Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1329 E. 2021/860 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1329 Esas
KARAR NO : 2021/860

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 05/10/2021
K.YAZIM TARİHİ : 04/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin sahibi olduğu … plakalı araca 03.10.2018 tarihinde … mevkiinde … plakalı aracın arkadan çarptığını, arkadan çarpan sürücünün kusurlu olduğunun kabul edildiği, aracın … Sigorta tarafından sigortalandığı, araçtaki hasarın kendi kaskosuyla yapıldığını, ancak kaskonun değer kaybını karşılamadığı, 14.11.2018 tarihinde davalı sigorta şirketine başvururak ve gerekli evraklar götürülerek tazminat talep edildiğini, 16.11.2018 tarihinde dosya açılarak 9.000 TL ödeme yapıldığını, aracın en lüx sınıfta … olduğunu, deri koltuk, hayalet gösterge gibi birçok ek özelliğe sahip olduğunu, çarpma sonucu aracın salıncak kısmına kadar etkilendiğini, bu sebeple araçta oluşan değer kaybının çok fazla olduğunu, aracın satış fiyanının 240.000 TL olduğunu, …’dan bu haliyle müvekiline 180.000 TL önerildiğini, bu sebeple fazlaya ilişkin haklarının ve ek dava açma hakkı saklı kalmak kaydıyla kaza tarihi olan 03.10.2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalı sigortalı açısından limitleri aşmamak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen zararının tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, delillerin taraflarına tebliği gerektiğini, poliçe dolayısıyla sorumluluklarının sigortalının kusuru oranında olmak üzere maddi zararlarda araç başı 36.000 TL olduğunu, talep edilen miktarın fahiş ve dayanaktan yoksun olduğunu, bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, bu hususta kusur durumu için ATK’ya değer kaybı için teknik üniversite veya trafik ihtisas dairesine gönderilmesi gerektiğini, temerrüt tarihinin KTK 98/1’e göre sigortacının maddede belirtilen maddeleri ilettiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde başlayacağını, müvekkili şirket tarafından davacıya 9.000 TL, 27.000 TL olmak üzere ödeme yapıldığını, müvekkilinin teminat limiti 36.000 TL olduğundan şirketin sorumluluğunun kalmadığı, bu nedenle öncelikle dava şartı yokluğu nedeniyle mahkeme aksi kanaatte ise haksız ve mensentsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Yapılan usulüne uygun tebligata rağmen diğer davalılar … ve … tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dosyaya sunulan 12/06/2019 tarihli bilirkişi … tarafından hazırlanan raporda; 03/10/2018 tarihli trafik kazasında, davalı sigorta şirketine sigortalı davalı …’nun maliki olduğu … plakalı aracın davalı sürücüsü …’ün asli ve tam kusurlu (%100 oranında) olduğu, … plakalı aracın sürücüsü …’ nin kusursuz olduğu, … plakalı araçta meydana gelen değer kaybının 12.860,20 TL olduğu hususlarının tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan 18/11/2019 tarihli bilirkişi … tarafından hazırlanan 1. ek raporda; kök raporda bildirdiği görüşün değilmediği belirtilmiştir.
Dosyaya sunulan 14/04/2021 tarihli bilirkişi … tarafından hazırlanan 2. Ek raporda; 03/10/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasında … plakalı aracın güncel rayiç değerinde meydana gelen azalmanın 30.000,00 TL olduğu kanaati bildirilmiştir.
Dava, maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklanan değer kaybından oluşan tazminat istemine ilişkindir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2020/89 Esas, 2021/1988 Karar sayılı kararına göre;
“…Makine Mühendisi bilirkişi tarafından sunulan raporda, araçta meydana gelen değer kaybının neye göre hesaplandığı belli değildir. Dairemizin formülüne göre “aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, davacı tarafın iddiaları, davalının savunmaları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybının hesaplanması” gerekmektedir. Buna göre aynı bilirkişiden ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile ve yetersiz gerekçe ile araç değer kaybına ilişkin talebin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır…”
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2019/5578 Esas, 2020/7959 Karar sayılı kararına göre;
“…Somut olayda, zarar veren araç hususi nitelikte olduğundan, hükmedilen tazminata yasal faizi uygulanması gerekmekte olup, avans faiz uygulanması doğru değil, bozma nedeni ise de bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün, 6100 sayılı HMK.’nun 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK.’nun 438/7. maddesi delaletiyle düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir…”
Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarına göre kazanın oluşumunda davalı sigorta şirketine sigortalı davalı …’nun maliki olduğu … plakalı aracın davalı sürücüsü …’ün asli ve tam kusurlu (%100 oranında) olduğu, … plakalı aracın sürücüsü …’ nin kusursuz olduğu belirtilmiştir. Mahkememizce dosyaya sunulan 12/06/2019 ve 18/11/2019 tarihli raporlarda aracın değer kaybına ilişkin hesaplamanın nispi yöntem ile hesaplandığı; bu hali ile raporların hükme esas alınamayacağı kanaati ile dava konusu aracın hasar öncesi güncel rayiç değeri ile hasar onarıldıktan sonraki güncel rayicinin tespit edilerek değer kaybının hesaplanması için bilirkişiye yeniden tevdi edilmiştir. Bilirkişi tarafından düzenlenen 14/04/2021 tarihli bilirkişi raporunun tekniğine uygun olup, yargısal denetime elverişli olduğu kanaati ile söz konusu rapor hükme esas alınmıştır. Davalı sigorta şirketinden hasar dosyası celp edilmiş olup hasar dosyasının incelenmesinden davacıya sigorta şirketi tarafından 9.000,00 TL değer kaybı ödemesi yapıldığı yine davacının maliki olduğu kasko şirketine ise teminat kapsamında 27.000,00 TL ödendiği anlaşılmaktadır. Davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemeler neticesinde teminatın tükenmiş olması nedeni ile davalı sigorta şirketi bakımından davanın 10.000,00 TL’lik kısmının esastan, davalı sigorta şirketi tarafından ıslaha karşı süresinde zamanaşımı definde bulunulduğundan 11.000,00 TL’lik kısmının ise zamanaşımına uğradığı gerekçesi ile reddine karar verilmiştir. Diğer davalılar … ve … bakımından ise davalı sürücünün kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğundan bilirkişi heyeti tarafından hesaplanan değer kaybı bedelinin tamamından bu iki davalının sorumlu olacağının kabulü ile toplam 21.000,00 TL araçta meydana gelen değer kaybının, zarar veren aracın ticari nitelikte olması nedeniyle dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar … ve …’ndan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın davalılardan … Sigorta A.Ş. yönünden ıslah edilen 11.000,00 TL’lik kısmının zamanaşımı nedeniyle reddine, 10.000,00 TL’lik kısmının ise esastan REDDİNE,
2-Açılan davanın diğer davalılar … ve … bakımından KABULÜ ile 21.000,00 TL’nin kaza tarihi olan 03/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar … ve …’ten müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 1.431,54 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 358,64 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 1.075,87 TL eksik harcın davalılar … ve …’ndan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından sarf olunan (1.200,00 TL bilirkişi ücreti + 427,30 TL posta/tebligat/müzekkerden ibaret) 1.627,30TL yargılama giderinin davalılar … ve …’ndan alınarak davacıya verilmesine;
5- Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı ve 358,64 TL peşin harcın davalılar … ve …’ndan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
7- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
8- Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı … Sigorta A.Ş. lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1 ve 2. maddesi gereğince takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Sigorta A.Ş.’ye verilmesine,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı sigorta vekili ile diğer davalı asillerin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/10/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı