Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1332 E. 2020/374 K. 07.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1332 Esas
KARAR NO : 2020/374

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 07/07/2020
K.YAZIM TARİHİ : 20/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekilinin Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine sunmuş olduğu 28.12.2018 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle müvekkili tarafından davalı aleyhine 11.089,41 TL tutarındaki cari hesap alacağı ve faturalardan kaynaklı alacağının tahsili için Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü …. Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, borçlunun haksız ve kötü niyetli olarak borca ve ferilerine ve yetkili icra dairesine itiraz etmiş olduğunu alacağı mübrez delilleri, ticari defter ve belgeleri ile ispatının mümkün olduğunu, alacağının müvekkili şirketçe davalı şirketin tanıtım ve reklamlarını eksiksiz olarak yapması sebebiyle doğduğunu, bunun adex raporu ve medya hizmet sağlayıcı kuruluş ticari işletim geliri beyannamesi ve beyannameye istinaden RTÜK’e yapılan ödeme belgesi ile de ispatının mümkün olduğunu, bu sebeple vaki itirazın iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesi ve delil listesinin HMK’nın emredici hükümlerine aykırı olduğunu, usulüne uygun delil listesi sunup tebliğ edilmediğini, taraflar arasında borç doğuracak bir ticari ilişki olmadığını, davacı şirket tarafından ticari ilişkiyi saptar nitelikte fatura tebliğ edilmediğini, dava konusu borcun müvekili tarafından ödendiğini, ticari ilişkinin bittiğini, düzenlenen fatura içeriğinden müvekkilinin haberdar olmadığını, muayyen belirlenebilir litik bir alacağın olayda söz konusu olmadığını, bu sebeple davanın reddini %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davanın,İİK 67 md ne dayalı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talepli (HMK 105.md düzenlenen) EDA davası olduğu tespit edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının;Davacının takip ve dava tarihi itibariyle takip konusu 11.089,41 TL üzerinden davalıdan alacaklı olup olmadığı,(alacağın var olup olmadığı), tahsili gereken alacak miktarının ne olduğu, davacının bu alacağı talep edip edemeyeceği, borcun ödenip ödenmediği, borçlunun temerrüte düşüp düşmediği temerrüt tarihinin , uygulanması gereken faiz tür ve oranının, buna göre tahakkuk eden faiz miktarının ve toplam alacağın ne olduğu, icra-inkar tazminatı ve kötüniyet tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda toplandığı anlaşılmıştır.
Celbi istenen Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü …. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının davalı aleyhine 11.089,41 TL asıl alacak üzerinden takip dayanağı cari hesap ekstresi gösterilerek 7 örnek icra takibi yaptığı, ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiği borçluya ödeme emrinin 06.12.2018 tarihinde tebliğ edildiği,borçlu tarafından süresi içinde 07.12.2018 tarihinde borca, takip dayanaklarına, faize , faiz oranına, icra dairesinin yetkisine itiraz edildiği , iik 66. Maddesi uyarınca icra dairesince takibin 08.12.2018 tarihinde durdurulduğu görülmüştür.
Borçlunun icra dairesinin yetkisine ilişkin itirazı; 6100 Sayılı HMK 10. maddesinde ” Sözleşmeden doğan davalar sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde açılabilir ” hükmü ve sözleşmenin ifa yerinin belirlenmesinde 6098 Sayılı TBK 89. Madde düzenlemesinin gözönüne alınacağı ve maddenin 1/1 numaralı bendinde “Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde” ifa edilir şeklindeki düzenlemesi göz önüne alındığında davacı alacaklı vekilinin icra takibini şirket merkezinin bulunduğu Küçükçekmece İcra Müdürlüğünde yapmasında usule aykırılık bulunmadığı gözetilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Toplanan deliller ve taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının tespiti bakımından taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesine karar verildiği davalının defter ve belgelerini sunmadığı, davacının defter ve belgeleri üzerinde SMMM … tarafından yapılan inceleme neticesi dosyaya kazandırılan 12.07.2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacıya ait 2014,2015,2016,2017,2018 yılı defterlerinin usulüne uygun tutulduğu , yevmiye defterlerinin kanuni süreleri içinde açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığı davacının davalıya 14.04.2014- 07.11.2016 tarihleri arasında toplam 17 fatura kestiği faturaların toplam tutarının 11.809,41-TL olduğu dolayısı ile davacının davalıdan 11.809,41-TL alacaklı olduğu kanaatini bildirirmiştir.
Elde edilen deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde,Davacı bilirkişi raporu içeriğinde dökümü yapılan toplam 17 adet faturadan kaynaklı 11.089,41-TL tutarlı faturalardan kaynaklı cari hesap alacağı nedeni ile davalı aleyhine icra takibi yapmıştır. Davalının itirazı açılan itirazın iptali davasında taraf defterleri üzerinde bilirikişi incelemesine karar verilmiş ancak davalı ibrazdan kaçındığından sadece davacı defterleri üzerinde inceleme yapılabilmiştir. Ancak davacının kendi defterlerine dayanarak ve alacağı ispatlama olanağı bulunmamaktadır. Fakat davalının dava dilekçesinde ödeme iddiası bulunmakta olup; dava konusu borcun ödendiğine ilişkin beyan ile davalı ispat külfetini üstüne aldığından ve gerek davacı defter ve belgelerinde ödeme kaydının bulunmaması gerekse davalının ödemeye ilişkin bir delil ibraz edememiş olması nedeni ile davanın kabulüne karar verilmiş; davalının tespit olunan likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği gözetilerek davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilip aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile davalı/borçlunun Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü …. Esas sayılı dosyası üzerinden takibine girişilen takip konusu 11.089,41-TLlik borcun dava konusu edilen 11.089,41-TL’lik kısmına vaki itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA,
Takip konusu asıl alacağa – davacının talebi aşılmamak üzere- takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4489 Sayılı Kanun ile değişik 2.md gereğince T.C. Merkez Bankası tarafından kısa vadeli avans kredilerine uygulanan faiz oranları dikkate alınarak değişen oranlarda basit usulde (3095 S.K. Md 3.) temerrüt faizi uygulanmasına,
2-Asıl alacağın % 20’si üzerinden hesap edilen icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,

3- Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 757,51-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 133,93-TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 55,45-TL harcın mahsubu sonucu bakiye 568,16-TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye İRAT KAYDINA,
4-a.) Davacı tarafından sarf olunan (800,00 TL bilirkişi ücreti + 114,00-TL posta/tebligat/ müzekkereden ibaret ) 914,00-TL yargılama gideri ile (35,90-TL başvuru harcı +133,93 TL peşin nispi harç +5,20TL vekalet harcından ibaret ) toplam 175,03-TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya VERİLMESİNE,
b.) Davalı tarafça sarf olunan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine YER OLMADIĞINA,
c-) Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine İADESİNE,
5-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa VERİLMESİNE
Dair, 5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre, Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/07/2020

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı