Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1317 E. 2020/516 K. 15.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1317 Esas
KARAR NO : 2020/516

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2018
KARAR TARİHİ : 15/09/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine sunmuş olduğu 27.12.2018 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle;sigortalısı dava dışı ……. Taş. Ltd Şti ile arasında yurtiçi taşıyıcı, mali mesuliyet sigortası, abonman sözleşmesi gereği 26.12.2016-26.12.2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere sigortalama yaptığını, ilgili sigorta kapsamında ki emtiaların ……. numaralı konteynır ile dava dışı Liner firmasına ait ……. çekici ……. römork plakalı araca 11.05.2017 tarihinde İstanbul’dan yüklendiğini, emtiaların nakliyesi esnasında davalıya ait tır parkında hırsızlama olayının meydana geldiğini, konteynırın gümrük mührü kesilerek 6931 adet muhtelif tekstil emtiasının çalındığını, dava dışı ……. Tic Ltd Şti tarafından hasar talebinde bulunulduğunu ve bu kapsamda 57.377,84 TL hasar ödemesi yapıldığını, TTK madde 1472 uyarınca sigortalısının haklarına halep olunduğunu, bu sebeple davalı aleyhine İstanbul Anadolu …… icra müdürlüğü ……. Esas sayılı dosyadan icra takibi yapıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu sebeple itirazın iptali ile davalılar lehine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalının davaya cevap vermediği bu nedenle münkir sayıldığı,
Davanın,İİK 67 md ne dayalı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talepli (HMK 105.md düzenlenen) EDA davası olduğu,
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; dava konusu emtiaların hırsızlanma tarihi itibariyle davalıya ait tır parkında bulunup bulunmadığı, tır parkının hırsızlık sebebiyle sorumlu olup olmadığı, davacının yapılan ödeme sebebiyle sigortalısının haklarına halef olunup olunamayacağı, davalıdan alacaklı olup olmadığı,(alacağın var olup olmadığı), tahsili gereken alacak miktarının ne olduğu, davacının bu alacağı talep edip edemeyeceği, borcun ödenip ödenmediği, borçlunun temerrüte düşüp düşmediği temerrüt tarihinin , uygulanması gereken faiz tür ve oranının, buna göre tahakkuk eden faiz miktarının ve toplam alacağın ne olduğu, icra-inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda toplandığı tespit edilmiştir.
İstanbul Anadolu …… İcra Müdürlüğünün ……. Esas sayılı dosyasının celp edildiği; Davacı/ alacaklı tarafından 10.10.2017 tarihinde davalı / borçlu aleyhine 57.377,84-TL asıl alacak üzerinden ilamsız icra takibi yaptığı ödeme emrinin Tebligat Kanunun 35. Maddesi gereği borçluya 04.09.2018 tarihinde tebliğ edildiği borçlunun süresi içinde 10.09.2018 tarihinde vekili aracılığı ile Uyap ortamından gönderdiği dilekçe ile borca faize, faiz oranına ve faiz miktarına faiz başlangıç tarihine ve borcun tüm fer’ilerine itiraz ettiği, İcra dairesinin 14.09.2018 tarihinde İİK 62 ve 66. Maddeleri uyarınca takibi durdurduğu
Ekpertiz raporu , garaj fotoğrafları, Olay yeri inceleme tutanağı, ifade tutanakları, hırsızlanan emtialara ilişkin faturalar, tır parkı faturaları, gümrük çıkış beyannameleri ve icra dosyası celbedilerek taşıma ve lojistik uzmanı …… ve Tekstil Mühendisi …… vasıtası ile bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup;
