Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1312 E. 2021/166 K. 18.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1312
KARAR NO : 2021/166

ASIL DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
ASIL DAVA TARİHİ : 26/12/2018

(Birleşen Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/144 esas, 2019/162 karar sayılı dosyası ile ilgili olarak)

BİRLEŞEN DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ : 27/02/2019

KARAR TARİHİ : 18/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVADA İDDİA:
Davacı vekili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 26/12/2018 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde; Konkordato talebinde bulunan şirket İstanbul Ticaret Sicili’nde … no. ile kayıtlı olup matbaacılık sektöründe kullanılan su bazlı temizleyici ve diğer kimyasalların üretimi ile iştigal ettiğini, sektörde yaklaşık 50 senedir, önce kollektif şirket olarak faaliyette bulunduğunu, 1991 yılından itibaren faaliyetine limited şirket olarak devam ettiğini, …., gerek yurt içinde gerekse yurt dışında çeşitli ülkelere ürün sattığını, bu çeşit faaliyet gösteren şirketlerde aranan tüm yasal izinlere sahip olduğunu, faaliyet merkezi …. olduğunu, 2018 yılının ikinci yarısında yaşanan ekonomik dalgalanmalar şirketi ciddi biçimde etkilediğini, özellikle kredi faizlerinde ve döviz kurlarındaki yükseliş, banka kredilerindeki daralma, işçilik ve üretim giderlerinin artışı şirketlerinin ekonomik bakımdan zor duruma düşürdüğünü, şirketin likidite sıkıntısı dışında üretim, kapasite ve satış sorunu bulunmadığını, 2018 krizine rağmen üretim ve satışlar sürdürülmekte olup, şirket karlılığı olumlu durumda olduğunu, mali rasyolar incelendiğinde, esas faaliyet karı yönünden ve dönem sonucu olarak karda olmasına rağmen, rasyoların oransal olarak azaldığı görüldüğünü, 30.11.2018 tarihli kaydi değerlere göre hazırlanmış bilanço ile borca batıklık bilançosu değerlendirildiğinde, şirketin iflasa girmesi halinde, elinde bulunan ¨ 12.815.256,84 varlıklarına karşılık ¨ 19.257.542,38 borcu bulunduğunu, diğer yandan, varlıkların gerçek değeri yerine ani veya tasfiye değerleri ile paraya çevrilmesinde %20-40 oranında düşük bir değer ile paraya çevrileceğini, bu hali ile mevcut değerlerin ¨ 10.000.000,00 olacağı varsayılabileceğini, bu duruma göre ani bir tasfiye halinde alacaklardan kesinti yapılarak ve uzunca bir tasfiye süreci sonunda alacakların tahsili söz konusu olacağını, şirket esasen borca batık olmadığını, varlıkları borçlarını karşılamaya yettiğini, ancak nakit-likidite sıkıntısı ve vadesi gelen borçları ödeyememe sebebi ile konkordato talep edildiğini, bu inanç ile borçlar yönünden herhangi bir iskonto talebinde bulunulmadığını, konkordato, iflas hali düşünüldüğünde, alacaklıların alacaklarını tahsilinde miktar ve süre yönünden avantajlı olduğunu, konkordato geçici mühleti verilmesi, konkordatonun tasdiki halinde şirket borçları %100 oranında ödenebilecek, iflas durumunun aksine, istihdam gücü korunacak, katma değer üretilmesine devam edilebileceğini, şirketin faaliyetine devam etmesi ve alacaklılara ödemelerin yapılabilmesi için gerekli kaynağın nasıl sağlanacağı konkordato ön projesinde geniş kapsamlı olarak açıklandığını, sunulan konkordato projesi ile şirketin konkordatoya tabi borçlarının kesin mühlet verilmesinden itibaren 18 aylık sürede %100 oranında, rehinli borçlar ve kamu borçları alacaklıları ile yapılacak müzakerelerde iskontosuz ve makul faiz oranları ile ödenmesi sağlanabileceğini, böylece alacaklılar iflasa nazaran daha yüksek oranda tahsilat yapabileceğini, bu nedenlerle öncelikle Mahkemece uygun görülmesi halinde, İİK 287. Madde gereğince “Geçici Mühlet kararı” verilmesini, mahkemece yapılacak değerlendirme sonucunda İİK 289. Madde gereğince “Kesin Mühlet” verilmesini, İİK 305 vd. Maddeleri gereğince “Konkordatonun Tasdikini” talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA
İDDİA;
Davacılar vekilinin Bakırköy nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 27/02/2019 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde ; Konkordato talep edenlerden … ve …. Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi nezdindeki … Esas sayılı dosya kapsamında hakkında konkordato geçici mühlet kararı verildiğini, …. Matbaacılık Kimyası San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin ortakları, …şirketi münferiden temsile yetkili şirket genel müdürü olduğunu, şirket ortakları ve genel müdür, ortakların sermaye payları oranındaki sorumluluklarının yanı sıra, şirketin borçları için verdikleri kefalet ve ipotekler nedeni ile şirketin hukuki sorumluluğundan dolaylı olarak etkileneceklerinden ve sorumluluklarının kaynağı şirket borçları olduğundan bu şahıslar hakkında da konkordato geçici mühlet ve kesin mühlet talebi ile konkordatonun tasdikine karar verilmesi için işbu dava ikame edildiğini, alacaklılara ödemelerin yapılabilmesi için gerekli kaynağın nasıl sağlanacağı konkordato ön projesinde geniş kapsamlı olarak açıklandığın, sonuç olarak işbu dosyanın Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini, mahkemece uygun görülmesi halinde, İİK 287. Madde gereğince “Geçici Mühlet kararı” verilmesini, mahkemece yapılacak değerlendirme sonucunda İİK 289. Madde gereğince “Kesin Mühlet” verilmesini, İİK 305 vd. Maddeleri gereğince “Konkordatonun Tasdikini” talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
ASIL VE BİRLEŞEN DAVADA;Dava, İİK’nın 285 ve devamı maddelerince açılan konkordato talebine ilişkindir.
Mahkememiz dosyasında düzenlenen tensip tutanağı uyarınca belirtilen gider avansı eksikliğinin borçlular vekilince süresinde tamamlanması üzerine borçlular hakkında üç ay süre ile geçici mühlet verilmesine ve geçici konkordato komiseri görevlendirilmesine,ilgili kurumlara gereken bildirimlerin ve ilanların yapıldığı,borçluların malvarlığının muhafazası için gerekli görülen bütün tedbirlerin alındığı, ve borçlulara,borçlular vekilinin talebi ve konkordato komiser heyetinin görüşü gözönüne alınarak borçllulara kesin mühlet verildiği görülmüştür.
Geçici komiser toplantı tutanağı ile; konkordato talep eden şirketin tüm malvarlıklarının rayiç değerlerinin tespit ettirilmesine, şirket malvarlıklarının rayiç değerlerinin tespiti işlemi teknik ve özel bilgiyi gerektirdiğinden bu konuda bilirkişiye başvurulmasına, şirkete ait stoklar hesabı altındaki gayrimenkullerin ve binalar hesabı altındaki gayrimenkullerin rayiç değerlerinin tespiti için bilirkişi görevlendirilmesine dair toplantı tutanağı mahkememizce onaylanmıştır.
Konkordato geçici komiserleri ….., … ve … tarafından mahkememize sunulan 21/03/2019 tarihli raporunu da özetle;
Davacıların konkordato kapsamında borçlarını ödemesinin gerçekçi bir ihtimal olarak gözüktüğünü ancak henüz bilirkişi raporlarının dosyaya sunulmadığını ve raporun önceki bölümlerinden bahsedilen diğer gerekçelerle beraber kesin bir kanaat oluşması için borçlu şirket ve şahsa 2004 Sayılı İcra İflas Kanunu’nun 287. Madde 4. Fıkrası gereğince 2 aylık ek süre verilebileceğini, konkordato ön projesinin başarıya ulaşmasının kuvvetle muhtemel olup olmadığının ek süre sonunda değerlendirilmesinin uygun olacağını bildirilmişlerdir.
Konkordato geçici komiserleri ….., …..ve ….. tarafından mahkememize sunulan 23/05/2019 tarihli raporunu da özetle;
Davacı şirketin çalışma kabiliyetini kaybetmediğini; demirbaş, tesis makine cihazları ile mevcut çatışma düzenini koruduğunu, üretim ve ticari faaliyetlerine devam ettiğini, yeni ticari anlaşmalar yapmakta olduğu özellikle ihracata yönelik anlaşma yapılmış olduğunu, şirketin rayiç değerlerde 30.04.2019 tarihi itibariyle ¨ 5.252.226,17 eksi değerde olduğa dolayısıyla rayiç değerlere göre şirketin borca batık durumda olduğunu, konkordato sürecinde davacı şirketin esas ticari faaliyetleri ile ilgili atımlar ve zorunlu harcamaların belirlenmiş kural ve limitler dahilinde komiserler heyeti onayıyla yaptığını, şirketin, konkordato sürecinde alımlarını komiser nezaret ve onayı ile ekseriyetle peşin olarak gerçekleştirdiğini, davacı şirketin dosyaya sunulan konkordato ön projesinde yer alan satış ve kârlılık hedeflerine henüz ulaşamadığı ancak potansiyelinin bulunduğunu, bulunduğu sektörün karlılığı yüksek bir sektör olduğunu ve yeni pazarlara açılabilme ihtimalinin bulunduğunu bu itibarla şirketin mali durumunu iyileştirme ihtimalinin bulunduğunu, banka kredileri ile ilgili olmak yapılandırma anlaşmaları yapmış olduğunu ve bunun firma üzerindeki faiz ve ödeme baskısını hafiflettiğini, bütün alacaklıların alacaklarının konkordato mühleti sonunda ödenme ihtimalinin bulunduğunu, şirketin hâlihazırdaki performansı ile şirketin komiserler heyeti onayıyla doğacak bütün borçlarım ve imtiyazlı alacaklıların alacaklarım ödenme ihtimalinin bulunduğunu, şirketin azalmakla beraber personeline borçlarının bulunduğunu, olası kesin süreye geçilmesi durumunda önceliğin personele olan borçların kapatılması ve cari dönem ödemeleri ile takip edilmesi gerektiği yönünde firmaya tavsiye verilmesi ve bunun da denetlenmesi gerektiğini, konkordatonun kabulü halinde, olası bir iflasa nazaran alacaklılara daha fazla ödeme yapılması olasılığının mevcut olduğunu, konkordatonun başarıya ulaşarak tasdik edilmesi halinde borçlarının % 100 oranında ödenebileceği ve alacaklıların iflasa nazaran daha avantajlı durumda olacağını, netice itibariyle şirketin müşteri potansiyelinin fazla olması, hali hazırda üretim ve ticari faaliyetine kesintisiz devam etmesi, şirketin konkordato ön projesinde belirtilen satış ve kârlılık hedeflerim gerçekleştirebileceği yönünde kanaat oluşması, bütün bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde konkordatoya tabi borçların konkordato ön projesinde belirtilen teklif kapsamında ödenebileceğinin değerlendirildiğini, dolayısıyla konkordatonun başarıya ulaşması mümkün bulunduğundan borçla şirkete kesin mühlet verilmesinin uygun olduğunu, her ne kadar konkordatonun başarıya ulaşma ihtimali bulunduğu kanaatine varılmışsa da, bu değerlendirmeden, konkordato teklifinin, projedeki projeksiyonla aynı olacağı anlamının çıkarılmaması gerektiğini, zira İİK 290 hükmünde konkordato komiserine, konkordato projesinin tamamlanmasına katkı sunma hususunda bir vazife yüklendiğini; mahkemece kesin mühlet verilmesi halinde, borçlunun ve alacaklıların menfaatleri eşit bir şekilde gözetilerek, projenin tamamlanmasına katkı sunulacağını, mahkemece davacı şirket hakkında kesin mühlet kararı verilmesi halinde, alacaklı sayısı öngörülen sınırları aşmadığı için alacaklılar kurulunun oluşturulmasında hukuki bir mecburiyet bulunmadığını bildirmişlerdir.
Konkordato geçici komiserleri ….., …..ve ….. tarafından mahkememize sunulan 23/05/2019 tarihli raporunu da özetle;Borçlu şirket 30.09.2020 tarihli mali verileri gereğince rayiç değerlerde ¨-9.387.077,50 tutarında eksi öz sermayeye sahip olduğunu, şirketin bu rakam kadar borca batık durumda olduğunu, borçlu şirketin revize projede öngördüğü satış hedeflerinin yakalanabilir hedefler olduğunu, projede yer verileri kaynakların yaratılması halinde konkordatonun başarıya ulaşabileceğini, borçlu şirketin iflası halinde adi alacaklıların alacaklarının tamamına kavuşmalarının mümkün olmadığını, konkordato talebiyle teklif edilen tutarın, borçlunun iflası halinde alacaklıların elde edebileceği miktardan fazla olduğunu, şirketin mevcut kaynakları ve planladığı sürede yaratabileceği kaynaklar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, şirketin konkordato ödeme teklifinin kaynaklarla orantılı olduğu kanaatine varıldığını, şirketin mevcut durumdaki borç rakamları için artı bir faiz ödemesinin mümkün olmadığını, dolayısıyla somut olayda, teklifin kaynaklarla orantılı olması şartının sağlandığını, borçlu şirketin kanunda öngörülen ilk nisap şekli olan “Kaydedilmiş olan alacaklıların re alacakların yansı” şeklindeki nisabı hem kabul eden alacaklıların sayısı yönünden hem de alacak miktarı yönünden yakaladığını, ayrıca kanunda öngörülen ikinci nisap şekli olan ‘‘Kaydedilmiş olan alacaklıların; dörtte birini ve alacakların üçte ikisini aşan” şeklindeki nisabı da hem kabul eden alacaklıların sayısı yönünden hem de alacak miktarı yönünden yakaladığını, diğer bir anlatımla, borçlu şirketin konkordato teklifinin, İİK m.302/III’de öngörülen nisapla kabul edilmiş olduğunu, borçlu şirketin henüz ödenmemiş personele olan borçları mühlet içerisinde komiser heyetinin izniyle doğan ve halen ödenmemiş olan bir kısım borçları için alacaklıların teminat isteme hakkından vazgeçtiklerini, bunlar dışında kalan mühlet içerisinde komiser onayı ile doğmuş borçların, şirketin aylık sabit giderlerinden ibaret olduğunu, bu olağan işletme giderlerinin ifası bakımından şirketin mali durumunun yeterli olduğunu, ödemelerin her ay düzenli olarak yapılmakta olduğunu, dolayısıyla, İİK m.3Ö5/d bendine ilişkin şirketin yerine getirmediği bir koşul söz konusu olmadığını, takdirin Mahkemeye ait olduğunu, konkordatonun tasdik edebilmesi için, Harçlar Kanununa ekli 1 sayılı tarifeye göre hesaplanan ¨25.528,90 tutarındaki harcın yatırılması gerektiğini, hesaplanan tasdik harcının yatırılması durumunda, borçlu şirketin “Kesin mühletin sona ermesinden itibaren 1 yıl ödemesiz süreden sonra konkordato kapsamındaki borçların 2022 Mart- 2023-Aralık dönemleri arasında 24 ay içinde 8 ödeme dönemi halinde (3 ayda bir eşit taksitlerle) faizsiz ödenmesinin teklif edildiğini konkordato teklifinin tasdikine karar verilebileceğini , davacı borçlu gerçek şahıslar için oylamaya katılan ve projeyi kabul eden olmadığından konkordato taleplerinin reddine ve tedbirlerin kaldırılmasının gerektiğini bildirmişlerdir.
Bilirkişi …..’in 11/02/2021 havale tarihli bilirkişi raporunu özetle; Raporun muhtelif yerlerinde belirtildiği üzere, Komiser Heyeti tarafından rayiç değerler esas alınarak düzenlenen 30.09.2020 tarihli bilançoya göre borçlu şirketin özkaynaklarımn ¨ -9.387.077,50 olarak hesaplandığını, dolayısıyla rayiç değerler esas alınarak düzenlenen 30.09.2020 tarihli bilançoya göre borçlu şirketin borca batık olduğunu, borçlu şirket tarafından teklif edilen tutarın borçlunun iflâsı halinde alacaklıların eline geçecek tutardan fazla olduğunu, dolayısıyla İİK’nın 305/a maddesi ile hükme bağlanan şartın sağlandığını, borçlu şirket tarafından teklif edilen tutarın borçlunun mal varlığı ile orantılı olduğunu, dolayısıyla İİK’nın 305/b maddesi ile hükme bağlanan şartın sağlandığını, borçlu şirketin konkordato projesinin 302’nci maddede öngörülen çoğunlukla kabul edildiğini, borçlunun talebi olmadığı için rehinli alacaklılarla toplantı yapılmadığı, sadece adi alacaklılarla toplantı yapıldığını, dolayısıyla İİK’nın 305/c maddesi ile hükme bağlanan şartın sağlandığını, borçlu şirket tarafından İİK’nın 305/d maddesi kapsamında ifa edilmemiş bir yükümlülük bulunmadığını, bir başka ifade ile borçlu şirketin konkordatosunun tasdiki için İİK’nın 305/d maddesi ile hükme bağlanan şartların yerine getirildiği (imtiyazlı alacakların tam olarak ödenmesi, mühlet içinde komiser izniyle akdedilmiş borçların ifası, teminat), ¨25.528,90 tasdik harcı ile mahkeme tarafından takdir edilecek yargılama giderinin borçlu şirket tarafından mahkeme veznesine depo edilmek suretiyle ödenmesi durumunda, borçlu şirketin konkordatosunun tasdiki için İİK’nın 305/e maddesinde yer alan şartın yerine getirilmiş olacağı ve nihai olarak İlK’nın 305’inci maddesinde sayılan tüm şartların sağlanmış olacağını, alacaklılar tarafından kabul edilen revize projeye göre konkordatoya tabi borçlar kesin mühletin sona ermesinden itibaren 1 yıl ödemesiz süreden sonra (2022 Mart – 2023Aralık) dönemleri arasında 24 ay içinde 8 ödeme dönemi halinde (3 ayda bir eşit taksitlerle) faizsiz olarak ödeneceğini, ödemelere vade farkı, kur farkı, faiz vb, ekleme yapılmayacağı, kabul edilen ödeme takvimi esas alınarak ¨ 11.246.212,80 tutarındaki adi alacaklar için oluşturulan ödeme planının işbu rapora ek yapıldığını, davacı gerçek kişilerin (…, …, …) konkordato kapsamında borçlarının bulunmadığını, bu nedenle 302’nci madde kapsamında yapılan toplantılarda oy kullanacak alacaklı bulunmadığını, nitekim toplantılara katılımın da olmadığını, borçlu şirket için 302’nci madde kapsamında konkordato anlaşması sağlandığından, gerçek kişi davacılar için yapılacak bir işlem bulunmadığını, mahkeme tarafından bunların konkordato taleplerinin reddine ve tedbirlerin kaldırılmasına karar verilebileceğini bildirmiştir.
İİK’nın 305 nci maddesi hükmü “302 nci madde uyarınca yapılan toplantıda ve iltihak süresi içinde verilen oylarla kabul edilen konkordato projesinin tasdiki aşağıdaki şartların gerçekleşmesine bağlıdır:
a) Adi konkordatoda teklif edilen tutarın, borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçe-bilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması; malvarlığının terki suretiyle konkorda-toda paraya çevirme hâlinde elde edilen hasılat veya üçüncü kişi tarafından teklif edilen tutarın iflâs yoluyla tasfiye hâlinde elde edilebilecek bedelden fazla olacağının anlaşılması.
b) Teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması (bu kapsamda mahkeme, borçlunun beklenen haklarının dikkate alınıp alınmayacağını ve alınacaksa ne oranda dikkate alınacağını da takdir eder).
c) Konkordato projesinin 302 nci maddede öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş bulunması.
d) 206 ncı maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının, alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması (302 nci maddenin altıncı fıkrası kıyasen uygulanır).
e) Konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın, tasdik kararından önce, borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması.
Mahkeme konkordato projesini yetersiz bulursa kendiliğinden veya talep üzerine gerekli gördüğü düzeltmenin yapılmasını isteyebilir.” şeklinde olup anılan madde ile konkordato tasdik şartları tahdidi olarak sayılmıştır.
İİK’nın 302 nci maddesinde belirtilen nisaplar çerçevesinde alacaklılarca kabul edilen konkordatonun tasdik edilebilmesi için bazı koşulların varlığı gerekmektedir.Konkordatonun alacaklılar tarafından kabul edilmesi başlı başına konkordatonun tasdiki sonucunu doğurmayacaktır.Mahkeme,ancak anılan maddede belirtilen koşulların varlığı halinde konkordatoyu tasdik edecektir.Konkordatonun tasdik edilebilmesi için bu koşulların kümülatif olarak bir arada olması gerekir ve mahkeme tüm koşulların oluşup oluşmadığını re’sen araştırır.
Yukarıda yapılan genel açıklama ışığında konkordatonun tasdiki şartlarının somut olay bakımından gerçekleşip gerçekleşmediğinin tartışılması gerekmektedir.
İİK’nın 305 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince,adi konkordatoda teklif edilen tutar,borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olmalıdır.Anılan fıkranın (b) bendinde ise,teklif edilen tutarın borçlunun kaynaklarıyla orantılı olması şartı düzenlenmiştir.Bu iki bentteki amaç ,konkordatonun,alacaklıları iflâstan daha kötü bir noktaya taşımamasıdır.Borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçecek meblağ,konkordato teklifinden daha fazla olacak ise konkordato tasdik edilmeyecektir. Mahkeme bu hususu denetlemelidir.Çünkü alacaklılar konkordatoyla bağlı olduklarından kabul oyu kullanmayan veya alacaklı olduğunu bildirmeyen alacaklıların korunması gereklidir.Bu bentler uyarınca değerlendirme yapılırken alacaklıların menfaatleri en iyi şekilde korunmalıdır.Bu değerlendirme yapılırken konkordatonun ,iflâstan daha avantajlı olduğunun belirlenmesi gerekmektedir.İflâs hâlinde alacaklıların eline geçebilecek miktar tam ve doğru bir şekilde belirlenemediğinden mahkemece,alacaklıların konkordato sonucunda eline geçecek tutarın iflâs tasfiyesi sonucunda ellerine geçecek tutardan daha fazla olacağının kural olarak kabul edilmesi gerekmektedir.Aksinin herhangi bir alacaklı tarafından iddia edilmesi halinde ise bu iddiayı ileri süren alacaklının,iflâsın alacaklılar bakımından konkordatoya nazaran daha avantajlı olduğunu ispat etmesi gerekir.
Yine teklif edilen oranın borçlunun malvarlığı ile orantılı olup olmadığının da denetlenmesi gerekmektedir.Bu değerlendirme yapılırken borçlunun tüm aktif ve pasifinin değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Borçlular vekili hem şirket hem de şirket ortağı olup bu şirketin borçlarına kefil olan şirket yöneticisi ve ortakları ile ilgili olarak konkordato başvurusunda bulunmuş olup her bir borçlu yönünden konkordatonun tasdik koşullarının oluşup oluşmadığının ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekmektedir.
BORÇLU ŞİRKET YÖNÜNDEN;
Mahkememize sunulan gerekçeli komiser heyeti raporu ile bilirkişi raporuna göre, konkordatonun,alacaklılar açısından ,iflastan daha avantajlı olduğu belirlenmiş ve bunun aksinin herhangi bir alacaklı tarafından iddia edilmediği gibi buna ilişkin herhangi bir delilde dosyaya sunulmadığından konkordatonun alacaklılar açısından iflâsa nazaran daha avantajlı olduğu,teklif edilen oranın borçlunun malvarlığı ile orantılı olduğu anlaşıldığından İİK’nın 305 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerindeki koşulların borçlu şirket yönünden gerçekleştiği anlaşılmıştır.
Konkordatonun tasdiki için konkordato projesinin 302 nci maddede belirtilen çoğunlukla kabul edilmiş olması gerekli olup komiser heyeti raporu,toplantı tutanağı ve bilirkişi raporu incelendiğinde,projenin hem alacaklıların,hem de alacakların yarısını aşan bir çoğunluk tarafından kabul edildiği,aynı şekilde projenin hem alacaklıların dörtte birini,hem de alacakların üçte ikisini aşan bir çoğunlukla kabul edildiği,buna göre İİK’nın 305 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendindeki koşulun borçlu şirket yönünden gerçekleştiği anlaşılmıştır.
