Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1315 E. 2020/851 K. 16.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1315 Esas
KARAR NO : 2020/851

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2018
KARAR TARİHİ : 16/12/2020
K.YAZIM TARİHİ :22/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: “Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari iş ilişkisi olduğunu, cari hesap alacağı tahsil edilemeyince Bakırköy …… İcra Müdürlüğü nezdiııde …… E. Sayılı dosyasıyla faturalardan kaynaklı cari hesap alacağının tahsili amacıyla davalı borçluya karşı ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı şirket vekili tarafından , icra takibine karşı süresinde ve usulüne uygun olarak yetki ve borca itirazda bulunulduğunu. bunun üzerine yetki itirazına karşılık dosyanın yetkili olan Büyükçekmece İcra Müdürlüğü’ne gönderildiği, Büyükçekmece İcra Müdürlükleri’ne gönderilen işbu icra takip dosyası Büyükçekmece ……. İcra Müdürlüğü nezdinde …… Sayılı Esas numarasını aldığını, borçlu şirkete ve vekiline yeniden ödeme emri gönderildiğini, borçlu şirket vekili tarafından bu kez ise yalmzca davalı borçlu şirketin böyle bir borcu bulunmadığı belirtilerek itirazda bulunulduğunu, itiraz üzerine takibin durduğunu, davalı tarafından yapılan itirazın haksız olduğunu, işbu davayı ikame etmeden önce defalarca şifahi olarak borcun ödenmesi için uzlaşmaya çalışılmış olsa davalı ile uzlaşılamadığını, müvekkili şirketi ekonomik olarak zarara uğratmak amacıyla haksız ve köyü niyetli olarak yapılan itirazın iptali ile %20 ‘ den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara duruşma gün ve saati usulüne uygun tebliğ olunmuştur.
Dosyaya sunulan 11/09/2019 tarihli bilirkişi ……. tarafından düzenlenen raporda dava dosyası üzerinde ve davacı taraf 2018 Yılı yevmiye defteri kayıtları, yine bu yıla ait muavin defter dökümleri ile sınırlı olarak yapılan incelemelere çerçevesinde; Davacının 2018 yılına ait yevmiye ve kebir defterlerinin açılış ve ara tasdikleri ile yevmiye defterinin kapanış tasdikinin yasal süreleri İçerisinde yapıldığı ve sahibi lehine delil kabiliyetleri bulunduğu, Envanter Defteri’nin incelemede ibraz edilmediği, Davacı kayıtlarına göre takip tarihi olan 27.09.2018 itibariyle davacının davalıdan alacağının 113.163,69 TL olduğu, aynı alacak tutarının dava tarihi oian 27.12.2018 tarihi itibariyle de devam ettiği hususlarının tespit edildiği anlaşılmıştır.
HMK madde 313 hükmü; “(1) Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir. (2) Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir. (3) Dava konusunun dışında kalan hususlar da sulhun kapsamına dâhil edilebilir. (4) Sulh, şarta bağlı olarak da yapılabilir.” şeklindedir.
HMK madde 314 hükmü; ” Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. ” şeklindedir.
HMK madde 315 hükmü; ” Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukukisonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre kararverilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhegöre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına kararverir.(2) İrade bozukluğu ya da aşırı yararlanmahâllerinde sulhun iptali istenebilir.” şeklindedir.
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; davacı ve birleşen dosya davacı vekilinin 25.02.2020 tarihli dilekçesi ve davalı birleşen dosya davalısı 03.03.2020 tarihli dilekçeleri ile sulh oldukları beyanları ile davacının tedbirin kaldırılması ve teminatın iadesi talebi ile davalının teminatın iadesi talebine muvaffakatları olduğun yönündeki beyanları birlikte değerlendirildiğinde, ihtiyati tedbirin kaldırılmasına ve teminatın iadesine karar verilerek davanın esasına ilişkin olarak da HMK 313 uyarınca sulh oldukları anlaşılmakla karar verilemesine yer olamadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
HMK madde 313 uyarınca TARAFLARIN SULH OLMUŞ OLMALARI NEDENİ İLE KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
1-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 54,40 TL’nin peşin alınan 1.932,56 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.878,16‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Davacı ve davalı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Davacı ve davalı yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediğinden bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair tarafların yokluğunda HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 16/12/2020

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı