Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1349 E. 2021/1149 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1349 Esas
KARAR NO : 2021/1149

DAVA : İtirazın İptali (Emanet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/12/2018
KARAR TARİHİ : 07/12/2021
K.YAZIM TARİHİ : 13/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Emanet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının ….. Matbaacalık ünvanlı borçlusu ile ilgili olarak başlattığı icra takibi kapsamında, K.Çekmece ….. İcra Müd. ….. Tal. dosyasından 26.07.2012 tarihinde yapılan muhafaza işlemi neticesinde, muhafaza altına alınan malların müvekkiline teslim edildiğini, yanlar arasında saklama sözleşmesi akdedildiğini, malların saklanması için günlük 154,00 TL olarak anlaşıldığını, 26.07.2012-10.07.2013 gününe kadarki bedel için davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, bu takiple ilgili itirazın iptaline karar verildiğini, dava konusu saklama ücreti döneminin ise 10.07.2013-08.11.2018 tarihleri arası olduğunu, davalının halen malları geri almadığını, bu malların kapladığı alan nedeniyle müvekkilinin başka mal alamadığını ve zarara uğradığını, davalının icra takibinde itiraz ettiği derdestlik yönünden, bahse konu alacağın döneminin farklı olduğunu, o davanın konusunun 26.07.2012-10.07.2013 tarihleri arası, işbu davanın ise 10.07.2013-08.11.2018 tarihleri arasındaki dönem olduğunu, izah edilen nedenlerle davalının Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün ….. E. Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazının iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davacı vekili birleşen dosyadaki dava dilekçesinde özetle; aynı saklama sözleşmesi gerekçe gösterilerek davalının Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …..E. Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazının iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin dava dışı ….. Matbaacılık’dan olan alacağının tahsili için Antalya …. İcra Müdürlüğü’nün ….. E. sayılı dosyasından icra takibi başlattığını, K.Çekmece ….. İcra Müd.’nün ….. Talimat sayılı dosyası üzerinden 26.07.2012 tarihinde borçlunun bir kısım mallarının haczedilip muhafaza altına alındığını, adli yediemin sıfatıyla davacıya teslim edildiğini, davacının daha öncede yediemin ücretine dayalı alacak iddiasıyla müvekkili aleyhine K.Çekmece …. İcra Müdürlüğü’nün ….. E. sayılı dosyası ile takip başlattığını, Bakırköy …. ATM’nin … E. (bozma incesi …-…. E.-K.) sayılı dosyası üzerinden görülen ve devam eden dava dosyası bulunduğunu, bu dosyada davacının alacağının çok üstünde alacak talebinde bulunduğunu, K.Çekmece …. İcra Müd. ….. Tal, sayılı dosyasında 31.12.2018 tarihinde yapılan hesaplamada yediemin ücretinin üst sınırının 12.750,00 TL olduğunun tespit edildiğini, söz konusu dava davacı lehine hükmedilecek değerin adli yedieminin talep edebileceği üst sınırt karşılayacak miktarda olduğundan, derdestlik nedeniyle davanın reddini talep ettiklerini, yedieminlik ücretinin hesaplanmasına Adalet Bakanlığına ait depo ve garajlarda muhafaza edilen mallar için alınacak ücretin uygulanması gerektiğini, izah edilen nedenlerle, aynı alacağa ilişkin daha önce açılmış başka bir takip ve dava olduğundan derdestlik nedeniyle davanın reddine, yediemin ücretinin muhtıra göndermek suretiyle icra müdürlüğü kanalıyla talep edilmediğinden, hukuki yarar yokluğundan davanın reddine, davanın esastan reddine, davacı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep edilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Huzurda görülen dava yedieminlik sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen takipte borçlu olmadığının tespitine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dosyamız arasında celp olunan Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklının 299.684,00 TL asıl alacak üzerinden ilamsız icra takibi yaptığı, ödeme emrinin borçluya tebliğine ilişkin tebligat parçasının dosya içerisinde yer almadığı borçlunun 15.11.2018 tarihli dilekçe ile vekili aracılığıyla; yetkiye, borca ve tüm ferilerine itiraz ettiği ayrıca, icra dosyasının derdest olduğuna ilişkin itirazda bulunduğu görüldü.
Dosyaya sunulan 26/12/2019 tarihli bilirkişi SMMM … tarafından düzenlenen raporda; Davacı ile davalı yan arasında, davalının, K.Çekmece .. İcra Müd. … Tal. dosyasından haczettiği malların, davacının özel yeddiemin deposunda muhafaza edilmesi için 26.07.2012 tarihli Yedieminlik Teslim Zaptı düzenlendiği, teslim zabtında depo ücretinin günlük 154,00 TL’den ödeneceğinin taraflar arasında mutabık kalınarak kahul edildiğinin görüldüğü, haczedilen malların değerinin toplam 77.000,00 TL olarak tespit edildiği, davacının huzurdaki dava ile; 10.07.2013-08.11.2018 tarihleri arası 1.946 gün x 154,00 = 299.684,00 TL’nin icra takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsilini talep ettiği, yanlar arasındaki sözleşme gereği bu bedelin uygun olduğunun hesaplandığı; ancak davalının, davacının Adalet Bakanlığı’nca yayınlanan ücret tarilesi üzerinden ücret istemesi gerektiği savunmalarında bulunduğundan Adalet Bakanlığı’nca yayınlanan ücret tarifesi üzerinden hesaplama yapıldığında, davacının davalıdan talep edebileceği yediemin ücretinin toplam 12.480,00 TL olarak hesaplandığı ve davacıya 14.05.2019 tarihinde zaten 13.120,00 TL ödenmiş olduğu, bu nedenle Adalet Bakanlığı ücret tarifesi üzerinden davacının ücret isteyebileceğine kanaat edilmesi halinde, davacının herhangi bir alacağının olmayacağı belirtilmiştir.
Dosyada ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde;
Dosya kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, 26.07.2012 tarihli yediemin ücret sözleşmesinin geçerli olup olmadığı ve tahakkuk eden yediemin ücretinin miktarı ve söz konuus ücretten hakkaniyet indirimi yapılıp yapılmayacağı konularında toplandığı mahkememizce tespit edilmiştir.
Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün ….. Talimat sayılı dosyasına göre, dava dışı borçluya ait mahcuzlar, 26.07.2012 tarihinde haczedilerek aynı tarihte muhafaza altına alınmış olup haczedilen mallar davacıya ait yediemin deposuna teslim edilmiştir. Alacaklı vekili ile yediemin arasından düzenlenen 26.07.2012 tarihli “yediemin teslim zabtı” başlıklı belgede, mahcuzların kapladığı yer ve değeri üzerinden günlük 154,00 TL yedieminlik ücreti kararlaştırıldığı görülmektedir. Belge altında haciz ve muhafaza işlemini talep eden alacaklı vekilinin imzasının olduğu, alacaklı vekilinin bu işleme ve belirlenen ücrete herhangi bir itirazının olmadığı gibi aksine yapılan işlemi ve yediemin ücretini kabul ettiğini ve hatta dava açmayacağını açıkça bildirdiği görülmektedir. Açıklanan nedenlerle çekişme konusu sözleşmenin tarafların serbest iradeleri ile tanzim edildiği anlaşılmaktadır.
Öte yandan yine yerleşik Yargıtay kararlarında belirtildiği üzere; yediemin teslim tutanağı tanzimi haciz ve muhafaza işleminin devamı niteliğindedir. Muhafaza altına alınan malın yediemine teslimi icra işleminin tamamlayıcı ve zorunlu unsuru olup işlemin doğası gereğidir. Aksi durum icra prosedürüne ve yaşamın doğal akışına aykırıdır. Kaldı ki davacı asil, vekili tarafından imzalanan sözleşme niteliğindeki bu belgeye karşı dava tarihine kadar herhangi bir itirazda da bulunmayarak zımni muvafakat etmiş sayılmalıdır. Keza yediemin teslim tutanağım imzalamak hususunda vekilin özel olarak yetkilendirilmesinc gerek de olmayıp, netice olarak davalının sözleşme serbestisi içinde yedieminle akdedilmiş olan 26.07.2012 tarihli sözleşme ile bağlı ve yedieminlik ücretinden sorumlu olduğu sonucuna varılmıştır.
Uyuşmazlıkta çözümlenmesi gereken bir diğer konu ise Adalet Bakanlığı Depo ve Garajlar Tarifesi’nin taraflar arasındaki davada uygulanmasının gerekip gerekmediğidir. Dava konusu ücrete konu yedieminlik deposu Bakanlığa ait olmayıp özel bir depo olduğu gibi, alacaklı vekili ile yediemin arasında tanzim edilen 26.07.2012 tarihli yediemin teslim zaptında da bu hususa vurgu yapılmış ve günlük ücret tarafların serbest iradeleri ile kararlaştırılmıştır. Konuya ilişkin Yargıtay kararlarına göre; “…Sözleşme serbestisi içinde düzenlenen yedieminlik ücretine ilişkin protokol tarafları bağlar. Bu durumda sözleşme nedeniyle uygulama imkânı bulunmayan Adalet Bakanlığına Ait Depo ve Garajlarda Muhafaza edilen Mahcuz Mallar İçin Alınacak Ücret tarifesine göre yazılı şekilde yedieminlik ücreti belirlenerek hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır…” denilmekte olup buna göre davacı yedieminin ile yapılan sözleşme uyarınca kararlaştırılan ücretin ödenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Her ne kadar Adalet Bakanlığı’nca açılıp işletilen yediemin depoları hakkında uygulanmakta olan ücret tarifeleri sadece Bakanlıkça işletilen yediemin depoları için geçerli ise de, özel yediemin depolarına ilişkin ücret uyuşmazlıklarında da bu tarifedeki kurallardan yararlanılarak sonuca ulaşılmasının hakkaniyete daha uygun düşeceği Yargıtay İçtihatlarıyla kabul edilmiştir. (Yüksek Yargıtay 13 üncü Hukuk Dairesi’nin 08/03/2017 gün ve 2015/38418 esas,2017/2929 karar,18/06/2014 gün ve 2014/3791 esas,2014/19624 karar sayılı ilamları)
Davalının vekili tarafından imzalanan saklama sözleşmesinden ve yedieminlik ücretinden sorumlu olduğu belirlendikten sonra somut uyuşmazlıkta 6098 sayılı TBK’nın 51/1’nci maddesinin uygulanıp uygulanamayacağı üzerinde durulmalıdır.
6098 sayılı TBK’nın 51/1’nci maddesinde; “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” denilmektedir. Buna göre yedieminlik ücretinin artmasında davacının bir kusuru var ise bunun değerlendirilerek belirlenen tazminattan bir indirim yapılması gereklidir.
Söz konusu malların davacının deposuna teslim edildiği tarihten dava tarihi arasında geçen sürenin uzunluğu, haczedilen malların değeri, mahkememizce Adalet Bakanlığı’na ait depo ve garajlarda muhafaza edilen mahcuz mallar için alınacak ücret tarifeleri uyarınca belirlenen yedieminlik ücreti ve ortaya çıkan yediemin ücretinin fazlalığı, davacının ücreti ödenmediği halde alacağının tahsili için beklediği süre karşısında miktarın artmasında kendisinin de kusurlu olduğu hususları göz önüne alındığında belirlenen yedieminlik ücretinden davaya konu mahcuzlu malların haciz tarihindeki değerini aşmayacak şekilde (Yüksek Yargıtay 13 üncü Hukuk Dairesi’nin 07/07/2015 gün ve 2015/14939 esas,2015/23595 karar sayılı ilamı) TBK’nın 51/1. maddesi uyarınca hakkaniyete uygun bir indirim yapılması gerektiğine karar verilmiştir.
Davacı vekili her ne kadar davalının icra takibine haksız olarak itiraz ettiğinden bahisle davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiş ise de, tazminat miktarının yapılan yargılama sonucunda belirlenmesi ve TBK’nın 51 inci maddesi uyarınca Mahkememizce indirim yapılması gözönüne alındığında alacağın likit olmaması nedeniyle davacının icra inkar tazminatı talebinin reddi ile davalının davacının kötüniyetli olarak icra takibine giriştiğini ispat edemediğinden davalı vekilinin kötüniyet tazminatı talebinin de reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Mahkememizin … E. Sayılı dosyası bakımından:
1-AÇILAN DAVANIN KISMEN KABULÜ ile davalının Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 31.500,00 TL asıl alacak üzerinden İPTALİ ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2. maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2-Dava açıldıktan sonra hacizli malların satışı sonunda davacıya ödenen 13.120,00 TL’nin icra müdürlüğü tarafından infaz aşamasında dikkate alınmasına,
3-Şartları oluşmayan davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
4-Şartları oluşmayan davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
5-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 2.151,77 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 3.619,44 TL nispi harçtan mahsubu ile fazla alınan 1.467,68 TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
6-Davacı tarafından sarf olunan (1,600,00 TL bilirkişi ücreti + 224,25 TL posta/tebligat/müzekkere/talimattan ibaret) 1.824,25 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı ve 2.157,77 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
9- Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1 maddesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10- Mahkememizce takdiri indirim yapılması nedeni ile reddedilen miktar bakımından davalı lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Mahkememiz dosyası ile birleşen 2019/684 E. Sayılı dosyası bakımından:
1-Mahkememizce yapılan hakkaniyet indirimi nedeni ile bakiye alacak kalmadığından AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
2- Şartları oluşmayan davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3- Şartları oluşmayan davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
4- Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 185,64 TL nispi harçtan mahsubu ile fazla alınan 126,34 TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından sarf olunan (1.600,00 TL bilirkişi ücreti + 224,25 TL posta/tebligat/müzekkere/talimattan ibaret) 1.824,25 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı ve 59,30 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
8- Mahkememizce takdiri indirim yapılması nedeni ile dava reddedildiğinden reddedilen miktar bakımından davalı lehine vekalet ücreti ve yargılama gideri takdirine yer olmadığına,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/12/2021

Katip ….
e-imzalı

Hakim ….
e-imzalı