28.08.2019 havale tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; Dava dışı taşıyıcı yönünden: eşyanın dava dışı sigortalının müşterisine ait olduğunu, taşıyıcının konteyner içerisinde gümrüklenmiş ve mühürlenmiş olarak limana götürmek üzere tam ve hasarsız olarak emtiayı teslim aldığını, ancak araci park ettiği yerde bir kısım esyanın çalınması nedeniyle hasara uğradığını, taşıyıcı eşyayı teslim aldığı hali ile gönderilen alicisina ya da liman-antrepo vb. yere teslim etmek zorunda olduğunu, Bu anlamda tasıyıcı edimini yerine getirirken aynı zamanda esyayı koruma borcunu da üstlendiğini, Taşıyıcının eşyayı koruma borcu dolayısıyla, eşya ziya ve hasardan kaynaklı zarardan doğan sorumluluğunun eşyanın teslim alınması ile başladığını ve eşyanın tasarruf hakkı sahibi ya da gönderilene teslim ile son bulduğunu. (TTK m.875/1)Bu bağlamda, dava dışı taşıyıcının ifa sorumlusu adamı sürücüsü aracını güvenli-korumalı bir park sahasına bırakmaksızin, açık bir alana park etmek suretiyle terk ettiği, makul bir taşıyıcıdan önlemlere, öngörülen kurallara ve doğabilecek olumsuz sonuçlara aldırmaksızın hareketle geçici zilyetliginde bulunan emtia-esyanin tam emniyetini sağlamadığını, esyaya karşı özen borcunu göstermeyerek edimini yerine getirmediğini, dolayısıyla bir kısım emtia eşyanın çalınmasına, ziyal ve hasarına sebebiyet verdiğini, Davalı garaj isletmesi yönünden: Davaya konu hırsızlık hadisesinin gerçekleştiği davalı …… ve Loj. Hiz. Ltd. şi. firmasının, sigortalı firmaya düzenlemiş olduğu 2017 Ocak, Şubat, Mart ve Nisan ayına ait tor park faturaların dikkate alındığında, davalının bir otopark hizmet ücreti aldığı, hırsızlık olayının meydana geldiği 2017 Mayıs ayına ait herhangi bir fatura görülmese de, vakianın davalının işletmesinde olan yerde vuku bulduğu, dolayısıyla meydana gelen hırsızlık olayında sorumlu olacağının kabulu gerekeceği, bu konuda Garaj veya Otopark İşletenin Sorumluluğunda 6098 sayılı TBK m.579 münhasıran Sayın Mahkemenin takdirinde olacağını, Emtia yönünden ise; Raporunu düzenleyen eksper tarafından hırsızlık hadisesi sonrası inceleme ve araştırmalar yapılarak 6.931 adet ürünün çalındığınını tespit edildiğini Eksperin belirlemiş olduğu birim fiyatlar dosyaya sunulan faturalara dayanmakta olduğunu, piyasa rayicine uygun bulunduğunu. Ekspertiz raporu, dosyaya sunulan emtia fatura ve irsaliyeleri, gümrük beyannamesi, gümrük beyannamesi ekli listesi birlikte değerlendirilerek dava konusu hırsızlık sonucu oluşan hasar miktarının 95.908,70-TL olduğunu, Netice itibari ile; Dava konusu hirsızlık sonucu 95.908,70 TL hasar oluşturduğu, çalınan emntiaların brüt ağırlığının toplam 1.984,20 kg olduğu, Davalı tarafından sigortalisına 14.09.2017 tarihinde 57.377,84 -TL ödeme yapıldığı, Davalı …… ve Loj. iç ve Dış Tic. Ltd. Şti.’ne ait işletmede park halinde olduğunu, yurt dışına sevk edilmek üzere Ambarlı limanından gemiye yüklenmek üzere bekleyen araç/konteyner içerisindeki ürünlerin bir kısmının çalınması nedeniyle meydana gelen hırsızlık olayında davalı yanın hatalı ve kusurlu olduğunun kabulü gerekeceği kanaatlerini bildirmişlerdir.
6098 Sayılı TBK’nun Genel saklama sözleşmesi başlıklı 561. Maddesinde “Saklama sözleşmesi, saklayanın, saklatanın kendisine bıraktığı bir taşınırı güvenli bir yerde koruma altına almayı üstlendiği sözleşmedir. Açıkça öngörüldüğü veya durum ve koşullar gerektirdiği takdirde, saklayan ücret isteyebilir.” şekinde tanımlanmış yine Saklatanın borçları konulu 562. Maddede “Saklatan, sözleşmenin ifasının zorunlu kıldığı bütün masrafları ödemekle yükümlüdür. Saklatan, kendi kusurundan ileri gelmediğini ispat etmedikçe, saklayanın saklamadan doğan zararlarını gidermekle yükümlüdür.” şeklinde saklatanın ücret ödeme yükümlüğüne vurgu yapmıştır.
6098 sayılı TBK’nun 561 vd maddelerinde düzenlenmiş olan vedia (saklama) sözleşmesi gereği davacının sigortalısının vedia akdi konusu taşınırı davalıya saklanmak üzere bırakması gerekmektedir. Ancak bu bırakılmanın usulüne uygun bir zilyetlik devri şeklinde olması önem arzetmektedir. Dosyada mübrez sigortalı şirket çalışanı ve tır şoförünün ifadesinden tırın anahtarının otopark görevlilerine teslim edildiğine yönelik bir beyan bulunmamaktadır. Bunun dışında bilirkişi raporunda fotoğraflar irdelenirken bilirkişilerce garaj olarak ifade edilen yerin açıklık , çevresi koruma altına alınmamış bir arazi ve boş alan olduğu mevcut durumu itibari ile güvenliksiz bir bekleme yeri – alanı olacağı vurgusu yapılmıştır. Dosyada bulunan fotoğrafların incelenmesinde otopark olarak tanımı yapılan yerde bir bariyer sistemi olmadığı, giriş-çıkışın denetlenmediği görülmektedir. Dava dışı sigortalı şirket çalışanı ve şoför dışında bizihati tır otoparkı bekçi veya sorumluları tarafından tırın kendilerine teslim edildiğine ilişkin dosyaya yansıyan bir ifade bulunmamaktadır. Bu durumda dava dışı sigortalı tarafından eşyanın usulüne uygun olarak saklatana teslim edildiğinin kabulü mümkün değildir.
Olay 12.05.2017 tarihinde meydana gelmiş olup; dava dışı sigortalı şirket çalışanları tarafından davalı tır otoparkında abonmanlıklarının bulunduğu bu nedenle tırın buraya parkedildiği ifade edilmiş ise de davacı tarafından 2017/Ocak – Şubat -Mart -Nisan aylarına ilişkin davalı tarafından, dava dışı sigortalı ….. Taş. San ve Tic Aş’ye kesilen fatura fotokopileri sunulmuş, hırsızlık olayının meydana geldiği 2017 Mayıs ayına ilişkin fatura ibraz edilememiştir. Dava dışı sigortalı ……. Taş.San ve Tic Aş’den davalı ile yapılan otopark sözleşmesinin aslı 05/2017 tarihli faturanın celbine ilişkin yazılan müzekkereye cevaben dava dışı sigortalı vekili tarafından 12.11.2019 UYAP kayıt tarihli dilekçe ile davalı firma ile müvekkili şirketin herhangi bir ticari ilişkisi bulunmadığı sözleşme ve fatura asılınında mevcut olmadığı yönünde bilgi verilmiştir.
Elde edilen deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı ile dava dışı sigortalı ……. Taş. San ve Tic Aş arasında 6098 Sayılı TBK’nun 561. vd. maddeleri uyarınca usulüne uygun bir saklama sözleşmesinin kurulmadığı, saklama borcu altına girmeyen davalıya atfı kabil kusur yüklenemeyeceği kanaati ile 28.08.2019 havale tarihli bilirkişi raporuna kusur yönünden itibar edilmeyerek davanın reddine karar verilmiş aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu’na göre hesaplanan ve tahsili gereken 54,40-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 692,99-TL harçtan mahsubu ile Hazine’ye İRAT KAYDINA, bakiye 638,59-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya İADESİNE,
3-a.)Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
b.)Davalı tarafça sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine YER OLMADIĞINA,
c.)Sarf olunmayan gider/delil avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa İADESİNE ,
4-Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine reddedilen dava değerine göre yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 8.259,12-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa VERİLMESİNE
Dair, 5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre, Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.15.09.2020

Katip …
E-İmzalı

Hakim …
E-İmzalı