Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/145 E. 2018/1031 K. 11.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/145
KARAR NO : 2018/1031

DAVA :İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/02/2018
KARAR TARİHİ : 11/10/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekilinin 07/02/2018 tarihli dava dilekçesini özetle;Müvekkili …. Çin Halk Cumhuriyeti/Tayvan kökenli ve uluslararası faaliyet gösteren bir cep telefonu üreticisi olarak, Türkiye’de ithalat işlemlerini kendi nam ve hesaplarına yürüten dağıtıcıları vasıtasıyla faaliyet gösteren, uluslararası marka değeri ve pazar payı yüksek olan bir şirket olduğunu, davalı…. A.Ş. ‘nin de müvekkili şirketin Türkiye’deki dağıtıcılarından olduğunu, müvekkilinin ve …. arasındaki ticari ve hukuki ilişki gereğince, müvekkili şirket tarafından üretilen cep telefonlarının Türkiye’de …. ve dava dışı ….Ltd. Şti tarafından satışı yapıldığını, bu kapsamda, …. ile müvekilli şirket arasındaki ticari ilişki cari hesaba dayalı olarak yürütülmekte iken; 2009 yılı itibarıyla müvekkiline ait şirket tarafından …. satışı ve teslimi yapılan ürün bedellerinin …. tarafından ödenmemesi üzerine …. ile siparişlere binaen sevk edilen ürün bedellerinin ödenmesi için taraflar müzakerelerde bulunduğunu ve 20 Ekim 2008 tarihli Protokol/Mutabakat Metni ile …. Müvekkil Şirket’e toplam 1.509.741 USD tutarında borçlu olduğu kabul ve imza altına alındığını ve …. bu borcu müvekkiline ait şirkete belirli bir ödeme planına uygun olarak ödeyeceğini taahhüt ettiğini,müvekkiline ait şirket tarafından üzerinde mutabık kalınan bir ödeme takvimi dahilinde ….’e borcunu ödeme imkanı sağlandığını ve …., bu Protokol altında yer alan 30 Ekim 2008 tarihli taksite ilişkin olarak 50,000 USD tutarında bir ödeme yaptığını, ancak bakiye borç tutarını müvekkili şirkete ödenmediğini, bunun üzerine müvekkili şirket müteaddit kereler …. edimlerini vadesinde, tam ve eksiksiz olarak ifa etmesini talep etiğini, aksi halde …. borcunun teminatı olarak müvekkili şirket’e verilmiş olan; 100.000 Euro tutarındaki …. Bankası A.Ş.’nin teminat mektubu, 194.000 Euro tutarında….Bankası A.Ş.’nin teminat mektubu, 150.000 Euro tutarındaki ….Bankası A.Ş.’nin teminat mektubu ve 150.000 Euro tutarındaki …. Bankası A.Ş.’nin teminat mektubu olmak üzere toplam 594.000 EUR tutarındaki 4 adet teminat mektubunun nakde çevrileceği ve bakiye alacak tutarının tahsiline yönelik hukuki işlemlerin başlatılacağı yönünde ihtar ettiğini, halde … tarafından müvekkiline ait şirkete herhangi bir ödeme yapılmadığını, bu sırada …., varlığı ve muacceliyetini hiçbir şekilde inkar etmediği borcu ödeyeceğine ilişkin yanıltıcı beyanlar ile müvekkiline ait şirketi kötü niyetli olarak oyalarken diğer yandan borç tutarının kısmen tahsilini de geciktirmek amacıyla, hiçbir somut delil ya da belge sunulmaksızın ve hiçbir ispat vasıtası dayanılmaksızın, salt soyut beyanlara dayalı olarak ve hayatın olağan akışına aykırı şekilde toplam 594,000 Euro tutarlı 4 ayrı teminat mektubunun süreleri uzatıldığı gibi “gerçek dışı” bir iddia ile, teminat mektuplarının nakde çevrilmesini önlemek üzere Şişli … Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin … D.İş sayılı dosyası üzerinden teminat mektuplarına ilişkin ihtiyati tedbir kararı alındığını, söz konusu kararın müvekkiline ait şirketin konuya ilişkin beyanlarına başvurulmaksızın, … tarafından ve hatta karar dahi müvekkilene ait şirkete tebliğ edilmeksizin verildiğini ve müvekkiline ait şirket tarafından söz konusu teminat mektuplarının paraya çevrilmesi amacıyla ilgili bankalara başvurulması üzerine bankalarca verilen bilgi ile tedbir kararından haberdar olduklarını, ihtiyati tedbir kararını müteakip, tedbirin düşmemesi amacıyla Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…. Esas sayılı dosyası üzerinden geç teslim, stok koruma değeri ve tanıtım payı adı altında muhtelif soyut ve afaki alacak kalemleri yaratılmak suretiyle müvekkili şirket aleyhine menfi tespit ve teminat mektuplarının iptali talebiyle bir dava ikame edildiğini, müvekkiline ait şirket tarafından Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün ….Esas sayılı dosyası üzerinden …. hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığını, alacağın varlığı, muacceliyeti ve miktarı muayyen olmasına karşın …. tarafından icra müdürlüğünün yetkisine ve borca karşı haksız ve kötü niyetli şekilde icra takibinin neticesini geciktirmek maksadıyla itiraz edilerek takibin bu suretle durduğunu, bu kapsamda müvekkiline ait şirket tarafından …. aleyhine yine Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde …. Esas sayılı itirazın iptali davası ikame edildiğini, …. tarafından ikame edilen menfi tespit niteliğindeki yine Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasına kayıtlı dava, müvekkiline ait şirketin ikame etmiş olduğu itirazın iptali davasındaki taraf ve konu birliği gözetilerek dosyalar hakkında , birleştirilme kararı verildiğini ve yargılamaya Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….Esas sayılı dosya üzerinden devam edildiğini, davalı şirketin müvekkiline ait şirkete borçlu olduğunu yazılı olarak ikrar ettiğini, Çin Halk Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti arasında mütekabiliyet olması sebebiyle müvekkiline ait şirketin MÖHUK’un 48/1. maddesi gereğince yabancılık teminatı vermesi yükümlülüğü bulunmadığını, davalının itirazının öncellikle bu yönden iptali gerektiğini, asıl alacağa işletilen faiz tutarı ile takip tarihi itibariyle uygulanan faiz oranı hukuka ve usule uygun olarak hesaplandığını, müvekkiline ait şirket tarafından davalı aleyhine başlatılan icra takibi sair hususlar bakımından da hukuka ve usule uygun bir icra takibi olduğunu, müvekkiline ait şirketin tutarı ve varlığı somut deliller ile ispat olunan takibe konu alacağı likit alacağı olduğunu bu sebeple likit alacağa kötü niyetli şekilde itiraz eden davalı’nın %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına mahkum edilmesini talep ettiklerini, davalı …. tarafından kabul ve ikrar edilen muaccel borcun temini için huzurdaki dava sonuçlanıncaya kadar davalı …. taşınır ve taşınmaz malvarlığı ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep ettiklerini, sonuç olarak müvekkiline ait şirketin alacağını teminen, davalı ….A.Ş.’nin taşınır ve taşınmaz malvarlığı ile davalı yedinde ve üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine teminatsız olarak veya başkanlığımızca re’sen takdir edilecek olan makul bir teminat karşılığı ihtiyati haciz konulmasını, davalı…. A.Ş. tarafından müvekilin şirket ….’ın haklı alacağının tahsilini geciktirmeye yönelik olarak Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün…. Esas sayılı takip dosyasına sunulan hukuki ve usuli dayanaktan yoksun haksız itirazın iptalini 661.702 USD asıl alacak ve 383.714,64 USD işlemiş faiz olmak üzere 1.045.416,64 USD (=¨3.757.959,20) tutarındaki toplam alacağın fiili ödeme günündeki kur üzerinden Türk Lirası karşılığının icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %7 faiz ile tahsili talepli takibin devamını, Likit alacağa karşı kötü niyetle itiraz eden davalı … A.Ş.’nin %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesini, yargılama masrafları ile veekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili tarafından mahkememize sunulan 19/04/2018 tarihli cevap dilekçesinde;Müvekkili şirketin davacı şirketten cep telefonu ithalatı çerçevesinde mal alışverişi içerisinde olduğunu,ticari ilişkilerini Alman …. firmasıyla kurmuşduklarını sonrasında, bu firmanın cep telefonu bölümünü davacı şirkete satması ile davacı şirketle ticari ilişkisini devam ettirme durumunda kaldığını, müvekkili şirketin 594.000 Euro bedelli teminat mektuplarını bu ticari ilişki çerçevesinde davacıya verildiğini ancak davacı tarafından taahhütlerin yerine getirilmediğini,müvekkiline teslim edilmesi gereken telefonlar/mallar zamanında teslim edilmediğini ve müvekkili şirketin bu suretle yüksek meblağlarda zarara uğratıldığını, söz konusu teminat mektuplarının süreli olduğunu ve üzerinde süresi yazılı olduğunu, buna rağmen davacının talebi ve yeni mallar yollayacağı taahhüdüyle mektupların yasaya aykırı şekilde süresi uzatıldığını, Şişli …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …. D.