Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1304 E. 2022/751 K. 05.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1304 Esas
KARAR NO : 2022/751

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/12/2018
KARAR TARİHİ : 05/07/2022
K.YAZIM TARİHİ : 26/08/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; … Plastik’in %50-%50 ortaklık yapısına sahip olduğunu, ortaklarının … ve … olduğunu, beraber başladıkları çalışma hayatlarına davacı şirkette devam etmekte olduklarını, … ve … ile birlikte çocukları …, …ve …’in de aynı şirkette çalışmaya
devam ettiğini, … Plastik çalışma hayatına bu şekilde devam ederken, müvekkili şirketin
ve müvekkili … ’nun bilgisi dışında davalı diğer ortak ve çocukları tarafından
20.06.2014 tarihinde … Plastik firmasının kurulduğunun öğrenildiğini, davalılar
tarafından … Plastik unvanı ile şirket kurularak aldatıcı ve dürüstlük kurallarına aykırı olarak ekonomik rekabetin kötüye kullanılması hali yaratıldığını, müvekkilleri aleyhine haksız rekabet yaratılarak ticari itibarlarına zarar verilmeye çalışıldığını, davalı kurucu ortak ve diğer davalılar çocuklarının bir süredir müvekkili şirkette huzursuz bir ortam yaratmaya çalışarak sürekli para talep ettiklerini, talebin şirket tarafından reddedilmesi ile hiçbir haklı sebep göstermeden şirketin bölünmesini talep ettiklerini, müvekkili şirketin herhangi bir sorun olmaksızın ikiye ayrılmak istenmesinin davacı ortak tarafından kabul edilebilir bir durum olmadığını, şirketin ticari yaşantısına zarar vermeye yönelik olduğunu, talebin reddinden sonra müvekkili aleyhine Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi … E. sayılı dosya ile şirketin haklı nedenlerle feshi davası açtıklarını, davanın altında yatan sebebin davalılar tarafından rekabet kurallarına aykırı olarak … Plastik şirketi kurulması ve bu şirket üzerinden faaliyetlerine devam etmek istemeleri olduğunu, İstoç’ta tamamı müvekkili şirket tarafından kullanılan iki bloktan oluşan ve her bloğun bir
ortağa ait olan ve müvekkiline kiralanan bloklardan birisinin de … Plastik’e kiralandığı
ve şirket merkezi haline getirildiğinin öğrenildiğini, … Plastik’in telefon numaralarının
müvekkilinin mali müşavirine ait araç kiralama şirketine ait olduğunu, aynı zamanda …
Plastik’e de mali müşavirlik hizmeti verdiğini, bu rekabete ve iyiniyet kurallarına aykırı
davranışların haksız rekabet kurallarına tamamen aykırılık teşkil ettiğini, …’in iç piyasa satış müdürü ve …’in ihracat müdürü olarak müvekkili şirkette görevlerini sürdüklerini, …’in halihazırda müvekkili şirket ortağı olup, münferiden imza yetkisine sahip olduğunu, iç piyasa satış müdürünün şirketin satış fiyatlarına vakıf olduğunu, ihracat müdürünün de ihracat işlemlerine ve fiyatlara haiz olduğunu, müvekkilinin ticari faaliyetleri ve müşteri çevresi bakımından tehlike arz ettiğini, müvekkilinin bilinen müşteri çevresi ve satış politikaları kullanılarak … Plastik’e aktarılma tehlikesi olduğunu, … Plastik’in müvekkili ile aynı iştigal konusunda üretim yaptığını, davalı ortak tarafından haksız rekabet hükümlerine aykırı olarak kurulan … Plastik üzerinden ticari faaliyetini sürdürmesinin ortak olduğu müvekkili şirketin amacına zarar veren bir işlem olduğunu, Davalılar tarafından kurulan şirkette …, … ve …’in ortak olarak yer aldığını, müvekkili şirkette edindikleri bilgi ve tecrübe, müşteri ilişkilerinin yeni kurdukları şirkette hukuka aykırı olarak kullandıklarını, müvekkili şirkette tüm hammadde alımlarının … tarafından yapıldığını, …’in aynı zamanda …. Plastik olarak da hammadde ticareti yaptığını, limited şirket müdürlerinin şirketin uğraştığı ticaret
