kanaatte olacak ise, davacı taraf mahkemeden aldığı yetkiye istinaden huzurda görülen davayı açtığını, ancak huzurda görülen davanın açılmasına müvekkilimizin sebebiyet vermediği açıkça ortada olduğunu ,bu sebeple yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava, hukukî niteliği itibariyle;6102 sayılı TTK’nın 643. maddesi yollamasıyla aynı kanunun 545 ve devamı maddeleri uyarınca açılmış şirketin ihyası ile ticaret siciline tescili davasıdır.
…nden gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde; ….sicil nosunda kayıtlı Tasfiye Halinde ….Limited Şirketi’nin son tescilini 16/07/2012 tarihinde yaptırdığı, şirketin 20/05/2011 tarihinde tasfiyesine karar verildiğinin 20/05/2011 tarihinde tescil edildiği, tasfiyesinin sona erdiğinin ise 16/07/2012 tarihinde tescil edildiği ve sicil kaydının terkin edildiği,ortaklar kurulu kararı ile şirkete tasfiye memuru olarak davalı …’nın seçildiği görülmüştür.
… tarafından gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde ihyası istenen şirketin terkin olmadan önce merkez adresinin Bahçelievler / İstanbul olduğu, buna göre mahkememizin 6102 sayılı TTK’nun 547/1 maddesi anlamında kesin yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, incelenen mahkeme dosyası, ticaret sicil kayıtları birlikte değerlendirildiğinde ;Limited şirketlerin tasfiyesinde 6102 sayılı TTK’nın 643. maddesi yollamasıyla aynı kanunun 536 ilâ 548 maddelerinde düzenlenen anonim şirketlerin tasfiyesine ilişkin hükümler uygulanmaktadır. Limited şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesiyle sona erer. Ancak tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmış ise, tüzel kişilik ticaret sicilden silinmiş olsa bile limited şirket tüzel kişiliğinin sona erdiği kabul edilemez. Bir tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda bir hukuki işlemdir. Bu karar ve işlemin hataya dayanması halinde gerçek anlamda bir tasfiye işleminden söz edilemez. Hata veya kasta dayalı şeklen gerçekleşmiş bir tasfiyenin kaldırılmasını, gerek o işlemi gerçekleştirenler, gerekse bundan zarar görenler isteyebilirler, ayrıca tasfiye halinde bulunan bir şirketten alacaklı olan kişinin yapılan ilanlara rağmen alacağını yazdırmaması alacağın düşmesini gerektirmez.
Somut uyuşmazlıkta; davacının Beykoz …’nci Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açtığı davada taraf teşkilinin sağlanması ve davanın yürütülüp sonuçlanması gerektiğinden davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu, bu davada davalı olan Tasfiye Halinde…. Limited Şirketi’nin tüzel kişiliğinin tasfiyenin sonlandırılması nedeniyle sicilden terkin edildiği, davada taraf teşkilinin sağlanması ve yargılamanın yürütülebilmesi için şirketin ihya edilmesi gerektiğinden davanın kabulüne, şirketin tüzel kişiliğinin yeniden ihyasına ek tasfiye işlemlerini yapması için 6102 Sayılı TTK.nun 547/2’nci maddesi uyarınca eski tasfiye memuru olan davalı…’nın şirketin tasfiye memuru olarak atanmasına, keyfiyetin karar kesinleştiğinde tescil ve ilanına, karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE, …nün ….sicil numarasında kayıtlı iken tasfiye nedeniyle sicilden terkin olan Tasfiye Halinde ….Limited Şirketi’nin tüzel kişiliğinin Beykoz ….. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin…..esas sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere İHYASINA,
2-Ek tasfiye işlemlerini yapması için eski tasfiye memuru olan davalı …’nın şirkete tasfiye memuru olarak ATANMASINA,
3-Keyfiyetin karar kesinleştiğinde TESCİL VE İLANINA, tescil ve ilan masraflarının ileride davalı … memurundan tahsil edilmek üzere şimdilik davacı tarafça KARŞILANMASINA,
4-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
5-Davacı tarafından yapılan 13 adet tebligat+posta ücreti olmak üzere toplam ¨183,00 yargılama giderinin tasfiye memuru …’dan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı … yasal hasım olduğundan yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu TUTULMAMASINA,
7-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen ¨2.180,00 ücreti vekaletin tasfiye memuru …’dan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨195,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı … ile davalı … vekilinin yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 08/11/2018

BAŞKAN …

ÜYE …

ÜYE …

KÂTİP …