İş kararıyla tedbir kararı alındığını, söz konusu malların geç teslimi sebebiyle müvekkilinin çok büyük mağduriyeti ortaya çıktığını, zarar ettiğini,davacı şirketin TAİWAN merkezli Türkiye’ de hiçbir malvarlığı ya da adresi dahi bulunmadığını, bu sebeple davacının Türkiye’de icra takibi/dava açarken 5718 sayılı möhuk madde 48/1 uyarınca teminat yatırmak zorunda olduğunu ve davacı tarafça teminat yatırılması gerektiğini aksi halde dava usulden reddolunması gerektiğini, İşbu nedenlerle de, 5718 sayılı MÖHUK madde 48/1′ e göre; ” Türk mahkemesinde dava açan, davaya katılan veya icra takibinde bulunan yabancı gerçek ve tüzel kişiler, yargılama ve takip giderleriyle karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılamak üzere mahkemenin belirleyeceği teminatı göstermek zorundadır. ” şeklindeki emredici kanun maddesi gereği davacı hiçbir teminat yatırmaksızın işbu davayı ve davaya konu icra takibini başlattığından öncelikle yasa gereği davanın usulden reddine, her halükarda ise mahkemece davacıya teminat yatırması için kesin süre verilmesi aksi halde davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, icra takibi ve dava açılırken kanunlara ve yargıtay içtihatlarına aykırı olarak alacaklı tarafından herhangi bir teminat yatırılmadığını, bu hususun icra müdürlüğü tarafından takip açılırken res’ en dikkate alınması gerekirken yerine getirilmediğini,davacının icra takibine konu ettiğini beyan ettiği alacağın cari hesap iddiasına dayandığını, davacının takip konusu faturayı müvekkiline tebliğ ettiğini ve aynı zamanda fatura konusu hizmeti eksiksiz şekilde verdiğini ispat etmekle yükümlü olduğunu,ancak davacının bu yükümlülüklerini hiçbir şekilde yerine getirmediğini bu nedenle herhangi bir alacağa hak kazanmadığını,müvekkilinin ticari defterlerinin incelemesiyle davacının müvekkili şirketten değil, müvekkili şirketin davacıdan alacaklı olduğunun tespit edilebileceğini, davacının Türkiye’de hiçbir ikamet ve malvarlığı bulunmayan davacının yasa gereği teminat sunması için davacıya kesin süre verilmesi aksi halde davanın esasa girilmeksizin usulden reddini, dosyanın mahkememizin …E sayılı dosyası ile birleştirilmesini, her halükarda haksız ve hukuka aykırı davanın reddi ile davacı aleyhine %20 den az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesini yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, alacağın tahsili amacı ile başlatılan ilâmsız icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67. Maddesi uyarınca iptali ve icra inkâr tazminatının tahsili davasıdır.
6100 sayılı HMK’nın 166/1 inci maddesi” aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.”şeklindedir.Yine aynı maddenin dördüncü fıkrasında “Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır.” şeklinde olup buna göre huzurdaki dava ile Mahkememizin … Esas sayılı dosyasındaki dava aynı sebeplerden doğduğu anlaşıldığından her iki dosyanın birleştirilerek görülmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizdeki dava ile aynı ve birbirine benzer sebepten doğan, biri hakkında verilecek hükmün diğerini de etkileyecek nitelikte bulunması sebebiyle aralarında hukuki ve fiili bağlantı bulunan mahkememiz dosyası ile Bakırköy ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyasının HMK’nun 166. md gereğince BİRLEŞTİRİLMESİNE,
Esasın bu şekilde KAPATILMASINA,
Yargılamanın Bakırköy …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyası üzerinden YÜRÜTÜLMESİNE,
Dair, asıl karar ile birlikte istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/10/2018

BAŞKAN …

ÜYE …

ÜYE …

KATİP …