Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/148 E. 2020/238 K. 11.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/148 Esas
KARAR NO : 2020/238 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/03/2017
KARAR TARİHİ : 11/03/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/03/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile davalının 21/08/2011 tarihli olağanüstü genel kurulda alınan karar gereği daire başına düşen borç bedelini ödememiş olduğunu, davalı borçlunun ilgili borcu ödememesi üzerine Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosyasıyla icra takibinin başlatıldığını, davalının ödeme emrini tebliğ almış olup borca itiraz ettiğini, davalı tarafın borcun tamamına itiraz ettiğinden icra takibinin durduğunu, davalının itirazının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, alacaklarının likit olduğunu beyan ederek itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın % 40′ ından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile davacı tarafın müvekkili hakkında Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğünün …… Esas Sayılı Takibin iptali amacıyla açılan itirazın iptali davasında 21/08/2011 tarihli Olağanüstü Genel Kurulda alınan karar gereği daire başına düşen borcun ödenmediği iddiasıyla icra takibi başlatmış ve müvekkilinin takibe itiraz etmesi üzerine duran takibin devamını sağlamak amacıyla itirazın iptali davası açtığını, davacı tarafın iddialarının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı tarafın mahkemeye başvurmadan önce aynı takibe ilişkin olarak Büyükçekmece …. İcra Hukuk Mahkemesinin ……. E. sayılı dosyasıyla itirazın kaldırılması davası açtığını, mahkemece yapılan inceleme sonucunda ….. E. ….. sayılı kararı ile davanın dayanağı olan 21/08/2011 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Kararının kooperatife ilişkin olduğu, dolayısıyla somut olayda Kat Mülkiyeti Kanunun Hükümlerinin uygulanmayacağı bu nedenle eldeki davanın genel hükümlere tabi olduğu ve mahkemenin sınırlı ve şekli yargılama yetkisi dikkate alındığında genel mahkemelerde yapılacak yargılamayı gerektirdiği, dosyada mübrez herhangi bir kooperatif kararını bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verildiğini, davacının icra takibine dayanak olarak göstermiş olduğu 21/08/2011 tarihli Olağanüstü Genel kuruldan ve alınan kararlardan müvekkilinin hiçbir şekilde haberi olmadığını, müvekkilinin 11/02/2012 tarihinde davacı tarafa takip bedelinin tamamını ödediğini, ödemeye ilişkin 11/01/2012 tarih, …… Seri Nolu ve 7.570.00- TL bedelli ödeme makbuzunun bulunduğunu, makbuz dışında kalan kısmı da elden ödediğini, müvekkilinin davaya konu daireyi 07/06/2005 tarihinde satın almasına rağmen davacı kooperatifçe diğer kat maliklerine tapusu verilirken, çeşitli bahaneler ileri sürülerek müvekkiline verilmediğini, davanın reddine, haksız ve hukuka aykırı olarak kötüniyetli takip başlatan davacı hakkında % 20′ den aşağı olmayan tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Dosyaya sunulan 31/10/2018 tarihli bilirkişi SMM …… tarafından düzenlenen raporda davacının dayanak sunduğu ticaret sicil gazetesindeki 13.750,00 TL’ lik tahakkuk karşılığında davalının 15.570,00 TL’ lik ödeme yaptığı dikkate alındığında davacının Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğünün ……. Esas Sayılı dosyasındaki alacağını ispat edemediğinin tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan 25/11/2019 tarihli bilirkişi Kooperatif Uzmanı …… tarafından düzenlenen raporda davacı kooperatif genel kurul kararlarıyla ödemelerin zamanında yapılmaması halinde aylık % 3 gecikme faizinin alınması kararlaştırılmış ise, davacı kooperatifin icra takibinde, aidat alacaklarına, takip tarihine ve takip tarihinden sonraya aylık % 3 oranından gecikme faizi ile birlikte tahsilini davalıdan talep edemeyeceği, davalıdan talep edilecek aylık % 3 gecikme faiz oranı ile 6098 sayılı BK’nın 120/2 maddesinde tanımlanan yasal sınırlamanın dikkate alınmamış olduğunun kabulü ile davacı kooperatif alacağının mevcut olduğunun tespit edilmesi halinde ancak bu alacağın aylık % 1,5 gecikme faizi ile birlikte tahsilinin talep edebileceğinin tespit edildiği anlaşılmıştır.
Bir davada çekişmeli olguların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği konusuna, ispat yükü denir. İspat yükü ve kuralları TMK’nun 6. ve 7. maddelerinde düzenlenmiştir. Türk Medeni Kanunun 6. maddesine göre “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.”
HMK’nın 190. Maddesinde ise ispat yükü düzenlenmiştir. Maddeye göre;”1- İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.2- Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnaların dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; davacı alacağını 21/08/2011 tarihli olağanüstü genel kurulda alınan karar gereği daire başına düşen borç bedelinin davalının payına düşen miktarı ödememiş olması nedenine dayandırmış olup söz konusu alacağı nedeni ile Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosyasıyla icra takibinin başlatıldığı ve davalının itirazı ile bu davanın açıldığı anlaşılmakla, TMK madde 6 ve HMK 190 gereğince davacı alacaklı olduğunu ispatla yükümlüdür. Bu kapsamda davacının bilirkişi deliline dayanmış olması ve inceleme talebi ile dosya bilirkişiye tevdii edilmiş, 31/10/2018 tarihli bilirkişi SMM …… tarafından düzenlenen rapora itiraz nedeni ile Kooperatif Uzmanı ……. tarafından yeniden rapor alınmış ise de her iki raporda da belirtildiği gibi, davalı üyeliğini eski üye ……’dan almış olduğunda kuşku bulunmamaktadır. Davalının üyelikle birlikte alacak/borçları da devralacağı hususunda da şüphe bulunmamaktadır ancak davalıya tahakkuk ettirilen borçlar her iki raporda da açıkça belirtildiği gibi, ….. tarafından tek imza ile yapılan tahsis sözleşmesi ve 07.06.2005 tarihli 2 adet yazı içeriğinin kooperatifi bağlamadığı, kaldı ki davacı kooperatiflerin dayanağı olmadan üye hesabına borç tahakkuk ettirilemeyeceği, davalı adına çıkarılan aidat borcunun ise önceki genel kurul kararındaki aidat borcu şeklinde açıklanarak tahakkuk ettirildiği ancak hangi genel kurul kararından kaynaklandığının açıklanamadığı anlaşılmakla ispat edilemeyen davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
1-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 54,40 TL ilam harcından peşin alınan 437,72 TL harçtan mahsubu ile bakiye 383,32TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.844,70 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
4-Sarf edilmeyen gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
11/03/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”