alanında ne kendileri ne de başkası adına iş göremeyeceklerini, ortak olarak da katılamayacaklarını, müvekkili şirketin hammadde alım hacmi ve hacimle gelen ıskontolardan … Plastik adına faydalanmak istediklerini, müvekkilinin iş yaptığı bir kısım müşterilerinin arandığını, daha uygun şartlardan ürün satışının teklif edildiğini, müvekkili şirketin çalışanlarının transfer için ikna edilmeye çalışıldığını, davalıların yurt içi ve yurt dışı fuarlara katıldıklarını, bu fuarlardan farklı iki şirket kartviziti kullandıklarını, davalıların müvekkiline karşı açtıkları davaya kullanarak müvekkili şirketin feshedileceği, kapanacağı ve bölüneceği gibi gerçek dışı söylemlerde bulunduklarını, Neticede; davalılar tarafından gerçekleştirilen haksız rekabetin tespitine, haksız rekabetin men edilmesine, yanıltıcı beyanların düzeltilmesine, şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminata hükmedilmesine, şimdilik 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirketin kuruluşunun Ticaret Sicili Gazetesinin 26.06.2014 tarih ve … sayısında ilan edildiğini, kuruluşun üzerinden yaklaşık 5 yıl geçtiğini, zaman aşımı yönünden itirazları olduğunu, Müvekkili şirketin kuruluşunun ilk başından beri davacının bu şirketin kuruluşundan haberi olduğunu, müvekkilleri … ve … aleyhine açılan davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, adı geçen davalıların … Ltd. şirketinin sadece ortağı olduğunu, şirket çalışanı veya müdürü olmadığını, şirketin temsil ve ilzamının 10 yıl süre ile …’e ait olduğunu, … ve …’in ayrıca davacı … Plastik Ltd. Şti’nin sadece çalışanları olduğunu, bu şirketin de müdürü olmadıklarını, Müvekkili …’in Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. Sayılı dosyasından … Plastik Ltd. Şti.’nin haklı nedenlerle feshi/bölünerek tasfiyesi için dava açtığını, müvekkili …’in … Ltd. Şti.’nin merkezi olan İstoç’ta, şirketin ürünlerinin satışından, hammaddenin satın alımından, müşterilerle ve üçüncü kişilerle olan ilişkilerinden sorumlu olup, bunun yanında zaman zaman Silivri’ye gidip kalıphaneye, imalata ve muhasebeye de nezaret ettiğini, diğer ortak ….’nun ise, Silivri’deki fabrikada imalat ile muhasebe ve finansa nezaret ettiğini, …’in 74 yaşında, diğer ortak …’nun ise 70 yaşında olduğunu, 45 yıldır devam eden ortaklıklarında, gelinen bu noktada, tarafların, yaşlanarak yatırım ve ticari heyecanlarını kaybettiğini, piyasadaki rakiplerine ayak uydurmak yerine statükoyu korumaya çalıştıklarını, müvekkilinin bu durgunluğu aşmak için davalı ortağı …’na, şirketi bölmeyi, gayrimenkulü, makineleri ve işçileri paylaşarak iki ayrı şirket haline gelmeyi teklif ettiğini, Silivri’de bulunan fabrikanın iki ayrı bağımsız bölüm halinde tapusu olduğunu, iki ayrı fabrika olarak çalışacak şekilde tasarlandığını, davalı ortak …’nun müvekkilinin bu talebini haklı bir gerekçe sunmaksızın kabul etmediğini; oysaki taraflar arasında müzakere edilen bir örneği Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen dava dilekçesi ekinde yer alan … Ltd. Şti. ortaklarının ortaklıklarının sona erdirilmesine ilişkin
olarak hazırlanan Protokol incelendiğinde, davalı şirketin 2020 yılına kadar tedricen bölünmesi öngörülmüş, şirketin bölünmesine, bölünmeye, … Mahallesi, … ada, … parselde bulunan çelik, karkas, 2 bağımsız bölümlü fabrika binası ve arsa nitelikli taşınmazdan başlanması, her bir ortağa bir adet bağımsız bölümün verilmesinin tasarlandığını, fabrikanın, şirketin her iki ortağı tarafından birlikte yaptırıldığını, ortaklar adına tapuda tescil edildiğini, Şirketin bankalardan daha rahat kredi kullanabilmesi için şirket bilançosunun güçlendirilmesi amacıyla, her bir ortağın sadece 5 yıllık bir süre için fabrika tapusunu şirkete devrettiklerini, Protokol incelendiğinde makine, personel, ham madde, mamul madde, şirket alacak ve borçları, şirkete ait marka vesairenin nasıl paylaştırılacağının da düzenlendiği görüleceğini, … Plastik Ltd. Şti’nin fesih/bölünerek tasfiyesine ilişkin dava açıldığında davanın savunması olarak sadece … Plastik Ltd.Şti.’nin kurulmasının gerekçe gösterildiğini, haksız rekabetin olduğunun ileri sürüldüğünü, … Ltd. şirketinin tamamen diğer ortak …’nun bilgisi dahilinde kurulduğunu, … Ltd. ortakları arasında şirketin bölünerek tasfiyesi görüşmeleri sürerken müvekkili …’in, … Ltd’in bölünmesi halinde, … Ltd. Şti’ni ortağına bırakmayı, kendisine bölünmeden düşecek kısmı da kuracağı bir şirket üzerine toplamayı amaçladığını ve bu doğrultuda … Ltd. Şti. yi kurduğunu, Şirketin kurulmasından yaklaşık 5 yıl sonra, şimdi öğrenilmiş gibi davranıldığını, … Ltd. Şti nin bölünerek tasfiyesi/feshi davasına karşı diyecek herhangi bir haklı nedeni olmayan ortak …’nun, işbu dava ile haksız rekabet iddia ettiğini, Şirketlerin Ciroları açısından; … Ltd. Şti.’nin 2014 yılı Haziran ayı içinde kurulmuş olup, bu güne kadar sadece plastik hammadde alım satımı yaptığını, kapasite raporu ve fabrikası/ atölyesinin mevcut olmaması nedeniyle imalat yapılmasının söz konusu olmadığını, şirketin 2015 yılında 55.780-TL, 2016 yılında 7.451-TL ve 2017 yılında ise matrahsız beyan verdiğini, … şirketinin halihazırda kar elde etme amacıyla değil, … şirketinin bölünerek tasfiye edilmesi halinde yeni bir şirketin varlığının zorunlu olması nedeniyle kurulduğunu; faaliyet konuları yönünden … Ltd. şirketinin sadece plastik hammadde alım satımı yaptığını, plastik mamul madde imalatı yapmadığını; … Ltd. Şti.’nin ise plastik hammaddesini alarak enjeksiyon makinelerinde plastik mamul maddeler imal etmekte ve bunları yurt içi-yurt dışı piyasalarda satmakta olduğunu, … Ltd. de hiçbir zaman plastik hammadde ticareti yapmadığını, sadece imalatta kullanacağı plastik hammaddeyi piyasadan satın alıp işlediğini, … Ltd. ve … Ltd. şirketinin faaliyet sahalarının farklı olup haksız rekabet oluşabilmesinin söz konusu olmadığını, neticede; davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dosyaya sunulan 31/05/2022 tarihli bilirkişiler … ve …. tarafından düzenlenen raporda; Davacı şirketin ortağı ve yöneticisi olan …’nun, doğrudan zarar görmesi ya da zarar tehlikesine maruz kalması söz konusu olmayacağından, … aleyhine girişildiği iddia edilen eylemler nedeniyle haksız rekabet (TTK m.54 vd.) davasında aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı, Salt ortaklık ve müdürlük sıfatının bulunmasının husumet ehliyetinin varlığına yeterli olmaması hasebiyle davacı gerçek kişinin TTK m.626 uyarınca düzenlenen rekabet yasağı bakımından aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı müdür ve ortak sıfatına sahip olmayan … Plastik ve Kalıp İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti., …ve …’in ise pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı, İşçi sıfatına sahip olmayan … ve … Plastik ve Kalıp İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti.’nin TBK m.396/f.3 uyarınca düzenlenen rekabet etmeme borcu yönünden pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı; işveren sıfatına sahip olmayan davacı gerçek kişinin ise aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı, Davacı şirket ile aynı iş kolunun farklı sektöründe faaliyet gösteren davalı şirketin, rekabet etme hakkını dürüstlük kuralına aykırı olarak kullandığı ve söz konusu eylemin TTK m.54/f.2 kapsamında haksız rekabet teşkil ettiği, Dosyaya mübrez belgelerin tetkiki neticesinde davalı …’in davalı şirketin kuruluşunda 10 yıllığına şirket müdürü ve 10 yıllığına münferiden şirketi temsil ve ilzama yetkili kılındığı; hâl böyle olunca davalılardan …’in (19.08.2028 tarihine kadar davacı şirketin müdürü olduğu hususu da nazara alındığında) TTK m. 626 uyarınca davacı şirket ile rekabet etmeme borcu altında olmasına rağmen bu borca aykırı davrandığı, Davalılardan ….’in davacı şirkette iç piyasa satış müdürü ve davalılardan …’in ise davacı şirkette ihracat müdürü olarak faaliyet gösterdikleri, davalı … ve …’in davacı şirket bünyesinde faaliyet göstermekte iken; aynı zamanda davacı şirket ile aynı faaliyet alanında bulunan bir şirkette ortaklık sıfatını haiz olmalarının sadakat yükümlülüğüne aykırı olduğu, Davacı şirket aynı malların perakende ticareti, davalı şirket ise davacı ile benzer malların toptan ticareti üzerine kurulduğu; bir diğer ifade ile İstanbul Ticaret Sicilinde davacı ve davalı yanın faaliyet alanı benzerlik gösterdiği; fakat tazminat
talebi karşısında davacı tarafından maddi zarar iddialarına ilişkin somut bir delil sunulmadığından, davalının yaptığı satışlar neticesinde uğranılan zarar tespit edilemediği, keza davalı şirketin kurulduğu tarihten itibaren davacı ile aynı yönde ürünlerin satışını yapmadığı, bir diğer ifade ile davacı ve davalı şirketin sattığı ürünlerin aynı olmadığı, zararın ispat edilememesi durumunda Yargıtay içtihatları uyarınca hakkaniyete uygun bir miktarın tazminat olarak belirlemesi gerektiği, davalı şirketin kuruluş yılı olan 2014 yılında herhangi bir satışı olmadığı, 2015 yılından 2018 yılına kadar değişen miktarlarda satışı olduğu en yüksek satışın 1.495.901,02 TL ile 2015 yılında yapıldığı hususları tespit edilmiştir.
Davalı tanığı …; “davacı … ile davalılardan … ayrılmak üzere yaklaşık 15 yıl önce ikinci bir fabrika kurdular, ben tarafların davacı şirket ve davalı şirketin ayrı ayrı mali müşavirliklerini yaptığım için dava konusu olaylara vakıfım, taraflar ayrılmaya karar verdikten sonra da söz konusu fabrikayı birlikte işletmeye devam ettiler, daha sonra taraflar arasında yaşanan sıkıntılar nedeniyle … bey davacı …’e işleri ayıracağını söyleyerek ikinci bir şirket kuracağını söyledi, … Beyinde ikinci şirket kurulacağından haberi vardı, … Beyin bu konuda rızası alınarak ikinci şirket olan … Plastik Ltd Şti kuruldu, kuruluş işlemlerinde Mali Müşavir olarak bizzat ben yer aldım, hatırladığım bu şirket 2018 yılında kuruldu, davalı şirket ham madde alıp satıyordu, üretim yapmadı, tesis kurmadı, bildiğim kadarıyla davacı şirketin müşterilerine de herhangi bir ürün satışı için herhangi bir teklifte bulunmadı, zaten tarafların iştigal konuları farklı olduğu için böyle bir teklifte bulunması da mümkün değil; davacı …’in rızası yeni şirket kurulması konusunda sözlü olarak alındı, …’in çocuklarına da tarafımca bizzat yeni şirket kurulduğu konusunda bilgi verildi, davacı ve davalı şirket yetkilileri bana güvendikleri ve uzun yıllardır birlikte çalıştığımız için benimle çalışmaya devam ettiler, … Bey’in yetkisi olmasına rağmen beni azletmedi, …’ın şirketi kurulurken şirket telefonu olarak benim mali müşavirlik ofisimin telefon numarası bildirilmiştir, teknik olarak her muhasebeci henüz şirket kurulum aşamasında olduğu için kendi ofis telefon numarasını bildirir, şirket adresi olarak bildirilen yer davalı …’in özel mülkü olan bağımsız dairedir, bu daire davacıya kiralanmamıştı, mali müşavirlik görevi kapsamında kira beyannamelerinde ben yapıyorum; … Plastik davacı … ile davalı … arasında yapılacak ayrılmadan sonra kullanılmak üzere kuruldu, … Plastik’in kredibilitesini artıkmak için sembolik olarak ham madde alım satımı işlemi yaptı.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı …; “Tarafları tanırım, … bey … bey şirketin iki ortağıdırlar, aynı zamanda genel müdür sıfatındalar, … beyin kızı olur iç piyasa satışlarına bakar, …’te benim müdürümdür, … Plastik isminde firma olduğunu davaya tanık olduğum söylendiğinde öğrendim, kurucularının … ve …olduğunu burada öğrendim, katılmış olduğum hiçbir fuarda … Firmasına ait hiçbir kartvizit dağıttıklarını görmedim, şahit olmadım, … bey ile de … Hanım ile de çok kez yurtiçi ve yurtdışı fuarlar ve müsteri ziyaretlerinde bulunduk, kesinlikle farklı firma adına yada … isimli firma adına herhangibir kartvizit verildiğini görmedim, benim bilgim bundan ibarettin, Tanıklık için ücret talep etmiyorum.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dava, haksız rekabete dayalı maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Haksız rekabet, 6102 sayılı TTK’nın 54. maddesinde açıkça tanımlanmamış olmasına karşın haksız rekabete ilişkin hükümlerin amacının bütün katılanların menfaatine olacak şekilde dürüst ve bozulmamış bir rekabetin sağlanmasının olduğu, yine rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen, aldatıcı veya dürüstlük kuralına, diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamaların haksız ve hukuka aykırı olduğu belirtilmiştir.
TTK’nın 55. maddesine göre haksız rekabet halleri arasına dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar ve özellikle başkalarını veya onların mallarını, iş ürünlerini, fiyatlarını, faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülemek; sözleşmeyi ihlale veya sana erdirmeye yöneltmek; özellikle müşterilerle kendisinin bizzat sözleşme yapabilmesi için onları başkalarıyla yapmış oldukları sözleşmelere aykırı davranmaya yöneltmek; üretim ve iş sırlarını hukuka aykırı olarak ifşa etmek; özellikle gizlice ve izinsiz olarak ele geçirdiği veya başkaca hukuka aykırı bir şekilde öğrendiği bilgileri ve üretenin iş sırlarını değerlendirmek veya başkalarına bildirmek; iş şartlarına uymamak; özellikle kanun veya sözleşmeyle, rakiplere de yüklenmiş olan veya bir meslek dalında veya çevrede olağan olan iş şartlarına uymamak hususları da girmektedir.
Aynı yasanın 56. maddesinde ise haksız rekabetin varlığı halinde ilgilinin isteyebileceği hukuki korumalar sayılmış olup bu kapsamda ilgilinin TBK’nın 58. maddesinde belirlenen şartların gerçekleşmesi halinde manevi tazminat talebinde de bulunabileceği belirtilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin Dosya No: …, Karar No: …; T: 12/03/2019 tarihli kararına göre;
“İlk derece mahkemesi yaptığı yargılama sonucunda, davalının eylemlerinin haksız rekabet teşkil ettiğini, davacı …’un Türkiye Patent Enstitüsü’ne 01/10/2002 tarihinde başvurduğu ve Faydalı Model Belgesi aldığını, davalının ise 10/04/2007 tarihinde başvuruda bulunduğu, davanın 28/04/2014 tarihinde açıldığını, davalının TPE başvurusu dikkate alındığında 7 yıl, davalının ikrarı dikkate alındığında ise 10 yılı aşkın süredir davacıların hak sahibi olduğu ürünlerin üretim ve satışını yaptığı, davacıların davalının haksız rekabet teşkil eden eylemlerini bildikleri veya bilecek durumda olduklarının kabulü gerektiği, davacıların uzun süreler boyunca bu eylemlere sessiz kalmış olmasının MK md. 2 bağlamında dava açma hakkını sessiz kalma suretiyle kaybettireceği gerekçesiyle sonuca gitmiştir. İlk derce mahkemesince davalının zaman aşına defi reddedilmiş, bu husus gerekçeye yazılmıştır. Bu nedenle davacılar vekilinin somut olayda zamanaşımının gerçekleşmediği, bu nedenle davanın reddinin doğru olmadığı yönündeki istinaf başvuru nedeni ve açıklamaları yerinde görülmemiştir.”
Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davalı …, … ve Bülent tarafından davalı şirketin kurulduğu; davalıların bu eyleminin haksız rekabet teşkil ettiği iddiası ile haksız rekabete dayalı maddi ve manevi tazminat istemli olarak huzurda görülen dava açılmıştır. Mahkememizce davacı ve davalı tanıklarının dinlenilmesine karar verilmiş olup davalı tanıkları dinlenilmiştir. Davalı tanığı … beyanında davalı şirketin kuruluş işlemlerini mali müşavir olarak bizzat yaptığını; davalı şirketin davacı …’in bilgisi ve izni dahilinde kurulduğunu; uzun yıllar her iki şirketin de mali müşavirliğini yaptığını belirtmiştir. Mahkememizce bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup yapılan inceleme sonunda düzenlenen bilirkişi raporunda; davacı şirket ile davalı şirketin faaliyet alanının benzerlik gösterdiği; davacı tarafından maddi zarar iddialarına ilişkin somut bir delil sunulmadığından davalının yaptığı satışlar neticesinde uğramış olduğu zararın tespit edilemediği, keza davalı şirketin kurulduğu tarihten itibaren davacı ile aynı yönde ürünlerin satışını yapmadığı, bir diğer ifade ile davacı ve davalı şirketin sattığı ürünlerin aynı olmadığı belirtilmiştir. Davacı şirketin ortağı ve yöneticisi olan …’nun, doğrudan zarar görmesi ya da zarar tehlikesine maruz kalması söz konusu olmayacağından, … aleyhine girişildiği iddia edilen eylemler nedeniyle haksız rekabet davasında aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı kanaati ile davacı … tarafından davalılar hakkında açılan maddi ve manevi tazminat davasının aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir. İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarına göre davalı şirketin 20/06/2014 tarihinde kurulduğu anlaşılmaktadır. Tanık beyanları doğrultusunda davalı şirketin davacıların bilgisi ve izni dahilinde kurulduğu mahkememizce kabul edilmiş olup aksi davacılarca ispatlanamamıştır. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin Dosya No: …, Karar No: …; T: 12/03/2019 tarihli kararında da belirtildiği üzere davacıların, davalıların haksız rekabet teşkil eden eylemlerini bildikleri veya bilecek durumda oldukları; davacıların uzun süreler boyunca bu eylemlere sessiz kalmış olmasının TMK’nın 2. maddesi bağlamında dava açma hakkını sessiz kalma suretiyle kaybettiği gerekçesi ile davacı … Plastik tarafından davalılar aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat davasının reddine karar vermek gerekmiştir. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 4. maddesi uyarınca red sebebi ayrı olduğundan her bir davacı bakımından davalılar lehine ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı … tarafından davalılar hakkında açılan davanın AKTİF HUSUMET YOKLUĞU NEDENİYLE REDDİNE,
2-Davacı … Plastik ve Kalıp San. Ve Tic. Ltd. Şti. tarafından davalılar hakkında açılan davanın ESASTAN REDDİNE,
3- Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 341,55 TL nispi harçtan mahsubu ile fazla alınan 260,85 TL harcın talep halinde davacılara iadesine,
4- Davacılar tarafından sarf olunan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
7- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacı …’ndan alınarak davalılara verilmesine, (MADDİ TAZMİNAT TALEBİ YÖNÜNDEN)
8- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 10. maddesi gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacı …’ndan alınarak davalılara verilmesine, (MANEVİ TAZMİNAT TALEBİ YÖNÜNDEN)
9- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davalılara verilmesine, (MADDİ TAZMİNAT TALEBİ YÖNÜNDEN)
10- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 10. maddesi gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davalılara verilmesine, (MANEVİ TAZMİNAT TALEBİ YÖNÜNDEN)
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacılar vekili ile davalılar vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
05/07/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı