Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1348 E. 2020/413 K. 14.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1348 Esas
KARAR NO : 2020/413

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 31/12/2018
KARAR TARİHİ : 14/07/2020
K.YAZIM TARİHİ : 14/08/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine sunmuş olduğu 31.12.2018 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin yurt içi ve yurt dışı paketle kargı taşımacılığı yaptığını, taraflar arasında 01.03.2017 tarihli yurt içi taşıma ve cari hesap sözleşmesi ve aynı tarihte yurt dışı taşıma sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşmeye istinaden borçlu şirkete ait yurt içi ve yurt dışı gönderilerin müvekkili şirket tarafından taşındığını, böylece müvekkili şirketin sözleşmeden kaynaklı edimini gereği gibi ifa ettiğini, taraflar arasında düzenlenen faturalar sebebiyle davalı tarafından 17.925,32 TL tutarındaki bakiye kısmın ödenmediğini, bu sebeple Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü ….. Esas sayılı dosyasından icra takibi yapıldığını, açılan takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz etmesi sebebiyle vaki itirazın iptaline, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalının usulüne uygun olarak yapılan tebligata rağmen davaya cevap vermediğinden münkir sayılmıştır.
Dava,İİK 67 md ne dayalı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talepli (HMK 105.md düzenlenen) EDA davasıdır.
Taraflar arasında ki uyuşmazlık konularının; 21.03.2017-01.10.2018 tarihleri arasını gösterir cari hesap ekstresine, taşıma faturası alacağına dayalı alacağından kaynaklı davacının 17.925,32 TL alacaklı olup olmadığı (alacağın var olup olmadığı ), tahsili gereken alacak miktarının ne olduğu, davacının bu alacağı talep edip edemeyeceği,borçlunun temerrüte düşüp düşmediği temerrüt tarihinin , uygulanması gereken faiz tür ve oranının, buna göre tahakkuk eden faiz miktarının ve toplam alacağın ne olduğu, icra-inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda toplandığı tespit edilmiştir.
Celp edilen Bakırköy …… İcra Müdürlüğü …… Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacının 17.925,32 TL asıl alacak nedeniyle 7 örnek icra takibi yaptığı, ödeme emrinin davalı borçluya 07.11.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından 07.11.2018 tarihinde itiraz edildiği, icra dairesince takibin durdurulduğu, itirazın süresinde olduğu görülmüştür.
Tarafların ticaret sicili kayıtları, taşıma sözleşmesi vs belgeler celp edilmiş, , bu nedenle davalıdan alacaklı olup olmadığı hususunda rapor aldırılmak üzere bilirkişi incelemesine karar verilmiştir.
Davalı tarafa ticari defter ve belgelerin sunulması hususunda yapılan ihtaratlı davetiye tebliğine rağmen ticari defter ve belgelerin davalı tarafça ibraz edilmemesi üzerine davacı defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme neticesi SMMM ……. tarafından dosyaya kazandırılan 13.05.2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; İncelenen davacı şirkete ait 2017 ve 2018 yılı ticari defter ve belgelerin Elektronik Genel Tebliğ usul ve esaslarına uygun tutulduğu, 2017 yılında davalı adına 47 adet 2018 yılında 71 adet fatura düzenlenmiş bulunduğunu, ticari defter ve kayıtların usulüne uygun tutulması nedeni ile davacı şirket lehine delil kabiliyetinin bulunduğu, davacının davalıdan 17.925,32-TL cari hesap alacağının bulunduğu, davalının takip tarihi itibari ile temerrüde düştüğü kanaatini bildirir rapor tanzim etmiştir. Davalıya yapılan usulüne uygun tebligata rağmen bilirkişi raporuna itiraz etmemiş ve isticvap olunmak üzere çağrılan gün ve saatte duruşmada hazır bulunmamıştır.
Toplanan deliller ile dosyadaki bilgi ve belgelere göre yapılan yargılama sonunda ; davacının takip tarihi itibariyle, davalı tarafa sunduğu yurt içi ve yurt dışı kargo gönderi hizmeti bedeli nedeniyle 17.925,32-TL alacağının bulunduğu, dava konusu asıl alacak miktarı itibariyle talepte fazlalık bulunmadığı, takip öncesi işlemiş faiz alacağının dava konusu edilmediği, davalı/borçlunun likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği gözetilerek davanın kabulüne karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlere;
1-Davanın KABULÜ ile davalı/borçlunun Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı dosyası üzerinden takibine girişilen takip konusu 17.925,32 TL’lik borcun dava konusu edilen 17.925,32 TL’lik kısmına vaki itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA,
Takip konusu asıl alacağa – davacının talebi aşılmamak üzere- takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4489 Sayılı Kanun ile değişik 2.md gereğince T.C. Merkez Bankası tarafından kısa vadeli avans kredilerine uygulanan faiz oranları dikkate alınarak değişen oranlarda basit usulde (3095 S.K. Md 3.) temerrüt faizi uygulanmasına,
2-Asıl alacağın % 20’si üzerinden hesap edilen icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,

3- Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 1.224,47-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 216,49-TL peşin harç ile icra veznesine yatan 89,62-TL harcın mahsubu sonucu bakiye 918,350-TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye İRAT KAYDINA,
4-a.) Davacı tarafından sarf olunan (800,00-TL bilirkişi ücreti + 147,00-TL posta/tebligat/ müzekkereden ibaret ) 947,00-TL yargılama gideri ile (35,90-TL başvuru harcı 216,49-TL peşin nisbi harç + 5,20-TL vekalet harcından ibaret ) toplam 257,59-TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya VERİLMESİNE,
b.) Davalı tarafça sarf olunan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine YER OLMADIĞINA,
c.) Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine İADESİNE,
5- a.)Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa VERİLMESİNE
Dair, 5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre, Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/07/2020

Katip …

Hakim …