Konkordatonun tasdik edilebilmesi için gerekli olan bir diğer koşul ise,borçlunun bazı alacaklıların alacaklarını güvence altına almak için teminat göstermek zorundadır.İİK’nın 305 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca,206 nci maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının,alacaklılar bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması gerekmektedir.Konkordato komiser heyetinin gerekçeli raporu incelendiğinde,borçlu şirketin anılan borçları tam olarak ve zamanında ödediği bu nedenle teminat koşuluna gerek bulunmadığı bildirildiğinden, İİK’nın 305 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendindeki koşulun borçlu şirket yönünden gerçekleştiği anlaşılmıştır.
Konkordatonun tasdik edilmesi için gerekli olan şartlardan sonuncusu ise konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın,tasdik kararından önce borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olmasıdır. Borçlu tarafından mahkememizce belirlenen yargılama gideri ile harcın tasdik kararından önce mahkeme veznesine depo edildiğinden, İİK’nın 305 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendindeki koşulun borçlu şirket yönünden gerçekleştiği anlaşılmıştır.
BORÇLU GERÇEK KİŞİLER YÖNÜNDEN;
Konkordatonun tasdiki için konkordato projesinin 302 nci maddede belirtilen çoğunlukla kabul edilmiş olması gerekli olup komiser heyeti raporu,toplantı tutanağı ve bilirkişi raporu incelendiğinde,projenin hem alacaklıların,hem de alacakların yarısını aşan bir çoğunluk tarafından gerçek kişiler yönünden kabul edilmediği,aynı şekilde projenin hem alacaklıların dörtte birini,hem de alacakların üçte ikisini aşan bir çoğunlukla gerçek kişiler yönünden kabul edilmediği,buna göre İİK’nın 305 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendindeki koşulun borçlu gerçek kişiler yönünden gerçekleşmediği anlaşılmıştır.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde,borçlu şirketin İİK’nın 305 nci maddesinde belirtilen tüm koşulları yerine getirdiği ve konkordatonun tasdiki şartlarının oluştuğu anlaşıldığından borçlunun konkordato talebinin kabulü ile konkordatonun tasdikine,borçlu şirket tarafından borçların kesin mühletin sona ermesinden itibaren bir yıllık ödemesiz süreden sonra (2022 Mart-2023 Aralık) dönemleri arasında 24 ay içinde 8 ödeme dönemi halinde (3 ayda bir eşit taksitlerle) faizsiz olarak ve ödemelere vade farkı,kur farkı,faiz vb.ekleme yapılmadan borçlu tarafından sunulan ödeme takvimi uyarınca ödenmesine,11/02/2021 tarihli bilirkişi ….. tarafından sunulan rapora ekli ödeme takviminin kararın eki olduğunun bildirilmesine,konkordato tasdik edildiğinden kesin mühletin sonuçlarının kengiliğinden kalktığının tespitine,borçlu gerçek kişiler tarafından sunulan projenin onaylanmaması nedeniyle bu kişiler hakkında verilen kesin mühletin kaldırılarak konkordato taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)1-)Borçlular …,… ve …’nın konkordato taleplerinin REDDİ ile bu borçlular hakkında Mahkememizce verilen kesin mühletin KALDIRILMASINA,
B)1-)Borçlu şirket tarafından sunulan konkordato projeleri ve revize projelerin uygulanabilir olduğu,komiser heyetinin gerekçeli raporu,bilirkişi raporu ve dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden konkordatonun başarıya ulaşacağı anlaşıldığından,İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde kayıtlı (…) sicil nolu … MATBAACILIK KİMYASI SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’nin konkordato talebinin KABULÜ ile;konkordatonun İİK’nın 306 nci maddesi uyarınca TASDİKİNE, borçlu şirket tarafından konkordatoya tabi borçların,kesin mühletin sona ermesinden itibaren bir yıllık ödemesiz süreden sonra (2022 Mart-2023 Aralık) dönemleri arasında 24 ay içinde 8 ödeme dönemi halinde (3 ayda bir eşit taksitlerle) faizsiz olarak ve ödemelere vade farkı,kur farkı,faiz vb.ekleme yapılmadan borçlu tarafından sunulan ödeme takvimi uyarınca ÖDENMESİNE,11/02/2021 tarihli bilirkişi ….. tarafından sunulan rapora ekli ödeme takviminin kararın eki olduğunun BİLDİRİLMESİNE, konkordato tasdik edildiğinden kesin mühletin sonuçlarının kendiliğinden kalktığının TESPİTİNE,
2-İİK’nın 308/c maddesi uyarınca konkordatonun tasdik kararıyla birlikte bağlayıcı hâle geldiğinin karar altına ALINMASINA,
3- İİK’nın 308/d maddesi uyarınca borçlu tarafından alacaklılardan birine konkordato projesinde öngörülenden fazla olarak yapılan vaatlerin hükümsüz olduğunun BELİRTİLMESİNE,
4-Borçlu şirket tarafından sunulan ödeme planı,alacaklı sayısı ve dosya içerisindeki diğer belgeler ile borçlu şirketin mali yapısı değerlendirildiğinde İİK’nın 306/2 nci maddesi uyarınca borçlu şirkete kayyım tayinine YER OLMADIĞINA,
5-İİK’nın 308/b maddesinin birinci uyarınca alacakları itiraza uğramış alacaklıların,tasdik kararının ilânı tarihinden itibaren bir ay içerisinde dava açabilecekleri hususunun İHTARINA,anılan maddenin ikinci fıkrası uyarınca çekişmeli alacaklara isabet eden payın borçlu tarafından bankaya yatırılmasına YER OLMADIĞINA,
6-Konkordatonun tasdiki ile konkordato bağlayıcı hâle geldiğinden İİK’nın 308/ç maddesi uyarınca geçici mühlet kararından önce başlatılmış takiplerde konulan ve henüz paraya çevrilmemiş hacizlerin hükümden düştüğünün TESPİTİNE,
7-Borçlunun talebi bulunmadığından İİK’nın 307 nci maddesi uyarınca rehinli malların muhafaza ve satışı ile finansal kiralama konusu malların iadesinin ertelenmesine YER OLMADIĞINA,
8-)İİK’nın 308/f maddesi uyarınca konkordatonun tamamen feshi hâlinde borçlunun İİK’nın 308 nci maddesi gereğince iflâsına karar verilebileceği hususu gözönüne alınarak borçlu tarafından yatırılan iflâs avansının bu aşamada iadesine YER OLMADIĞINA,iflâs avansının ödeme takviminde belirtilen tüm borçlar ödendikten sonra borçlu şirkete İADESİNE,
C-)Konkordato komiser heyetinin görevine son VERİLMESİNE,
D)Mahkememizce verilen tüm tedbirlerin hükümle birlikte KALDIRILMASINA,
E-)İİK’nın 306/son maddesi uyarınca tasdik kararının Ticaret Sicil Gazetesinde ve Basın İlan Kurumu İlan Portalında İLAN EDİLMESİNE ve İİK’nın 288 nci maddesinde belirtilen yerlere BİLDİRİLMESİNE,
F-)Konkordato komiseri olarak görevlendirilen komiserlerin bugün itibariyle görevlerinin sona erdiğinin İstanbul Bilirkişilik Bölge Kurulu’na BİLDİRİLMESİNE,
ASIL DAVADA;
11-Alınması gerekli ¨59,30 karar ve ilam harcından peşin alınan ¨35,90 harcın mahsubu ile bakiye ¨23,40 harcın davacıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
12-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
13–Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafından peşin olarak yatırılan ¨130,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
BİRLEŞEN DAVADA:
15-Alınması gerekli ¨59,30 karar ve ilam harcından peşin alınan ¨44,40 harcın mahsubu ile bakiye ¨14,90 harcın davacılardan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
16-Davacıların yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde BIRAKILMASINA,
17-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafından peşin olarak yatırılan ¨130,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacılara İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun308/a madde hükmü uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın konkordato talep eden borçluya tebliğinden,itiraz eden diğer alacaklılar yönünden ise tasdik kararının ilânından itibaren 10 gün içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere borçlular vekili ile bir kısım alacaklılar vekillerinin yüzlerine karşı , bir kısım alacaklılar vekillerinin yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı18/02/2021

Başkan …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Katip …
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.